Search
English Turkish Sentence Translations Page 183713
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
l don't know much about tit prices. | Meme fiyatlarından pek haberim yok. | Zero 2-1 | 2010 | |
There's nothing to know. My bitch is asking for them too. | Bilecek bir şey yok. Benim kaltak da onlardan istiyor. | Zero 2-1 | 2010 | |
Seven and a halfgrand. | 7500 avro tutuyormuş. | Zero 2-1 | 2010 | |
This dickhead here paid ten. You're fucking nuts? | Bu sik kafalı 10 bin ödemiş. Kafayı mı yedin sen? | Zero 2-1 | 2010 | |
You don't like big breasts? | Büyük göğüsleri sevmez misin? | Zero 2-1 | 2010 | |
l like tits. l really do, l simply don't like silicone ones. | Memeleri severim. Gerçekten severim. Ama silikon olanları değil. | Zero 2-1 | 2010 | |
What's the difference? It's inside, you can't see a thing. | Farkı ne? Onlar içeride duruyor. Hiç bir şey göremezsin. | Zero 2-1 | 2010 | |
Of course you can't see them, but you can feel them. | Elbette göremezsin ama hissedebilirsin. | Zero 2-1 | 2010 | |
There is a difference, a rather significant difference. | Fark var, hem de belirgin bir fark. | Zero 2-1 | 2010 | |
You don't see it, but you know | Tamam, göremezsin ama... | Zero 2-1 | 2010 | |
You touch them, you stroke them | Dokunursun, tokatlarsın... | Zero 2-1 | 2010 | |
and you fucking keep thinking that there's some fucking silicone inside. | ...ve içerde kahrolası silikon olduğunu aklından çıkaramazsın. | Zero 2-1 | 2010 | |
Would you fucking pretend there's nothing inside? | Hiç bir şey yokmuş gibi davranabilir misin? | Zero 2-1 | 2010 | |
l don't know, l've never thought about it. | Bilmiyorum, bu konuda hiç düşünmedim. | Zero 2-1 | 2010 | |
Sylvester, have you ever seen silicone? | Sylvester, hiç silikon gördün mü? | Zero 2-1 | 2010 | |
l have not. | Görmedim. | Zero 2-1 | 2010 | |
You're sick, you're fucking sick, you know that? | Sen hastasın, kafayı yemişsin, bunu biliyor muydun? | Zero 2-1 | 2010 | |
l've never seen anyone cut into a girl's tits. | Bir kızın göğüslerini kesene hiç rastlamamıştım. | Zero 2-1 | 2010 | |
Why in the world would you need that silicone anyway? | Hangi akla hizmet bu silikonlara ihtiyacın var? | Zero 2-1 | 2010 | |
l'll take it back to my bitch, so she can fucking see it with her own eyes. | Görsün diye bunu benim kaltağa götüreceğim. | Zero 2-1 | 2010 | |
You're sick, Max! You're sick! | Sen hastasın, Max! Hasta! | Zero 2-1 | 2010 | |
l'm sick? | Hasta mıyım? | Zero 2-1 | 2010 | |
Well is it not a sick thing to pay ten grand for this shit? | Bu bok için 10 bin vermek normal mi peki? | Zero 2-1 | 2010 | |
That is vanity, Max, and the bigger it is the more expensive it gets. | O gösteriş, Max, ve ne kadar büyükse o kadar pahalıya patlar. | Zero 2-1 | 2010 | |
But what you just did here is sick, sick! | Fakat senin yaptığın manyaklık! Manyaklık! | Zero 2-1 | 2010 | |
l don't give a fuck. | Sikimden aşağı kasım paşa. | Zero 2-1 | 2010 | |
You tell your bitch about your vanity. | Gösteriş hakkında nutuğunu git fahişene çek. | Zero 2-1 | 2010 | |
l bet you'd spend a week on the street after that. | Bahse girerim sonrasında bir haftanı cadde üstünde geçirirsin. | Zero 2-1 | 2010 | |
ls this fucker OK? | Bu götün yaptığına laf yok yani? | Zero 2-1 | 2010 | |
You put that shit inside your wife for ten grand. | Bu boku 10 bin avroya karının içine soktun. | Zero 2-1 | 2010 | |
