Search
English Turkish Sentence Translations Page 183884
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
In the computer. It's so simple. | Bilgisayarda. Cok basit. | Zoolander-1 | 2001 | |
Just cut up a couple of cantaloupes with cottage cheese if you're hungry. | Acıktıysan süzme peynirli birkaç kavun dilimleyiver. | Zoolander-1 | 2001 | |
Not now. I need to figure out the trigger before Derek kills the Prime Minister. | Şimdi zamanı değil. Derek Başbakanı öldürmeden önce tetikçiyi bulmalıyım. | Zoolander-1 | 2001 | |
You just seemed tense. I was trying to help you relax. | Biraz gergin görünüyorsun. Biraz rahatlamana yardım etmek istedim. | Zoolander-1 | 2001 | |
Relax? The last thing I need to do is... | Rahatlamak mı? Su anda en son yapmak istediğim şey rahatlamak... | Zoolander-1 | 2001 | |
Vagrants and whores, you're wanted in make up. | Serseriler ve orospular makyaja isteniyorsunuz. | Zoolander-1 | 2001 | |
Runaways and street hustlers next. | Sonra kacaklar ve sokak fahiseleri. | Zoolander-1 | 2001 | |
You had us worried, Derek. Everything's cool. | Bizi endiselendirdin. Her şey yolunda. | Zoolander-1 | 2001 | |
I'm super psyched for the show. Good. | Şov için havaya girdim. Güzel. | Zoolander-1 | 2001 | |
Just remember, relax. | Unutma, rahat ol. | Zoolander-1 | 2001 | |
Two minutes, Derek. | İki dakika, Derek. | Zoolander-1 | 2001 | |
There he is. | İste o. | Zoolander-1 | 2001 | |
I just wanted to wish you good luck. | Sana iyi şanslar dilemek istedim. | Zoolander-1 | 2001 | |
Don't you mean goodbye? | Güle güle demek mi istiyorsun? | Zoolander-1 | 2001 | |
What are you talking? | Neden bahsediyorsun sen? | Zoolander-1 | 2001 | |
I know it was you Maury. | Sendin biliyorum Maury. | Zoolander-1 | 2001 | |
I know it was you and it breaks my heart. | Biliyorum sendin ve kalbimi kırdı. | Zoolander-1 | 2001 | |
Derek, I don't know what you're talking... | Derek, neler diyorsun bilmiyorum... | Zoolander-1 | 2001 | |
Glad you can join us, K Mart. Lucky for you there's no dress code. | Bize katılacağın için memnunuz, K Mart. Neyse ki giyim şartı yok. | Zoolander-1 | 2001 | |
I am the vile spew of the wretched masses. | Sefil kitlelerin iğrenç kusmuğuyum ben. | Zoolander-1 | 2001 | |
I am really, really dirty. | Harbiden harbiden pisim ben. | Zoolander-1 | 2001 | |
I am "Derelicte!" | Ben ''Dereyalama!'' | Zoolander-1 | 2001 | |
You make me sick to my stomach, Jaco. | Midemi kaldırıyorsun, Jaco. | Zoolander-1 | 2001 | |
It will all be over soon. | Birazdan hepsi bitecek. | Zoolander-1 | 2001 | |
Derek Zoolander will be dead and you'll be fine. You always are. | Derek Zoolander ölecek ve sen iyi olacaksın. Sen her zaman iyisin. | Zoolander-1 | 2001 | |
Derek, you're on. | Derek, sıra sende. | Zoolander-1 | 2001 | |
It's "Relax". | ''Relax'' bu. | Zoolander-1 | 2001 | |
I'm fine. I've done this a thousand times. | İyiyim. Bunu binlerce defa yaptım. | Zoolander-1 | 2001 | |
The trigger. It's... | Tetikleyici... | Zoolander-1 | 2001 | |
Concentrate, "Derelicte". | Konsantre ol, ''Dereyalama''. | Zoolander-1 | 2001 | |
Do not be distracted by the beautiful celebrities. | Güzel şöhretler dikkatini dağıtmasın. | Zoolander-1 | 2001 | |
Do what you've been trained to do and kill the Malaysian Prime Minister. | Eğitildiğin gibi davran ve Malezya Basbakanını öldür. | Zoolander-1 | 2001 | |
I got your back. | Arkanı aldım. | Zoolander-1 | 2001 | |
It's that damn Hansel. He's so hot right now. | Kahretsin Hansel. Simdi cok atesli | Zoolander-1 | 2001 | |
