Search

English Turkish Sentence Translations Page 2387

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
Hello, Thomas, how was your day?	Merhaba, Thomas, günün nasıl geçti?	After Thomas-1	2006
"Oh, not so bad, thanks, Dad. How about you?"	"Oh, kötü değildi, teşekkürler, babacım. Senin ki nasıldı?"	After Thomas-1	2006
I'm sorry. I've been looking everywhere, and this one's way too small now.	Özür dilerim. Her yere baktım, bu da çok küçük kalmış.	After Thomas-1	2006
Here you go. On top of the wardrobe. Nappies.	İşte burada. Gardırop'un üzerindeymiş. Nappies.	After Thomas-1	2006
Oh, no, Thomas.	Oh, hayır, Thomas.	After Thomas-1	2006
What's up with him? Oh.	Onun nesi var? Oh.	After Thomas-1	2006
It almost sounds like he feels sorry for someone.	Sanki birisine üzülmüş gibi duruyor.	After Thomas-1	2006
KYLE: Oh, shame.	Oh, yazık.	After Thomas-1	2006
What? What's a shame, Kyle?	Ne? Yazık olan ne, Kyle?	After Thomas-1	2006
Poor bike, Thomas.	Zavallı bisiklet, Thomas.	After Thomas-1	2006
Just looks a bit new. He won't fall for it otherwise.	Çok yeni görünüyor, yoksa beğenmeyecek.	After Thomas-1	2006
Hello, mister. There's Thomas' coat, look.	Merhabalar, efendim. Thomas montu, bak.	After Thomas-1	2006
Come on, kick it over here.	Hadi, bu tarafa at.	After Thomas-1	2006
Go! Get it, boy!	Git! Getir onu evlat!	After Thomas-1	2006
Go! Go on!	Hadi! Hadi!	After Thomas-1	2006
Thomas. We're going to get him, one.	Thomas. O ne yeni bir tane alacağız.	After Thomas-1	2006
Come, let's have a look.	Hadi, gel bakalım.	After Thomas-1	2006
Kyle, did you have a good day at school, fellow?	Kyle, okul güzel gitti mi?	After Thomas-1	2006
Don't say school.	Okul deme bana.	After Thomas-1	2006
Tea?	Çay?	After Thomas-1	2006
Mum, look. What?	Anne, bak. Ne oldu?	After Thomas-1	2006
"His first ever attempt to recreate an image."	"Şu ana kadar yaptığı ilk resim çalışması."	After Thomas-1	2006
Oh, that's wonderful.	Oh, bu harika.	After Thomas-1	2006
That's lovely.	Çok hoş.	After Thomas-1	2006
Come on, boys.	Hadi çocuklar 91	After Thomas-1	2006
Kyle, you be good. Come on.	Kyle, kendine gel. Hadi.	After Thomas-1	2006
Kyle, now listen.	Kyle, dinle beni.	After Thomas-1	2006
Listen, listen, listen, listen, listen, listen.	Dinle, dinle, dinle, dinle, dinle, dinle.	After Thomas-1	2006
It will be just like the shoe shop games we play in class every day.	Okulda oynadığımız 'ayakkabı dükkanı' oyununun aynısı olacak.	After Thomas-1	2006
You don't have to join in. You can just watch your friends if you want to.	Oyuna katılmak zorunda değilsin, istersen bir yere oturur arkadaşlarını izlersin.	After Thomas-1	2006
How's Thomas doing? Is he still getting bigger?	Thomas neler yapıyor? Büyümeğe devam ediyor mu?	After Thomas-1	2006
Yes, he's going to be very big.	Evet, o çok büyük olacak.	After Thomas-1	2006
And Mummy says that he grew out of his puppy collar.	Annen, onun küçüklük tasmasını çıkardığını söylüyor.	After Thomas-1	2006
And he doesn't mind wearing a new one?	Ve yenisini almaya itiraz etmezmiş, değil mi?	After Thomas-1	2006
So, Thomas doesn't mind wearing something new, does he?	Yani, Thomas yeni bir şeyler giymeye itiraz etmez, değil mi?	After Thomas-1	2006
He likes it.	Hayır, etmez.	After Thomas-1	2006
Mummy says you need a new pair of wellie boots to go walking with Thomas.	Annen, senin Thomas ile beraber yürüyebilmen için yeni birer çift lastik çizmeye ihtiyacın olduğunu söyledi.	After Thomas-1	2006
Shall we see if we can find some that fit you that you like?	Senin seveceğin ve sana uyacak yeni bir şeyler bakalım mı?	After Thomas-1	2006
And that Thomas likes, too?	Tabi Thomas'ın da seveceği.	After Thomas-1	2006
Rob.	Rob.	After Thomas-1	2006
Come on, Kyle, up you get.	Hadi, Kyle, kalk bakalım.	After Thomas-1	2006
Come on, Thomas. It's time for our walk now.	Hadi, Thomas. Uyanma zamanı.	After Thomas-1	2006
That's your nose. That's your foot.	Bu senin burnun. Bu senin ayağın.	After Thomas-1	2006
Those are your ears.	Bunlar senin kulakların.	After Thomas-1	2006
Hey, Kyle, are you looking forward to our picnic on the beach?	Hey, Kyle, sahilde ki pikniğimizi mi bekliyorsun?	After Thomas-1	2006
Are you? Grandpa Jim and Granny Pat are going to meet us there.	Sende mi? Deden Jim ve Ninen Pat bizi orada bekliyorlar.	After Thomas-1	2006
It's a big foot now, isn't it?	Bu ayak büyük, değil mi?	After Thomas-1	2006
And you've got big teeth, too.	Senin dişlerin de büyük.	After Thomas-1	2006
What are we going to do when we get to the beach?	Sahile gittiğimizde ne yapacağız?	After Thomas-1	2006
We're going to have a...	Biz gittiğimizde...	After Thomas-1	2006
We're going to have a...	Gittiğimizde...	After Thomas-1	2006
Those are your eyes. That's your neck.	Bunlar senin gözlerin. Bu senin boynun.	After Thomas-1	2006
That's your tail. These are your whiskers.	Bu senin kuyruğun. Bunlar senin bıyıkların.	After Thomas-1	2006
Thomas, come.	Thomas, gel.	After Thomas-1	2006
Go on, Thomas, go on. Here I am, boy.	Koş, Thomas, koş. Buradayım, evlat.	After Thomas-1	2006
Yes. Oh, good boy.	Evet. Oh, aferin oğluma.	After Thomas-1	2006
Let go, let go, come on.	Bırak, bırak, hadi.	After Thomas-1	2006
Come on, drop it, drop it, drop it.	Hadi, bırak şunu, bırak şunu, bırak.	After Thomas-1	2006
Drop it. Drop...	Bırak şunu. Bırak...	After Thomas-1	2006
Kyle. All right, darling, jump up.	Kyle. Tamam, canım, kalk ayağa.	After Thomas-1	2006
Come on. There's a good boy. No!	Hadi. Aferin sana. Hayır!	After Thomas-1	2006
He hates me. Don't be soft. Of course he doesn't.	Beni sevmiyor. Salaklaşma. Tabi ki de seviyor.	After Thomas-1	2006
He doesn't know what hate is.	Neyi sevmediğini bile bilmiyor.	After Thomas-1	2006
Can't you see what's happening here, Rob?	Neler olduğunu göremiyor musun, Rob?	After Thomas-1	2006
He's let Thomas in. That dog is absolutely a part of his world.	Thomas'a alıştı. Köpek artık onun dünyası'nın bir parçası.	After Thomas-1	2006
His teachers as well. Look what he's learning at school now.	Öğretmeni de aynı zamanda. Okulda ne öğreniyor bak.	After Thomas-1	2006
But us, we're just objects, just there to	Ama biz, biz sadece eşyayız	After Thomas-1	2006
meet his needs. Well, what do you expect, Nic?	onun hizmetçileri. Evet, Ne bekliyordun, Nic?	After Thomas-1	2006
He hasn't let his teachers in. They're dealing with everyday,	Öğretmenlerine alışamadı. Onlar her gün onunla uğraşıyor,	After Thomas-1	2006
practical things, not feelings.	gerçekçi şeylerle, duygusal değil.	After Thomas-1	2006
For God's sake, it's autism. He doesn't know what feelings are.	Allah aşkına, otizm bu. Hissetmenin ne olduğunu bile bilmiyor.	After Thomas-1	2006
He doesn't know what love is, so how can he love you?	Sevmenin ne olduğunu bilmezken, seni nasıl sevebilir?	After Thomas-1	2006
He will never love you, Nic.	Seni hiç sevmeyecek, Nic.	After Thomas-1	2006
Just accept it. Stop craving something you'll never have.	Kabullen artık. Sahip olamayacağın şeyler isteme.	After Thomas-1	2006
I'm sorry, Rob.	Affedersin, Rob.	After Thomas-1	2006
I can't accept it. I'm his mother.	Ben bunu kabullenemem. Ben onun annesiyim.	After Thomas-1	2006
Nic, I'm sorry.	Nic, özür dilerim.	After Thomas-1	2006
About yesterday, on the beach.	Dün sahilde olanlar hakkında.	After Thomas-1	2006
I just can't stand seeing you torment yourself over something that's...	Sadece seni kendini olmayacak şeyler için...	After Thomas-1	2006
That's never going to happen.	üzerken görmeye dayanamadım.	After Thomas-1	2006
I love you, Nic. I'm sorry.	Seni seviyorum, Nic. Özür dilerim.	After Thomas-1	2006
Thomas likes trains.	Thomas trenleri sever.	After Thomas-1	2006
Thomas train, Henry train, Thomas train, Henry train, Thomas...	Thomas tren, Henry tren, Thomas tren, Henry tren, Thomas...	After Thomas-1	2006
Kyle, your handwriting is getting so, so good.	Kyle, el yazın çok güzel olmaya başladı.	After Thomas-1	2006
That's brilliant. Look at that!	Bu harika. Şuna bak!	After Thomas-1	2006
I'm so proud of you... Don't say proud!	Seninle gurur... Gurur deme bana!	After Thomas-1	2006
No, Kyle, it's a good thing.	Hayır, Kyle, bu güzel bir şey.	After Thomas-1	2006
It's a good thing that I'm proud of you. It's okay for Mummy...	Gurur duymak iyi bir şey, iyi bir şey...	After Thomas-1	2006
Don't say okay.	İyi deme bana.	After Thomas-1	2006
Come on, Thomas, in the corner.	Hadi, Thomas, hadi köşene git.	After Thomas-1	2006
Good boy, good boy. Come on, come on.	Aferin, aferin. Hadi, hadi.	After Thomas-1	2006
Look, Kyle. No, Kyle! No!	Bak, Kyle. Hayır, Kyle! Hayır!	After Thomas-1	2006
Come on, stop it.	Hadi, dur artık.	After Thomas-1	2006
Hey, hey, hey. Look who's here. Daddy's here.	Hey, hey, hey. Bak kim geldi. Baba geldi.	After Thomas-1	2006
Hello, Kyle.	Merhaba, Kyle.	After Thomas-1	2006
Daddy's here. It's okay.	Baba geldi. Tamam.	After Thomas-1	2006
It's okay. It's going to be all right.	Tamam. Her şey geçecek.	After Thomas-1	2006
Look, Daddy's here. It's going to be all right.	Bak, baba geldi. Her şey geçecek.	After Thomas-1	2006
Kyle, I was hoping we could go for a run when I got home from work.	Kyle, işten eve gelince koşuya gideriz diye umuyordum.	After Thomas-1	2006
Do you want to do that now, Kyle?	Koşmak istiyor musun, Kyle?	After Thomas-1	2006