Search
English Turkish Sentence Translations Page 180791
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Don't think it's water. I think it's wind. | Yanlış biliyorsun. Bence rüzgar aşındırıyor. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Like the Grand Canyon. I'm gonna look that up. | Büyük Kanyon'da olduğu gibi. Bunu inceleyeceğim. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
This is crazy. I don't know | Bu çılgınca. Kendi yansımama mı, | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
whether to look at my own reflection or at you, | ... yoksa sana mı baksam karar veremiyorum. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
that's how beautiful you are. You know what? I have to go. | Yok böyle bir güzellik. Biliyor musun? Gitmem gerek. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
OK, you asked for it. | Pekala, sen istedin. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Yeah, she's back. Hi. You can't just take your shirt off. | Evet, geri döndün. Tekrar merhaba. Burada üstünü öylece çıkaramazsın. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
I don't hear any complaints from the peanut gallery, so... | Herhangi bir şikayet duyamıyorum yani... | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Put your shirt back on, creep. Here you go. | Atletini geri giy tuhaf çocuk. Buyurun. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
I know this looks nuts, all right? | Bunun delice olduğunu biliyorum, tamam mı? | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
And maybe I am a little nuts because I've never | Ben de biraz delirmiş olabilirim çünkü daha önce... | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
tried to share my beauty with anyone before. | ... güzelliğimi kimse ile paylaşmaya çalışmamıştım. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
And I think it's because I'm in love with you. Big time. | Sanırım seni seviyorum. Bu benim için büyük bir şey. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Great first date, Beth! | İlk buluşmamız harikaydı Beth! | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Let's get another one on the books soon. | Bir sonrakini en yakın zamanda gerçekleştirelim. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Come on, man, put your shirt on. | Haydi dostum, atletini giy. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Honestly though, is there a doctor here, | Dürüstçe soruyorum, buralarda bir doktor var mı? | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
because there's some kind of weird swelling in this... | Sanırım şuralarım falan şişti. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Yeah, that can't be normal, can it? Humans aren't... | Bu normal olamaz değil mi? İnsanlar... | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Jeez, Louise, dessert's served. | Tanrım, Louise, tatlı servis edilmiş. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Sit down, Gas guy. | Otur gaz adam. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Oh, sorry. Excuse me, miss. Miss? | Özür dilerim. Bakar mısınız, bayan? Bayan? | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
I believe you dropped this. | Sanırım bunu düşürttünüz. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Oh, my... Yeah, thank you. | O benim.. Evet, teşekkür ederim. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
I don't know how that fell off. Thanks. | Nasıl düştüğünü anlayamadım. Teşekkür ederim. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
How did you...? | Ama nasıl? | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Time flies, but magic flies faster. | Zaman hızlıdır fakat sihir daha hızlı. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Oh, you're a street magician. | Tabii ya, sen sokak sihirbazısın. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
I really appreciate it, but I don't have the time right now. | Seni gerçekten takdir ediyorum ama şu an hiç vaktim yok. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
You have all the time in the world. | Dünyadaki bütün vakitlere sahipsin. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Damn it. All right, now it's getting kind of creepy | Kahretsin. Pekala, bu tüyler ürpetici olmaya başladı. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
because you must have just touched me, and I didn't feel anything. | Bana dokunuyor olmalısın ama ben hiçbir şey hissetmiyorum. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Pick a card, and I'll show you my heart. | Bir kart seç de sana kalbimi göstereyim. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Come on, do it! Do it! | Haydi seç bir kart! Seç! | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
If I pick a card, will you stop stealing my watch? | Bir kart seçersem saatimi çalmayı bırakacak mısın? | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Probably. OK. | Muhtemelen. Pekala. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Take a good look. Don't show it to me. | İyice bak ve bana gösterme. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Wasn't gonna. Place it back in the deck. | İşe yaramayacak. Desteye geri koy. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Ready, everyone? Wow. | Herkes hazır mı? Vay canına. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
That's not my card. | Bu benim kartım değil. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
I know... because the joker is me. | Biliyorum... Aşktan budala olan, | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
A fool for love. I told you I'd show you my heart. | ... soytarı benim. Sana kalbimi göstereceğimi söylemiştim. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Is this your card? | Kartın bu muydu? | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Get over here. Little help here, please. | Buraya gel. Biraz yardım edin lütfen. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Hey, little girl, could you please give me my heart? | Hey, küçük kız rica etsem kalbimi bana verir misin? | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Is it me, or is New York getting crazier? | Ben mi deliriyorum, Yoksa New York'mu? | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Your sister's on line two. Take a message. | Kardeşiniz ikinci hatta. Mesaj bıraksın. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
She says it's kind of important. Fine. Patch her through. | Önemli olduğunu söyledi. Peki, bağla o zaman. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
What were you doing in the Fontana d'Amore | Düğünüm sırasında Aşk Çeşmesi'nin içinde... | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
during my wedding? What makes you think that... | ... ne yapıyordun? Bunu da nerden çıkardın? | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
I'm looking at a picture of you. | Şu an gazetedeki resmine bakıyorum. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
It's front page news over here, sis. What were you thinking? | Hem de manşettesin abla! Bunu yaparken ne düşünüyordun? | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
