Search
English Turkish Sentence Translations Page 183648
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I'll leave you three alone. Bye. | Üçünüzü yalnız bırakıyorum. Hoşçakalın. | Zebraman-2 | 2004 | |
This is our newest teacher, Prof. Ichikawa. | Yeni öğrencimiz, Prof. Ichikawa. | Zebraman-2 | 2004 | |
Even though he can't walk, he's still a regular junior high student. | Yürüyemese bile o hala sıradan bir öğrenci. | Zebraman-2 | 2004 | |
I'm Shinpei Asano. Nice to meet you. | Ben Shinpei Asano. Tanıştığımıza memnun oldum. | Zebraman-2 | 2004 | |
Each day I wonder if he'll ever be able to stand again. | Her gün yeniden ayağa kalkabileceğini düşünüyorum. | Zebraman-2 | 2004 | |
I'm a single parent. | Ben bekar bir anneyim. | Zebraman-2 | 2004 | |
It's no problem. | Sorun değil | Zebraman-2 | 2004 | |
I see. Sorry. | Anlıyorum. Üzgünüm. | Zebraman-2 | 2004 | |
I don't want him to be treated special. | Ona özel muamele yapılmasını istemiyorum. | Zebraman-2 | 2004 | |
I don't want any bad things to happen. | Kötü şeylerin olmasını istemiyorum. | Zebraman-2 | 2004 | |
What do you mean, "bad things"? | "Kötü şeylerle" neyi kastediyorsunuz? | Zebraman-2 | 2004 | |
I'll treat him like any other student. | Ona diğerlerine davrandığım gibi davranacağım. | Zebraman-2 | 2004 | |
I may not look it, but I'm a ghost man. | Öyle görünmeyebilirim ama ben bir hayalet adamım. | Zebraman-2 | 2004 | |
It's a white panda? | Bu bir beyaz panda. | Zebraman-2 | 2004 | |
I told you I'm a ghost man. | Sana hayalet adam olduğumu söylemiştim. | Zebraman-2 | 2004 | |
It's really cute. | Gerçekten çok şirin. | Zebraman-2 | 2004 | |
It really sucks. He's not even popular. | Çok iğrenç. Popüler bile değil. | Zebraman-2 | 2004 | |
It's my dad's fault that little brother is picked on... | Küçük kardeşime sataşılması onun hatası | Zebraman-2 | 2004 | |
And mom is unhappy... | ve annem mutsuz... | Zebraman-2 | 2004 | |
Yes. It really is his fault. | Evet. Gerçekten onun hatası. | Zebraman-2 | 2004 | |
I could just go to the corner and buy some juice... | Köşeye kadar gidip meyve suyu alabilirim... | Zebraman-2 | 2004 | |
No, no, no... | Hayır,hayır,hayır... | Zebraman-2 | 2004 | |
I might catch cold. | Üşütebilirim. | Zebraman-2 | 2004 | |
It's Zebraman. | Bu Zebra Adam. | Zebraman-2 | 2004 | |
I watched him on TV when I was in Junior High. | Anaokulundayken onu TV’de seyretmiştim.. | Zebraman-2 | 2004 | |
In the year 2010, a mysterious hero appears. | 2010 yılında, gizemli bir kahraman belirdi. | Zebraman-2 | 2004 | |
It's about believing in your dreams. | hayallerine inanmakla ilgili bir şey. | Zebraman-2 | 2004 | |
It's great, teacher. | Harika öğretmenim | Zebraman-2 | 2004 | |
I feel like I'm talking with my father. | Sanki babamla konuşuyormuş gibi hissediyorum. | Zebraman-2 | 2004 | |
He was a junior high school teacher. | Bir orta okul öğretmeniydi. | Zebraman-2 | 2004 | |
Maybe I should practice my yelling at them? | Belki de onlara bağırış şeklimi biraz daha çalışmalıyım? | Zebraman-2 | 2004 | |
