Search
English Turkish Sentence Translations Page 183858
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
It has indeed. | Gerçekten. | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
They're almost here! | Neredeyse geldiler! | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
Elder brother, | Abi, | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
do you really hate me so much? | o kadar mı nefret ediyorsun benden? | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
Yes, I do! | Evet, ediyorum. | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
You made me the cripple that I am now. You ruined my life! | Beni kötürüm bıraktın. Hayatımı mahvettin. | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
What happened to Chiyo? She's dead. | Chiyo'ya ne oldu? Öldü. | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
My brother, | Kardeşim, | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
first you steal Chiyo from me, | önce Chiyo'yu benden çaldın, | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
and now you want to take my life? | şimdi de hayatımı mı istiyorsun? | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
I killed Chiyo. | Chiyo'yu ben öldürdüm. | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
If I�m caught, I'll be put to death. | Yakalanacak olursam, ölüme mahkum edilirim. | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
Put to death? | Ölüme mi? | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
Brother, what did you do? | Kardeşim, sen ne yaptın? | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
What have you done? Never mind! | Sen ne yaptın? Boşver! | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
finish me off!. | işimi bitir. | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
Yoshiro of Nagisa, you are under arrest. Don't move. | Nagisalı Yoshiro, tutuklandın. Hareket etme. | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
Anyone who interferes will be arrested as well. | Karışacak olan olursa onlar da tutuklanacaklar. | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
Come on if you dare! | Cesaretin varsa durma! | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
Search the other bank. Don't let them get away. | Öteki kıyıyı da arayın. Kaçmalarına müsaade etmeyin. | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
Is that you, young priest? | Sen misin genç rahip? | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
I brought the medicine. Thank you. | İlaç getirdim. Sağol. | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
What happened to Tane? | Tane'ye ne oldu | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
She said she had something to do and went home. | Yapması gereken bir işinin olduğunu söyledi ve eve gitti. | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
She did? | Gitti mi? | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
She's going to be married. | Yakında evlenecek. | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
Tane is going to be married? | Tane evleniyor mu? | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
So she is to be somebody's wife. | Demek birisinin karısı olacak. | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
I'll treat your wound. Just a minute. | Yaranı iyileştireceğim. Bir dakika. | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
I don't know whom Tane is marrying. | Kiminle evleneceğini bilmiyorum. | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
But knowing her, | Ancak Tane'yi tanıyorsam, | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
I'm sure he's not a gambler or some good for nothing lout. | eminim ki kumarbaz ya da boş beleş birisi değildir. | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
I'm sure he will make her happy. | Eminim ki onu mutlu edecek biridir. | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
I am very happy for her. | Onun adına çok mutlu oldum. | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
Are they still looking for us? | Hala bizi arıyorlar mı? | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
It looks like they're leaving. | Gidiyorlar sanırım. | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
They've probably given up. | Muhtemelen vazgeçtiler. | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
I'm sorry you always have to help me. | Üzgünüm, her zaman bana yardım etmek zorunda kalıyorsun. | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
Brother, whenever I come to this place, | Kardeşim, ne zaman buraya gelsem, | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
like last year and now again this year, | geçen sene ve şimdi olduğu gibi, | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
I get mixed up in unpleasant matters. | Ortalığı boş yere karıştırıyorum. | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
But I�ve just heard some good news. | Ama daha şimdi güzel haberler duydum. | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
Isn't it strange | Garip değil mi... | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
that you and I | ...senin ve benim... | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
Brother? | ...kardeş olmamız? | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
That tastes good. | Tadı güzelmiş. | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
Ichi. What is it? | Ichi. Ne oldu? | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
Chiyo is still alive. | Chiyo hala yaşıyor. | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
