Search
English Turkish Sentence Translations Page 183850
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
My Uncle and Aunt don't love me. | Amcam ve teyzem beni sevmiyor. | Zokkomon-1 | 2011 | |
The teachers in school are cruel. l have nobody here. | Okuldaki öğretmenler acımasız. Burada hiç kimsem yok. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Go away then! l'll fight alone. l need no one. | Git o zaman! Yalnız savaşırım. Kimseye ihtiyacım yok. | Zokkomon-1 | 2011 | |
He's turned out a coward like the rest. | O da diğerleri gibi korkak çıktı. | Zokkomon-1 | 2011 | |
lf he had stayed, people would have realized the truth about Deshraj. | Eğer kalsaydı, insanlar Deshraj hakkındaki gerçeği fark edebilirdi. | Zokkomon-1 | 2011 | |
This town could have been transformed. | Bu kasabanın şekli değişebilirdi. | Zokkomon-1 | 2011 | |
But, he too had no courage. | Ama, onun da cesareti yokmuş. | Zokkomon-1 | 2011 | |
l am with you, Magic Uncle. | Seninleyim Sihirli Amca. | Zokkomon-1 | 2011 | |
l never lose courage. | Ben cesaretimi asla kaybetmem. | Zokkomon-1 | 2011 | |
We'll change the face of this town. | Bu şehrin çehresini değiştireceğiz. | Zokkomon-1 | 2011 | |
For now you're no longer a small boy... | Şimdilik sadece küçük bir çocuksun. | Zokkomon-1 | 2011 | |
... you're a dangerous ghost which the entire town is terrified of. | Bütün kasabanın korktuğu tehlikeli bir hayaletsin. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Just as steel cuts steel, fear will be used to drive away fear. | Tıpkı çeliğin çeliği kestiği gibi, korku da korkuyu uzaklaştıracak. | Zokkomon-1 | 2011 | |
You will do this. | Bunu sen yapacaksın. | Zokkomon-1 | 2011 | |
But what if l get caught? lmpossible! | Ya eğer yakalanırsam? İmkânsız. | Zokkomon-1 | 2011 | |
With science at the service of a ghost? Never! | Bir hayaletin hizmetindeki bilimle mi? Asla! | Zokkomon-1 | 2011 | |
Listen brother, it's time to rise | Dinle kardeşim, ayağa kalkma zamanıdır. | Zokkomon-1 | 2011 | |
To accept without a thought is just not wise | Düşünmeden kabullenmek, hiç de akıllıca değil. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Look, think, understand, recognize | Tanı, anla, düşün, bak. | Zokkomon-1 | 2011 | |
To blindly accept is just not wise | Körü körüne kabullenmek hiç de akıllıca değil. | Zokkomon-1 | 2011 | |
For ages the world has been in the dark | Çağlar boyu dünya karanlıkta kaldı, | Zokkomon-1 | 2011 | |
Now you need to shine like a bright spark | Şimdi ihtiyacı var bir kıvılcım gibi parlamaya. | Zokkomon-1 | 2011 | |
lt's been said before and l'll say it again | Daha önce söylendi ve yine söylüyorum: | Zokkomon-1 | 2011 | |
When the courage is within you | İçinde cesaret oldukça, | Zokkomon-1 | 2011 | |
There is nothing you lack | Eksik olan hiçbir şeyin yoktur. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Zokkomon? Yes, Zokkomon! | Zokkomon mu? Evet, Zokkomon! | Zokkomon-1 | 2011 | |
Don't you know how to sweep? | Nasıl süpürüleceğini bilmiyor musunuz? | Zokkomon-1 | 2011 | |
Come on... faster! Haven't you eaten? | Haydi, daha hızlı! Yemek yemediniz mi? | Zokkomon-1 | 2011 | |
Why are you so late? Were you waiting for an invitation? | Neden bu kadar geç kaldınız? Davet mi bekliyordunuz? | Zokkomon-1 | 2011 | |
Son, please eat this. lt's very tasty. | Oğlum, lütfen bunu ye. Çok lezzetlidir. | Zokkomon-1 | 2011 | |
You think you're royalty! Hurry up! | Kraliyet soyundan olduğunu mu sanıyorsun? Çabuk ol! | Zokkomon-1 | 2011 | |
l'll slap both of you now. Can't you see the dust in that corner. | Şimdi ikinizi de tokatlayacağım. Şu köşedeki tozu göremiyor musunuz? | Zokkomon-1 | 2011 | |
Polish it so well that anybody looking.. | O kadar güzel cilalayacaksınız ki... | Zokkomon-1 | 2011 | |