Was it worth it? Was it fucking worth it? | Değdi mi? Hayır etti mi? | Zero 2-1 | 2010 | |
She wasn't my wife. | O benim karım değildi. | Zero 2-1 | 2010 | |
What's that supposed to mean? The fucking obvious. | Bu da ne demek şimdi? Kabak gibi ortada. | Zero 2-1 | 2010 | |
She's wearing a ring. | Yüzük takıyordu. Evliydi de ondan. | Zero 2-1 | 2010 | |
You telling me that your bitch was somebody's wife? | Senin kaltak başkasının karısı mıydı? | Zero 2-1 | 2010 | |
You're fucking nuts? Do you know where you're going? | Sen aklını mı kaçırdın? Nereye gittiğinin farkında mısın? | Zero 2-1 | 2010 | |
Where did you fuckin come from? | Nereden geldin? | Zero 2-1 | 2010 | |
Hey! You're OK? | Hey! İyi misin? | Zero 2-1 | 2010 | |
l'm not totally OK... | Pek sayılmaz. | Zero 2-1 | 2010 | |
l can see that, sicko. Motherfucker, you're lucky we didn't kill you. | Bunu görebiliyorum, beyinsiz herif. | Zero 2-1 | 2010 | |
Sasha, stop! Get in the car. | Sasha, dur! Atla arabaya. | Zero 2-1 | 2010 | |
Good morning, arseboy. | Günaydın, göt oğlanı. | Zero 2-1 | 2010 | |
You're fucked up. l'm fucked up? | Şimdi siki tuttun. Siki mi tuttum? | Zero 2-1 | 2010 | |
Yeah, you're fucked up! We'll see who's fucked up. | Evet, siki tuttun! Kimin siki tuttuğunu göreceğiz. | Zero 2-1 | 2010 | |
You'll be buying your bitch a dildo. She won't have anything to fuck soon. | Kaltağına vibratör alıyor olacaksın. Yakında ağzına alacak bir şey bulamayacak. | Zero 2-1 | 2010 | |
You just try that motherfucker. Try? Try l will... | Seni var ya, orospu çocuğu. Beni? Evet beni... | Zero 2-1 | 2010 | |
l'll tear you apart motherfucker. | Seni lime lime doğrayacağım. | Zero 2-1 | 2010 | |
l'll kill you motherfucker. | Seni öldüreceğim orospunun evladı. | Zero 2-1 | 2010 | |
PART 5 SYLVESTERS GUN, PRINCIPLES AND 1000 EUROS | 5. Bölüm Sylvester'in Silahı, Prensipler ve 1000 Avro | Zero 2-1 | 2010 | |
They're for your wife? | Karın için mi? | Zero 2-1 | 2010 | |
Oh, no, they're for my colleague. He just got married. | Hayır, iş ortağıma. Yeni evlendi de. | Zero 2-1 | 2010 | |
No, l'm on duty. | Hayır, görevdeyim. | Zero 2-1 | 2010 | |
That gun, must be your duty? | Şu silah, görevinle mi ilgili? | Zero 2-1 | 2010 | |
l'm an omcer, but l don't carry it all the time. | Ben polisim, fakat bunu her zaman taşımıyorum. | Zero 2-1 | 2010 | |
Perhaps when you're alone, naked and in bed. | Sanırım yatakta, yalnız ve çıplak olduğun zamanlarda taşımıyorsun. | Zero 2-1 | 2010 | |
l have another gun when l'm naked. | Çıplakken başka bir silah taşıyorum. | Zero 2-1 | 2010 | |
lf this one is 9, the other is around 18. | Buna 9 dersek, diğeri yaklaşık 18 kalibre. | Zero 2-1 | 2010 | |
We've just got acquainted. We didn't even have a coffee yet | Daha yeni tanıştık. Henüz bir kahve bile içmemişken... | Zero 2-1 | 2010 | |
and you're already telling me that l like you. | ...sen çıkıp benden hoşlandığını söylüyorsun. | Zero 2-1 | 2010 | |
l paid for your bill because l don't usually meet women | Seninkini ödedim çünkü genelde kredi kartı bloke olmuş... | Zero 2-1 | 2010 | |
l'll take that. | Bunu alıyorum. | Zero 2-1 | 2010 | |
When was the last time you danced, Sylvester? | En son ne zaman dans ettin, Sylvester? | Zero 2-1 | 2010 | |
Excuse me? | Pardon, anlamadım? | Zero 2-1 | 2010 | |
l'd like to dance with you. | Seninle dans etmek istiyorum. | Zero 2-1 | 2010 | |
We're in a gas station. | Benzin istasyonunda? | Zero 2-1 | 2010 | |