Popping and locking, fool. | Pat pat ve kenetlen, sersem. | Zoolander-1 | 2001 | |
They're break dance fighting. | Break dansı kavgası yapıyorlar. | Zoolander-1 | 2001 | |
Derek Zoolander just tried to kill the Prime Minister of Malaysia. | Az önce Derek Zoolander Malezya Başbakanını öldürmeye kalkıştı. | Zoolander-1 | 2001 | |
That's bullshit. Listen up, everyone. | Hayır, yalan. | Zoolander-1 | 2001 | |
Mugatu's a dick! | Mugatu alçağın teki! | Zoolander-1 | 2001 | |
He tried to brainwash Derek to kill the Claymation dude. | Derek'in beynini yıkayarak Claymation 'u öldürmeye kalkıştı. | Zoolander-1 | 2001 | |
That's a lie. Zoolander snapped because he's over the hill. | Yalan. Zoolander saldırdı cünkü o düsüste | Zoolander-1 | 2001 | |
He knew his career was over. He couldn't face it. | Kariyerinin bittiğini biliyordu. Ama yüzleşemiyordu. | Zoolander-1 | 2001 | |
No way, compadre. | Hiç değil, compadre. | Zoolander-1 | 2001 | |
We've got 30 years worth of files in this computer that will bring you down. | Burada seni yerle bir edecek 30 yıllık dosyalar var. | Zoolander-1 | 2001 | |
Down! | Kahrolsun! | Zoolander-1 | 2001 | |
Where did all the files go? | Bütün dosyalar nereye gitti? | Zoolander-1 | 2001 | |
I'm taking you out. | Seni temizleyeceğim. | Zoolander-1 | 2001 | |
Taste my pain, bitch! | Benim elimden çekeceğin var, kaltak! | Zoolander-1 | 2001 | |
Deal with that! | İcabına bak onun! | Zoolander-1 | 2001 | |
You don't have the guts, K Mart. | Sende yürek yok, K Mart. | Zoolander-1 | 2001 | |
Wanna bet? By the way, you were wrong about my outfit. | Bahse var mısın? Bir de, benim giyism konusunda yanıldın. | Zoolander-1 | 2001 | |
It's the Cheryl Ladd collection and I got it at JC Penny's. On sale. | JC Penny's den, Cheryl Ladd koleksiyonundan aldım. Ucuzluktan. | Zoolander-1 | 2001 | |
Jig's up, Mugatu. | Oyun bitti, Mugatu. | Zoolander-1 | 2001 | |
Everything they're saying is true. I've been in on it for 30 years. | Her söyledikleri doğru. Bu işi 30 yıldır yapıyorum. | Zoolander-1 | 2001 | |
What are you doing, Ballstein? | Ne yapıyorsun, Ballstein? | Zoolander-1 | 2001 | |
I'm done, Jaco. | Bittim artık, Jaco. | Zoolander-1 | 2001 | |
I've got a prostate the size of a honeydew | Özsu büyüklüğünde prostatım | Zoolander-1 | 2001 | |
and a head full of bad memories. It's time to set things straight. | ve de kötü hatıralarla dolu bir kafam var. İşleri düzeltme zamanı geldi. | Zoolander-1 | 2001 | |
You have no evidence. Han stupid destroyed everything. | Kanıtın yok. Han aptalı her şeyi mahvetti. | Zoolander-1 | 2001 | |
I've got two words for you, sugar: zip disk. | Sana bir çift lafım var, şekerim: Zip disk. | Zoolander-1 | 2001 | |
The whole thing is in my den in Long lsland. | Hepsi Long lsland'daki calısma masamda. | Zoolander-1 | 2001 | |
I can have that evidence here in 20 minutes. | Bu kanıtı 20 dakika icinde getirebilirim. | Zoolander-1 | 2001 | |
Attaboy, Maury! | Aferin, Maury! | Zoolander-1 | 2001 | |
Hold on a second. I'm afraid of the radiation. | Dur bir saniye. Radyasyondan korkuyorum. | Zoolander-1 | 2001 | |
Sheila, honey, it's me. | Sheila, tatlım, benim. | Zoolander-1 | 2001 | |
Listen, I need you to bring that zip disk in the den down to the fashion show. | Dinle, o zip diski masamdan moda şovuna getirmen gerekiyor. | Zoolander-1 | 2001 | |
I don't care about the traffic. Take the service road and get off before the bridge. | Trafik filan dinlemem. Servis yoluna gir ve köprüden önce sap. | Zoolander-1 | 2001 | |
