Search
English Turkish Sentence Translations Page 2692
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Anyway, so, every operator is in charge of one unit. | Her neyse, her operatör bir birimden sorumludur. Her neyse, her operatör bir birimden sorumludur. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
You will receive an e mail 24 hours before it goes online. | O çevrimiçi olmadan 24 saat önce bir e posta alacaksın. O çevrimiçi olmadan 24 saat önce bir e posta alacaksın. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Now, some are volunteers, but some are here for the same | Şimdi, bazıları gönüllü ama bazıları da seninle... Şimdi, bazıları gönüllü ama bazıları da seninle... | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
reason that you're here ... Hey, Zeller. | ...aynı sebepten dolayı burada. Zeller. ...aynı sebepten dolayı burada. Zeller. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
We're in position. Okay. | Konumumuzu aldık. Pekâlâ. Konumumuzu aldık. Pekâlâ. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
This is good for you to learn on your first day. | İlk günden öğrenmen için iyi oldu bu. İlk günden öğrenmen için iyi oldu bu. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
What's going on? These guys? | Neler oluyor? Bu adamlar var ya... Neler oluyor? Bu adamlar var ya... | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
We don't like these guys. | Bu adamları sevmiyoruz. Bu adamları sevmiyoruz. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Yes, sir, we have them in sight. Copy that. | Evet efendim, görüşümüzdeler. Anlaşıldı. Evet efendim, görüşümüzdeler. Anlaşıldı. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Okay, people... let 'em have it. | Pekâlâ millet... alsınlar bakalım. Pekâlâ millet... alsınlar bakalım. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Could sure use a little light in here. | Buraya biraz ışık iyi olurdu. Buraya biraz ışık iyi olurdu. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
I got this. | Hallediyorum. Hallediyorum. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
So, who do we talk to about getting a haircut? | Ee, saçımızı kestirmek için kiminle konuşuyoruz? Ee, saçımızı kestirmek için kiminle konuşuyoruz? | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
If it isn't the Cavalry. | Süvari de buradaymış! Süvari de buradaymış! | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Don't ever call me that. | Asla öyle deme bana. Asla öyle deme bana. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Bring the house down. | Evi yerle bir edin. Evi yerle bir edin. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Time to go! | Gitme zamanı! Gitme zamanı! | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Come on. Let's go. Let's go. | Hadi. Gidelim. Gidelim. Hadi. Gidelim. Gidelim. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Our men are still digging themselves out, | Adamlarımız hâlâ kendilerini çıkarmaya uğraşıyorlar... Adamlarımız hâlâ kendilerini çıkarmaya uğraşıyorlar... | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
but it looks like Coulson and the others got away. | ...ama Coulson ve diğerleri kaçmış görünüyor. ...ama Coulson ve diğerleri kaçmış görünüyor. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Do you want to ... Doesn't matter. | İster Fark etmez. İster Fark etmez. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
You all right? What does it look like? | İyi misin? Nasıl gözüküyor sence? İyi misin? Nasıl gözüküyor sence? | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Never better, son. I need a nail. | Daha iyi olmamıştım evlat. Bir çiviye ihtiyacım var. Daha iyi olmamıştım evlat. Bir çiviye ihtiyacım var. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Get me a nail ... a big one! | Bana çivi getirin, büyüğünden olsun! Bana çivi getirin, büyüğünden olsun! | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
What the hell is he doing? He's flexing his new muscles. | Ne halt ediyor o? Yeni kaslarını esnetiyor. Ne halt ediyor o? Yeni kaslarını esnetiyor. Ne zamandır oradasın? Yeterince uzun. Ne zamandır oradasın? Yeterince uzun. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
He has every ounce of our research coursing through his veins. | Araştırmalarımızın her bir onsu damarlarında akıyor. Araştırmalarımızın her bir onsu damarlarında akıyor. Malick'in deney faresi gibi kullandığı kişiler benim adamlarım. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
He feels good. | Bana beş milimetrelik enjektörü getirin sadece. Bu bir emirdir. Bana beş milimetrelik enjektörü getirin sadece. Bu bir emirdir. İyi hissediyor. Mucizevi ilacımızın hepsini kullandığı için. İyi hissediyor. Mucizevi ilacımızın hepsini kullandığı için. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
