Search
English Turkish Sentence Translations Page 2968
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Dear listeners, dress warm so you don't catch a cold. | Sevgili dinleyiciler lütfen sıkı giyinin ve üşütmeyin. ...yoldan 7 metre kadar aşağıya sürüklenmiş. Sevgili dinleyiciler, sıkı giyinin, böylece üşütmezsiniz. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Fire department to chief unit. | Kurtarma ekibinden merkeze! Kurtarma ekibi ve polis olay mahalline ulaştılar. İtfaiye merkezinden olay yerine... | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Reports from the scene indicate one female in her twenties who slid... | Olay mahallinden bildiriyoruz. 20'li yaşlarında bir bayan cesedi... Kurtarma ekibi... Olay yerinden bildirildiğine göre... | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
uh, about 7 meters down from the road. | ...yoldan 7 metre kadar aşağıya sürüklenmiş. Sano Bey ben Kubo. ...yolun yaklaşık 7 metre aşağısında. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
There's a rescue unit and police already on the scene. | Kurtarma ekibi ve polis olay mahalline ulaştılar. Geç kaldın! Lanet olası! Bir kurtarma ekibi ve polis olay yerinde. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
The rescue unit is... | Kurtarma ekibi... Ben de ineyim mi? | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Sano san, it's Kubo. | Sano Bey ben Kubo. Boş ver. Sano san, ben Kubo. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
You're late, dammit. | Geç kaldın! Lanet olası! Ama ne olur ne olmaz... Geç kaldın kahrolası. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Should I go down there, too? | Ben de ineyim mi? Çekil oradan! Benim de aşağı inmem gerekiyor mu? | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Don't bother. | Boş ver. Kızımı okusun diye Tokyo'ya gönderdim. Ama tek yaptığı parti parti gezmek. Zahmet etme. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
But just in case... | Ama ne olur ne olmaz... Evi sırf para istemek için arıyor. Ama her ihtimale karşı... | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Get out of the way! | Çekil oradan! Benim kızım da aynı! Kenara çekil! | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Sent my daughter to Tokyo for college, but all she does is party. | Kızımı okusun diye Tokyo'ya gönderdim. Ama tek yaptığı parti parti gezmek. Evden gidip gelebilir. Ama illa kendi başıma yaşayacağım diye tutturdu. Kızımı okuması için Tokyo'ya gönderdim, ama tek yaptığı şey parti. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
The only time she calls home is to beg for money. | Evi sırf para istemek için arıyor. En azından Yoshino çalışıyor da kendi masrafını çıkartıyor. Evi sadece para istemek için arıyor. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Same with my daughter. | Benim kızım da aynı! O da zar zor! Daha dün ona müşteri götürdüm. Benim kızımda aynı. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
She can commute from home, but she insists on living on her own. | Evden gidip gelebilir. Ama illa kendi başıma yaşayacağım diye tutturdu. Sadece yardıma ihtiyacı varken arıyor. Evden işe gidip gelebilir, ama tek başına yaşamakta ısrar ediyor. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
At least Yoshino has a job and takes care of herself. | En azından Yoshino çalışıyor da kendi masrafını çıkartıyor. Merhaba. En azından Yoshino'nun bir işi var, kendi geçimini sağlıyor. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Hardly! Just yesterday I had to send her a referral. | O da zar zor! Daha dün ona müşteri götürdüm. Hoş geldiniz. Zar zor! Daha dün ona bir müşteri götürmek zorunda kaldım. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
She only calls when she needs help. | Sadece yardıma ihtiyacı varken arıyor. Satoko müşteri geldi. Sadece yardıma ihtiyacı olduğunda arıyor. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Hello. | Merhaba. Şu an işim var. Merhaba. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Welcome. | Hoş geldiniz. Ne diyorsun? Hoş geldiniz. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Satoko, customers! | Satoko müşteri geldi. Müşteriler bekliyor! Satoko, müşteriler geldi! | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
My hands are tied right now. | Şu an işim var. Ama karidesleri temizliyorum. Şu an işim var. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