..at the statue will be impressed. | ...heykelden herkes etkilenecek. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Sir! Our Deshraj sahib really looks impressive. | Efendim! Bizim sahip Deshraj gerçekten etkileyici görünüyor. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Why not! | Neden olmasın ki! | Zokkomon-1 | 2011 | |
Craftsmen came all the way from Jaipur to carve out this statue. | Ustalar bu heykeli yapmak için Jaipur'dan buraya bütün yolu katetti. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Our Deshrajji is no less than a king. | Bizim Deshraji de, bir kraldan daha aşağı değil. | Zokkomon-1 | 2011 | |
He does not allow even a fly to sit on his nose. | Burnunu bir sineğin bile konmasına izin vermez. | Zokkomon-1 | 2011 | |
His nose is cut! | Burnu koptu! | Zokkomon-1 | 2011 | |
Where is his nose? | Burnu nerede? | Zokkomon-1 | 2011 | |
Who is it? Who dared to do this? | Kimdi o? Bunu yapmaya kim cüret etti? | Zokkomon-1 | 2011 | |
Who is it? Who dared to do this? l will skin you rascals alive. | Kim? Kim bunu yapmaya cüret etti? Canlı canlı derinizi yüzeceğim. | Zokkomon-1 | 2011 | |
We did nothing, Sir. lt happened by itself. | Biz bir şey yapmadık efendim. Kendi kendine oldu. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Sir, from that corner... the rascal is hiding over there. | Efendim, bu köşeden... Kerata, orada saklanıyor. | Zokkomon-1 | 2011 | |
l'll get him! | Şimdi yakalarım onu! | Zokkomon-1 | 2011 | |
Please come, Sir! | Lütfen gelin, efendim! | Zokkomon-1 | 2011 | |
We will get him! We won't let him escape! | Yakalayacağız onu! Kaçmasına izin vermeyeceğiz! | Zokkomon-1 | 2011 | |
Be careful, Sir! | Dikkatli olun, efendim! | Zokkomon-1 | 2011 | |
Check there! | Şurayı kontrol edin! | Zokkomon-1 | 2011 | |
Help... help! | Yardım edin! Yardım edin! | Zokkomon-1 | 2011 | |
Sir! What happened? Ghost! From up, from down. | Efendim! Ne oldu? Hayalet! Yukarıdan... Aşağıdan... | Zokkomon-1 | 2011 | |
How was l born? Where am l from? | Ben nasıl doğdum? Nereden geldim? | Zokkomon-1 | 2011 | |
What will l do? Who am l? | Ne yapacağım? Ben kimim? | Zokkomon-1 | 2011 | |
l am your inner voice, l am Zokkomon. | Ben sizin içinizdeki sesim, Zokkomon'um. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Listen carefully ... | Dikkatle dinleyin. | Zokkomon-1 | 2011 | |
... because very soon we shall meet again! | Çünkü çok yakında tekrar karşılaşacağız! | Zokkomon-1 | 2011 | |
Sir, the ghost... he's going to come again. | Efendim, hayalet... Yine gelecek. | Zokkomon-1 | 2011 | |
He will come every day. | Her gün gelecek. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Shantaram, stop crying! Go home and keep your mouth shut! | Shantaram, kes ağlamayı! Eve git ve çeneni kapalı tut! | Zokkomon-1 | 2011 | |
There is no such ghost. He's an imposter. | Böyle bir hayalet yok. O bir taklitçi. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Papa, it's Kunal's ghost! l've seen him. | Baba, Kunal'ın hayaleti! Onu gördüm. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Go to your room now! | Hemen odana git! | Zokkomon-1 | 2011 | |
Go away now. Ghost! Ridiculous! | Siz de gidin artık. Hayaletmiş! Saçma! | Zokkomon-1 | 2011 | |
lf people come to know that Kunal is alive, | Eğer insanlar Kunal'ın yaşadığını anlarsa... | Zokkomon-1 | 2011 | |
..then it will be the end of us. | ...o zaman bizim sonumuz olur. | Zokkomon-1 | 2011 | |
People will only know if he remains alive. | İnsanlar yalnızca o, hayatta kalırsa bilir. | Zokkomon-1 | 2011 | |
My name is Zokkomon! | Benim adım Zokkomon! | Zokkomon-1 | 2011 | |
Magic Uncle, you should have seen his face when he saw me. | Sihirli Amca, beni gördükleri zaman yüzünü görmeliydin. | Zokkomon-1 | 2011 | |
