Search
English Turkish Sentence Translations Page 183859
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
He spent 2 months in hospital. How do you plead? | Suçlu iki ay hastenede kalmış. Kendini nasıl savunacaksın? | Zona cero-1 | 2003 | |
1997, February 17th | 1997, Şubatın 17'sinde | Zona cero-1 | 2003 | |
Yaumatei, Miu St, Triad activity. You assaulted another person | Yaumatei, Miu caddesi, Çete operasyonunda, başka birine saldırmışsın. | Zona cero-1 | 2003 | |
The criminal sustained serious head injury | Suçlunun kafasında kalıcı bir hasar oluşmuş. | Zona cero-1 | 2003 | |
According to the doctor, has permanently lost his sense of taste | Doktorun dediğine göre, suçlu tat alma duyusunu yitirmiş. | Zona cero-1 | 2003 | |
1996 ... That�s enough | 1996 ... Bu kadar yeter. | Zona cero-1 | 2003 | |
I'm guilty | Suçluyum. | Zona cero-1 | 2003 | |
In the first half of this year, on average you have been involved in 14 cases per month | Bu yılın ilk yarısında, her ay ortalama 14 operasyona katıldın. | Zona cero-1 | 2003 | |
In each case, you have injured, on average, 2.8 people | Her operasyonda, bir yaralaman var, ortalma 3 kişiye zarar verdin. | Zona cero-1 | 2003 | |
Half a year. You have already broken your record from last year | Bu yıl 6 ayda geçen senin rekorunu kırmışşsın. | Zona cero-1 | 2003 | |
What's the problem with police apprehending criminals? | Polislerin suçluları tutuklaması doğal değil mi? | Zona cero-1 | 2003 | |
The person making the complaint is me | Şikayet edilen benim ama. | Zona cero-1 | 2003 | |
Are we here to arrest criminals, or police? | Tutuklamak için mi buradayız yoksa denetlemek için mi? | Zona cero-1 | 2003 | |
Inspector Ma, I know that you are an outstanding officer | Müfettiş Ma, iyi bir memur olduğunuzu biliyorum. | Zona cero-1 | 2003 | |
But I want to remind you ... | Fakat bir şeyi hatırlatayım ... | Zona cero-1 | 2003 | |
You need to pay attention to your attitude and the way you operate | Operasyonlardaki hareketlerinize dikkat etmelisiniz. | Zona cero-1 | 2003 | |
OK, you can leave | Tamam, gidebilirsiniz. | Zona cero-1 | 2003 | |
I've timed it | Zaman tuttum. | Zona cero-1 | 2003 | |
From when I came in, you've talked for 1 hour | İçeri girdiğimden beri yaklaşık 1 saat konuştunuz. | Zona cero-1 | 2003 | |
Who knows, perhaps in an hour, I could have solved a case | Belki de, 1 saatte, bir davayı halledebilirdim. | Zona cero-1 | 2003 | |
Do you think you need to reconsider you operating standards | Opersayon standartlarını yeniden gözden geçirseniz iyi olur. | Zona cero-1 | 2003 | |
That's $50k. You want to bet with me? | 50 dolarına benimle iddiaya giriyor musun? | Zona cero-1 | 2003 | |
Tiger ... that's not how you play golf | Tiger ... nasıl golf oynanır bilmiyorsun. | Zona cero-1 | 2003 | |
It's not martial arts, where you use that stance | Bu dövüş sanatı değil, bu duruşu orada kullan. | Zona cero-1 | 2003 | |
Here, I'll teach you | İşte, sana göstereceğim. | Zona cero-1 | 2003 | |
It�s simple. You hold the club | Çok basit. Sopayı tutuyorsun. | Zona cero-1 | 2003 | |
Most important is that your thigh and shoulder is level | En önemli nokta, kalçanın ve omzunun düz olması. | Zona cero-1 | 2003 | |
Look where you're aiming, then look at the ball | Topu atacağın yere bak, sonra da topa bak. | Zona cero-1 | 2003 | |
Again, again | Tekrar, tekrar. | Zona cero-1 | 2003 | |
Brother Zha. something's not right | Kardeş Zha. Yanlış bir şeyler var. | Zona cero-1 | 2003 | |
Hold on | Bekleyin. | Zona cero-1 | 2003 | |
These friends don't know anything | Bu arkadaşların konuyla ilgisi yok. | Zona cero-1 | 2003 | |
But if you're not blaming it on tornados, then it�s because of storms | Sorun tornadolar değilse, fırtınalar olmalı galiba. | Zona cero-1 | 2003 | |
It�s been 2 months, friend. You trying to send it to the moon? | İki ay oldu, arkadaşım. Onu aya göndermeye mi çalışıyorsun? | Zona cero-1 | 2003 | |
You screwing with me? Friend ... | Kazık atmaya mı çalışıyorsun? Dostum ... | Zona cero-1 | 2003 | |
Big winds and big waves are inevitable | Büyük fırtına ve büyük dalgalardan kaçamazsın. | Zona cero-1 | 2003 | |
How about you? | Bana katılmıyor musun? | Zona cero-1 | 2003 | |
The blame will be on you if the ship sinks | Gemi batarsa o zaman sorumlu sen olacaksın. | Zona cero-1 | 2003 | |
The shipment was worth $80 Mil. [?] You've only paid back $2k | Malın tutarı 80$ milyon ediyordu. Sen sadece 2$ milyon ödedin. | Zona cero-1 | 2003 | |
You should have told me earlier, I would have sent it by courier | Bunu bana daha önce söylemeliydin, parayı kuryeye ödemeden önce. | Zona cero-1 | 2003 | |
It�s just a few days by plane | Bu uçakla bir kaç günde halledilirdi. | Zona cero-1 | 2003 | |
If your shipping it by sea, of course it will take a few months | Eğer gemiyle gönderdiysen, bu birkaç ay alır. | Zona cero-1 | 2003 | |
You trying to scare me? Which one are you? | Beni korkutmaya mı çalışıyorsun? Sen kimsin be? | Zona cero-1 | 2003 | |
Your boss won't come out, and leaves you flunkies here instead | Patronunuz gelmedi de, bunun yerine sizin gibi uşaklarını mı gönderdi? | Zona cero-1 | 2003 | |
Get Tony out here! | Tony'yi getirin buraya! | Zona cero-1 | 2003 | |
Mother fucker | Oropsu çocuğu! | Zona cero-1 | 2003 | |
This is how we work | Bizim iş yapma şeklimiz böyle. | Zona cero-1 | 2003 | |
Don't do that in public | İnsaların içinde bunu yapma. | Zona cero-1 | 2003 | |
Don't be like that. Is this revenge? | Böyle yapma. Bu bir intikam mı? | Zona cero-1 | 2003 | |
Wait for me. You two are always bickering | Beni bekleyin. İkiniz hep tartışıyorsunuz. | Zona cero-1 | 2003 | |
Don't let him play cool all the time | Onun öyle davaranmasına izin verme. | Zona cero-1 | 2003 | |
If you're going to arrest someone, then just arrest them | Birini tutuklayacaksan, onları tutukla. | Zona cero-1 | 2003 | |
You're always bashing people up. Yeah, we know you can fight | Her zaman insanlara vuruyorsun. Evet, dövüşebildiğini biliyoruz. | Zona cero-1 | 2003 | |
Every time something happens you come looking for me. Each time you come looking for me, you want me to save you | Bir şey olunca her zaman bana geliyorsun. Bana geliyorsun, benden seni kurtarmamı istiyorsun. | Zona cero-1 | 2003 | |
And if something bad happens, you put it on me. What do you want me to do? | Kötü bir şey olursa, bunu bana yıkıyorsun. Benden ne yapmamı istiyorsun? | Zona cero-1 | 2003 | |
What are you still complaining about, muscle man? | Hala neden şikayet ediyorsun, kas torbası? | Zona cero-1 | 2003 | |
Taking off your clothes all day, showing your arse | Tüm gün çıplak gezip, kıçını gösteriyorsun. | Zona cero-1 | 2003 | |
Last time you injured my arm, the doctor said that there would be complications | Geçen sefer kolumu incittin, doktor bunun geçmeyeceğini söyledi. | Zona cero-1 | 2003 | |
You threw a whole bottle of wine in my face | Bir şişe şarabı yüzüme fırlattın. | Zona cero-1 | 2003 | |
If I didn't do something, everyone would be suspicious | Eğer bir şey yapmasaydım, herkes senden şüphelenecekti. | Zona cero-1 | 2003 | |
You fought back, remember | Sırtıma vurdun, unuttun mu? | Zona cero-1 | 2003 | |
You hit me, of course I would retaliate. You want me to lose my street cred? | Bana vurdun, tabi karşılık verecektim. Sokalardaki itibarımı kaybetmemi mi istiyorsun? | Zona cero-1 | 2003 | |
Street cred?! You're a cop! Street cred. | Sokaklardaki itibarın mı?! Sen polissin! Kabadayı değil. | Zona cero-1 | 2003 | |
We're all on the same side here, you shouldn't have been so heavy handed | İkinizde aynı taraftasınız, o kadar sert olmamalıydın. | Zona cero-1 | 2003 | |
And you. You know that he is a loose cannon, and you still go light a fire under him | O kontrolsüz biliyorsun, hala neden kışkırtıyorsun. | Zona cero-1 | 2003 | |
When you got me into this, you made it sound good | Bana bu işi teklif ettiğinde, kulağa hoş geliyordu. | Zona cero-1 | 2003 | |
[?] | Sonrasında onun yaptığına bak. | Zona cero-1 | 2003 | |
Don't talk about the past. Let's talk about the facts | Geçmiş hakkında konuşma. Gerçekler hakkında konuşalım. | Zona cero-1 | 2003 | |
Who is your superior here? | Buradaki amirin kim? | Zona cero-1 | 2003 | |
What? There's such thing as a chain of command | Ne? Burada bir emir komuta zinciri var. | Zona cero-1 | 2003 | |
Stop arguing. The two of you will probably never work together again anyway | Tartışmayı kesin. Zaten bundan sonra ikiniz birlikte çalışmayacaksınız. | Zona cero-1 | 2003 | |
You remain team leader, but next month you report to the music department | Hala takım liderisin, fakat gelecek ay mızıka bölümüne gideceksin. | Zona cero-1 | 2003 | |
You said it yourself. There's a chain of command | Kendin söyledin. Bir emir komuta zinciri var. | Zona cero-1 | 2003 | |
If I die, then I die | Eğer öleceksem, öleyim. | Zona cero-1 | 2003 | |
12th section, after the 6th note, the E sharp | 12'ci bölüm, 6'cı notadan sonra, do keskin oldu. | Zona cero-1 | 2003 | |
We didn't hear anything wrong, except for your shouting | Biz yanlış birşey duymadık, senin bağırmandan başka. | Zona cero-1 | 2003 | |
As officers, we should take things seriously | Polis memurları olarak, bunu ciddiye almalıyız. | Zona cero-1 | 2003 | |
You think we are mucking around? If you want to do that, leave | Pislik olduğumuzu mu düşünüyorsunuz? Eğer yapmak istemiyorsanız, bırakın. | Zona cero-1 | 2003 | |
Not everyone does things your way, Inspector Ma | Kimse sizin gibi düşünmüyor, müfettiş Ma | Zona cero-1 | 2003 | |
You .. You must have been wrong | Siz .. Yanlış yapıyorsunuz. | Zona cero-1 | 2003 | |
If an officer makes a mistake | Bir memur hata yaparsa... | Zona cero-1 | 2003 | |
They will ruin someone else�s life, or their own | bu başka birinin hayatına mal olur, yada kendi hayatlarına. | Zona cero-1 | 2003 | |
Take it seriously, and improve your work | Ciddi olun ve devam edin. | Zona cero-1 | 2003 | |
What are you doing here, mum? | Burada ne yapıyorsun, anne? | Zona cero-1 | 2003 | |
I knew that you were here, and wanted to let you know .. | Burada olduğunu biliyordum, bilmeni istedim ki... | Zona cero-1 | 2003 | |
I'm going back to the country | Memlekete geri dönüyorum. | Zona cero-1 | 2003 | |
Waited until Auntie ChangZhou is dead | Beklerken halan Chang Zhou öldü. | Zona cero-1 | 2003 | |
I'll go back to pay my respects | Saygılarımı sunmak için gitmeliyim. | Zona cero-1 | 2003 | |
If I like it there, I won't come back | Eğer oradan hoşlanırsam, geri dönmeyeceğim. | Zona cero-1 | 2003 | |
I'm very lonely here by myself | Burada kendimi çok yanlız hissediyorum. | Zona cero-1 | 2003 | |
You worry all day, and have no time for me | Tüm gün endişeleniyorsun ama bana zaman ayırmıyorsun. | Zona cero-1 | 2003 | |
Take care. You shouldn't risk so much going after crooks | Kendine dikkat et. Kendini fazla tehlikeye atma. | Zona cero-1 | 2003 | |
What's the most important thing? It's preserving your own life | En önemli şey nedir? Tabiki kendi hayatını korumak. | Zona cero-1 | 2003 | |
Without your life, how can you be a person | Hayatta olmadan, nasıl bir insan olabilirsin ki? | Zona cero-1 | 2003 | |
Take care. I'm leaving now | Kendine dikkat et. Ben gidiyorum şimdi. | Zona cero-1 | 2003 | |
Everyone's just after a living | Herkes yolunu bulurken... | Zona cero-1 | 2003 | |
You took Shan's stuff | Sende Shan'ın mallarını aldın. | Zona cero-1 | 2003 | |
He called you out to negotiate, and you turn it to a fight | Seni anlaşma için çağırmıştı, sense onunla savaştın. | Zona cero-1 | 2003 | |
And now you ask us to ignore it. Why? | Şimdi de bunu görmezden gelmemizi isityorsun. Neden? | Zona cero-1 | 2003 | |
Shan will disappear | Shan ortadan kayboldu. | Zona cero-1 | 2003 |