What do you mean? | Ne diyorsun? Sonra temizlersin. Nasıl yani? | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Customers waiting. | Müşteriler bekliyor! Biraz bekleyin, tamam mı? Müşteriler bekliyor. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
But I just started deveining the shrimp. | Ama karidesleri temizliyorum. İnanılmaz... Ama karidesleri temizlemeye başladım. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Leave it for later. | Sonra temizlersin. Berber eşi ama hiçbir yardımı dokunmuyor. Onu sonraya bırak. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
It'll just be a moment. | Biraz bekleyin, tamam mı? Benim karım da aynı! Bir dakika bekleyin. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Unbelievable. | İnanılmaz... Alo, Ishibashi'lerin evi. Akıl almaz. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
She's a barber's wife who never helps out. | Berber eşi ama hiçbir yardımı dokunmuyor. Ne oldu? Kocasına yardım etmeyen bir berber karısı. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
My wife's the same way. | Benim karım da aynı! Şey... Karımda aynı böyle. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Hello, Ishibashi residence. | Alo, Ishibashi'lerin evi. Ne oldu? Alo, Ishibashilerin evi. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
What? | Ne oldu? Ne olduğumu bilmiyorum ama polis arıyor. Ne oldu? | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
It's... | Şey... Yenge ben geldim! Telefon... | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
What? | Ne oldu? Hoş geldin. Ne oldu? | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
I'm not sure... but it's the police. | Ne olduğumu bilmiyorum ama polis arıyor. Amcam hastaneye gidecek mi? Emin değilim... Ama arayan polisti. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Auntie, it's me, Norio. | Yenge ben geldim! Gidecek. Eve gelir gelmez geri gitmek istiyor zaten. Yenge, benim Norio. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Oh, you're here. | Hoş geldin. Evde daha rahat olur. Geldin demek. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Uncle's going to the hospital? | Amcam hastaneye gidecek mi? Hastanedeyken eve gelmek istiyor. Amcam hastaneye gitti mi? | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Sure is. Just as soon as he's home, he's going right back again. | Gidecek. Eve gelir gelmez geri gitmek istiyor zaten. Evdeyken hastaneye gitmek istiyor. Elbette. Eve daha yeni geldi, ama tekrar dönecek. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
I'm sure he'd rather stay home. | Evde daha rahat olur. Amca. Eminim evde kalmayı tercih ediyordur. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
When he's there, he says he wants to come home. | Hastanedeyken eve gelmek istiyor. Nasılsın? Oradayken, eve gitmek istediğini söylüyormuş. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
When he's home, he says he prefers the hospital. | Evdeyken hastaneye gitmek istiyor. Yuichi nerede? Evdeyken de, hastaneyi tercih ettiğini söylüyor. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Uncle. | Amca. Odasında. Amca. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
How're you feeling? | Nasılsın? Her konuda Yuichi'ye bel bağlayamazsınız. Kendini nasıl hissediyorsun? | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Where's Yuichi? | Yuichi nerede? Her konuda ona bel bağladığımız yok. Yuichi nerede? | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Back in his room. | Odasında. Duydum ki tüm eşi dostu hastaneye o götürüyormuş. Odasına gitti. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Can't keep depending on Yuichi for everything. | Her konuda Yuichi'ye bel bağlayamazsınız. Öyle ama... Her konuda Yuichi'ye bağlı kalmaya devam edemeyiz. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
We don't depend on him for everything. | Her konuda ona bel bağladığımız yok. Yuichi gencecik çocuk. Her konuda ona bağlı değiliz ki. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Heard he drives all the old folks around here to the hospital. | Duydum ki tüm eşi dostu hastaneye o götürüyormuş. Sürekli yaşlılarla ilgilenmek zorunda kalırsa, hiç evlenemeyecek. Bu civardaki tüm yaşlıları hastaneye götürdüğünü duydum. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Sure, but... | Öyle ama... Biliyorum ama açık konuşmak gerekirse... Elbette, ama... | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
He's still a young man. | Yuichi gencecik çocuk. ...amcan Yuichi olmadan duşa bile girmiyor. ...hâlâ genç bir delikanlı. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
If he keeps looking after old folks, he'll never find a wife. | Sürekli yaşlılarla ilgilenmek zorunda kalırsa, hiç evlenemeyecek. O zaman bir yardımcı tut. Yaşlı insanlara bakmaya devam ederse, asla bir eş bulamayacak. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
I know, but in all honesty, without Yuichi, | Biliyorum ama açık konuşmak gerekirse... Söylemesi kolay! Biliyorum, ama dürüst olmak gerekirse Yuichi olmazsa... | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
your uncle can't even take a bath. | ...amcan Yuichi olmadan duşa bile girmiyor. Yardımcı tutmak kaça patlar biliyor musun sen? ...amcan banyo bile yapamaz. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Hire a helper, then. | O zaman bir yardımcı tut. Çok mu pahalı? Yardımcı tut öyleyse. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Easy for you to say. | Söylemesi kolay! Tabii pahalı! Sessiz olun artık! Senin için söylemesi kolay. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
You know how much it costs to have a helper come? | Yardımcı tutmak kaça patlar biliyor musun sen? Üzgünüm. Bir yardımcı tutmak ne kadardır, biliyor musun? | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
They're expensive? | Balıklar için teşekkürler. Çok mu pahalı? | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Of course! Be quiet, already! | Tabii pahalı! Sessiz olun artık! Michiyo'ya selam söyle. Tabii ki! Sessiz olun! | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Sorry. | Üzgünüm. Baksana Yuichi. Özür dilerim. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Thanks for the fish. | Balıklar için teşekkürler. Çok geçmeden G sınıfı ehliyeti almalısın. Balık için teşekkürler. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Say hi to Michiyo. | Michiyo'ya selam söyle. Gerekirse gelecek ay bir haftalığına izin al. Michiyo'ya selam söyle. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Hey, Yuichi. | Baksana Yuichi. Duş al, yemek ye, sonra yine hastaneye... Hey, Yuichi. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
You should get your license for heavy machinery soon. | Çok geçmeden G sınıfı ehliyeti almalısın. Hayatta en önemli şey hareketli olmaktır. En yakın zamanda iş makineleri için ehliyet almalısın. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
You can take a week off next month if you need. | Gerekirse gelecek ay bir haftalığına izin al. Hareketli olabilmenizin yollarından bahsedelim biraz. İhtiyacın varsa, önümüzdeki ay bir haftalık izin alabilirsin. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Bathe, eat, then off to the hospital... | Duş al, yemek ye, sonra yine hastaneye... Benim güzel sekreterim gelmiş! Banyo yap, yemek ye, sonra da hastaneye git... | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Anyway, life's all about being active. | Hayatta en önemli şey hareketli olmaktır. Shimizu buraya gel. Hayat, enerjik olmakla sıkı sıkıya bağlıdır. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
And to make sure you stay active, let's talk about your health. | Hareketli olabilmenizin yollarından bahsedelim biraz. Sana yer tuttum. Ve enerjik kaldığınızdan emin olmak için, hadi sağlığınız hakkında konuşalım. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Ah, my beautiful secretary is here! | Benim güzel sekreterim gelmiş! Sana verdiğim ilaç işe yaradı mı? Benim güzel sekreterim gelmiş! | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Shimizu san, over here. | Shimizu buraya gel. Vücudumu ısıttı ve uyumama yardım etti. Shimizu san, buraya gel. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
I saved your seat. | Sana yer tuttum. Başta kandırıldım sandım! Sana yer ayırdım. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
So how was that medicine I gave you last time? | Sana verdiğim ilaç işe yaradı mı? Hiç işim yok da bu kısa bacaklarla buraya seni kandırmaya geleceğim! Peki sana geçen sefer verdiğim ilaçlar iyi geldi mi? | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Made my body feel warm, and sure helped me sleep. | Vücudumu ısıttı ve uyumama yardım etti. Benim güzel sekreterim de burada olduğuna göre artık başlayabiliriz. Bedenimi ateş bastı ve uyumama yardımcı oldu. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
At first, I thought I was being tricked. | Başta kandırıldım sandım! Bugün kan hakkında konuşacağız. İlk başta kandırıldığımı düşündüm. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
As if I'd come out here in my short legs just to trick you! | Yoshino çocukken Sizi kandırmak için kısa bacaklarımla... | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Now that my beautiful secretary is here, let's get started. | Benim güzel sekreterim de burada olduğuna göre artık başlayabiliriz. Haberlerde duyduğuma göre o üniversite öğrencisi hala kaçıyormuş. Madem güzel sekreterim burada, haydi bakalım başlayalım. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Today, we'll talk about blood. | Bugün kan hakkında konuşacağız. Suçu işleyen o üniversite öğrencisiyse yine iyi. Bugün, kanınızla ilgili konuşacağız. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
(Yoshino as a child) | Yoshino çocukken Ama söyledikleri gibi o çöpçatan sitesinden... Yoshino'nun Çocukluğu | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Heard on the news that a college student's on the run. | Haberlerde duyduğuma göre o üniversite öğrencisi hala kaçıyormuş. ...bulduğu kişiyse tam rezillik! Haberlerde duydum, bir üniversite öğrencisi kaçıyormuş. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
If the perp was a college kid, there's some consolation for Yoshio. | Suçu işleyen o üniversite öğrencisiyse yine iyi. Söylediklerine göre kızı biraz iffetsizmiş. Suçlu, bir üniversite öğrencisiyse, Yoshio bir nebze teselli bulur. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
If it was someone she met on a dating site like they say, | Ama söyledikleri gibi o çöpçatan sitesinden... Susun artık! Söyledikleri gibi, bir çöpçatan sitesinde tanıştığı biriyse... | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
it'd be humiliating. | ...bulduğu kişiyse tam rezillik! Sen ne cüretle kızım hakkında böyle konuşabilirsin! ...büyük bir utanç olurdu. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
They talk about his daughter like she was some prostitute. | Söylediklerine göre kızı biraz iffetsizmiş. Yoshio! Kızından sanki bir fahişeymiş gibi söz ediyorlar. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Enough with that talk. | Susun artık! Siz de lanet olası bir okul çocuğunu yakalayamadınız! Bu kadar yeter. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
How dare you talk about my daughter that way! | Sen ne cüretle kızım hakkında böyle konuşabilirsin! Burada zaman kaybetmeyin, gidip o veledi bulun! Kızım hakkında nasıl böyle konuşursun! | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Yoshio! | Yoshio! Özür dilerim. Yoshio! | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
You cops can't catch one stinking college kid? | Siz de lanet olası bir okul çocuğunu yakalayamadınız! Size yalvarırım! Siz polisler, iğrenç bir üniversiteli veledi yakalayamıyor musunuz? | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Quit wasting time here and go find him! | Burada zaman kaybetmeyin, gidip o veledi bulun! Shimizu! Burada vakit kaybetmeyin ve gidip onu bulun! | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
I'm sorry. | Özür dilerim. Biraz gelebilir misin? Üzgünüm. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
I'm begging you. | Size yalvarırım! Bugün polis beni görmeye geldi. Size yalvarıyorum. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Shimizu san! | Shimizu! Duydum ki çöpçatan sitesinden bulduğun... Shimizu san! | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Sorry to interrupt. | Biraz gelebilir misin? ...bir kızla yazışıyormuşsun. Böldüğüm için özür dilerim. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
The police came to see me today. | Bugün polis beni görmeye geldi. Geçen gün öldürülen kızmış. Bugün bir polis beni görmeye geldi. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Heard you'd been writing some girl | Duydum ki çöpçatan sitesinden bulduğun... Onu tanıyor muydun? Bir kızla yazıştığını duydum. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
who you met on some dating site? | ...bir kızla yazışıyormuşsun. Tanıyordum. Çöpçatanlık sitesinde tanıştığın biriymiş. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
She's the one who died a couple of days ago, huh? | Geçen gün öldürülen kızmış. Oğlum, baksana bazen insanlar... Bir kaç gün önce ölen kız oydu, değil mi? | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
You knew that girl, right? | Onu tanıyor muydun? ...ne kadar canice şeyler yapabiliyor. O kızı tanıyordun, öyle mi? | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Ah. | Polis... Tanıyordum. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
But boy, some people out there | Oğlum, baksana bazen insanlar... ...kimin yaptığını çoktan bulmuş. Ama evlat, bazı insanlar... | Akunin-1 | 2010 | ![]() |