Search
English Turkish Sentence Translations Page 22
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Wait. | Dur! | 1 Mai-1 | 2008 | |
Immediately. | Derhal. | 1 Mai-1 | 2008 | |
Horsti... | Horsti... | 1 Mai-1 | 2008 | |
Keep fucking. | Siz sikişin. | 1 Mai-1 | 2008 | |
What's that? Sveni! I'll call you back. | Ne dedin? Sveni! Ben seni ararım. | 1 Mai-1 | 2008 | |
Where is the gun? Where? | Silahım nerede? Silahım nerede? | 1 Mai-1 | 2008 | |
Man! That won't work here. | Lan! Senin gücün burada geçmez. | 1 Mai-1 | 2008 | |
I decide what works here from now on! | Bundan sonra burada neyin geçerli olacağını ben belirleyeceğim. | 1 Mai-1 | 2008 | |
What do you want to know? | Bilmek istediğiniz bir şey var mı? | 1 Mai-1 | 2008 | |
What's happened? | Ne oldu? | 1 Mai-1 | 2008 | |
Okay, I still have fifteen... Rubbish! | Hâlâ 15 yıl... Ne 15'i! | 1 Mai-1 | 2008 | |
Sixteen years to pay off my fucking house. | Ev kredisi geri ödemelerimin bitmesine 16 yıl daha var. | 1 Mai-1 | 2008 | |
And I'll lose my job, because you won't give me my fucking gun! | Bana silahımı vermediğiniz için boktan işimden de olacağım! | 1 Mai-1 | 2008 | |
Beer? | Bira mı? | 1 Mai-1 | 2008 | |
I don't want a beer. | Bira falan istemiyorum. | 1 Mai-1 | 2008 | |
I want my gun. | Silahımı istiyorum. | 1 Mai-1 | 2008 | |
Calm down. What do you mean? | Sakin olalım. Nasıl sakin olacağım? | 1 Mai-1 | 2008 | |
What now? | Şimdi ne olacak? | 1 Mai-1 | 2008 | |
Won't your Grandpa miss it... the pistol? | Deden aramaz mı? Tabancayı diyorum. | 1 Mai-1 | 2008 | |
He won't notice. | Fark etmemiştir. | 1 Mai-1 | 2008 | |
Nowwhat? | Şimdi ne yapacağız? | 1 Mai-1 | 2008 | |
Dance, get drunk.. | Dans edip sarhoş oluruz. | 1 Mai-1 | 2008 | |
Just a half for me. | Yarısını bana ver. | 1 Mai-1 | 2008 | |
If you reckon. | Kaldırabilir misin? | 1 Mai-1 | 2008 | |
I get this feeling more and more often. It's not always acute, | Bu hissi gittikçe sık yaşamaya başladım. Her zaman çok keskin olmuyor... | 1 Mai-1 | 2008 | |
but it's always there. | ...ama her zaman içimde. | 1 Mai-1 | 2008 | |
Even here, now... | Şu an burada... | 1 Mai-1 | 2008 | |
the idea of it just makes me sick. I get the shakes... | ...bunu düşünmek bile canımı sıkıyor. Titremeye başlıyorum. | 1 Mai-1 | 2008 | |
I just don't know how it should go on. | Sonunun nereye varacağını bilmiyorum. | 1 Mai-1 | 2008 | |
What? | Neyin? | 1 Mai-1 | 2008 | |
This. All of it. | Her şeyin. | 1 Mai-1 | 2008 | |
I see howthings go wrong and how... | İşlerin böyle kötüleşmesini gördükçe... | 1 Mai-1 | 2008 | |
you and your intelligence, | ...sen, tüm zekân... | 1 Mai-1 | 2008 | |
and the potential within you, is gone to waste... | ...içindeki potansiyel, hepsi çöpe gidiyor. | 1 Mai-1 | 2008 | |
I don't know. The first step is a radical change. | Bilemiyorum. İlk adım olarak radikal bir değişiklik yapmalı. | 1 Mai-1 | 2008 | |
Stop and realise, | Durup bir düşünmek lazım. | 1 Mai-1 | 2008 | |
wrong direction, then... Where is the next way out? | Yanlış yöne sapınca... Diğer çıkış nerede olacak? | 1 Mai-1 | 2008 | |
This line of thought, you know? Yes. | Böyle düşünmeli, değil mi? Evet. | 1 Mai-1 | 2008 | |
No idea if I'm right... | Ama haklı mıyım bilmiyorum. | 1 Mai-1 | 2008 | |
It's... | Olmuyor... | 1 Mai-1 | 2008 | |
At home it's... | Evde... | 1 Mai-1 | 2008 | |
It can't go on. | Evde olmuyor. | 1 Mai-1 | 2008 | |
It just can't go on. | Olmuyor işte. | 1 Mai-1 | 2008 | |
Man, should we stay on a few days... | Dostum, birkaç gün daha kalsak mı? | 1 Mai-1 | 2008 | |
... in Berlin? ln Berlin? | Berlin'de diyorum. Berlin'de mi? | 1 Mai-1 | 2008 | |
Berlin, or somewhere else, but not home. | Berlin'de veya başka bir yerde. Evden uzak olalım yeter. | 1 Mai-1 | 2008 | |
Later of course. Remember what you were saying, | Daha sonra elbette Ne konuştuğumuzu unutma. | 1 Mai-1 | 2008 | |
I'm getting a drink. | Ben içki alacağım. | 1 Mai-1 | 2008 | |
Was a man called Harry brought here? | Harry adında biri getirildi mi buraya? | 1 Mai-1 | 2008 | |
Do you know his last name? | Soyadını biliyor musun? | 1 Mai-1 | 2008 | |
I don't know. | Bilmiyorum. | 1 Mai-1 | 2008 | |
I couldn't find anyone called Harry. | Harry isminde biri görünmüyor. | 1 Mai-1 | 2008 | |
Do you know exactly when he was brought in? | Tam olarak ne zaman getirildiğini biliyor musun? | 1 Mai-1 | 2008 | |
What did he say, Sveni? | Ne dedi, Sveni? | 1 Mai-1 | 2008 | |
Horsti, I think he wants his gun. | Horsti, sanırım silahını istiyor. | 1 Mai-1 | 2008 | |
I'd have left your gun behind the counter, it would've been fine. | Silahını vestiyere teslim etseydin hiçbir problem çıkmazdı. | 1 Mai-1 | 2008 | |
If I give you your gun now, you won't try anything will you? | Sana silahını verirsem saçma sapan şeyler yapmazsın değil mi? | 1 Mai-1 | 2008 | |
Horsti? | Horsti? | 1 Mai-1 | 2008 | |
What's your name anyway? Uwe. | Bu arada adın ne? Uwe. | 1 Mai-1 | 2008 | |
Thanks, Sveni. | Sağ ol Sveni. | 1 Mai-1 | 2008 | |
Where's the fucking hospital then? | Şu siktiğimin hastanesi neredeydi ya? | 1 Mai-1 | 2008 | |
Bye Bye. Yes, Bye. | Hoşça kal. Güle güle. | 1 Mai-1 | 2008 | |
If you want to drop in again... | Tekrar gelmek istersen... | 1 Mai-1 | 2008 | |
It'll be on the house. | ...hesabını biz öderiz. | 1 Mai-1 | 2008 | |
Okay then, Bye! | Haydi hoşça kal. | 1 Mai-1 | 2008 | |
What is a real girl then? Well... | Öyleyse gerçek bir kız nasıl olur? | 1 Mai-1 | 2008 | |
Have you ever met one? | Öyle biriyle hiç karşılaştın mı? | 1 Mai-1 | 2008 | |
Got a euro for a coffee? | Kahve alacağım da, 1 Euro var mı? | 1 Mai-1 | 2008 | |
Hey Cop, hello! Have you got a euro for coffee? | Polis bey merhaba! Kahve alacağım da, 1 Euro var mı? | 1 Mai-1 | 2008 | |
It's from the nurses. | Bunu hemşireler verdi. | 1 Mai-1 | 2008 | |
What are you staring at? | Ne bakıyorsun? | 1 Mai-1 | 2008 | |
I thought I'd seen you earlier. | Sanki seni daha önce görmüş gibiyim. | 1 Mai-1 | 2008 | |
How did it happen? | Nasıl oldu? | 1 Mai-1 | 2008 | |
Did we do it? | Biz mi yaptık? | 1 Mai-1 | 2008 | |
And did we do that? | Peki onu biz mi yaptık? | 1 Mai-1 | 2008 | |
I fell into my own beer bottle, drunk. | Kafam iyiyken bira şişesinin üstüne düşmüşüm. | 1 Mai-1 | 2008 | |
It actually only happened because my wife... | Aslına bakarsan, karım... | 1 Mai-1 | 2008 | |
Shit. You're wife beat you up? No. | Siktir ya. Karın mı kırdı? Hayır. | 1 Mai-1 | 2008 | |
My wife is fucking someone else. | Karım başkasıyla yatıyor. | 1 Mai-1 | 2008 | |
Shit. | Vay anasını. | 1 Mai-1 | 2008 | |
My guy too. With some country bumpkin slut. | Benim kocam da dangalak bir sürtükle yatıyor. | 1 Mai-1 | 2008 | |
I heard that in a relationship... | Öğrendiğime göre, bir ilişkide... | 1 Mai-1 | 2008 | |
One is the strong one, the other weak. | ...bir taraf güçlü, diğer taraf zayıf olurmuş. | 1 Mai-1 | 2008 | |
The stronger one, does what they want. | Güçlü olan canı ne isterse yaparmış. | 1 Mai-1 | 2008 | |
And the weak one... | Zayıf olan da... | 1 Mai-1 | 2008 | |
So you always have to try to be the stronger one. | Yani her zaman güçlü olan sen olmalısın. | 1 Mai-1 | 2008 | |
What stupid crap! | Böyle bir şeyi ancak zayıflar söyler. | 1 Mai-1 | 2008 | |
It's not about who suffers more or less. | Bir tarafın daha çok acı çekmekle falan ilgisi yok. | 1 Mai-1 | 2008 | |
Do you still love her? | Onu hâlâ seviyor musun? | 1 Mai-1 | 2008 | |
I've got to go. | Gitmem gerekiyor. | 1 Mai-1 | 2008 | |
Wait a moment... What's your name? | Dursana. | 1 Mai-1 | 2008 | |
What's yours? Uwe. | Senin adın ne? Uwe. | 1 Mai-1 | 2008 | |
Then good luck, Uwe. | Şansın açık olsun, Uwe. | 1 Mai-1 | 2008 | |
I'm sorry, man. | Kusura bakma. | 1 Mai-1 | 2008 | |
I'm really sorry. | Çok üzgünüm. | 1 Mai-1 | 2008 | |
I just lost it. | Kendimi kaybettim. | 1 Mai-1 | 2008 | |
How is he? | Durumu nasıl? | 1 Mai-1 | 2008 | |
Because of a stupid slut. | Bir sürtüğün yüzünden. | 1 Mai-1 | 2008 | |
I didn't want to hit him that hard. | O kadar sert vurmak istememiştim. | 1 Mai-1 | 2008 | |
Yavuz... | Yavuz... | 1 Mai-1 | 2008 |