I don't know. Little bit ofjet lag, | Bilmiyorum. Uçak yüzünden biraz sersemdim, | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
little bit of champagne, or a lot of champagne. | ... biraz da şampanya içtim, biraz fazla içmiş te olabilirim, | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
And the next thing I'm sitting in the fountain picking up coins. | ... sonra kendimi çeşmede bozuk paraları toplarken buldum. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
She took coins from the fontana? That's not so good. | Çeşmedeki bozuklukları mı almış? Bu iyi bir şey değil. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Why not so good? There is a legend, | Neden, değil ? Efsaneye göre, | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
if you take someone's coin from the fontana, | ... eğer çeşmeden birinin parasını alırsan, | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
they will fall in love with you. | ... o kişi sana aşık olurmuş. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Oh! Except that is ridiculous. OK. Then we hang up! | Yapma! Bu çok saçma. Peki, o zaman kapatıyoruz. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
I totally believe in magic coins. | Sihirli paralara kesinlikle inanıyorum. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Were you on that call? Love is finally at your doorstep. | Bizi mi dinliyordun? Aşk sonunda senin de kapını çaldı. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
So have any men come on to you since the wedding? | Düğünden bu yana herhangi bir erkekle karşılaştın mı? | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Well... Oh, my God. They have been. | Aslında... Aman Tanrım. Karşılaşmışsın. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Yeah, a couple of weirdos approached me this morning... | Bir kaç garip tip bu sabah bana yaklaştı evet... | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
There are some magical forces at work here. | Bazı sihirli güçlerin bunda parmağı var. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
I don't believe in magic. Know what I do believe in? | Sihire inanmıyorum. Neye inandığımı söyleyim mi? | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Art. Where's my Slater Bradley? | Sanata. Slater Bradley'im nerede bakayım? | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Told you I was on top of it. | Bu işle yakından ilgilendiğimi söylemiştim. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
The insurance company totally wanted to jack up the rate, | Sigorta şirketi oranı arttırmada çok ısrarcıydı. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
so in an effort to be more assertive, I told them to shove it. | Haklarımız için büyük çaba harcadım ve onu denizden yollamalarını söyledim. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
You told Hillman and Craft to shove it? | Hillman ve Craft'a onu denizden mi yollamalarını söyledin? | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Yeah. That piece was coming | Evet. O parça, Avustralyalı... | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
from a collector in Australia. | ... bir koleksiyoncudan gelecekti. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Even if we got it on a jet today, | Bu gün onu jetle alsak bile, | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
it would never clear customs in time for the gala. | ... zamanında galaya asla yetişemez. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
That means I have no centerpiece for the Circle of Gold. | Bu da Altın çember galası için bir baş yapıtım yok demek. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
I'll get Hillman and Craft on the phone. | Hemen Hillman ve Craft'ı arayıyorum. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
I don't think I burned that bridge. No, no. It's too late now. | Hala bir ümit olmalı. Hayır, artık çok geç. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
I have to tell Celeste. | Celeste'ye söylemeliyim. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Hey. Did I mention Joan gave me your cell number, too? | Selam. Joan'ın cep telefonu numaranı da verdiğini söylemiş miydim? | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Little busy now. What do you want? Same thing I wanted last night. | Şimdi meşgulüm Nick. Ne istiyorsun? Geçen gece istediğimin aynısını. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
What is it going to take for me to convince you | İlgilenmediğimi anlaman için daha ne yapmam... | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
that I'm not interested in you? What is it going to take? | ... gerekecek? Ne gerekecek bir düşüneyim. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
It's going to take you looking me in the eye to tell me that. | Bunu gözlerimin içine bakıp söylemen gerekecek. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
That'd require seeing you, and I don't have the time... | Bunun için seni görmem gerek ama benim hiç zamanım... | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Hi. Oh, so you're stalking me now? | Selam. Şimdi de beni takibe mi başladın? | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
No, I'm just running into you in a premeditated manner. | Yo, sadece önceden planlanmış bir şekilde seninle karşılaştım. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
I have a big problem on my hands right now. | Nick, şu an başım büyük bir belada. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
I just lost the centerpiece to my show. | Az önce sergimin baş yapıtını kaybettim. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Beth? Celeste. | Beth? Celeste. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
This is Mr. Al Russo, our newest patron. | Bu bey yeni patronumuz Al Russo. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
He asked specifically to see you. | Özellikle seni görmek istedi. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Of course. Um, hi. Um... | Tabii ki. Merhaba. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
I'm sorry. Have we met before? In my dreams. | Üzgünüm. Daha önce tanışmış mıydık? Rüyalarımda. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Beth has secured a rare Slater Bradley as the centerpiece for our pain exhibit. | Beth nadir bulunan bir Slater Bladley'i acı temalı sergimizin baş yapıtı yaptı. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Actually, Celeste... | Aslında, Celeste... | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Nick Beamon? Are you Nick Beamon? Yeah. | Nick Beamon? Sen Nick Beamon mısın? Evet. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
Nick the Hit! You want to talk about pain, this guy... | Çarpılan Nick! Acıdan mı bahsediyorsunuz? Bu adamın boyununa... | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |
A million volts in the neck. That's fascinating. | ... bir milyon volt çarptı. Bu çok etkileyici. | When in Rome-1 | 2010 | ![]() |