Search
English Turkish Sentence Translations Page 2514
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
She was in an asylum for years. | Yıllarca akıl hastanesindeydi Yıllarca akıl hastanesindeymiş. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
It seems possible that she'd killed children. | Çocuğu öldürmüş olması mümkün. Çocuklar öldürmüş olabilir. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
Even, perhaps, her own children. | Hatta kendi çoçuğunu bile. Kendi çocuklarını | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
Then she'd had treatment. | Bundan sonrada tedavi görmüştü. Sonra tedavi görmüş. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
Then she was cured. Or paroled. Or released, at any rate. | Ondan sonrada iyileşmişti. Veya tahliye edilmişti.Veya salı verilmişti. Ardından taburcu ya da şartlı tahliye edilmiş | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
She went out to Margaret in India, where there was another incident. | O başka bir olayın yaşandığı yer olan MArgaret'in yanına Hindistan'a gitti. Hindistan'a Margaret'i ziyarete gitmiş Ama orada bir olay daha olmuş. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
Again connected with children. Which was hushed up. | Yine çoçuklarla ilgili. Örtbas edilen bir konu. Çocuklarla ilgiliymiş ama üstü örtülmüş. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
But might that explain what's worrying Mrs Burton Cox? | Ama bu bayan Burton Cox niye endişendiğini anlatıyor mu? Ama bu Bayan Burton Cox'u endişelendirmeli mi? | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
Insanity in the family. Non, non. | Aile içindeki delilik Non, non. Ailede delilik mi? Hayır. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
No, madame, that is conjecture merely. | Hayır hanımefendi bu sadece bir varsayım. Hayır, Madam, bu tamamen varsayım olur. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
What you discovered in Sussex was merely | Sussex'te keşfettiğiniz şey sadece Sussex'te bulduğunuz şey sadece... | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
the mirrors and the smoke. Nothing real. | aynalar ve dumandı. Gerçek birşey değildi. ...aynalar ve duman. Geröek değil. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
Madame, what is certain is that they were | Hanımefendi, kesin olan birşey varki Madam, kesin olan şey... | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
a couple who were devoted to each other | onlar birbirine sadık ...birbirine bağlı ve mutlu... | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
and lived together happily. | ve mutlu yaşayan bir çiftti. ...bir çift olduklarıydı. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
So why, on the evening of the most beautiful day, | O zaman niye çok güzel bir öğle vakti, Neden güzel bir günün akşamında... | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
should they take a walk together along the cliffs, | kayalıke trafında yürüyüş yapmaya çıktıklarında, ...uçuruma doğru bir silah... | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
taking with them a revolver and a dog? | yanlarına bir silah ve köpek aldılar? ...ve bir köpekle yürüsünler? | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
What's the dog got to do with it? Je sais pas. | Bunla köpeğin alakası nedir? Je sais pas. Köpeğin ne ilgisi var? Bilmiyorum. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
But all of your elephants, they mentioned the dog. | Ama bütün filleriniz, köpekteği söylüyordu. Ama tüm filleriniz köpekten bahsetmiş. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
Tell to me something that was said. | Söylenen birşeyi bana söyler misiniz. Bana söyleyin... | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
One of the elephants said that the | Fillerden biri köpeğin Biri köpeğin... | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
dog was devoted to Lady Ravenscroft. | Bayan Ravenscroft çok sadık olduğunu söyledi. ... Bayan Ravenscroft'a bağlı olduğunu söylerken.... | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
Another said that it bit her. | Başkasıda onu ısırdığını söyledi. ...bir diğeri onu ısırdığını söylüyor? | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
No, no. It is nothing. | Hayır hayır bu hiçbişey değil. Hayır, hayır, Hiçbir şey değil. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
Merely an elephant remembering a dog. | SAdece bir fil köpeği hatırlıyordu. Bir filin bir köpeği hatırlaması sadece. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
I can help you no further, madame. Pardonnez moi. | Size daha fazla yardım edemem hanımefendi. Pardonnez moi. Size daha fazla yardım edemem, Madam. Özür dilerim. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
My name is Desmond Burton Cox. | Adım Desmond Burton Cox. Adıma Desmond Burton Cox. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
Yes. I have heard of the enquiries of your mother. | Evet. Anneniz hakkındaki soruşturmayı duydum. Evet, annenizin soruşturmalarından haberdarım. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
Monsieur, please to be brief. As you can see, I am very busy. | Beyfendi lütfen kısa olsun. Gördüğünüz gibi çok meşgülüm. Bayım, lütfen kısa tutunuz. Görebileceğiniz üzere çok meşgulüm. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
My mother had no right pestering Mrs Oliver like that. | Annemim Bayan Oliver'i böyle rahatsız etmeye hakkı yok. Annemin Bayan Oliver'ı öyle zor durumda bırakmaya hakkı yoktu. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
It's no concern of hers whether I marry Celia. | Celia ile evlenmemim onla alakası yok. Benim Celia ile evlenmem onu ilgilendirmez. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
Mothers are always concerned. | Anneler her zaman endişe duyar. Anneler her zaman endişelenir | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
She's not really my mother. I'm adopted. | O benim gerçekten annem değil. Ben evlatlığım. O benim öz annem değil. Evlatlık edinilmişim. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
Why are you here, monsieur? | Siz niye burdasınız beyfendi? Neden buradasınız, bayım? | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
Someone attacked me at the music school this evening. | Bugün ögleden sonra müzik okulunda bana biri saldırdı. Biri bu gece okulda bana saldırdı. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
And you do not know who it was. No, I don't. | Ve kim olduğunu bilmiyorsun. Hayır bilmiyorum. Ve kim olduğunu bilmiyorsunuz? Hayır, bişmiyorum. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
The point is, my mother's a little... unhinged. | Olay şuki, annem biraz kafayı oynatmıştır. Sorun şu ki.. annemin sinirleri biraz bozuk. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
I fear she may have put someone up to it. | Korkarımki onu bu yapmış olabilir. Birini bu iş için görevlendirdiğine inanıyorum. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
Why should she wish to do that? | Niye bunu yapmak istesinki? Neden böyle bir şey istesin ki? | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
When I was a child, let's just say she did some terrible things. | Ben küçükken diyelimki o çok kötü şeyler yaptı. Ben çocukken, bazı..bazı kötü şeyler yaptı. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
Now she wants to stop me getting married. | Ve şu anda benim evlenmemi engellemek istiyor Åimdi evliliğimi engellemeye çalışıyor. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
She's been trying to scare Celia with awful rumours... | Celia çeşitli kötü dedikodular ile korkutmaya çalışıyor... Celia'yı korkunç dedikodularla korkutmaya çalışıyor. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
How long have you known Mademoiselle Celia, monsieur? | Bayan Celia'yı ne kadardır tanıyorsunuz, beyfendi? Matmazel Celia'yı ne kadar zamandır tanıyorsunuz? | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
All my life. | Bütün yaşamım boyunca. Hayatım boyunca. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
My people were in India, like hers. | Onun ailesi gibi benim ailemde Hindistan'da. Ailem Hindistan'daydı, aynı onunkiler gibi. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
I was boarded for the holidays in Suffolk. We played together. | Tatillerde Suffolk'ta olurdum. Beraber oynardır. Tatillerde Suffolk'a gönderilirdim Beraber oynardık. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
But why should your mother wish to stop you getting married? | Ama anneniz niye evlenmenizi engellemek istiyor? Ama neden anneniz evliliğinizi engellemek istesin? | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
Because she's mean, possessive. | Çünkü adi ve saplantılı biri. Çünkü kötü ve bencildir. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
If you go against her, she's vindictive. | Ona karşı olursanız çok kibirli bir insan oluyor. Eğer ona karşı gelirseniz size kin tutar. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
When I was 15, she took me to a psychiatrist. | 15 yaşındayken beni psikiyatrise götürdü. 15 yaşındayken, beni bir psikiyatriste götürmüştü. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
Pour quoi? | Pour quoi? Neden? | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
I'd formed an attachment to someone and I wouldn't give it up. | Birine karşı bir bağ oluşturdum ve bundan vazgeçemedim. Biriyle bir bağ kurmuş ve vazgeçmiyordum. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
My mother was livid and marched me off to Dr Willoughby. | Annem morarmıştı ve beni zorla Dr Willoughby götürdü. Annem telaşlandı ve beni Doktor Willoughby'ye götürdü. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
Please to sit. | Oturun lütfen. Lütfen oturun. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
Oh, darling! | Oh, hayatım! Oh, hayatım. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
What the goddam hell have you been saying? | Neden bahsediyorsun? Ne söylüyordunuz? | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
My wife... | Hangisi olduğunu hatırlayamıyorum. Karımdan... Karım... | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
I thought you had her under control! | Onu kontrol altına aldığını sanıyodum! Onu kontrol altında tutttuğunuzu sanmıştım. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
And who saw you that evening? | Ve bügün seni öğlen gören kimdi? Sizi o gece kim gördü? | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
I can't remember. I don't know if anyone saw me. | Hatırlıyamıyorum. Beni kimsenin görüp görmediğini bilmiyorum. Hatırlayamıyorum Birinin beni görüp görmediğini bilmiyorum. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
I might have gone for a walk. | Ben yürüyüşe gitmiş olmalıyım. Yürüyüşe çıkmıştım. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
I can't remember. | Hatırlıyamıyorum. Hatırlayamıyorum. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
What was your father working on? | Baban ne konu üzerine çalışıyordu? Babanız ne üzerine çalışıyordu? | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
Did he have... a special line of enquiry? | Özel bir araştırmaya sahip miydi? Özel bir.. araştırma alanı var mıydı? | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
Behaviour patterns in twins. | İkizlerin davranışları. İkizlerdeki davranış tarzları. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
Genetic characteristics, | Genetik karakterislikler, Genetik özellikler, | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
similar and dissimilar environments, | benzer veya benzer olmayan ortamlar, Benzeyen ve benzemeyen davranışlar | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
blood types, pathologies. | kan türleri, patalojileri. Kan tipleri, patolojiler. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
What else would you like to know? | Başka ne bilmek ister misin? Başka ne bilmek istersiniz? | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
The name of someone who could vouch for your whereabouts, Doctor. | Sizin nerelerde olduğunuza kefil olacak birinin ismi Doktor. Sizin adınıza tanıklık yapabilecek birilerinin ismi, Doktor | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
Otherwise, you're in a bit of a sticky wicket, aren't you? | Başka türlü kötü bir durumda olacaksınız dimi? Yoksa biraz zor durumdasınız, değil mi? | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
Got a minute? | Bir dakikanız var m ı? Bir dakikan var mı? | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
Pardon? | Afedersiniz? Pardon? | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
May I exchange a word or two, Detective Inspector? | Sizinle bir iki kelime konuşabilir miyim Dedektif? Biraz konuşabilir miyiz Müfettiş? | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
If you would be so kind. | Nazikçe sorarsanız tabi. Vakit ayırabilirseniz. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
Inspector Garroway, if you please to tell us everything you know. | Dedektif Garroway, bildiğiniz herşeyi bize anlatır mısınız. Müfettiş Garroway, bize bildiğiniz her şeyi anlatabilirseniz. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
The Ravenscrofts married in 1913. | Ravenscroftlar 1913 yılında evlendi. Ravenscroft'lar 1913'te evlenmişti. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
She was a well born girl. Originally from Kent. | Soylu bir kızdı. Orjinali Kent'ten olan. İyi bir ailenin kızıydı. Aslen Kent'tendi. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
She had a sister, Dorothea, who married a Captain Jarrow. | Dorothea adında Kaptan Jarrow ile evlenmii bir kız kardeşi vardı. Dorothea adında bir kız kardeşi vardı. O da Kaptan Jarrow adında biriyle evlenmişti. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
They were blighted by misfortune though. | Felaketler ile doluydular. Ama çok talihsizlikler yaşadılar. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
Dorothea's husband died in the war. | Dorotha'nin kocası savaşta öldü. Dorothea'nın kocası savaşta öldü. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
Leaving her with two children. | Onu iki çocukla bıraktı. İki çocukla yalnız kaldı. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
The youngest, a boy, fell into a pond and drowned. | Kücük olan erkek çocuk gölete düştü ve boğuldu. Oğlu havuzda boğuldu. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
At first, they said the older sister was to blame. | İlk olarak büyük kız kardeşi suçladılar. İlk başta, büyük ablanın sorumlu olduğunu söylediler. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
But then it turned out there was another story. | Ama daha sonra başka bir hikayeye dödnü. Ama altından başka bir hikaye çıktı. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
One of the neighbours said the mother herself had done it. | Komşulardan biri dediki bunu annesi kendisi yaptı diye. Komşulardan biri annenin yaptığını söylemişti. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
Got angry with the boy. | Çocouğa sinirlenmişti. Oğlana kızdığını... | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
Pushed him in the pond. Held him under. | Onu gölete itmişti be suyun altında tuttu. ...ve onu havuza iterek su altında tuttuğunu söylediler. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
She breaks down under questioning. | Sorgulama sırasında baskıya dayanamadı. Sorgulamada kadın dağılmıştı. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
I mean, she went raving mad. | Yane çıldırdı demek istiyorum. Kastettiğim, tamamen çıldırmış olduğuydu. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
Had to be hospitalised. | Hastaneye kaldırıldı. Hastaneye götürmek zorunda kaldılar. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
She spends years in treatment. | Tedavi altında yıllarını harcadı. Yıllarca tedavi altında tutuldu. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
And then, for some reason, they pronounce her cured. | Ve daha sonra bilinmiyen bir nedenden iyileşti denildi. Ve sonra, birden onun iyileştiğini söylediler. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
And she returns to live with the family. | Ve ailesi ile yaşamaya döndü. Ve ailesiyle yaşamak üzere geri döndü. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
So, Mr Garroway, was she staying with | Bayan Garroway, Ravenscroftlar vurulduğunda Bayan Garroway, vurulduklarında | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
the Ravenscrofts when they were shot? | onlarla beraber mi yaşıyordu? Ravenscroft'larla mı beraberdi? | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
No. Are you sure? | Hayır.Emin misin? Hayır. Emin misiniz?? | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
Yes. She died three weeks before. | Evet. Üç hafta önce ölmüştü. Evet. Üç hafta önce ölmüştü. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |
She takes a lot of tranquilisers and she sleepwalks. | Çok fazla sakinleştirici alıyordu ve uyur gezerdi Çok sakinleştirici alıyor ve gece uykusunda geziyordu. | Agatha Christies Poirot-1 | 1989 | ![]() |