When we land at Cybertek, | Cybertek'e indiğimiz zaman... Cybertek'e indiğimiz zaman... | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
military brass and investors are expecting a demonstration, | ...askeri rütbeliler ve yatırımcılar bir gösterim bekliyor olacaklar... ...askeri rütbeliler ve yatırımcılar bir gösterim bekliyor olacaklar... | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
and I promised them indestructible super soldiers, | ...ve ben onlara yok edilemez süper askerler sözü verdim, tek kullanımlıklardan değil. ...ve ben onlara yok edilemez süper askerler sözü verdim, tek kullanımlıklardan değil. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Well, with Hydra in the mix, we won't lack for volunteers. | Karışımda Hydra varken pek gönüllü sıkıntısı çekmeyiz. Karışımda Hydra varken pek gönüllü sıkıntısı çekmeyiz. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
And if we run out, | Olur da bulamazsak, Teşvikler programımız safları doldurmaya yardımcı olabilir. Olur da bulamazsak, Teşvikler programımız safları doldurmaya yardımcı olabilir. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Just getting some ideas down. | Bazı fikirleri not alıyorum sadece. Her şeyi aklımda tutamıyorum. Bazı fikirleri not alıyorum sadece. Her şeyi aklımda tutamıyorum. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Got to be honest with you, John ... | Dürüst olmam gerekirse John, biraz kafayı yiyor gibisin. Dürüst olmam gerekirse John, biraz kafayı yiyor gibisin. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
I'm alive for the first time, thanks to you. | Hayatımda ilk kez canlıyım, sayende. Hayatımda ilk kez canlıyım, sayende. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
We took some hits along the way, but we did it. | Bu esnada biraz darbe aldık ama başardık. Bu esnada biraz darbe aldık ama başardık. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
We did it. Can't believe it. | Başardık. İnanamıyorum. Başardık. İnanamıyorum. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
This is everything we've been working towards ... | Seni kurtarmaya yönelik uğraştığımız her şey bu. Seni kurtarmaya yönelik uğraştığımız her şey bu. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Our alliance with Hydra was always a means to that end, right? | Hydra ile olan ittifakımız hep bu maksatlaydı, değil mi? Hydra ile olan ittifakımız hep bu maksatlaydı, değil mi? | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Symbiotic. And here we are. | Simbiyotik. Ve işte buradayız. Simbiyotik. Ve işte buradayız. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
I mean, it's not like we're true believers, right? | Yani, gerçekten inananlardan değiliz, değil mi? Yani, gerçekten inananlardan değiliz, değil mi? | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Don't get me wrong. I'll go where you go. | Beni yanlış anlama. Sen nereye ben oraya. Beni yanlış anlama. Sen nereye ben oraya. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Having our soldiers in key positions is great, | Askerlerimizin önem taşıyan pozisyonlarda olması harika... Askerlerimizin önem taşıyan pozisyonlarda olması harika... | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
but... then what? Are we really planning a coup? | ...ama... ya sonra? Cidden bir darbe mi planlıyoruz? ...ama... ya sonra? Cidden bir darbe mi planlıyoruz? | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
It's more of an uprising. It's become bigger than Hydra. | Daha çok bir isyan. Hydra'dan da daha büyük hale geldi bu. Daha çok bir isyan. Hydra'dan da daha büyük hale geldi bu. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Ward, you've taken good care of me, | Ward, bana çok iyi baktın, istediğim her şeyi verdin. Ward, bana çok iyi baktın, istediğim her şeyi verdin. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
It's time for you to decide what it is you want. | Artık kendinin ne istediğine karar verme zamanın geldi. Artık kendinin ne istediğine karar verme zamanın geldi. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
I'll see that you get it, too, son. | Senin de istediğini elde etmeni sağlayacağım evlat. Senin de istediğini elde etmeni sağlayacağım evlat. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
I can do anything now. | Artık her şeyi yapabilirim. Artık her şeyi yapabilirim. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
The trojan horse worked. | Truva atı işe yaradı. Truva atı işe yaradı. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
It gave us access to the system we wanted. | İstediğimiz sisteme erişim sağladı. İstediğimiz sisteme erişim sağladı. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Our secret weapon ... we now have eyes | Gizli silahımız. Artık avucumun içindeler ve operasyonlarını görebiliyoruz. Gizli silahımız. Artık avucumun içindeler ve operasyonlarını görebiliyoruz. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
We'll need more than eyes to defeat Garrett. | Garrett'ı yenmek için görmekten fazlasına ihtiyacımız var. Garrett'ı yenmek için görmekten fazlasına ihtiyacımız var. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
What is it? | Ne oldu? Ne oldu? | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Fitz Simmons' tracker crossed the ocean. 1 | Fitz ve Simmons'ın takip cihazı okyanusu geçti. Fitz ve Simmons'ın takip cihazı okyanusu geçti. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
It's in New Mexico. They managed to tag the plane? | New Mexico'da. Uçağa yerleştirmeyi başarmışlar mı? New Mexico'da. Uçağa yerleştirmeyi başarmışlar mı? | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
It appears so, but they're not answering. | Öyle gözüküyor ama cevap vermiyorlar. Öyle gözüküyor ama cevap vermiyorlar. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
No... We can't think about that right now. | Olamaz. Şu an bunu düşünemeyiz. Olamaz. Şu an bunu düşünemeyiz. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
They may have been captured. | Yakalanmış olabilirler. Yakalanmış olabilirler. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Either way, they risked everything to put a tracker on that plane for us. | Her halükârda, bizim için, o takip cihazını uçağa koymak için her şeyi riske atmışlar. Her halükârda, bizim için, o takip cihazını uçağa koymak için her şeyi riske atmışlar. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Now we know exactly where Garrett is, and Skye can see what he's doing. | Artık Garrett'ın tam olarak nerede olduğunu biliyoruz ve Skye ne yaptığını görebiliyor. Artık Garrett'ın tam olarak nerede olduğunu biliyoruz ve Skye ne yaptığını görebiliyor. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
If Fitz and Simmons are still alive, | Eğer Fitz ve Simmons hâlâ hayattalarsa... Eğer Fitz ve Simmons hâlâ hayattalarsa... | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
then catching Garrett is our only shot at finding them. | ...o zaman Garrett'ı yakalamak onları bulmak için tek şansımız. ...o zaman Garrett'ı yakalamak onları bulmak için tek şansımız. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
You looked very peaceful sleeping. | Uyurken çok huzurlu gözüküyordun. Uyandırmak istemedim ama kalkmana sevindim. Uyurken çok huzurlu gözüküyordun. Uyandırmak istemedim ama kalkmana sevindim. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
What's happening? | Neler oluyor? 1 Neler oluyor? 1 | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
I've spent the last hour trying to figure out why we sank. | Son bir saattir neden battığımızı anlamaya çalışıyorum. Son bir saattir neden battığımızı anlamaya çalışıyorum. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
We're at the bottom of the ocean, in case you missed that bit. | O kısmı kaçırdıysan diye belirteyim, okyanusun dibindeyiz. O kısmı kaçırdıysan diye belirteyim, okyanusun dibindeyiz. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
These pods are built to be compatible | Bu kapsüller tüm S.H.I.E.L.D. uçakları... Bu kapsüller tüm S.H.I.E.L.D. uçakları... | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
with all S.H.I.E.L.D. aircraft, submarines, spacecraft. | ...uzay gemileri ve denizaltılarına uyumlu şekilde yapılmıştır. ...uzay gemileri ve denizaltılarına uyumlu şekilde yapılmıştır. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
On impact, the atmospheric adaptation must have tried to compensate. | Çarpışma anında, atmosfer uyumu dengelemeye çalışmış olmalı. Çarpışma anında, atmosfer uyumu dengelemeye çalışmış olmalı. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
We slowly sank as it increased the density of the outer walls. | Dış duvarlarının yoğunluğu arttıkça yavaş yavaş battık. Dış duvarlarının yoğunluğu arttıkça yavaş yavaş battık. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Did the math ... we're at least 90 feet down. | Hesaplamayı yaptım. En az 27 metre civarı aşağıdayız. Hesaplamayı yaptım. En az 27 metre civarı aşağıdayız. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
You can't see the surface. | Yüzeyi göremezsin. Yüzeyi göremezsin. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
How did we survive the fall? | Düşüşten nasıl sağ kurtulduk? Düşüşten nasıl sağ kurtulduk? | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
The plane must have been in vertical flight mode, flying low. | Uçak dikey stilde alçak uçuyordu muhtemelen. Uçak dikey stilde alçak uçuyordu muhtemelen. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
I managed to strap us to one of the backboards before we hit. | Çarpmadan önce bizi çarpma tahtalarından birine bağlamayı başardım. Çarpmadan önce bizi çarpma tahtalarından birine bağlamayı başardım. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
And I broke my arm ... | Kolumu da kırdım... Kolumu da kırdım... | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
same two places I broke it in second grade... which is strange. | ...ikinci sınıftayken kırdığım iki yerle aynı yerden... ki bu garip bir durum. ...ikinci sınıftayken kırdığım iki yerle aynı yerden... ki bu garip bir durum. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
I thought we were dead for sure, Fitz. | Kesin öldük diye düşündüm Fitz. Kesin öldük diye düşündüm Fitz. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
We're so lucky. | Çok şanslıyız. Çok şanslıyız. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Now we just need to figure a way out of here. | Şimdi buradan çıkmanın bir yolunu bulmalıyız. Şimdi buradan çıkmanın bir yolunu bulmalıyız. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
We'll find a way out of here, right? | Bir çıkış yolu bulacağız değil mi? Bir çıkış yolu bulacağız değil mi? | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
And then we'd be in the middle of the ocean | Sonra da, kramplarla ve yüzemeden ve kimse bizi aramazken okyanusun ortasında olacağız. Sonra da, kramplarla ve yüzemeden ve kimse bizi aramazken okyanusun ortasında olacağız. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
I already spent an hour trying to rig the wireless signals | Bunun bir S.H.I.E.L.D. frekansı olduğunu ve kimsenin... Bunun bir S.H.I.E.L.D. frekansı olduğunu ve kimsenin... | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
on the EKG to send out a weak distress call before remembering | ...dinlemediğini hatırlamadan önce zayıf bir imdat çağrısı göndermek için... ...dinlemediğini hatırlamadan önce zayıf bir imdat çağrısı göndermek için... | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
that it's a S.H.I.E.L.D. frequency and no one's listening. | ...kablosuz sinyalini EKG'ye uydurmaya bir saat harcadım zaten. ...kablosuz sinyalini EKG'ye uydurmaya bir saat harcadım zaten. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
And that's not the problem ... the problem is | Ve sorun da bu değil. Asıl sorun... Ve sorun da bu değil. Asıl sorun... | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
that there aren't many supplies left in here, | ...burada çok fazla erzakımız yok... ...burada çok fazla erzakımız yok... | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
so I've already done the math ... Enough with the math. | ...bu yüzden çoktan hesapladım ne Bu kadar hesaplama yeterli. ...bu yüzden çoktan hesapladım ne Bu kadar hesaplama yeterli. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
What are you saying? | Ne diyorsun? Ne diyorsun? | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
There is no way out. | Hiç çıkış yolu yok. Hiç çıkış yolu yok. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
We're going to die down here. | Burada öleceğiz. Burada öleceğiz. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
We'll only get one shot at this, so let's go over the plan one | Elimizde tek fırsat olacak, bu yüzden ne yaptığımız konusunda... | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
more time to make sure we're clear on exactly what we're doing, okay? | ...kesin olarak emin olmak için planın üzerinden bir kez daha geçelim, tamam mı? | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Trip and I will crest the ridge, use a noisemaker to grab a three wheel, | Trip ve ben tepeyi aşacak, gürültü çıkarıcıyı üçtekerliyi yakalamak için kullanacak... | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
maybe something with more fireworks, and open a window for you two. | ...belki daha iyi mühimmatlı bir şeyler kapıp ve siz ikiniz için de bir pencere açacağız. Daha dikkatli olmalıydım. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
You crawl in, grab the dealer, force his hand. | Siz sürünerek girip satıcıyı yakalayacak ve onu zorlayacaksınız. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
He'll get us our ace in the hole, and then bob's your uncle. | Bize son kozumuzu sağlar ve sonra her şey tamam olur. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Roger that. Makes it sound easy. | Anlaşıldı. Böyle anlatınca kolaymış gibi geliyor. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Coulson, it's a solid plan you've mapped out, | Coulson, sağlam bir ayrıntılı plan yapmışsın... | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |