Search
English Turkish Sentence Translations Page 2376
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
All right, on the ground. Right now, on the ground! | Pekâlâ, yere yatın. Hemen şimdi, yere yatın! | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
Get on the ground! Get down right now! | Yere yatın! Hemen yere yatın! | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
Get down! On your knees, on your knees. | Diz çökün! Eller arkada, eller arkada! | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
Put your hands behind your back. Hands behind your back! | Ellerinizi arkaya koyun. Eller arkada! | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
Okay, I'm going right now! | Pekâlâ, geliyorum! | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
Keep looking forward. Don't look at anybody else. | Öne doğru bakın. Başka kimseye bakmayın. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
Don't look at her! All right, all right! | Ona bakmayı kes! Tamam, tamam! | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
Keep looking forward. Quit talking! Okay! | Sadece önünüze bakın. Konuşmayı kesin! | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
I don't have no cash on me, sir. | Üzerimde hiç nakit para yok, bayım. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
Look, please, man, please don't take my money, man. | Bak, lütfen, ahbap, paramı alma, ahbap. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
My little girl, she's sick. She's got leukemia. | Küçük kızım, çok hasta. Kendisi lösemi. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
My little girl, she's sick. She's not doing so good. | Küçük kızım, hasta. O hiç iyi değil. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
There's a picture in my wallet. Look for yourself. | Cüzdanımda bir fotoğrafı var. Alıp bakabilirsin. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
You think I'm a fucking moron? | Sen beni salak mı sanıyorsun? | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
No! No, I don't think you're a fucking moron. | Hayır! Hayır, salak olduğunu sanmıyorum. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
Get down, come on! You think I'm funny? | Yerde kal, hadi! Beni komik mi sanıyorsun? | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
No! Get on your face right now! | Hayır! Suratını hemen bana dön! | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
Get down right now! | Hemen şimdi! | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
You think I'm funny? I want to hear you laugh! | Beni komik mi buluyorsun? Güldüğünü duymak istiyorum! | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
I want to hear you laugh right now! | Hemen güldüğünü duymak istiyorum! | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
All right! Please don't kill me! | Tamam! Lütfen beni öldürme | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
I want to hear you laugh! Come on, I want to hear you laugh! | Gülüşünü duymak istiyorum! Hadi, gülüşünü duymak istiyorum! | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
I'm laughing. | Gülüyorum. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
Laugh! | Gül! | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
Please don't kill me! | Lütfen beni öldürme! | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
You can't roller skate in a buffalo herd | Roger Miller You Can't Roller Skate In A Buffalo Herd | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
I'm gonna need you to stay and do a little inventory | Burada kalıp envanter çıkarmana ihtiyacım var. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
after your shift. If you want. | Mesaiden sonra. Eğer istersen. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
You know, I mean, if you want overtime. | Bilirsin, şayet, mesaiye kalmak istersen. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
If you don't, just let me know. | İstemezsen haber ver. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
That's not how you answer questions. | Sorularına bu şekilde cevap alamazsın. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
I'm gonna take you down to the station and ask you questions. | Seni merkeze götüreceğim ve sorular soracağım. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
You guys get nightmares? Ever stay up with nightmares? | Kâbus görüyor musunuz? Geceleri kâbusla uyanıyor musunuz? | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
The only thing that's gotten me a nightmare is. | Beni geceleri uyandıran tek şey kâbuslar. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
Have you ever told a scary story? | Hiç korku hikâyesi anlattın mı? | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
What are your favourite subjects at school? | Okulda en çok sevdiğiniz dersler hangileri? | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
Science. | Bilim. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
Science? Why is that? | Bilim mi? neden peki? | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
It's fun. | Eğlenceli. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
A couple academics you got brewing here. | Burada akademik kariyer yapacak çocuklar var. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
You know, there's plenty more if you want some. | Biliyor musun, istersen şayet daha var. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
No, I can't. | Hayır, istemiyorum. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
Thank you so much. That was fantastic. | Çok teşekkür ederim. Gerçekten muhteşemdi. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
Sure. | Teşekkürler. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
Long time since I had a meal, you know, | En son ev yemeği yediğimde, bilirsin... | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
didn't come out of a Styrofoam box. | ...kese kâğıdını yanımdan ayırmamıştım. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
Both of you. | İkinize de söylüyorum. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
Have you ever killed anybody? | Hiç kimseyi vurdun mu? | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
No, no. It's okay. | Hayır, hayır. Sorun değil. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
No, Henry, I haven't. | Hayır, Henry, vurmadım. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
I haven't had to. I hope I don't have to. | Kimseyi vurmam gerekmedi. Umarım gerekmez de. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
Well, I'm a detective now so I arrive after everything is done | Şu anda bir dedektifim, yani her şey bittikten sonra geliyorum... | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
and I look for clues, | ...ve ipuçlarına bakıyorum,... | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
I ask questions, I try and see if people are lying. | ...sorular soruyorum, yalan söyleyip söylemediklerini anlamaya çalışıyorum. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
How can you tell? | Nasıl bilebiliyorsun? | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
Oh, I can tell. | Sana söyleyeyim. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
I just look deep in their eyes | Gözlerinin içine bakıyorum... | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
and they give themselves away. | ...ve kendilerini ele veriyorlar. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
I think you're good. | Bence sen iyi bir çocuksun. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
My grandpa shot people. Henry. | Büyükbabam insanları vurmuş. Henry. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
Yeah, he was a policeman. | Evet, o bir polisti. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
He was killed trying to stop a bad guy from robbing a bank. | Banka soygununda kötü adamları durdurmaya çalışırken birini öldürdü. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
Yeah, he's basically my hero. | Evet, büyükbabam benim kahramanım. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
Mine too, besides my papa. | Benimde, tabii babamı saymazsak. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
Okay, you two. Homework time. | Tamam, siz ikiniz. Ödev zamanı. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
But I want to find out if the cloud man destroyed the beach. | Ama bulut adam kumsalı mahvetti mi öğrenmek istiyorum. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
Sorry, buddy, we're gonna have to do it another time. | Üzgünüm, evlat, bunu başka zaman yapacağız. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
I have a guest. No, no. | Bir konuğumuz var. Hayır, hayır. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
No, you go ahead. | Hayır, devam et. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
I'd like to find out if the cloud man destroyed the beach. | Bulut adamın kumsalı mahvedip mahvetmediğini öğrenmek istiyorum. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
It's a pretty sweet setup you got here, buddy. | Burada çok iyi bir yuva kurmuşsun, dostum. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
You know? Hope you appreciate it. | Biliyor musun? Umarım kıymetini biliyorsundur. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
Yeah, I'm pretty happy about it. | Evet, bu beni çok mutlu ediyor. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
You mind if I ask... | Sormamın sakıncası var mı? | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
How I fucked up my situation? | Kendimi nasıl mahvettiğimi mi? | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
Not at all. | Pek değil. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
I... I was working, you know. | Ben... Ben çalışıyorum, bilirsin. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
Cop work, it's pretty heavy, but I thought we were happy. | Polisiye işi oldukça ağırdır, ama mutlu olduğumuzu sanmıştım. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
Apparently she wasn't. | Açıkçası o mutlu değilmiş. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
She had a fling and... | Bir sevgilisi varmış ve... | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
you know, thing is, she broke it off | Bilirsin, ben öğrenmeden önce... | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
before I found out | ...benden ayrıldı. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
should have let it go. | ...oluruna bırakmalıydı. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
Should have pretended like it never happened. | Hiç olmamış gibi davranmam gerekirdi. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
Eventually the truth comes out. | Gerçek er ya da geç ortaya çıkıyor. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
Oh, fuck the truth. | Gerçeğin canı cehenneme. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
Fuck the truth. | Gerçeğin canı cehenneme. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
What does it matter? | Ne fark eder ki? | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
Every now and again I get to see my boy | Arada sırada oğlumu görmeye giderim. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
which is, you know... | Ki bu, bilirsin... | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
Good times. | İyi zamanlar. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
I like Frank. | Frank'i sevdim. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
He seems a little sad, though. | Ama biraz hüzünlü gibi. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
He's not married? | Evli değil mi? | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
Separated. | Ayrılmış. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
His wife cheated on him, I think. | Karısı onu aldatmış, sanırım. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
They have kids? | Çocukları var mı? | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
Yeah, a son. | Evet, bir oğlu var. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
He doesn't see him much. | Onu pek görmüyor. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |
I ran into Jesse the other day. | Geçen gün Jesse'ye rastladım. | After The Fall-1 | 2014 | ![]() |