It's 2010. | 2010. | Zebraman-2 | 2004 | |
That's right. It's the same year that Zebraman took place. | Doğru.Zebra Adamın yaşadığı yıl. | Zebraman-2 | 2004 | |
From today, can I call you Asano? | Bugünden sonra sana Asano diyebilir miyim? | Zebraman-2 | 2004 | |
Hey, I wonder... | Hey, merak ediyorum... | Zebraman-2 | 2004 | |
If we find this lifeform... | eğer bu yaşam formunu bulursak... | Zebraman-2 | 2004 | |
I feel like spoiled milk. | Bozuk süt gibi kokuyorum. | Zebraman-2 | 2004 | |
There's no space for one... | Onun için yer yok... | Zebraman-2 | 2004 | |
Prof. Ichikawa... | Prof. Ichikawa... | Zebraman-2 | 2004 | |
I think it's good. | Bence bu iyi. | Zebraman-2 | 2004 | |
Today, Prof. Ichikawa will go on patrol with Prof. Ippongi. | Bugün, Prof. Ichikawa Prof. Ippongi’yle devriyey çıkıyor. | Zebraman-2 | 2004 | |
What are you guys doing here? It's late. Go home, go home! | Siz ne yapıyorsunuz burda? Geç oldu. Eve gidin, eve gidin! | Zebraman-2 | 2004 | |
What do you mean? It is for their own good. | Ne demek isitiyorsun? Bu onların iyiliği için. | Zebraman-2 | 2004 | |
The thing I hate the most is perverts. | En çok nefret ettiğim şey sapıklardır | Zebraman-2 | 2004 | |
But perverts, I can never forgive them. | Ama sapıklar onları asla hoş göremem. | Zebraman-2 | 2004 | |
Now, I'll eat. | Şimdi yiyelim. | Zebraman-2 | 2004 | |
It's really good. | Bu gerçekten güzel. | Zebraman-2 | 2004 | |
Ah yes, well you see... | Ah evet bildiğin gibi... | Zebraman-2 | 2004 | |
I'm an expert on this kind of food. | Bu tarz yemeklerin uzmanıyım ben. | Zebraman-2 | 2004 | |
But my real passion is to be... | Ama gerçek tutkum bir... | Zebraman-2 | 2004 | |
But I'm so embarassed! | Ama ben çok utanıyorum! | Zebraman-2 | 2004 | |
It's difficult to walk. | Yürümesi zor. | Zebraman-2 | 2004 | |
Oh look! It's 9 o'clock. We'd better get going. | Oh bak! 9 olmuş. Gitsek iyi olacak. | Zebraman-2 | 2004 | |
It's still bad. | Hala kötü. | Zebraman-2 | 2004 | |
But I want to show Asano. | Ama ben Asano’yu görmek istiyorum. | Zebraman-2 | 2004 | |
Asano, Asano, Asano... | Asano, Asano, Asano... | Zebraman-2 | 2004 | |
You're fired. You're fired. You're fired... | Kovuldun.Kovuldun.Kovuldun. | Zebraman-2 | 2004 | |
I'm a fan. | Ben bir fan’ım. | Zebraman-2 | 2004 | |
I'm Zebraman. | Ben Zebra Adamım. | Zebraman-2 | 2004 | |
It's Zebraman... | Bu Zebra Adam... | Zebraman-2 | 2004 | |
Is your mom nearby? | Annen yakınlarda mı? | Zebraman-2 | 2004 | |
It seems connected to the others. | Diğeriyle bağlantılı gibi görünüyor. | Zebraman-2 | 2004 | |
I heard it from my friends, even though the police deny it. | Ben bunu bir arkadaşımdan duydum, polis bile inkar ediyor. | Zebraman-2 | 2004 | |
Ready? It's a bit hard to look at. | Hazır mısınız? Bakması biraz zor. | Zebraman-2 | 2004 | |
Look at the wound... | Yaraya bak | Zebraman-2 | 2004 | |
I'm done. | Kötü oldum. | Zebraman-2 | 2004 | |
Can I speak freely about the cases? | Dava hakkında özgürce konuşabilir miyiz? | Zebraman-2 | 2004 | |
