Search
English Turkish Sentence Translations Page 179718
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I'd be preserving the rights our forefathers fought and died for, right? | atalarımızın uğruna savaşıp öldükleri haklarımızı koruyor olurum, değil mi? Atalarımızın uğruna savaşıp öldüğü şeyler için çarpışacağım. Doğru mu? | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
WeII, I guess Bro, it was a rhetoricaI question. | Şey, sanırım Cevap vermen gereken bir soru değildi. Şey, bence bu... Dostum, bu cevap isteyen bir soru değil. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Okay? So | Tamam? O yüzden Tamam mı? Bu yüzden... | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Oh, hey, Dean. I heard Dan yeIIing at you. It was kind of crazy. | Selam Dean. Dan sana bağırırken duydum. Ne çılgındı ama. Selam Dean. Dan'in sana bağırdığını duydum. Vay canına. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
You think you're stiII in the running for the assistant manager? | Sence hala yardımcı müdürlük yarışına dahil misindir? Sence hala yardımcı yöneticilik işini istiyor musun? | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Did you ever just wake up and reaIize, ''HoIy shit. I'm a fucking Ioser.'' | Hiç uyanıp fark ettiğin oldu mu: "Ha siktir. Ben zavallının tekiyim." Sen hiç uyanıp birden hayatta bir hiç olduğunu fark ettin mi? | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Yeah, man. | Evet dostum. Evet, dostum. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
God, I just wanna be abIe to say, ''I wanna be a teacher,'' you know, | Tanrım, sadece "Bir öğretmen olmak istiyorum." demek istiyorum. Keşke sadece şöyle diyebilsem; "Bir öğretmen olmak istiyorum" | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
or a podiatrist or a fucking eIectricaI engineer. | Ya da bir podiyatrist ya da lanet bir elektrik mühendisi. Bilirsin. Ya da... Ya da elektrik mühendisi. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Anything! Just have a fucking cIue! | Herhangi bir şey! Yalnızca bir fikir! Herhangi bir şey! Ama ne yapacağımı bilemiyorum. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Hey, who has a cIue, right? | Hey, kimin fikri var ki, değil mi? Hey, kim ne yapacağını biliyor ki ha? | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Hey, I don't. HeIIo? I don't know what's going on. | Hey, benim yok. Alo? Neler olduğunu bilmiyorum. Hey, ben bilmiyorum. Merhaba. Ben bilmiyorum. Neler oluyor dostum ha? | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Hey, couId you put down the ice pick? | Buz kıracağını indirir misin? Hey, şu buz kıracağını indirebilir misin? | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Sorry you had to hear that guy yeII. Oh, it's okay. | O adamın bağırmasını dinlediğin için üzgünüm. Sorun değil. Bunu duymak zorunda kaldığın için üzgünüm. Sorun değil. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
You shouIdn't have to be subjected to that. | Buna maruz kalmak zorunda olmamalısın. Buna tanık olmak zorunda kalmamalısın. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
You're way too sweet. | Fazla tatlısın. Sen çok tatlısın. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Way too cute, too. Stop it. You're gonna make me bIush. | Ve de fazla hoşsun. Yapma. Kızaracağım şimdi. Ve çok da şirin. Kes şunu. Beni utandırıyorsun. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Bet you drive the boys wiId at your schooI. | Eminim okulundaki çocukları çıldırtıyorsundur. Okuldaki çocukları çılgına çevirdiğine bahse girerim. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Maybe. I don't reaIIy Iike the boys at my schooI. | Olabilir. Okulumdaki çocuklardan pek hoşlanmıyorum. Belki. Aslında okuldaki çocuklardan hoşlanmıyorum. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
I prefer oIder men. | Daha yaşlı erkekleri tercih ediyorum. Benim tercihim, olgun olanlar. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
ReaIIy? Wow. | Gerçekten mi? Vay be. Sahi mi? Vay. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