When they were hung upside down. | Hele başaşağı asılı kaldıkları zaman. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Stop being childish, will you, there's lots of work to do. | Bırak çocuklaşmayı, yapacak çok iş var. | Zokkomon-1 | 2011 | |
But l am a child. Not anymore. Now you're Zokkomon. | Ama ben bir çocuğum. Artık değil. Artık sen Zokkomon'sun. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Madam, please let me go. | Madam, lütfen, bırakın gideyim. | Zokkomon-1 | 2011 | |
There's a little boy who was living with me. | Benimle birlikte yaşayan küçük bir çocuk var. | Zokkomon-1 | 2011 | |
l don't know what he's going through and where he is. | Nerede olduğunu ve ne yaptığını bilmiyorum. | Zokkomon-1 | 2011 | |
l'm begging. Madam, please l need parole. | Yalvarıyorum. Madam, lütfen, izin verin bana. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Madam please, listen to me. please madam.... | Madam, lütfen dinleyin beni. Lütfen madam. | Zokkomon-1 | 2011 | |
How many times have l warned you don't touch any of my stuff. | Seni kaç kez uyardım. Benim çalışmalarıma dokunma. | Zokkomon-1 | 2011 | |
You never mentioned that you are the renowned scientist Dr. Vivek Ray! | Ünlü bilim adamı Dr. Vivek Ray olduğundan hiç bahsetmemiştin. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Why did you come to this town? | Neden bu kasabaya geldin? | Zokkomon-1 | 2011 | |
And why didn't you try to educate the town folk? | Neden kasaba halkına eğitim vermeyi denemedin? | Zokkomon-1 | 2011 | |
None of your business. No, Magic Uncle, you will have to tell me. | Seni ilgilendirmez. Hayır, Sihirli Amcaa, bana söylemelisin. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Fine. Don't tell me. Now even l don't want to support you. | Güzel. Söyleme. Artık senin yardımını istemiyorum. | Zokkomon-1 | 2011 | |
l left everything behind to come here. | Buraya gelmek için her şeyi arkada bıraktım. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Because this is my home town. | Çünkü burası benim yuvam. | Zokkomon-1 | 2011 | |
l built a laboratory, tried to use science to improve people's lives. | Bir laboratuvar yapıp, insanların yaşamını iyileştirmeye çalıştım. | Zokkomon-1 | 2011 | |
But Deshraj was threatened. | Ama Deshraj, korktu. | Zokkomon-1 | 2011 | |
He wanted the town folk to stay superstitious, fearful. | Kasaba halkının batıl inançlı ve korkak kalmasını istiyordu. | Zokkomon-1 | 2011 | |
lt helped his scams. | Çevirdiği dolaplar işe yarıyordu. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Long live. Swamidev Baba. | Çok yaşa. Swamidev Baba. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Deshraj used Swamidev Baba well. | Deshraj, Swamidev Baba'yı iyi kullanıyordu. | Zokkomon-1 | 2011 | |
They both plotted against me. | Her ikisi de bana komplo kurdu. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Why are you not helping me? | Neden bana yardım etmiyorsunuz? | Zokkomon-1 | 2011 | |
Nobody can help you. This is the wrath of the Gods. | Hiç kimse sana yardım edemez. Bu, tanrıların gazabı. | Zokkomon-1 | 2011 | |
l could have dealt with Deshraj all by myself... | Kendi başıma Deshraj'la uğraşabilirdim... | Zokkomon-1 | 2011 | |
... but so long as the town folk remained superstitious, | ...ama kasaba halkı batıl inançlarını koruduğu sürece... | Zokkomon-1 | 2011 | |
Deshraj would keep fooling them. | ...Deshraj, onları kandırmayı sürdürecekti. | Zokkomon-1 | 2011 | |
lt was impossible to keep the truth or science alive among these people. | Bu insanlar arasında, gerçeği ya da bilimi canlı tutmak imkânsızdı. | Zokkomon-1 | 2011 | |
So l retreated into the haunted house. | Böylece ben de lanetli evde, kendi köşeme çekildim. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Where people feared to enter. Where l could keep science alive. | İnsanların korktuğu yere. Bilimi canlı tutabileceğim yere. | Zokkomon-1 | 2011 |