Search
English Turkish Sentence Translations Page 1888
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| If used in the right way, it will greatly benefit our country. | Eğer doğru kullanırsak, bizim ülkeye faydası dokunacak. | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| Look, until now you have used it only for your own profit. | Bak, bu zamana kadar sadece kendi kazancınız için kullandınız. | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| Now, it is the time to think about the country. | Şimdi, ülkemizi düşünme zamanı. | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| I will hand it over to you in front of the press, once we reach India. | Hindistana geldiğimizde size kamerayı basının önünde vereceğim. | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| You won't do any such thing. | Buna benzer birşeyi yapmayacaksın | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| Sir, what are you doing? | Efendim, ne yapıyorsunuz? | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| Come on. Come on. Come on. | hadi. hadi. hadi. | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| Oh no! | oh hayır! | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| Hold the steering wheel. What? | Direksiyonu tut Ne? | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| 'Lt's the same boat | 'Bu aynı tekne | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| Hello sir. | Merhaba efendim. | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| Sir, they have killed Awasthi and a local police officer and fled. | Efendim, onlar Awasthi yi ve bir polis memurunu öldürüp kaçtılar. | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| Don't worry, sir, we will get him. | Endişelenmeyin, efendim, onları yakalayacağız. | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| Thank you Murli. We need your help. | Teşekkür ederim Murli. Senin yardımına ihtiyacımız var. | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| Murli Murgados always at your service, sir. | Murli Murgados her zaman emrinizde, efendim. | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| Sir, you ordered for this. | Efendim, sipariş bunlarmıydı. | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| And madam, this is for you. | Ve bayan, bu da sizin için. | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| No matter what they flash on the news. | Son dakika haberlerdeki konu ne bilmiyorum. | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| I don't think you're a criminal. | Sizin suçlu olduğunuzu sanmıyorum | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| Murli!! Sorry Sir. Thank you. | Murli!! Pardon efendim. Teşekkürler. | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| Okay. Come. | tamam. gel. | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| This means, Captain is staying at A 1 hotel... | Bu demek oluyor ki, başkomiser A 1 otel de kalıyor... | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| ...will get hold of his room keys. | ...oda anahtarlarını alacaksın. | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| And hand it over to me. | Ve bana getireceksin. | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| Rama Bridge is about 20 minutes from the hotel. | Rama köprüsü otelden 20 dakika uzaklıkta. | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| This means, you have about half an hour. | Bu da yarım saatin var demek oluyor. | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| You will take care of this. | Buna çok iyi bak. | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| Greetings, A 1 Hotel, how may I help you? | Selamlar, A 1 Hotel, size nasıl yardımcı olabilirim? | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| You are searching for an Indian boy and a girl. | Siz hintli erkek ve bir kızı arıyorsunuz. | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| Room No. 701. I gave it to your friend, sir. | Oda no 701. Onu arkadaşınıza vermiştim, efendim. | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| Can we talk? | Konuşabilirmiyiz? | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| Why? What's wrong? | Neden? Sorun ne? | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| Are you scared? | Korkuyormusun? | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| The camera's safe. You can have it. | Kamera güvende. Onu alabilirsin. | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| On one condition. | Bir şartla. | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| Either you are very brave, or a fool. | Ya çok zekisin ya da aptalsın. | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| So, what's your condition? | Peki, şartın nedir? | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| You will have to protect me the next 24 hours. | Sen beni sonraki 24 saate kadar koruyacaksın | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| I am a shooter. Not a bodyguard. | Ben bir nişancıyım. Koruyucu değilim. | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| It was so dark below... | Aşağısı çok karanlıktı... | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| The photograph wasn't blank it was black. | Fotoğraf boş değildi, siyahtı. | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| "Come, let's watch..." | "Gel, hadi görelim..." | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| "...who has got the guts." | "...kim cesaretli." | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| "Watch your step, my friend." | "Adımlarını izle, dostum." | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| "We surpassed them, left them lagging behind." | "Biz hepsini geçtik, onları arkada bıraktık." | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| "We topped over them, and kept them dangling below." | "Biz onların üstündeyiz, ve aşağa sarktıklarında onları tuttuk." | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| "We topped over, and kept them dangling below." | "Biz onların üstündeyiz, ve aşağa sarktıklarında onları tuttuk." | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| "You can never stop us." | "Sen bizi durduramazsın." | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| "Never break us down." | "Asla bizi kimse tutamaz." | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| "Because I have got you besides me." | "Çünkü yanımdasın." | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| "You better mark this right." | "Bu doğruyu işaretle." | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| "Life is a light." 1 | "Hayat bir ışık." | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| "Life is a flash." | "Hayat bir şimşek." 1 | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| "A bit slow." | "Biraz yavaş." | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| "And yes, it's a bit rash." | "ama evet, biraz aceleci." | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| "These paths are dangerous." | "Bu yollar tehlikeli." | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| "What happens ahead, come lets what." | "İlerde ne olur, gel hadi görelim." | Aa Dekhen Zara-1 | 2009 | |
| Once upon a time a poor woodcutter lived with his wife and two children... | Bir zamanlar büyük bir ormanın yakınındaki bir kulübede karısı ve iki çocuğuyla | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 | |
| ...in a cottage next to a great forest. | yaşayan fakir bir oduncu varmış. | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 | |
| The boy was called Hansel and the girl Gretel. | Çocuklardan erkek olanın adı Hansel kız olanın adı Gretelmiş. | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 | |
| Out Into The Woods | Ormana Doğru | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 | |
| I've read this at home but I can't really remember... | Daha önce okumuştum bunu ama tam olarak hatırlayamıyorum... | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 | |
| it was so long ago. | çok uzun zaman önceydi. | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 | |
| And guess what's exciting? | En heyecan verici olan neydi, biliyor musunuz? | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 | |
| In the cottage, there lives a witch! | Kulübede onları yemeye çalışan... | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 | |
| who tries to eat them. 1 | ...bir cadı yaşıyordu! 1 | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 | |
| Have you ever been to a forest? | Daha önce hiç ormana gittin mi? | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 | |
| It was scary... | Korkunç bir yerdi... | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 | |
| There were trees... and squirrels. | Ağaçlar vardı... ve bir de sincaplar. | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 | |
| We saw a toad's nest! | Bir kurbağanın yuvasını gördük! | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 | |
| Once, when great dearth fell on the land | Büyük kıtlık başladığında... | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 | |
| The woodcutter could no longer procure daily bread. | ...oduncu günlük ekmeğini kazanamaz hale gelmişti. | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 | |
| "What is to become of us?" | "Ne olacak şimdi bize?" | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 | |
| "Listen", said the wife. | "Dinle", dedi karısı. | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 | |
| "Come dawn we shall take the children out into the woods, | "Åafak vakti çocukları ormana götürür, | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 | |
| light a fire for them and leave them there alone." | onlar için bir ateş yakar ve onları orada bırakırız." | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 | |
| "They will not find their way home, and we shall be rid of them." | "Eve dönüş yolunu bulamazlar ve böylece onlardan kurtulmuş oluruz." | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 | |
| When day dawned the parents took the children deep into the forest. | Åafak söktüğünde çocukları alıp ormana götürdüler. | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 | |
| And left to cut some wood. | Ve yanlarına biraz odun bıraktılar. | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 | |
| Hansel and Gretel waited for them the whole day and night. | Hansel ve Gretel tüm gün ebeveynlerinin geri dönmesini beklediler. | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 | |
| But no one came to get them. | Fakat kimse onları almaya gelmedi. | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 | |
| Hansel comforted Gretel: | Hansel Gretel'i sakinleştirmek için: | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 | |
| "Don't worry! We shall find our way home!" | "Endişelenme! Eve dönüş yolunu bulacağız." | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 | |
| "We have nothing to worry about!" | "Korkmamıza gerek yok!" dedi. | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 | |
| But they didn't find the way. | Fakat yolu bulamadılar. | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 | |
| The poor children got lost deeper and deeper into the forest | Zavallı çocuklar yolu şaşırıp ormanın derinliklerine doğru yol aldılar. | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 | |
| They were about to give up hope when they arrived at a small cottage. | Küçük bir kulübeye denk geldiklerinde neredeyse pes etmek üzereydiler. | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 | |
| As they came closer they saw that the cottage was built of bread. | Daha da yakından baktıklarında kulübenin ekmekten yapıldığını... | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 | |
| and crusted with cake. | ...ve kurabiyeden bir kabuğu olduğunu gördüler. | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 | |
| And the windows were all of sugar! | Ve pencereler şekerdendi! | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 | |
| Hansel tore down a piece of the roof | Hansel evden bir parça kopardı... | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 | |
| While Gretel started to nibble on a windowpane. | Gretel pencere kolunu emmeye başladı. | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 | |
| But suddenly they heard a voice coming from the cottage: | Fakat birden kulübeden gelen bir ses duydular: | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 | |
| "Do come in, and stay with me. No harm shall happen to you." | "İçeri gelin ve benimle kalın. Burada kimse size zarar veremez." | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 | |
| You can't judge a book by its cover. | Bir kitabı kapağına bakarak değerlendiremezsin. | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 | |
| May seem nice at first but then you find out the truth. | Dıştan bakıldığında güzel görünür ama sonra gerçeği fark edersin. | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 | |
| In the end the place may be cold and loveless. | Günün sonunda soğuk ve sevgisiz kalırsın. | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 | |
| I grew up in an orphanage and though we were many | Bir yetimhanede büyüdüm ben ve her ne kadar kalabalık bir yer olsa da... | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 | |
| it was very lonely. | ...çok yalnız bir yerdi. | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 | |
| When there's no one who cares. | Kimsenin umurunda değildik. | Aamulla viemme lapset metsaan 1CD 25fps-1 | 1900 |