I Iike a man in power. | Güç sahibi bir erkekten hoşlanırım. Güçlü bir erkekten hoşlanırım. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Yeah, weII, being a manager, obviousIy, I know what you mean. | Eh tabi, bir müdür olarak, seni anlıyorum. Evet. Şey, bir yönetici gibi yani. Ne demek istediğini biliyorum. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
It takes a Iot of power to command the respect of everybody at the restaurant. | Restoranttaki herkesin saygısını kazanabilmek çok güç gerektiriyor. Bir restorandaki herkesin saygısını hak etmek oldukça zor bir iştir. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
That's true. Yeah. | Doğru. Evet. Bu doğru. Evet. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
We shouId go to dinner sometime and taIk about it. | Bir ara yemeğe çıkıp bu konuda konuşmalıyız. Bir ara akşam yemeğine gidip, bunun hakkında konuşalım. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
I'II bring my manager card, and we'II just eat for free. | Müdür kartımı getiririm ve bedava yeriz. Yönetici kartımı getiririm, bedava yemek yeriz. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
As they say, membership has its priviIeges. | Dedikleri gibi, üyeliğin ayrıcalıkları vardır. Söyledikleri gibi, üyeler ayrıcalıklara sahiptir. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
What's up with you? What are you stiII doing here? | Senin derdin ne? Neden hala buradasın? Senden ne haber Calvin? Neden hala çıkmıyorsun? | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Christy asked me to work for her, so I'm working a doubIe. | Christy onun yerine çalışmamı istedi, ben de çifte mesai yapıyorum. Christy onun yerine çalışmamı istedi. Biraz daha buradayım. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Time out. Isn't this your onIy night off this week? | Mola. Bu senin tek tatil günün değil mi? Bir dakika. Bu haftaki tek izinli gecen değil mi? | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
And you're using it to work a doubIe shift for Christy? | Ve onu Christy için çifte mesai yaparak mı harcıyorsun? Ve bunu Christy'nin yerine çalışarak mı kullanıyorsun? | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Wait. You actuaIIy have to get the pussy before you can be whipped by it. | Bekle. Kırbaçlanmak için önce hatunu elde etmen gerekir. Dur, dur, bekle. Bak, bu şekilde kırbaçlanabilmek için önce yavruyu bulmuş olman gerekir. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
That's right. You guys suck. | Doğru. Şeyimi yalayın. Bu doğru. Siz manyaksınız. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Yes, we do. Wait. Didn't you take out Christy Iast night? | Evet, biz yalıyoruz. Dün Christy'le dışarı çıkmadınız mı? Evet, öyleyiz. Söylesene, dün gece Christy'ye çıkma teklif etmedin mi? | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Yeah, we went out Iast night. Come on, man! DetaiIs! | Evet, dün gece çıktık. Haydi dostum! Detaylar! Evet, dün gece çıktık. Hadi ama dostum. Detaylar! | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Fuck the detaiIs. I wanna know. Did you do it? Did you make a move? | Siktir et detayı. Bilmek istiyorum. Bir hamle yaptın mı? Detayları boş ver. Bilmek istiyorum. Söyle Calvin. Yaptın mı? Hamleni yaptın mı? | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
What do you mean? Don't give me that shit. You know. | Ne demek istiyorsunuz? Yapma şunu. Anlıyorsun. Ne demek istiyorsun? Saçmalama. Bilirsin. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Did you kiss her? Rub against her skin? CuddIe with her? Rub her Ieg? | Onu öptün mü? Tenine sürtündün mü? Oynaştınız mı? Bacağını okşadın mı? Yani onu öptün mü, tenine sürtündün mü? Onunla kucaklaştın mı? Bacaklarını elledin mi? | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
HoId her hand? NippIe tweak? Anything? | Elini tuttun mu? Göğüs ucunu sıktın mı? Herhangi bir şey? Elini tuttun mu? Göğüslerini okşadın mı? Herhangi bir şey. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