So what. l've never danced in a gas station. | Ne olmuş. Daha önce benzin istasyonunda hiç dans etmemiştim. | Zero 2-1 | 2010 | |
l don't dance. Listen, l've already told you | Ben dans etmem. Dinle, sana zaten söyledim... | Zero 2-1 | 2010 | |
you're a married woman. l don't want any trouble. | Sen evli bir kadınsın. Başıma dert almak istemiyorum. | Zero 2-1 | 2010 | |
Sylvester, l'm not asking you to sleep with me in a gas station, | Sylvester, benzin istasyonunda benimle yat demiyorum. | Zero 2-1 | 2010 | |
l just want to thank you. | Sadece sana teşekkür etmek istiyorum. | Zero 2-1 | 2010 | |
lt was so close. He nearly cut my balls off! | Kıl payı yırttım. Neredeyse taşaklarımı kesiyordu! | Zero 2-1 | 2010 | |
ls that a joke? | Bu bir şaka mı? | Zero 2-1 | 2010 | |
He's real crazy. l told you. | Harbiden kafadan çatlakmış. Sana söylemiştim. | Zero 2-1 | 2010 | |
Get out. What's up with you, Sylvester. | Çekil. Neyin var, Sylvester? | Zero 2-1 | 2010 | |
What's wrong, Sylvester. What are you looking for, man? | Sorun ne? Ne arıyorsun, adamım? | Zero 2-1 | 2010 | |
My police gun, l put it under the papers. It's not here. | Polis silahım, onu gazetenin altına koymuştum. Şimdi yok. | Zero 2-1 | 2010 | |
Look under the seat, maybe it's... | Koltuğun altına bak, belki... | Zero 2-1 | 2010 | |
l've looked under the goddamn seat, it's not there. | Lanet koltuğun altına da baktım, orada da yok. | Zero 2-1 | 2010 | |
Get out, get out, sit down. | Çık dışarı, çık, otur. | Zero 2-1 | 2010 | |
lt's her, it's her. | O aldı, o aldı. | Zero 2-1 | 2010 | |
Sylvester, l wasn't expecting to see you. | Sylvester, seni görmeyi beklemiyordum. | Zero 2-1 | 2010 | |
Where's my gun? | Silah nerede? | Zero 2-1 | 2010 | |
Where? There on the table. | Nerede? Masanın üzerinde. | Zero 2-1 | 2010 | |
Three bullets are missing. | Üç kurşun eksik. | Zero 2-1 | 2010 | |
Could you move out of the way, l can't get through. | Yoldan çekilir misiniz? Geçemiyorum. | Zero 2-1 | 2010 | |
l said l can't get through, could you move the car aside? | Geçemediğimi söyledim, arabayı kenara çekemez misiniz? | Zero 2-1 | 2010 | |
Don't you understand asshole? l can't. | Anlamadın mı, koca kafa? Alamam. | Zero 2-1 | 2010 | |
Faggot in a gay robe. | Gey bornozu giymiş nonoşa benziyorsun. | Zero 2-1 | 2010 | |
Who is he? My husband. | Kim bu? | Zero 2-1 | 2010 | |
For fuck's sake, Caroline, you fucked up your man with my police gun. | Tanrı aşkına, Carolina, polis silahımla kocanı mı öldürdün? | Zero 2-1 | 2010 | |
l wanted to scare him. | Onu korkutmak istedim. | Zero 2-1 | 2010 | |
With three bullets? | Üç kurşunla mı? | Zero 2-1 | 2010 | |
What did he do to you? Why did you do it? | Sana ne yaptı? Bunu ona neden yaptın? | Zero 2-1 | 2010 | |
l got money, here, Sylvester, please, help me, l don't have anything else... | Param var, işte burada. | Zero 2-1 | 2010 | |
What are you doing, Sylvester? | Ne yapıyorsun, Sylvester? | Zero 2-1 | 2010 | |
Max, what are you doing there? | Max, ne yapıyorsun orada? | Zero 2-1 | 2010 | |
Who is he? How should l know? | Kim o? Nereden bileyim? | Zero 2-1 | 2010 | |
Where's your bathroom? There. | Banyo nerede? Şu tarafta. | Zero 2-1 | 2010 | |
Tell me what's going on. | Neler dönüyor anlat? | Zero 2-1 | 2010 | |
This stupid bitch fucked up her man with my service gun. | Bu aptal fahişe polis silahımla kocasını delik deşik etmiş. | Zero 2-1 | 2010 |