Well, there might be a panic... | Panik olabilir... | Zebraman-2 | 2004 | |
Professor, these two cases are... | Profesör iki tür dava var... | Zebraman-2 | 2004 | |
I won't answer you! | Sana cevap vermeyeceğim. | Zebraman-2 | 2004 | |
I wonder if it was the real Zebraman? | Bunun gerçek Zebra Adam olup olmadığını merak ediyorum? | Zebraman-2 | 2004 | |
Asano san... | Asano san... | Zebraman-2 | 2004 | |
I hope that I can meet him again. | Umarım onunla yine karşılaşırım. | Zebraman-2 | 2004 | |
It's the first episode of Zebraman. | Zebra Adamın ilk bölümü. | Zebraman-2 | 2004 | |
I remember, I remember. It's Zebraman! | Hatırladım,hatırladım. Bu Zebra Adam! | Zebraman-2 | 2004 | |
Ah, professor... | Ah, profesör... | Zebraman-2 | 2004 | |
Professor Ichikawa is a fan of Zebraman! | Profesör Ichikawa Zebra Adamın bir fanı! | Zebraman-2 | 2004 | |
It makes me feel very nostalgic. | Ban çok nostaljik geliyor. | Zebraman-2 | 2004 | |
Now I'll make dinner. | Şimdi yemek yapacağım. | Zebraman-2 | 2004 | |
Ah, no, no. I should go. | Ah,hayır,hayır. Gitmeklliyim. | Zebraman-2 | 2004 | |
Well, the truth is... | Gerçek şu ki... | Zebraman-2 | 2004 | |
Oh, that's right. I forgot. I should go. | Oh, doğru. Unutmuşum.Gitmeliyim. | Zebraman-2 | 2004 | |
I'm sorry. I shouldn't burden you. | Üzgünüm. Sana sıkıntı vermemeliydim. | Zebraman-2 | 2004 | |
He was a junior at the university hospital. | Üniversite hastanesindeki küçük bir çocuktu. | Zebraman-2 | 2004 | |
I really should go home. | Gerçekten ve gitmeliyim. | Zebraman-2 | 2004 | |
Sorry. I'll be back soon. | Üzgünüm.Yakında dönerim. | Zebraman-2 | 2004 | |
Asano kun... | Asano kun... | Zebraman-2 | 2004 | |
I'll be there soon. | Yakında orada olurum | Zebraman-2 | 2004 | |
I have to solve these cases! I don't have time to waste with this crap! | Bu olayları çözmeliyim! Bu saçmalıklara zamanım yok! | Zebraman-2 | 2004 | |
I'm trying to analyze its programme. | Programı analiz etmeye çalışıyorum. | Zebraman-2 | 2004 | |
I think it's impossible to find out any more. | Bence bunu bulmak artık imansız | Zebraman-2 | 2004 | |
What we need to find out... | Bulmamız gereken | Zebraman-2 | 2004 | |
Is how this is spread from person to person. | bunun insandan insana nasıl yayıldığı. | Zebraman-2 | 2004 | |
It can spread from Yokohama to cover the whole country. | Yokohama’dan başlayıp bütün şehre yayılabilir. | Zebraman-2 | 2004 | |
We're not getting anywhere. It's beyond human comprehension. | Hiçbir yere varamıyoruz. Bu insan anlayışının ötesinde birşey. | Zebraman-2 | 2004 | |
I don't understand what you mean? | Ne demek istediğini anlamıyorum. | Zebraman-2 | 2004 | |
If the students are in danger... | Eğer öğrenciler tehlikedeyse... | Zebraman-2 | 2004 | |
What is it you know? | Bildiğin ne var? | Zebraman-2 | 2004 | |
I'm asking you to stop. | Durmanı istiyorum. | Zebraman-2 | 2004 | |
It's not just the cases that put the students in danger. | Bu sadece öğrencileri tehlikeye atmıyor. | Zebraman-2 | 2004 |