She left me when I became a cripple. | Sakat kalınca beni bıraktı. | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
She ran away. | Kaçtı gitti. | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
They caused us a lot of trouble. | Bize çok sorun çıkardılar. | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
But as long as Ichi is dead, that's all that counts, right? | Ichi öldüğü sürece, bu kadarla kalacak, değil mi? | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
Why did Ichi jump into the river with Yoshiro? | Neden Ichi Yoshiro ile beraber nehire atladı. | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
A blind man's spite, no doubt. | Hiç şüphesiz kör adamın inadından. | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
When his back is against the wall, he'll take anyone along with him. | Sırtı duvara dayalı olsun, yanında götüremeyeceği adam yok. | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
What a despicable wretch. | Ne sefil bir alçaktır böyle. | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
It's a sad end for the awesome swordsman called Zatoichi | Zatoichi gibi manyak bir silahşör için ne hüzünlü bir son... | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
to float dead in the muddy river. | ...çamurlu nehire düşüp gebermek. | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
Stupid bastard. | Gerizekalı mal. | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
Sukegoro. | Sukegoro. | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
Zatoichi is not floating in the river. | Zatoichi nehirde boğulmadı. | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
But how could you | Peki sen nasıl... | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
The man you reported to the police, Yoshiro of Nagisa, | Polise ihbar ettiğin Nagisalı Yoshiro | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
was my own brother. | benim öz kardeşimdir. | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
He died this morning. | Bu sabah öldü. | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
That makes two men who have died because of you. | Bu demek ki iki adam da senin yüzünden öldü. | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
No, that's not true! Yoshiro was | Hayır, bu doğru değil. Yoshiro... | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
You must die too. | Sen de gebermelisin. | Zoku Zatoichi monogatari-1 | 1962 | |
Fat Dog, you've finally appeared | Şiman köpek, sonunda ortaya çıktın. | Zona cero-1 | 2003 | |
If I don't catch you today, I can't report back to base | Bu gün seni yakalayamazsam, merkeze dönemem. | Zona cero-1 | 2003 | |
After being in the force for this long, have I ever arrested the wrong person? | Polis kuvvetlerine katıldığımdan beri, hiç yanlış kişiyi tutukladım mı? | Zona cero-1 | 2003 | |
I'll leave that question for the judge | Galiba böyle soruları hakkime bırakmalıyım. | Zona cero-1 | 2003 | |
My philosophy is that ... | Bana göre ... | Zona cero-1 | 2003 | |
Cops catch felons | polisler suçluları yakalar. | Zona cero-1 | 2003 | |
Before the 1997 Handover | 1997 Devir Teslimi öncesi. | Zona cero-1 | 2003 | |
4 fives | 4 5 | Zona cero-1 | 2003 | |
Drink! This time doesn't count | İçki! Bu sayılmaz. | Zona cero-1 | 2003 | |
Come, again ... this bottle | Hadi, tekrar ... bir şişesine. | Zona cero-1 | 2003 | |
You lost again Do you know how to play? | Yine kaybettin. Nasıl oynanır bilmiyor musun? | Zona cero-1 | 2003 | |
Waiter, give her the rule book | Garson, garson şuna bir oyun kitabı ver. | Zona cero-1 | 2003 | |
Let me introduce you. My younger brother, 'Tiger' | Sizi tanıştırayım. Küçük kardeşim, 'Tiger' | Zona cero-1 | 2003 | |
Brother Shan | Kardeş Shan. | Zona cero-1 | 2003 | |
Hello, Brother Shan Hello | Merhaba, kardeş Shan. Merhaba. | Zona cero-1 | 2003 | |
That's my adopted brother .. Zha | Bu da üvey kardeşim .. Zha | Zona cero-1 | 2003 | |
I have a lot of stuff to move. There are many smugglers who can do it | Kaçıracak bir sürü malım var. Bunu yapabilecek bir sürü de kaçakçı var. | Zona cero-1 | 2003 | |
You want to a contract deal If you want to do Vietnam ... | Bir anlaş... Vietnamda iş yapmak istiyorsan ... | Zona cero-1 | 2003 | |
If must be us 3 brothers | üçümüz birlikte olmalıyız. | Zona cero-1 | 2003 | |
Who would know the place better than us? We are Vietnamese | Burayı bizden daha iyi kim bilebilir ki? Bizler Vietnamlıyız. | Zona cero-1 | 2003 | |
However you want to split it, we'll go along with it | Bizimle iş yapmak istemiyorsan, başkalarıyla yaparız. | Zona cero-1 | 2003 | |
That's all there is to it | Hepsi bundan ibaret. | Zona cero-1 | 2003 | |
It doesn't count. Again, again | Bu sayılmaz. Bir daha, tekrar. | Zona cero-1 | 2003 | |
4 ones, I don't care. 4 ones? | 4 1, bakamıyorum. 4 1 mi? | Zona cero-1 | 2003 | |
Just because you don't think so | Sen öyle düşünmediğin için oldu. | Zona cero-1 | 2003 | |
You. Get out here | Sen. Buraya gel. | Zona cero-1 | 2003 | |
I threw that bottle | Bir şişe fırlattım. | Zona cero-1 | 2003 | |
My apologies | Özür dilerim, özür dilerim. | Zona cero-1 | 2003 | |
Flashpoint | Flashpoint. | Zona cero-1 | 2003 | |
1996, January 2nd | 1996, Ocağın 2'sinde | Zona cero-1 | 2003 | |
Mongkok, [?] Stanley St, whilst checking ID, you assaulted a person | Mongkok, Stanley Caddesinde, kimlik kontrolünde, aniden birisine saldırmışsın. | Zona cero-1 | 2003 | |
And broke the criminal's pelvis in 3 places | Ve suçlunun leğen kemiğini üç yerinden kırmışsın. | Zona cero-1 | 2003 |