Search
English Turkish Sentence Translations Page 1911
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Did Govinda leave that for me? | Govinda benim için birşey bıraktı mı? | Aashayein-1 | 2010 | |
| No. l got some of your stuff from our apartment. | Hayır. Dairemizden eşyalarının bir kısmını aldım. | Aashayein-1 | 2010 | |
| What are you searching for? The map must be here. | ne için arıyorsun? Harita, burada olmalı | Aashayein-1 | 2010 | |
| What do you want? The map must be here. | Ne yapmak istiyorsun? Harita, burada olmalı | Aashayein-1 | 2010 | |
| What are you searching for? | Ne arıyorsun? | Aashayein-1 | 2010 | |
| 'He must first find the map which will show him the location.' | 'ilk olarak, ona yeri gösterecek olan haritayı bulmalı.' | Aashayein-1 | 2010 | |
| A photo of Padmashreya. | Padmashreya'nın bir fotoğrafı. | Aashayein-1 | 2010 | |
| l downloaded this from the internet. | bunu internetten indirdim. | Aashayein-1 | 2010 | |
| lt was so simple. Right in front of my eyes. | Çok basitti. Gözlerimin önündeydi. | Aashayein-1 | 2010 | |
| The Fountain of lmmortal Life. | Ölümsüz hayat kaynağı. | Aashayein-1 | 2010 | |
| Now the poison will be neutralized. | Şimdi zehir, etkisiz hale gelecek. | Aashayein-1 | 2010 | |
| l'm saved by the messenger. | haberci tarafından kurtarıldım. | Aashayein-1 | 2010 | |
| Now l am completely cured! | artık, tamamen düzeldim. | Aashayein-1 | 2010 | |
| Please don't let him exhaust himself like that. | Lütfen böyle bitirmesine izin verme. | Aashayein-1 | 2010 | |
| He seemed so happy, he ate those mangoes. | çok mutlu görünüyordu, bu mangoları yedi. | Aashayein-1 | 2010 | |
| When the cancer spreads to the brain it leads to hallucinations. | Kanser beyine yayıldığında halisünasyonlara yol açar. | Aashayein-1 | 2010 | |
| lt's normal. | Bu normal. | Aashayein-1 | 2010 | |
| Did you think up the rest of the story? | Hikayenin geri kalanını düşündün mü? | Aashayein-1 | 2010 | |
| Your stories are all bullshit. | Hikayelerinin tümü saçmalıktan ibaret. | Aashayein-1 | 2010 | |
| You're not the messenger. | Sen haberci değilsin. | Aashayein-1 | 2010 | |
| lndy can't figure out who the messenger is.. | İndy, habercinin kim olduğunu anlayamaz.. | Aashayein-1 | 2010 | |
| ..or where the map is. | ..yada haritanın nerde olduğunu. | Aashayein-1 | 2010 | |
| But he must continue the quest. | Ama macera devam etmeli. | Aashayein-1 | 2010 | |
| He must find the messenger and the map. | O haberciyi ve haritayı bulmalı. | Aashayein-1 | 2010 | |
| He must seek the wisdom of the last surviving ghost. | Son kalan bilge hayaleti bulması gerek. | Aashayein-1 | 2010 | |
| 'Last surviving ghost'. | 'Son kalan hayalet'. | Aashayein-1 | 2010 | |
| Govinda... | Govinda... | Aashayein-1 | 2010 | |
| Govinda. | Govinda. | Aashayein-1 | 2010 | |
| What a pleasant surprise. | Ne hoş bir sürpriz. | Aashayein-1 | 2010 | |
| Can we come in? | Girebilir miyiz? | Aashayein-1 | 2010 | |
| l think he's hallucinating. He kept calling you the last surviving ghost. | Halisünasyonda olduğunu sanıyorum. seni son kurtulan hayalet olarak çağırıyor. | Aashayein-1 | 2010 | |
| He's not far from the truth. | Gerçekten uzakta değil. | Aashayein-1 | 2010 | |
| l can hear you. l'm dying not deaf. | Seni duyabilirim. Ölüyorum sağır değilim. | Aashayein-1 | 2010 | |
| Can l look around for the map? | Harita için etrafa bakabilir miyim? | Aashayein-1 | 2010 | |
| 'She knows my dream.' | 'O hayalimi biliyor.' | Aashayein-1 | 2010 | |
| The map. | Harita. | Aashayein-1 | 2010 | |
| l found it at home. | onu evde buldum. | Aashayein-1 | 2010 | |
| Madhu went there as a kid, so l gave it her. | Madhu oraya bir çocuk olarak gitti, bu yüzden dünyada ki.. | Aashayein-1 | 2010 | |
| lt is the most beautiful place on earth. | en güzel yeri ona verdim. | Aashayein-1 | 2010 | |
| Nestled right at the foot of the Himalayas, wooden cabins.. | Himalayaların ayağına kurulmuş olan, tahta kulübeler.. | Aashayein-1 | 2010 | |
| ..beautiful forests.. | ..güzel ormanlar.. | Aashayein-1 | 2010 | |
| ..and in the center of the resort, flows this most amazing stream... | ..ve dinlenme yerinin merkezinde akarsular ki; bu en ilginç akarsudur.... | Aashayein-1 | 2010 | |
| That stream has the most pure and delicious water l've drunk in my life. | Hayatımda içtiğim en saf ve lezzetli suydu. | Aashayein-1 | 2010 | |
| You are my messenger after all. | sonuçta benim habercimsin. | Aashayein-1 | 2010 | |
| Hello, lndy. Howdy Partner? | Merhaba, lndy. Merhaba ortak? | Aashayein-1 | 2010 | |
| So you're heading out on your adventure? | Yani macerana çıkıyor musun? | Aashayein-1 | 2010 | |
| Will you come back and tell me all your stories? | Geri gelip bana tüm hikayelerini anlatacak mısın? | Aashayein-1 | 2010 | |
| l promise. | Söz veriyorum. | Aashayein-1 | 2010 | |
| Thank you, l need it. | Teşekkürler, buna ihtiyacım vardı. | Aashayein-1 | 2010 | |
| Thanks for agreeing to continue the Wish Fairy Club. | Dilek perisi klübe devam etmeyi kabul ettiğin için teşekkürler. | Aashayein-1 | 2010 | |
| l really have nothing better to do. | Gerçektende daha iyi birşey yapamam. | Aashayein-1 | 2010 | |
| Ready, lndy? | hazır mısın, lndy? | Aashayein-1 | 2010 | |
| Ready. | Hazırım. | Aashayein-1 | 2010 | |
| Now l set out... | Artık hayallerimin ... | Aashayein-1 | 2010 | |
| ..on my dream adventure. | ..macerasına başlıyorum. | Aashayein-1 | 2010 | |
| l don't know what tomorrow will bring. | Yarın ne getirecek bilmiyorum. | Aashayein-1 | 2010 | |
| But, for now, l want to live. | Ama şimdi yaşamak istiyorum. | Aashayein-1 | 2010 | |
| For in this moment, l want to live | Bu anı yaşamak istiyorum. | Aashayein-1 | 2010 | |
| l want to live in this moment | Bu anı yaşamak istiyorum. | Aashayein-1 | 2010 | |
| lt's going to be okay. | Her şey iyi olacak. | Abandoned-1 | 2010 | |
| Just don't think about it. | Düşünmemeye çalış. | Abandoned-1 | 2010 | |
| l just hate hospitals. | Hastanelerden nefret ediyorum. | Abandoned-1 | 2010 | |
| Dang it. What? 1 | Lanet olsun. Ne oldu? | Abandoned-1 | 2010 | |
| l left my book at the house. | Kitabımı evde unuttum. | Abandoned-1 | 2010 | |
| You know, in case we have to wait. | Geri dönmesekte olur. | Abandoned-1 | 2010 | |
| Shoot! Um... | Hay aksi! | Abandoned-1 | 2010 | |
| l'll look in my purse. | Çantama bakayım. | Abandoned-1 | 2010 | |
| You rock. | Helal sana. | Abandoned-1 | 2010 | |
| You left it on the table. | Masanın üzerinde bırakmışsın. | Abandoned-1 | 2010 | |
| Thank you. | Sende sağ ol. | Abandoned-1 | 2010 | |
| Promise me you're not gonna leave, all right? | Gitmeyeceğine söz ver, tamam mı? | Abandoned-1 | 2010 | |
| You're not gonna take off when they put me under. | Beni masaya yatırdıklarında, çekip gitmek yok. | Abandoned-1 | 2010 | |
| l would never leave. | Asla gitmeyeceğim. | Abandoned-1 | 2010 | |
| Woman: lsn't that always the way it works? | Her zaman böyle mi oluyor? | Abandoned-1 | 2010 | |
| Man: You'd think you see somebody with a crutch, they're gonna help 'em out. | Koltuk değneği olan birini gördüklerinde yardım edeceklerini sanmıştın. | Abandoned-1 | 2010 | |
| Right, naturally. Don't even hold the door. | Evet, doğal olarak. Kapıyı tutma. | Abandoned-1 | 2010 | |
| All right, you stay there, please. Give me one moment. | Sen burada kal, lütfen. Bir saniye. | Abandoned-1 | 2010 | |
| l can at least get out. | En azından şuradan çıkabilirim. | Abandoned-1 | 2010 | |
| Let me just get the crutch. | Değnekleri alayım. | Abandoned-1 | 2010 | |
| Wait, wait. | Bekle, bekle. | Abandoned-1 | 2010 | |
| l can just stand. Come on. | Sadece kalkabiliyorum. Hadi. | Abandoned-1 | 2010 | |
| The brace. | Dayan biraz. | Abandoned-1 | 2010 | |
| You're awesome. | Muhteşemsin. | Abandoned-1 | 2010 | |
| l love you. Be careful. Love you. Thank you. | Seni seviyorum. Dikkatli ol. Bende seni. Sağ ol. | Abandoned-1 | 2010 | |
| l'll be right up. All right. | Geleceğim. Peki. | Abandoned-1 | 2010 | |
| Woman2: What's this l hear about you taking the morning off? | Sabah sabah seni işten alıkoyan şey neydi? | Abandoned-1 | 2010 | |
| Woman: Kevin has orthopedic surgery today. | Kevin' in bugün ortopedide ameliyatı vardı. | Abandoned-1 | 2010 | |
| Aww! You're such a good girlfriend. | Çok iyi bir sevgilisin. | Abandoned-1 | 2010 | |
| l told you about it. He's always there for me. | Daha önce bahsetmiştim. O benim her zaman yanımdaydı. | Abandoned-1 | 2010 | |
| He's amazing. | O inanılmaz biri. | Abandoned-1 | 2010 | |
| l think the bank could go one day without me. | Sanırım banka bensiz bir gün idare edebilir. | Abandoned-1 | 2010 | |
| You don't mind covering, right? | Benim yerime bakabilir misin, değil mi? | Abandoned-1 | 2010 | |
| Of course. Of course. | Tabii ki. | Abandoned-1 | 2010 | |
| So when do l get to meet him? | Onunla ne zaman tanışabilirim? | Abandoned-1 | 2010 | |
| l don't know. lt's been fours months. | Bilmiyorum. Dört ay oldu. | Abandoned-1 | 2010 | |
| l'm back. l wanna meet him. l know. | Geri döndüm. Onunla tanışmak istiyorum. Biliyorum. | Abandoned-1 | 2010 | |
| l just have never been in a relationship before | Daha önce bu kadar iyi süren... | Abandoned-1 | 2010 | |
| where it's actually going well. | ...bir ilişki yaşamamıştım. | Abandoned-1 | 2010 | |
| Squeezed you in under the wire, huh? What do you mean? | Son dakikada yetiştin, değil mi? Ne demek istiyorsun? | Abandoned-1 | 2010 | |
| We're shutting down for renovations on Saturday. | Cumartesi gün ki yenileme çalışmaları için burayı kapatıyoruz. | Abandoned-1 | 2010 |