So put it in one of those tupperware containers | Ve şu plastik kaplardan birine koy. | Zoolander-1 | 2001 | |
and I'll heat it up in the microwave when I get home. | eve gelince mikrodalgada ısıtırım. | Zoolander-1 | 2001 | |
For Christ's sake, it's a casserole, Sheila, it'll stay. | Tanrı aşkına, fırında etli fasulye, Sheila, bayatlamaz. | Zoolander-1 | 2001 | |
Who cares about Derek Zoolander anyway? | Derek Zoolander'ı kim takar? | Zoolander-1 | 2001 | |
The man has only one look, for Christ's sake. | Adamın bir tek bakışı var, o kadar. | Zoolander-1 | 2001 | |
"Blue Steel", "Ferrari", "Le Tigre". | ''Mavi Çelik'', ''Ferrari'', ''Le Tigre''. | Zoolander-1 | 2001 | |
They're the same face. | Hepsi aynı surat. | Zoolander-1 | 2001 | |
Doesn't anyone notice this? I feel like I'm taking crazy pills. | Kimsenin dikkatini çekmiyor mu? Deli hapları almış gibi oluyorum. | Zoolander-1 | 2001 | |
I invented the piano key necktie. I invented it! | Ben piyano tuşlu kravatı icat ettim! | Zoolander-1 | 2001 | |
What have you got, Derek? You've got nothing. Nothing! | Sen ne yaptın, Derek? Hiçbir şey, hiçbir şey! | Zoolander-1 | 2001 | |
And I will be a monkey's uncle if I have you ruin this for me. | Bunun tersini göstersen cok sasırırım | Zoolander-1 | 2001 | |
If you can't get the job done, then I will. | İşi sen bitiremezsen ben bitireceğim. | Zoolander-1 | 2001 | |
Die, you wage hiking scum! | Geber, seni fiyat yükseltici, alçak! | Zoolander-1 | 2001 | |
One look? | Bir bakıs ha? | Zoolander-1 | 2001 | |
One look? I don't think so. | Bir bakıs? Hic sanmam. | Zoolander-1 | 2001 | |
There it is. | İste o. | Zoolander-1 | 2001 | |
"Magnum." | ''Magnum.'' | Zoolander-1 | 2001 | |
Holy moly. | Kutsal ruh. | Zoolander-1 | 2001 | |
Yeah, baby! That's what I've been waiting for. | Evet, bebeğim! İşte beklediğim buydu. | Zoolander-1 | 2001 | |
Dear God, it's beautiful. | Tanrım, ne güzel. | Zoolander-1 | 2001 | |
That's my kid! That's my son. | Bu benim çocuğum! Bu benim oğlum. | Zoolander-1 | 2001 | |
I love that kid. Dumb as a stump but I love him. | Bu çocuğu çok seviyorum. Kafasızın teki ama seviyorum. | Zoolander-1 | 2001 | |
Derek, you did it! That was amazing. I know! I turned left. | Derek, başardın! Müthişti. Biliyorum! Sola döndüm. | Zoolander-1 | 2001 | |
That too. But you saved the Prime Minister of Malaysia. | O da var. Ama Malezya Başbakanının hayatını kurtardın. | Zoolander-1 | 2001 | |
Oh right. Cool. | Ah doğru. Güzel. | Zoolander-1 | 2001 | |
Thank you, Derek Zoolander for saving my life. | Teşekkür ederim, Derek Zoolander hayatımı kurtardı. | Zoolander-1 | 2001 | |
Hi. I'm former male supermodel, Derek Zoolander. | Selam. Ben eski süper erkek model Derek Zoolander. | Zoolander-1 | 2001 | |
And here at the Derek Zoolander Center For Kids Who Can't Read Good | Ve burası Derek Zoolander İyi Okuyamayan ve | Zoolander-1 | 2001 | |
And Who Wanna Learn To Do Other Stuff Good Too | Diğer İşleri De İyi Yapmak İsteyen Cocuklar Merkezi | Zoolander-1 | 2001 | |
we teach students of all ages | her yaştan öğrenciye eğitim veririz | Zoolander-1 | 2001 | |
everything they need to know to learn to be a professional model | profesyonel model olmak isteyen herkesin ihtiyaç duyacağı her şeyi | Zoolander-1 | 2001 | |
and a professional human being. | ve profesyonel insan olmayı. | Zoolander-1 | 2001 | |
Our diverse faculty includes business management teacher | Eski model ajansı ve İşletme hocası Maury Ballstein de | Zoolander-1 | 2001 |