Search
English Turkish Sentence Translations Page 180246
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
We got celebrity endorsements. | Ünlülerden destekçilerimiz var. Ünlü bir ciromuz oldu. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
I got a book deal goin' on. | Elimizdeki anlaşmaları içeren defter bile edindim. Anlaşmanın devamı için bir kitap aldım. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
We're gonna have a link on The New York Times health page. | New York Times'ın salık sayfasında link bile aldım kendimize. New York Times sağlık sayfasına bir link koyacağız. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
It's just it's gonna be phenomenal. | Fenomen haline gelecek. Harika olacak. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
I will sue you. | Mahkemeye veririm. Seni dava edeceğim. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
My husband happens to be a very prominent attorney | Kocam çok bilinen bir avukattır... Kocam çok ünlü bir avukattır | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
here in Philadel | ...burada Philadel burada Philadel | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
here. And I will sue you. | ...burada işte. Seni mahkemelere veririm. burada. Ve seni dava edeceğim. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
What are you gonna sue me for, Fiona, huh? | Bana ne diye dava açacaksın Fiona? Ne için beni dava edeceksin, Fiona? | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
You gonna sue me for having a great idea? | Muhteşem bir fikrim var diye mi? Harika bir fikrim olduğu için mi dava edeceksin beni? | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
Huh? You gonna sue me for making your dreams come true? | Efendim? Ya da senin hayallerini gerçekleştirdiğim için mi? Hayallerini gerçeğe çeviriyor olduğum için mi dava edeceksin beni? | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
You gonna sue me for getting you on The Today Show? | Seni sabah programına çıkaracağım için mi dava açacaksın? The Today Show'a çıkacağın için mi dava edeceksin beni? | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
Do you know Matt Lauer? | Matt Lauer'i tanıyor musun? Matt Lauer'ı tanıyor musun? | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
Huh? He's a good friend of mine. | Çok yakın arkadaşımdır. Benim iyi bir arkadaşım. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
Look, we're gonna make this work for both of us. | Bak bu işi ikimiz için de işler hale getireceğiz. Bak, biz ikimiz bu işi yapacağız. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
How about a 70 30 split, | Yüzde 70'e 30 nasıl olur? %70 %30'a bölmeye ne dersin? | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
because you'll be doing most of the grunt work? | Çünkü sen işin homurdanma kısmını halledeceksin daha çok. Çünkü sen en çok homurdanarak iş yapan olacaksın. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
Course, this is, uh, contingent | Tabii ki bu senin... Tabi, şartım şudur ki; | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
on your filing that report with H.R. | ...benim psikolojik ve duygusal olarak sağlıklı... İ.K.'ya* raporu dosyalayarak | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
declaring me psychologically and emotionally fit. | ...olduğuma dair İK’ ya göndereceğin rapora bağlı. benim psikolojimin ve duygusal yapımın uygun olduğunu bildirmen. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
That way, I'll get, all of my accounts back, | Böylece ben hesaplarımı geri alırım... Böylece, tüm hesaplarımı geri alacağım. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
and, uh, we'll be in business. | ...sen de, eee, işimizi başlatmış oluruz. ve biz faaliyette olacağız. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
I'll pass. | Benden pas. Ben almayayım. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
I think instead what I'm going to do | Sanırım bunun yerine... Bence, seanstaki kayıtlarını | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
is I'm going to submit to H.R. | ...İK’ ya senin kayıtlı... tam yerine, | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
my recorded sessions with you. | ...seanslarını göndereceğim. İ.K.'ya göndereceğim. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
You taped me? | Beni kayda mı aldın? Beni kayıt mı ettin? | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
I didn't sign a release. | Yayın izni vermedim. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
Oh, I always tape my sessions. | Seanslarımı her zaman kaydederim. Her zaman seanslarımı kaydederim. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
In particular, I think they'll be interested | Bu durumda ise senin delirip... Özellikle, sanırım, | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
in the one where you were ranting like a lunatic | ...kağıtları, zımbaları, delgeçleri... olduğun yerde deli gibi bağırman, | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
and throwing papers and staplers | ...meyan köklerini ve kibritleri sağa sola fırlatmanla... ve kağıtları, zımbayı, | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
and licorice and lit matches around. | ...pek ilgileneceklerdir sanırım. meyan kökünü atman, ve de yaktığın kibritleri etrafına atman onların,ilgisini çekecek. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
That should get you fired. | Bu da senin kovulmanı sağlar. Bu seni kovdurmalı. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
In which case, no one will return any of your calls | Bu durumda kimse senin aramalarına dönmez... Bu durumda, kimse senin çağrılarına dönmeyecek. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
and you will be of no use to me, | ...ve benim için hiç bir değerin kalmaz. ve sen, beni kullanamamış olacaksın. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
so it seems all your leverage has evaporated. | Yani tüm avantajın buharlaşıp gitti gibi duruyor. Görünüyor ki senin planın buhar oldu. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
I'd say 90 10 seems fair, don't you? | %90'a 10 diyorum, sence nasıl olur? Diyorum ki %90'a %10 adil gözüküyor, değil mi? | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
Wow! | Vay canına. Vay canına! | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
You are good. | İyiymişsin. İyisin. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
You are ve deal. It's a deal. | Sen... anlaştık. Anlaştık. Çok anlaştık. Anlaştık. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
Well, eight years in the world of finance. | Finans dünyasında 8 yıl işte. Peki, finans dünyasında sekiz yıl. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
Well, I googled you. It was mid management, | Seni googlelamıştım. Orta düzey yönetimdeymişsin... Şey, şaşırdım. Orta dereceliydi, | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
so that's no great shakes, | ...pek övünülecek bir şey değil... çok sallamadın, | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
but you're good. Thank you. | ...ama iyiymişsin. Teşekkür ederim. ama iyisin. Teşekkürler. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
Thank you. You are a worthy opponent. | Teşekkürler. Saygı değer bir rakipsin. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
Well, thank you very much. | Çok teşekkürler. Peki, çok teşekkürler. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
I have lunch scheduled right after this, | Bunun ardından bir öğle yemeği ayarlamıştım... Bundan sonra ki programıma başlamalıyım. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
but I'm wondering, do you want to hang on for a bit, | ...ama biraz daha takılmak ister misin? Ama merak ediyorum, biraz bekleyebilirsen | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
and you can tell me about some of the celebrities | Bana ayarladığın bazı ünlüler hakkında... kayıtlı olan ünlüler hakkında bir şeyler | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
that you've booked. | ...bir şeyler anlatırdın. söyleyebilirmisin diye. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
Oh, absolutely. Ray Romano. | Kesinlikle. Ray Romano. Tabi ki. Ray Romano. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
First guy I'd like to talk about Ray Romano. | Konuşacağım ilk kişi Ray Romano. Öncelikle, Ray Romano hakkında konuşmak isterim. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
Love to have lunch with you. He's wonderful. | Seninle yemeğe çıkmayı çok isterim. Çok harika adamdır. Seninle olmaya bayılır. Harikaymış. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
He is. Very funny guy. | Evet öyledir. Çok komik adam. Öyledir. Çok komik biri. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
Oh, he's wonderful. | Harika. Harikadır. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
I got Richard Simmons. How you like that? | Richard Simmons var. Buna ne dersin? Richard Simmons da var elimde. Hoşuna gitti mi? | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
I don't know who that is. | O da kim hiç bilmiyorum. Kim olduğunu bilmiyorum. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
He's the guru guy. | Bilge adam işte Guru oğlan. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
The physical guy who dances with all the old ladies. | Yaşlı kadınlarla dans eden fizikçi. Yaşlı bayanlarla psişik dans yapan. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
He wears short shorts. Deepak Chopra? | Kısa şortlar falan giyiyor. Deepak Chopra? Kısa şort giyen. Deepak Chopra? | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
No, no, no, he's like | Hayır, hayır, hayır o daha çok Hayır, hayır, hayır. Şey gibi | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
He would be wonderful. He would. | O da muhteşem olur. Evet olur. Harika olacaktır. Öyle. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
Deepak Chopra. | Deepak Chopra. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
♪ ♪ | 'Lütfen beni sabit hattan ara.' | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
Sweetie, I really can't talk right now. | Bir tanem, şu an gerçekten konuşamam. Tatlım, gerçekten şu an konuşamam. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
I'm not calling to chit chat. | Çene çalmak için aramadım. Çene çalmak için aramadım seni. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
Just say good night. | İyi geceler diyecektim sadece. İyi geceler diyecektim. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
I assume you're working late, | Sanırım geç saatlere kadar çalışacaksın... Sanıyorum ki, geç kalacaksın. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
and thank you so much for the contracts | ...Claire Dudek'le yaptığın sözleşme için... Ve Claire Dudek ile yaptığın anlaşma | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
you did for Claire Dudek. No problem. | ...çok teşekkür ederim. Sorun değil. için teşekkür ederim. Problem değil. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
I am so thrilled. | Çok mutlu oldum. Öylesine mutluyum ki. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
She signed away everything. | Her şeyi imzalamış. Herşeyi imzaladı. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
I can fire her at will. | İstediğimde kovabilirim onu. Onu kovdurabilirim artık. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
What an idiot she is. [Laughs] | Ne aptal kadın. Ne salak. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
Well, you married a good lawyer. | Tabii iyi bir avukatla evlisin. Yani, iyi bir avukat ile evlendin. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
That too. Yeah. | O da var tabii. Evet. Aynen. Evet. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
And also, if you happen to speak with my mother, | Ve ayrıca annemle konuşacak olursan... Ayrıca, annemle konuşursan, | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
then you could possibly mention how business is booming. | ...muhtemelen yeni işimin nasıl parladığından da bahsedersin. işlerin nasıl patladığından ona bahsetmen mümkün olabilir. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
Yeah. Yeah, I gotta call her anyway | Evet. Onu şimdi anlatamayacağım... Evet. Evet, nasıl olsa onu birkaç konu | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
about something else, and, uh... | ...başka bir şey için... hakkında arayacaktım. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
Which I can't really talk about now, | ...aramam gerekiyordu zaten. Fakat şimdi o müvekilimken, | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
as she's a client. But I'll try to remember | O bir müşterim olduğu için. Ama ona senin... bu konudan bahsedemeyebilirim. Ancak ona söylemeyi | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
to tell her, you're | ...senin parladığını anlatırım. hatırlamayı deneyeceğim.Sen | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
you know, you're hot right now. | Bilirsin, bu günlerde çok ateşlisin. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
Oh, good, all right, yes. | İyi, tamam, olur. İyi, tamam. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
Don't tell me | Konuştuğunuz şeyi bana anlatma tabii. Bana ne konuştuğunuzdan | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
what you'll be talking about, okay. [Laughs] | bahsetme, tamam. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
Honey, it's it's you know, it's all | Tatlım, sade sade sadece... Tatlım, biliyorsun, | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
it's all gonna benefit all of us. | ...hepimizin iyiliği için işte. hepsi menfaatimiz için. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
Yes, no, I understand. | Evet, tabii anlıyorum. Evet, anlıyorum. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
That's why I was winking, you see. | Bu yüzden göz kırpıyordum, görüyorsun ya. Bu yüzden göz kırpıyorum, gördün. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
Oh, I can't see on the computer, honey. | Bilgisayardan göremiyorum tatlım. Bilgisayardan göremiyorum, tatlım | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
I can't see. Oh, how odd, | Göremiyorum. Ne acayip. Göremiyorum. Oh, ne kadar tuhaf, | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
because it's a visual medium. | Görüş alanında çünkü. çünkü bu orta büyüklükte. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
But anyway, um... | Herneyse. Herneyse,... | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
Is that it? | Hepsi bu mu? tamam mı? | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
Oh, all right, | Tamam, sanırım meşgulsün ve kapaman gerek. Tamam, | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
well, I guess you're busy and you have to go. | peki, sanırım meşgulsün ve gitmen gerek. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |
I'm sorry, I gotta go. | Kusura bakma, çıkmalıyım. Üzgünüm, çıkmalıyım. | Web Therapy Public Relations-1 | 2011 | ![]() |