Search
English Turkish Sentence Translations Page 183650
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I think to fly... | Bence uçamk... | Zebraman-4 | 2004 | |
is impossible. | önamli. | Zebraman-4 | 2004 | |
I wish I never read that script! | Keşke senaryoyu hiç okumasaydım! | Zebraman-4 | 2004 | |
My son believes in you. | Oğlum sana inanıyor. | Zebraman-4 | 2004 | |
He believes that Zebraman will protect the earth. | Zebra Adamın dünyayı kurtaracağına inanıyor. | Zebraman-4 | 2004 | |
For my son's sake... | Oğlumun hatırına... | Zebraman-4 | 2004 | |
learn how to fly! | nasıl uçulacağını öğren! | Zebraman-4 | 2004 | |
Did you... | Siz benim... | Zebraman-4 | 2004 | |
understand my story? | hikayemi anladınız mı? | Zebraman-4 | 2004 | |
There is one man who can help. | Yardım edebilecek bir kişi var. | Zebraman-4 | 2004 | |
It's Zebraman. | Zebra Adam. | Zebraman-4 | 2004 | |
It's Zebraman! | Zebra Adam! | Zebraman-4 | 2004 | |
You mean that striped guy? | Çizgili adamdan mı söz ediyorsun? | Zebraman-4 | 2004 | |
Sounds weird, doesn't it? | Garip geliyor değil mi? | Zebraman-4 | 2004 | |
But I think he's the only one who can help us. | Ama bence sadece o bize yardım edebilir. | Zebraman-4 | 2004 | |
Tonight, the Junior High School will be no more. | Bu geceden itibaren artık o okul olmayacak. | Zebraman-4 | 2004 | |
Our operation will be over. | Operasyonumuz bitecek. | Zebraman-4 | 2004 | |
In a moment, the school will cease to exist. | Artık okul var olmayacak. | Zebraman-4 | 2004 | |
I expect your support. | Desteğini bekliyorum | Zebraman-4 | 2004 | |
How can you say that? | Nasıl söylersin bunu? | Zebraman-4 | 2004 | |
Everyone has gone crazy. | Herkes delirmiş. | Zebraman-4 | 2004 | |
It's all we can do to survive. | Hayatta kalmak için bunu yapmalıyız. | Zebraman-4 | 2004 | |
He believes. | İnanıyor. | Zebraman-4 | 2004 | |
Believes in dreams. | Düşlerine inan. | Zebraman-4 | 2004 | |
Believe in dreams, believe in dreams. | Düşlerine inan. Düşlerine inan. | Zebraman-4 | 2004 | |
Why did you come here? If something bad happened tell me... | Neden geldin? Eğer bir şey kötü olduysa... | Zebraman-4 | 2004 | |
No, no. I had something important to tell you. | Hayır,hayır. Sana söylemem gereken önemli bir şey var. | Zebraman-4 | 2004 | |
You should not give up. | Pes etmemelisin. | Zebraman-4 | 2004 | |
I really believe that you are a big hero, defending the earth. | Senin dünyayı istiladan kurtaracak büyük bir kahraman olduğuna gerçekten inanıyorum. | Zebraman-4 | 2004 | |
Well, I'm sorry for saying such weird things. | Böyle saçma şeyler söylediğim için üzgünüm | Zebraman-4 | 2004 | |
Shinpei? | Shinpei? | Zebraman-4 | 2004 | |
Where are you, Shinpei? | Neredesin, Shinpei? | Zebraman-4 | 2004 | |
Toilet? | Tuvalette mi? | Zebraman-4 | 2004 | |
Please stop, please stop. | Lütfen dur,lütfen dur | Zebraman-4 | 2004 | |
We're sorry, but the road is closed. | Yol kapatıldığı için üzgünüz. | Zebraman-4 | 2004 | |
We're sorry, no one can pass. | Kimse geçemediği için üzgünüz. | Zebraman-4 | 2004 | |
But my son went to the school... | Ama oğlum okula gitti... | Zebraman-4 | 2004 | |
Everything is in order here. | Her şey kontrol altında. | Zebraman-4 | 2004 | |
Please! I need to go to the school! | Lütfen! Okula gitmeliyim! | Zebraman-4 | 2004 | |
You're good, Professor. | İyisiniz, Profesör. | Zebraman-4 | 2004 | |
Clear a path. | Yolu temizleyin. | Zebraman-4 | 2004 | |
Open it, open it. | Açın,açın. | Zebraman-4 | 2004 | |
Let's go. To the school. Get on. | Hadi gidelim.Okula gidelim.Gelin. | Zebraman-4 | 2004 | |
Asano san. | Asano san. | Zebraman-4 | 2004 | |
Help me, Zebraman! | Yardım et, Zebra Adam! | Zebraman-4 | 2004 | |
Do your best, Zebraman! | Elinden geleni yap, Zebra Adam! | Zebraman-4 | 2004 | |
Zebraman, look out! | Zebra dikkat et | Zebraman-4 | 2004 | |
You're not gonna... | Beni ... | Zebraman-4 | 2004 | |
keep me down. | yenemeyeceksin. | Zebraman-4 | 2004 | |
Hey? What's going on? | Hey? Neler oluyor? | Zebraman-4 | 2004 | |
Kazuki! | Kazuki! | Zebraman-4 | 2004 | |
There's only 3 minutes left until the chopper gets here! Let's clear out! | Katilin buraya gelmesine 3 dakika var. Dikkatli olun! | Zebraman-4 | 2004 | |
Zebraman, fly and fight. | Zebra Adam uç ve savaş. | Zebraman-4 | 2004 | |
Zebraman has to fly. | Zebra Adam uçmalı. | Zebraman-4 | 2004 | |
Zebraman has to fly to the sky. | Zebra Adam gökyüzüne uçmalı. | Zebraman-4 | 2004 | |
You have to believe that you can fly. | Uçabileceğine inanmalısın. | Zebraman-4 | 2004 | |
Now it's Zebraman's turn. | Şimdi Zebra Adam dönüşü. | Zebraman-4 | 2004 | |
He flew. | Uçtu. | Zebraman-4 | 2004 | |
My mask... | Maskem... | Zebraman-4 | 2004 | |
I was finally having some fun. | Sonunda bira eğlendim | Zebraman-4 | 2004 | |
Yes, yes. Everything is fine now. | Evet,evet. Artık her şey iyi. | Zebraman-4 | 2004 | |
Japan is safe! | Japonya güvende! | Zebraman-4 | 2004 | |
Everyone is waiting for Zebraman. | Herkes Zebra Adamı bekliyor. | Zebraman-4 | 2004 | |
He looks like a fine man. | İyi bir adama benziyor. | Zebraman-4 | 2004 | |
He doesn't look like dad? | Babama benzemiyor mu? | Zebraman-4 | 2004 | |
No way! Don't say such a thing! | Olamaz! Böyle şeyler söyleme! | Zebraman-4 | 2004 | |
Thank you, Zebraman! | Teşekkürler, Zebra Adam! | Zebraman-4 | 2004 | |
Turn on the black and white. | Siyah beyaza dönüş. | Zebraman-4 | 2004 | |
"The old appeals to racial, sexual or religious chauvinism, | "Eskiden cazip olan etnik, cinsel, dinsel şovenizm, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
to rabid nationalist fervor are beginning not to work." Carl Sagan | milliyetçilerin işine artık yaramıyor. ya da milliyetçi ateşi körüklemek artık işe yaramıyor." Carl Sagan ya da milliyetçi ateşi körüklemek artık işe yaramıyor." Carl Sagan ya da milliyetçi ateşi körüklemek artık işe yaramıyor." Carl Sagan | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
"The business of who I am, or whether I'm good or bad, or achieving or not, | Bugüne kadar öğrendiğimiz iyi mi kötü mü olduğumuz "Ben kimim, iyi biri miyim yoksa kötü mü, başarılı mıyım gibi "Ben kimim, iyi biri miyim yoksa kötü mü, başarılı mıyım gibi "Ben kimim, iyi biri miyim yoksa kötü mü, başarılı mıyım gibi | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
all that's learned along the way." Dr. Richard Albert | veya başarılı mı başarısız mı olduğumuzdu. hep sonradan edinilen dertler." Dr. Richard Albert hep sonradan edinilen dertler." Dr. Richard Albert hep sonradan edinilen dertler." Dr. Richard Albert | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
"It's just a ride, | bu gidişi "Basit bir yolculuktan ibaret, Bu bir yolculuktan ibaret, "Basit bir yolculuktan ibaret, "Basit bir yolculuktan ibaret, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
we can change it anytime. | istediğimiz anda değiştirebiliriz istediğin zaman değiştirebileceğin bir yolculuk. istediğin zaman değiştirebileceğin bir yolculuk. istediğin zaman değiştirebileceğin bir yolculuk. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
It's only the choice. No effort, no work, no job, no savings of money." Bill Hicks | sadece seçim işi. İş yok ,çalışmak yok ,para kazanmak yok. Sadece bir seçim. Çaba harcamadan, çalışmadan, para biriktirmeden." Bill Hicks Sadece bir seçim. Çaba harcamadan, çalışmadan, para biriktirmeden." Bill Hicks Sadece bir seçim. Çaba harcamadan, çalışmadan, para biriktirmeden." Bill Hicks | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
"I realised I had the game wrong. | oyunu yanlış algıladığımın farkına vardım. "Farkettim ki oyunu yanlış anlamışım. "Fark ettim ki oyunu yanlış anlamışım. "Fark ettim ki oyunu yanlış anlamışım. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
The game was to find out what I already was." Dr. Richard Albert | oyun ,aslında kim olduğunuzu bulmakmış. Oyun halihazırda ne olduğumu bulmakti." Dr. Richard Albert Oyun halihazırda ne olduğumu bulmaktı." Dr. Richard Albert Oyun halihazırda ne olduğumu bulmaktı." Dr. Richard Albert | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
�We will see how very important it is to bring about, in the human mind, | "İnsanlığın düşünüşüne radikal bir devrim fikrini getirmenin ne kadar | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
the radical revolution. | radikal devrim önemli olduğunu göreceğiz. önemli olduğunu göreceğiz. önemli olduğunu göreceğiz. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
The crisis, is a crisis of consciousness. | kriz bilincimizdeki krizdir Bu kriz bir bilinç krizidir. Bu kriz bir bilinç krizidir. Bu kriz bir bilinç krizidir. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
A crisis that cannot anymore, | bundan sonra bu kriz Öyle bir kriz ki Öyle bir kriz ki Öyle bir kriz ki | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
accept the old norms, | eski normları eski kuralları eski kuralları eski kuralları | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
the old patterns, | eski paternleri eski şablonları, eski şablonları, eski şablonları, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
the ancient traditions. | ve tarihi gelenekleri kabul edemez. eskiden kalma gelenekleri artık kabul etmiyor. eskiden kalma gelenekleri artık kabul etmiyor. eskiden kalma gelenekleri artık kabul etmiyor. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
And, considering what the world is now, | ve şimdi dünyanın tüm gizemiyle Ve, dünyanın bugünkü haline bakınca, Ve, dünyanın bugünkü haline bakınca, Ve, dünyanın bugünkü haline bakınca, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
with all the misery, | ne olduğu bunca sefalet, bunca sefalet, bunca sefalet, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
conflict, | kapışma çatışma, çatışma, çatışma, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
destructive brutality, | yıkıcı savaş yıkıcı zulüm, yıkıcı zulüm, yıkıcı zulüm, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
aggression, | öfke saldırganlık, saldırganlık, saldırganlık, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
and so on... | ve dahası... vesaire... vesaire... vesaire... | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
Man | İnsanlık | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
is still as he was. | hala eskiden olduğu gibi. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
Is still brutal, | Hala zalim, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
violent, | can yakan, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
aggressive, | saldırgan, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
acquisitive, | aç gözlü para delisi, aç gözlü, aç gözlü, aç gözlü, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
competitive. | yarışmacı. rekabetçi, rekabetçi, rekabetçi, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
And, he's built a society | ve tüm bunlar eşliğinde ve inşa ettiği toplum da ve inşa ettiği toplum da ve inşa ettiği toplum da | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
along these lines. J. Krishnamurti | bir toplum kurdu bu değerler üzerine kurulu." Jiddu Krishnamurti bu değerler üzerine kurulu." Jiddu Krishnamurti bu değerler üzerine kurulu." Jiddu Krishnamurti | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
Zeitgeist | Zeitgeist | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 |