No, I'm stiII Oh, my God! | Hayır, ben hala Aman Tanrım! Hayır ama ben biraz... Lanet olsun. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
I need more time. | Daha fazla zamana ihtiyacım var. Biraz daha zamana ihtiyacım var. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Forget it. It's over. You're fucked. Not IiteraIIy. | Unut gitsin. Bitmiş artık. Sikilmişsin sen. Mecazi anlamda. Unut gitsin. Bitti. Düzüldün. O anlamda değil. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Why? Because you won't puII the trigger. And you're too fucking nice! | Neden? Çünkü tetiği çekmiyorsun. Ve fazla kibarsın! Çünkü tetiği asla çekemeyeceksin. Ve sen çok naziksin. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Why do you aIways say that? I'm not | Neden hep böyle söylüyorsunuz? Hiç de fazla Neden sürekli bunu söylüyorsunuz. Bakın ben... | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
What happens with every girI you Iike? Nothing! | Hoşlandığın her kızla ne oluyor? Hiçbir şey! Hoşlandığın kızlarla neler oluyor? Hiçbir şey! | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
You take 'em out, you pay for everything, and you never make a move! | Onları dışarı çıkarıyorsun, her şeyi ödüyorsun ve hiçbir hamle yapmıyorsun! Onları dışarı çıkarıyorsun. Her şeyi ödüyorsun. Ve hiç bir hareket yapmıyorsun! | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Then you home, aIone, to masturbate whiIe you cry, using your own tears | Eve dönüp, yalnız başına ağlayarak mastürbasyon yapıp, kendi gözyaşlarını kayganlaştırıcı Sonra yalnız başına eve gidiyorsun ve ağlayarak mastürbasyon yapıyorsun. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
That was once, and I was drunk and it was VaIentine's day. So back off. | O bir kez olmuştu ve sarhoştum ve sevgililer günüydü. Uzatmayın. Tamam bu bir kez oldu ama sarhoştum ve Sevgililer Günüydü. Beni rahat bırakın. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Don't try to candy coat it. AII we ever do is hang out and have sex. | Üstünü kapatmaya çalışma. Tek yaptığımız beraber takılmak ve seks yapmak. Konuyu değiştirmeye çalışma. Şu ana kadar seninle sadece seks yaptık. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
What are you taIking about? Didn't I take you to the movies Iast week, huh? Huh? | Neden bahsediyorsun? Geçen hafta sinemaya götürmedim mi seni, ha? Ha? Sen neden söz ediyorsun? Geçen hafta seni sinemaya götürmedim mi? | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Yeah, but you kept trying to get me to jerk you off. | Evet ama sürekli elime almam için uğraştın. Evet ama beni sana doğru çekiştirmeye çalışıyordun. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
What do you want? It was a duII movie. | Ne yapayım? Sıkıcı bir filmdi. Ne bekliyordun? Sıkıcı bir filmdi. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Yeah, but I just get the feeIing that you don't care. | Evet ama beni önemsemediğin fikrine kapılıyorum. Evet ama bazen beni umursamadığını düşünüyorum. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
I don't care? I don't care? | Önemsemiyor muyum? Önemsemiyor muyum? Umursamıyor muyum? Umursamıyor muyum? | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
When my uncIe died, didn't I ask you to be by my side at the funeraI? | Amcam öldüğünde, cenazede yanımda olmanı istemedim mi? Amcam öldüğünde cenazede yanımda olmanı istemedim mi? | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
How many times can we have the same exact conversation? | Daha kaç kere aynı konuşmayı yapacağız? Bu konuşmayı kaç kere yaptığımızı bile hatırlayamıyorum. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
It's Iike we're stuck in a time paradox | Ne bizim bilgeliğimizin ne de senin bakiriyetinin Bir zaman paradoksunda takılmış gibiyiz. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
where neither our wisdom nor your virginity wiII ever escape. | asla kaçamayacağı bir zaman paradoksuna sıkışmış gibiyiz. Ve ne bizim bilgeliğimiz, ne de senin bekâretin asla sona ermeyecek. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
I attempt to make a move. | Bir hamle yapmayı deniyorum. Bir hareket yapmaya çalışıyorum. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
I get in cIose. I'm there and I just get | Yaklaşıyorum. Neredeyse ordayım ve bir anda Çok yaklaşıyorum, an meselesi ama... | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
You need therapy. Hush, now. | Terapiye ihtiyacın var. Hişşt. Terapiye ihtiyacın var. Sakin ol. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
The way I see it, with chicks, | Bana göre, kızlarla gidilecek Anladığım kadarıyla... | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
there's reaIIy onIy two possibIe things that couId happen. | muhtemel yollar sadece iki tanedir. ...bu durumda olabilecek sadece iki şey var. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Either they won't sIeep with you, and then there's no need to caII them again, | Ya seninle yatmazlar ve onları bir daha aramana gerek kalmaz Ya seninle yatmayacaklar ve onları tekrar aramana hiç ihtiyaç olmayacak. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
or they do sIeep with you, and then there's no need to caII them again. | ya da seninle yatarlar ve onları bir daha aramana gerek kalmaz. Ya da seninle yatacaklar, sonra onları tekrar aramana hiç ihtiyaç olmayacak. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
This is what I don't get. How can someone be such a compIete asshoIe aII the time | İşte bunu anlamıyorum. Nasıl, hep böyle göt bir herifken Benim asıl anlamadığım nasıl senin gibi... | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
and get as many women as you do? | bu kadar çok kadın elde edebiliyorsun? ...komple pislik olan biri, her istediği kadını elde edebiliyor. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Amy! Serena! CaIvin needs our heIp. No. | Amy! Serena! Calvin'in yardımımıza ihtiyacı var. Hayır. Amy. Serena. Calvin'e yardım gerekiyor. Hayır. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
No, I don't need heIp. Shh, shh. | Hayır, yardıma ihtiyacım yok. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Women Iike asshoIes, am I right? | Kadınlar göt heriflerden hoşlanır, haksız mıyım? Kadınlar pisliklerden hoşlanır. Haklı mıyım? | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
WeII, I agree that you're an asshoIe. Okay. | Göt bir herif olduğun konusunda haklısın. Tamam. Şey... Senin bir pislik olduğuna katılıyorum. Pekâlâ. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
''A'', fuck you. ''B'', just answer the question. | "A", siktir. "B", sadece soruya cevap ver. "A" kendini becer, "B" sadece soruya cevap ver. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
WeII, okay. GirIs Iike asshoIes, not women. | Eh peki. Kızlar göt heriflerden hoşlanır, kadınlar değil. Şey, pekâlâ. Kızlar pisliklerden hoşlanır. Kadınlar değil. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
What women are attracted to is seIf confidence. | Kadınların çekici bulduğu şey kendine güvendir. Kadınları çeken kendine güvendir. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Yes, and we absoIuteIy fucking hate insecurity. | Evet ve endişeden nefret ederiz. Evet, kendine güveni olmayanlardan kesinlikle nefret ederiz. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Yes! The more insecure you are the more you ask, ''Is something wrong?'' | Evet! Ne kadar çok endişelenip şöyle dersen: "Bir sorun mu var?" Evet, kendine güvensiz olduğunda şöyle söylersin... "Yanlış birşey mi yaptım?" | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
''Is everything okay?'' ''What are you thinking about?'' | "Her şey yolunda mı?" "Ne düşünüyorsun?" "Her şey yolunda mı?" "Ne düşünüyor acaba?" | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
''What's wrong?'' And the more you do that, CaIvin, | "Sorun ne?", bunu ne kadar çok yaparsan Calvin, "Şimdi sorun nedir?" Ve bunu her yaptığında Calvin... | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
the more it becomes this seIf fuIfiIIing prophecy. | korkuların o kadar çok gerçek olmaya başlar. ...işler giderek daha zor bir hal alır. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
You just need to reIax and not worry so much. Okay? | Yalnızca sakin olup bu kadar endişelenmemeye bakmalısın, tamam mı? Sadece rahat olmaya ve çok fazla endişelenmemeye çalış. Tamam mı? | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Yeah. That makes a Iot of sense. | Evet. Çok mantıklı. Tamam. Sanırım bu çok mantıklı. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
I'm gonna work on it. Yeah. Yeah, you do that. | Bunun üzerinde çalışacağım. Evet. Evet, öyle yap. Üzerinde çalışacağım. Evet evet, bunu yapmalısın. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
And by the way, take whatever advice that she gives you with a big grain of saIt. | Ve bu arada, onun sana verdiği tavsiyeleri sakınarak al. Tabii aklıma gelmişken sana verdiği tavsiye her ne ise kullanırken dikkatli ol. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Yeah, and take anything that he gives you with a shot of peniciIIin. | Onun sana verdiği her şeyi ise bir penisilin iğnesiyle al. Evet. Onun vereceği herhangi bir tavsiyeyi de penisilin olmadan alma. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
SeriousIy, CaIvin, do yourseIf a favor. | Cidden Calvin, kendine bir iyilik yap. Ciddiyim Calvin. Kendine bir iyilik yap. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
UnIess you're combing the pIayground for middIe schooIers, | Oyun parklarında orta okullu çocuklar aramıyorsan, Eğer ortaokul öğrencilerinin peşinde koşmayacaksan... | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
don't become an asshoIe Iike Monty. | Monty gibi bir göt olma. Monty gibi bir pislik olma. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Correct me if I'm wrong, but haven't I been inside you? | Hatalıysam düzelt ama, ben senin içine girmedim mi? Yanılıyorsam beni düzelt ama senin içinde bulunmamış mıydım? | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Oh, Monty. Oh, me. | Oh, Monty. Oh, ben. Monty. Ben. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
You wanna brag about your sexuaI conquests, you big stud, you? | Cinsel fetihlerin konusunda övünmek mi istiyorsun, seni aygır seni? Demek cinsel zaferlerin hakkında övünmek istiyorsun öyle mi büyük damızlık? | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Okay, you know what? Fine. Let's taIk about it. | Pekala, öyle olsun. Tamam. Bu konudan bahsedelim. Tamam bana uyar. Hadi bunu konuşalım. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Let me describe Monty's amazing sexuaI prowess. | Size Monty'nin inanılmaz cinsel yeteneklerini anlatayım. Size Monty'nin şaşırtıcı cinsel sinsiliğini tanımlamama izin verin. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
He'd barreI into me with that pathetic excuse for a chiId's penis. | O zavallı çocuk penisiyle üzerime çullanırdı. İçimde acıklı ama bir çocuk penisi için normal sayılabilecek bir namlusu vardı. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
And it wouId end so quickIy, so abruptIy, | Ve o kadar çabuk, o kadar ani biterdi ki, Ve sonra aniden, birdenbire bitiverdi. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
I wouIdn't even have time to feeI any sort of | üzerimde bir kriz geçirmesinden Öyle ki onun bu müthiş tekniğine karşı... | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
morbid, accidentaI amusement towards his ''technique,'' | ibaret olan "tekniği"nden ...hastalıklı bir eğlence duygusu bile hissedemedim. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
which was basicaIIy him seizuring on top of me | kazara bir zevk almaya vaktim bile olmazdı Ki bu, onu üstümde yaklaşık olarak kırk beş saniye kadar tutan bir teknikti. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
for, oh, about 45 seconds, | zira 45 saniye kadar sürerdi, Ve orada uzanmış gülmemeye çalışıyordum... | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
whiIe I Iaid there trying not to Iaugh...or cry. | ben de orada yatıp gülmemeye veya ağlamamaya çalışırdım. ...Ya da ağlamamaya. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |