Search
English Turkish Sentence Translations Page 2214
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| I'm speaking, | Konuyu ben konuşuyorum. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| I must not stay here. | Burada kalmamalıyım. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| I'm listening... | Nesneyi dinliyorum. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| You've given up everything. | Her şeyden vazgeçtin. Bir adım daha ileri götür. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| Give up freedom itself | Özgürlüğün kendisinden vazgeç... | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| and everything will be returned to you. | ...ve her şey sana geri dönsün. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| We need to get an interpreter. | Bize bir tercüman gerekli. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| Why do you say that? | Neden böyle dedin? | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| Soon, | Yakında herkesin bir tercümana ihtiyacı olacak. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| To understand the words coming from their own mouths. | Sözcüklerin kendi ağzımızdan geldiğini anlamak için. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| What does your husband do? | Kocan ne yapıyor? Olayları organize ediyor. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| He's just an individual. | O sadece bir birey. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| Not my turn to answer. | Benim cevap sıram değil. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| You know better than me. | Benden daha iyi tanıyorsun. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| What did you mean | "Emrinizdeyim" derken tam olarak... | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| "I am at your command"? | ...ne demek istedin? | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| None of that matters anymore. | Artık onların bir önemi yok. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| What's at stake is infinitely more serious. | Söz konusu olan sonsuzluk çok ciddi. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| Not simple thoughts and simple glances. | Basit düşünceler ve basit bakışlar değil. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| Summer already | Yaz geldi ve sen hâlâ cevap vermedin. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| There was my voice. | Orada benim sesim vardı. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| I would like to call proletarian the king of things. | Proleteryayı kralın şeyleri olarak adlandırmak istiyorum. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| A matter of harmony, then. | Uyum meselesi, o zaman. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| To let the other love. | Diğer aşka izin vermek için. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| Do you still take pictures? | Hâlâ resim çekiyor musun? | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| Showing a forest, easy. | Bir orman göstermek, kolaydır. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| But showing a room with a forest nearby... | Ama yakınında bir orman olan bir odayı göstermek... | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| So the years passed.. | Böylece yıllar geçti... | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| You all disgust me | Hepiniz mutluluklarınızla beni iğrendiriyorsunuz. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| Yes, | Evet buraya hayır demeye geldim. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| Each thinks the other is dreaming. | Her biri başkasının rüya gördüğünü düşünüyor. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| She can annoy. | Rahatsız edebilir. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| She can kill. | Öldürebilir. Artık değil. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| When I was a kid, we played Indians. | Ben çocukken, Kızılderilileri oynardık. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| Apaches were my favorite. | Apaçiler benim en sevdiklerimdi. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| Their word for the world is: the forest. | Onlar dünyaya orman diyorlar. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| Hurry, I don't want to wait. | Acele et, beklemek istemiyorum. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| I talk about equality and each time you talk about poop. | Eşitlik hakkında konuşuyorum ve sen de her seferinde kıçın hakkında konuşuyorsun. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| Because that's where we're all equal. | Çünkü orası eşit olduğumuz yer. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| I know what you're looking at. | Neye baktığını biliyorum. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| Yes, a shame, no more forest. | Evet, bir utanç, artık orman yok. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| No more war, we said. | Artık savaş yok, demiştik. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| Pray to God that all will be forgiven. | Tanrı'ya dua et, hepsi affedilir. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| Go away now. | Şimdi git. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| Try to smile as you leave. | Giderkenki gibi gülümsemeye çalış. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| Avoid... | Paramparça anılardan sakın. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| The police are coming. You must leave. | Polis geliyor. Gitmelisin. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| I don't want to hear about them. | Onlar hakkında bir şey duymak istemiyorum. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| No nudity in nature. | Doğada çıplaklık yok. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| Animals are not naked because they are naked. | Hayvanlar çıplak değillerdir, çünkü onlar çıplaktır. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| Now that I have seen war, | Ben savaş görmüştüm... | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| I know that if it ended, | ...eğer bitmiş olsaydı... | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| everyone would ask: | ...herkesin şunu soracağını bilirdim cesetlerle ne yapacağız? | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| Perhaps only for them is the war over. | Muhtemelen savaş sadece onlar için bitti. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| A philosopher is worried by others' existence, | Bir filozof başkalarının varlığından endişelenir... | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| perceiving the revolutionary force of signs. | ...işaretlerin devrimci gücünü algılamaktan. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| The water spoke to him | Su onlarla derin, ciddi bir sesle konuştu. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| So Roxy began to think. | Böylece Roxy düşünmeye başladı. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| It is trying to talk to me, | Benimle konuşmaya çalışıyor... | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| as it has always tried to speak to people over the ages. | ...çağlar boyunca insanların konuşmaya çalışması gibi. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| Conversing with itself when there was no one to listen. | Dinleyecek kimse yokken, kendisiyle konuşurdu. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| But trying, | Ama çalışırken daima yeni birileriyle iletişim kurmaya çalışırdı. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| Some of them learned a certain truth from the river. | Bazıları nehirden kesin bir gerçek öğrendi. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| The river is still asleep in a dreamy fog. | Nehir hâlâ sisli bir rüyada uyuyor. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| We see it no better than it sees itself. | Onun kendisini gördüğünden daha iyi görmüyoruz. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| Here is already the river. | Nehir zaten burada. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| But there, no more can be seen. | Ama orada, artık görünmüyor. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| All we see is the abyss. | Tüm gördüğümüz uçurum. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| A fog that stops us from seeing further. | Sis daha ileriyi görmemizi engelliyor. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| At that spot on the canvas, | Tuval üzerindeki bu noktada... | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| paint not what we see, for we see nothing, | ...gördüğümüz boya değil, bir şey görmüyoruz... | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| nor what we cannot see, | ...ya da göremiyoruz sadece gördüklerimizi boyalamalıyız. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| But paint that we don't see. | Ama görmediklerimizi boyayamayız. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| Claude Monet. | Claude Monet. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| I hate characters. | Karakterlerden nefret ederim. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| Ever since birth, | Doğumundan beri başka biri için yanılıyoruz. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| We push him, | Onu ittiriyoruz, onu çekiyoruz... | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| We force him to get in character. | Onu bir karaktere girmesi için zorluyoruz. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| To live or to tell. | Yaşamak için ya da söylemek için. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| We say there's no choice. | Başka bir seçenek olmadığını söylüyoruz. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| Look in the mirror. | Aynaya bak. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| There are both of them. | Orada ikisi de var. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| You mean... | Yani dört tanesi. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| In fact | Aslında... | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| a fact does not translate what we've done, | ...yaptıklarımızı tercüme etmiyor... | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| but what we haven't done. | ...ama henüz yapmadıklarımızı. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| We will have children. | Çocuklarımız olacak. Henüz değil. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| A dog, if you want. | Eğer istiyorsan, bir köpek. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| Imagine you're still a little boy. | Hâlâ küçük bi çocuk olduğunu düşün. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| We looked at cloud shapes. | Bulut şekillerine bakardık. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| As a girl, | Bir kız olarak... Tüm köpekleri görüyorum. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| In the blue or the white? | Mavi olarak mı beyaz mı? | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| We are together, both of them. | Birlikteyiz, ikisi de var. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| We will need children. | Çocuklara ihtiyacımız var. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| A dog, yes! | Bir köpek, evet! | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| This is the story dogs tell. | Bu köpeğin anlattığı bir hikaye. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| While the fire burns in the hearth, | Ateşler ocağı yakarken ve kuzey rüzgarı eserken... | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| the family, then, | ...aile ateşin etrafında oturur. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| Puppies listen but do not say a word. | Yavrular dinler ama tek kelime etmezler. | Adieu Au Langage-1 | 2014 | |
| And, when the story is over, | Ve hikaye bittiğinde çok soru sorarlar. | Adieu Au Langage-1 | 2014 |