Search
English Turkish Sentence Translations Page 1916
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| ( sighs ) Then please, l have to file a report. | O zaman lütfen kayıp olduğunu bildirin. | Abandoned-1 | 2010 | |
| l told you he needs to be missing for 24 hours. | 24 saat geçmesi gerektiğini söylemiştim. | Abandoned-1 | 2010 | |
| 24 hours is too long. Anything can happen in 24 hours. | 24 saat çok uzun bir süre. 24 saat içinde bir çok şey yaşanabilir. | Abandoned-1 | 2010 | |
| Please, file a report. | Lütfen bildirin. | Abandoned-1 | 2010 | |
| What does Kevin do for a living? | Kevin' in işi neydi? | Abandoned-1 | 2010 | |
| He's in insurance. | Sigorta işindeydi. | Abandoned-1 | 2010 | |
| Well, at least he's covered. | En azından güvencesi var. | Abandoned-1 | 2010 | |
| Have you ever been to his office? Meet any of his colleagues? | Hiç ofisine gitmiş miydiniz? İş arkadaşlarıyla tanıştınız mı? | Abandoned-1 | 2010 | |
| No, he's freelance. He works from the house. | Hayır, serbest çalışırdı. İşlerini evinde yapar. | Abandoned-1 | 2010 | |
| Wait, you just happened to remember it? | Bir saniye, şimdi mi hatırladınız? | Abandoned-1 | 2010 | |
| l'd appreciate it if you ran it. | Araştırırsanız, minnettar olurum. | Abandoned-1 | 2010 | |
| l'll see what l can do. | Ne yapabilirim bir bakayım. | Abandoned-1 | 2010 | |
| ln the meantime, is there anybody else l could talk to? | Bu arada, konuşabileceğim başka birileri var mı? | Abandoned-1 | 2010 | |
| Anybody who knew he'd be here today? | Onun bugün burada olduğunu bilen birileri? | Abandoned-1 | 2010 | |
| What about family? Ooh! His mother. | Mesela ailesi. Annesi. | Abandoned-1 | 2010 | |
| She lives in Florida, | Florida' da yaşıyor. | Abandoned-1 | 2010 | |
| but he was gonna put her number into my phone in case of an emergency. | Acil bir durum olursa diye telefona kaydetmişti. | Abandoned-1 | 2010 | |
| l just totally forgot. | Tamamen unutmuşum. | Abandoned-1 | 2010 | |
| ( rings ) Wait. | Bir saniye. | Abandoned-1 | 2010 | |
| The number you have reached is not in service at this time. | Aradığınız numara servis dışıdır. | Abandoned-1 | 2010 | |
| There is no new number. No luck. | Böyle bir numara kayıtlı değildir. Şanssızlık. | Abandoned-1 | 2010 | |
| He must have input a wrong digit. | Yanlış rakamları tuşlamış. | Abandoned-1 | 2010 | |
| He's always been bad electronically. | Elektronik aletlerle arası hep kötü olmuştur. | Abandoned-1 | 2010 | |
| Shoot! | Kahretsin! | Abandoned-1 | 2010 | |
| You need proof. You need some sort of evidence | Bir kanıta ihtiyacınız var. Gerçekten yaşadığına inanmanız için... | Abandoned-1 | 2010 | |
| that this is real, that he actually exists, | ...bir kanıta ihtiyacınız var. | Abandoned-1 | 2010 | |
| don't you? | Değil mi? | Abandoned-1 | 2010 | |
| Antidepressants. l, uh | Antidepresan Ben | Abandoned-1 | 2010 | |
| l have a prescription for that, so... | Reçetesi var... | Abandoned-1 | 2010 | |
| Holloway: That kind of says it all, doesn't it? | Bu her şeyi açıklar, değil mi? | Abandoned-1 | 2010 | |
| Please hand that to me. | Lütfen geri verin. | Abandoned-1 | 2010 | |
| l'll be right back, Mr. Holloway. | Geri döneceğim. Bay Holloway. | Abandoned-1 | 2010 | |
| May l have my medication back, please? | İlacımı geri alabilir miyim, lütfen? | Abandoned-1 | 2010 | |
| Detective Franklin, | Dedektif Franklin, | Abandoned-1 | 2010 | |
| we have people here she can talk to. | ...burada konuşabileceği insanlar var. | Abandoned-1 | 2010 | |
| l'm sure Miss Markham could arrange something. | Bayan Markham' ın bir şeyler ayarlayabileceğine eminim. | Abandoned-1 | 2010 | |
| All right, l'll run the Social. l'll be back. | Peki, Sosyal Güvenlik Merkezine gidiyorum. Döneceğim. | Abandoned-1 | 2010 | |
| You got it. | Anlaşıldı. | Abandoned-1 | 2010 | |
| Wait wait. Just stay out of the way. | Bekle bir saniye. Sadece kalkıyorum. | Abandoned-1 | 2010 | |
| Come on. Your brace. | Hadi. Desteğin. | Abandoned-1 | 2010 | |
| Do you want your bag? | Çantanı istiyor musun? | Abandoned-1 | 2010 | |
| No, just leave it in the back. That's fine. | Hayır, arkada kalsın. Böyle iyi. | Abandoned-1 | 2010 | |
| Thank God. | Tanrım. | Abandoned-1 | 2010 | |
| Where is it? | O nerede? | Abandoned-1 | 2010 | |
| Okay, wanna come upstairs now? | Üst kata çıkmak ister misiniz? | Abandoned-1 | 2010 | |
| Holloway: lt's not under the seat. | Koltuğun altında değil. | Abandoned-1 | 2010 | |
| Wanna come upstairs now? | Üst kata çıkmak ister misiniz? | Abandoned-1 | 2010 | |
| lt's not here. What's not here? | Burada değil. Ne burada değil? | Abandoned-1 | 2010 | |
| His bag. lt has his computer in it, | Çantası. Bilgisayarı içindeydi, | Abandoned-1 | 2010 | |
| all of his information everything. | ...tüm bilgileri her şeyi. | Abandoned-1 | 2010 | |
| Somebody had to have gotten into the car. | Birisi arabaya girmiş. | Abandoned-1 | 2010 | |
| What makes you think that? | Sizi böyle düşünmeye iten şey nedir? | Abandoned-1 | 2010 | |
| Because the bag was here this morning. Now it's not. | Çünkü çanta bu sabah oradaydı. Şimdi yok. | Abandoned-1 | 2010 | |
| lt was right there. Miss Walsh, we need to speak with you. | Tam oradaydı. Bayan Walsh, sizinle konuşmamız gerek. | Abandoned-1 | 2010 | |
| l have the only set of keys. | Anahtarlar sadece bendeydi. | Abandoned-1 | 2010 | |
| We're in the middle of a huge transition. | Büyük bir taşınma olayının ortasındayız. | Abandoned-1 | 2010 | |
| l've got patients to move, equipment to transport. | Taşınacak hastalar ve götürülmesi gereken ekipmanlar var. | Abandoned-1 | 2010 | |
| Every minute that l or my security team | Benim ve güvenlik ekibimin çalışması gereken her dakikada... | Abandoned-1 | 2010 | |
| spends chasing phantoms on surveillance cameras | ...ya gizli kameralarda görülen hayalet sevgilinizi arıyoruz... | Abandoned-1 | 2010 | |
| or finding you trespassing in a restricted area is one less minute | ...ya da sizi girilmemesi gereken... | Abandoned-1 | 2010 | |
| we're able to do our jobs. | ... özel olanlarda buluyoruz. | Abandoned-1 | 2010 | |
| Every minute you don't spending looking for Kevin is a minute wasted. | Kevin' i aramak için bir dakikanızı bile harcamıyorsunuz. | Abandoned-1 | 2010 | |
| Mary, l checked seven floors of this building. | Mary, binanın yedi katını da kontrol ettim. | Abandoned-1 | 2010 | |
| l checked with every nurse's station. | Tüm hemşire odalarını kontrol ettim. | Abandoned-1 | 2010 | |
| l checked the emergency room. l checked the intensive care ward. | Acil servisi kontrol ettim. Yoğun bakımı kontrol ettim. | Abandoned-1 | 2010 | |
| What about the wing that's being renovated? | Peki ya yenilenen ek bina? | Abandoned-1 | 2010 | |
| Franklin: Yes. | Evet. | Abandoned-1 | 2010 | |
| And? And no one | Eee? | Abandoned-1 | 2010 | |
| reported seeing your boyfriend. | Kimse sevgilini gördüğünü bildirmedi. | Abandoned-1 | 2010 | |
| No one can even confirm that he was in this hospital. | Onun bu hastanede olduğunu doğrulayan hiç kimse olmadı. | Abandoned-1 | 2010 | |
| Just what do you suppose happened to him? | Ona ne olduğunu düşünüyorsun? | Abandoned-1 | 2010 | |
| l don't know. Holloway: Look, there are 23 exits | Bilmiyorum. Bak, bu tesiste... | Abandoned-1 | 2010 | |
| in this facility. Six are manned by my men. | ...23 adet çıkış var. Altı tanesinde görevliler bulunuyor. | Abandoned-1 | 2010 | |
| Eight are alarmed and the rest are carefully monitored by cameras. | Sekiz tanesinde alarm var ve diğerlerinde kameralarla dikkatlice izleniyor. | Abandoned-1 | 2010 | |
| lf anyone left this building | Bu binadan birisi zorla çıkartılmaya çalışılsaydı, | Abandoned-1 | 2010 | |
| Well, obviously, you're not looking hard enough. | Belli ki yeterince bakamıyorsunuz. | Abandoned-1 | 2010 | |
| Detective... Detective Franklin. | Dedektif... Dedektif Franklin. | Abandoned-1 | 2010 | |
| Detective, who is it? Really? | Dedektif, kim o? Gerçekten mi? | Abandoned-1 | 2010 | |
| Okay, thank you. | Tamam, sağ ol. | Abandoned-1 | 2010 | |
| What did they say? | Ne dedi? | Abandoned-1 | 2010 | |
| We ran the Social Security number you gave me. | Senin bana verdiğin sosyal güvenlik numarasını araştırdık. | Abandoned-1 | 2010 | |
| Good, okay, what's the next step? | Güzel, tamam, sonraki adım ne? | Abandoned-1 | 2010 | |
| lt belongs to a 50 year old African American woman. | 50 yaşında Afrika kökenli bir Amerikan kadına aitmiş. | Abandoned-1 | 2010 | |
| Well, that's obviously a mistake. | Bir hata olduğu aşikar. | Abandoned-1 | 2010 | |
| Not ours. | Bizden değil. | Abandoned-1 | 2010 | |
| l ran the number you gave us. | Bize verdiğin numarayı araştırdım. | Abandoned-1 | 2010 | |
| No, that's impossible. | Hayır, bu imkansız. | Abandoned-1 | 2010 | |
| Okay, run them again, please? | Peki, tekrar bakın o zaman, lütfen? | Abandoned-1 | 2010 | |
| Dr. Bensley, thank you for joining us. | Dr. Bensley, bize katıldığınız için teşekkürler. | Abandoned-1 | 2010 | |
| l'd like to introduce you to someone. | Sizi birisi ile tanıştırmak isterim. | Abandoned-1 | 2010 | |
| Hello, Mary. Hello. | Merhaba, Mary. Merhaba. | Abandoned-1 | 2010 | |
| Markham: Dr. Bensley is our hospital psychiatrist. | Dr. Bensley hastanemizin psikiyatristi. | Abandoned-1 | 2010 | |
| l don't need a psychiatrist. | Psikiyatriste ihtiyacım yok. | Abandoned-1 | 2010 | |
| Did you get the prescription l sent over? | Size gönderdiğim reçeteye baktınız mı? | Abandoned-1 | 2010 | |
| l did. Quite a potent dosage, Mary. | Baktım. Neredeyse kuvvetli dozda, Mary. | Abandoned-1 | 2010 | |
| Would you mind coming with me for a moment? | Bir süreliğine benimle gelir misiniz? | Abandoned-1 | 2010 | |
| Yes, actually, l would. | Evet, aslında gelirdim. | Abandoned-1 | 2010 | |
| lt doesn't need to be voluntary, Miss Walsh. | Gönüllü olmanıza gerek yok, Bayan Walsh. | Abandoned-1 | 2010 | |
| Excuse me. Excuse me! | İzninizle. Affedersiniz! | Abandoned-1 | 2010 | |
| Right this way, please. | Bu taraftan, lütfen. | Abandoned-1 | 2010 |