Search
English Turkish Sentence Translations Page 351
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Look, if you want to make it up, | Bak, eğer yapmak istersen... | 2 Secondes-1 | 1998 | |
I have a run to the North End. | ...Kuzey yakası için bir iş var. | 2 Secondes-1 | 1998 | |
Pick it up at Simon's, deliver to Blue Bonnets. | Simons'dan alacaksın, Blue Bonnets'e teslim. | 2 Secondes-1 | 1998 | |
It's super rush. Can I count on you? | Çok acele. Sana güvenebilir miyim? | 2 Secondes-1 | 1998 | |
Why, Willie! | Hayırdır, Willie! | 2 Secondes-1 | 1998 | |
I'm late, sorry. | Üzgünüm, geç kaldım. | 2 Secondes-1 | 1998 | |
Don't be sorry. You're not late, | Özüre gerek yok. Geç kalmadın. | 2 Secondes-1 | 1998 | |
you're fired. | Kovuldun! | 2 Secondes-1 | 1998 | |
C'mon, Gasket. I had problems. | Haydi, Gasket. Sorunlarım var. | 2 Secondes-1 | 1998 | |
Then why didn't you call? I've been trying to reach you. | O halde neden aramıyorsun? Sana ulaşmaya çalıştım. | 2 Secondes-1 | 1998 | |
Where was your phone? | Telefonun neredeydi? | 2 Secondes-1 | 1998 | |
Don't talk to me like a school kid. | Benimle okul çocuğuymuşum gibi konuşma! | 2 Secondes-1 | 1998 | |
We're adults. I told, I had problems. | Yetişkiniz. Dedim ya, sorunlarım var. | 2 Secondes-1 | 1998 | |
I'm here now. Give me the run. | Şimdi buradayım. İşi bana ver. | 2 Secondes-1 | 1998 | |
Forget the run. | İşi unut. | 2 Secondes-1 | 1998 | |
I don't need you. You pull this too often. | Sana ihtiyacım yok. Bunu çok sık yapıyorsun. | 2 Secondes-1 | 1998 | |
Christ, Gasket! | Haydi, Gasket! | 2 Secondes-1 | 1998 | |
I said, beat it. | Defol dedim. | 2 Secondes-1 | 1998 | |
I don't want to see your face. | Yüzünü görmek istemiyorum. | 2 Secondes-1 | 1998 | |
A cyclist can do it, an I don't pay gas. | Bisikletli biri yapabilir. Benzine para vermek istemiyorum. | 2 Secondes-1 | 1998 | |
I think you... | Bence ona... | 2 Secondes-1 | 1998 | |
You either do the run, or you don't come back tomorrow. | Ya işi yap, ya da yarın gelme! | 2 Secondes-1 | 1998 | |
Don't weasel in on me, you bitch! Wasn't the tire enough? | Bana çakallık yapma, seni sürtük! Tekerlek yeterli gelmedi mi? | 2 Secondes-1 | 1998 | |
Or do you need a clearer message? | Yoksa daha açık bir mesaja mı ihtiyacın var? | 2 Secondes-1 | 1998 | |
No. I'm sorry. I didn't realize... | Hayır, özür dilerim. Bilmiyordum... | 2 Secondes-1 | 1998 | |
It's not up to me. I just want to ride my bike. | İşi ben istemedim. Ben sadece bisiklet sürmek istiyorum. | 2 Secondes-1 | 1998 | |
Let her go! I'll call the police! | Hey, bırak kızı! Yoksa polis çağıracağım! | 2 Secondes-1 | 1998 | |
You ok? | İyi misin? | 2 Secondes-1 | 1998 | |
Do you have any ice? | Buz var mı? | 2 Secondes-1 | 1998 | |
The machine's broken. | Makine bozuk. | 2 Secondes-1 | 1998 | |
21, answer me! | 21, cevap ver! | 2 Secondes-1 | 1998 | |
It's no joke. | Şaka yapmıyorum. | 2 Secondes-1 | 1998 | |
Where's Photofinish? | Photofinish nerede? | 2 Secondes-1 | 1998 | |
Left, left, right, upstairs, 3dr floor. | Sol, sol, sağ, merdivenlerden, 3. kat. | 2 Secondes-1 | 1998 | |
2 seconds. | 2 saniye. | 2 Secondes-1 | 1998 | |
Sorry, I can't help you right now. | Özür dilerim, şu an size yardım edemiyorum. | 2 Secondes-1 | 1998 | |
The race is almost over. | Yarış bitmek üzere. | 2 Secondes-1 | 1998 | |
you'll have to wait in the dark | Fotoğrafı basarken... | 2 Secondes-1 | 1998 | |
while I developed the photo. | ...karanlıkta beklemek zorundasın. | 2 Secondes-1 | 1998 | |
Are you ok? | İyi misiniz? | 2 Secondes-1 | 1998 | |
Are you hurt? | Yaralandınız mı? | 2 Secondes-1 | 1998 | |
Want some water? | Biraz su ister misiniz? | 2 Secondes-1 | 1998 | |
Hi, everybody. | Herkese merhaba. | 2 Secondes-1 | 1998 | |
Hey, 21! What gives? Aren't you racing with us? | Hey, 21! N'aber? Yarışmıyor musun bizimle? | 2 Secondes-1 | 1998 | |
I don't have a bicycle. | Bisikletim yok. | 2 Secondes-1 | 1998 | |
That's an excuse for idiots! | Bu ahmakların bahanesidir. | 2 Secondes-1 | 1998 | |
It's Lorenzo. | Lorenzo. | 2 Secondes-1 | 1998 | |
Go on! | Haydi! | 2 Secondes-1 | 1998 | |
Racers to the start line! | Yarışçılar çıkış çizgisine. | 2 Secondes-1 | 1998 | |
Don't move! | Kımıldama! | 2 Secondes-1 | 1998 | |
You'll see, with the grigia, you'll leave them in your dust! | Göreceksin, "grigia" ile onları toza boğacaksın. | 2 Secondes-1 | 1998 | |
Just watch out for holes in the road. | Sadece yoldaki çukurlara dikkat et!. | 2 Secondes-1 | 1998 | |
Good luck! | İyi şanslar! | 2 Secondes-1 | 1998 | |
I'll wait for you. | Seni bekleyeceğim. | 2 Secondes-1 | 1998 | |
Catch up to them! | Yakala onları! | 2 Secondes-1 | 1998 | |
The internet has confused me with too many options | İnternet fazla seçeneği ile benim kafamı karıştırdı. | 2 States-1 | 2014 | |
That's why I'm here. | Bu yüzden buradayım. | 2 States-1 | 2014 | |
I need some help. | Biraz yardıma ihtiyacım var. . | 2 States-1 | 2014 | |
I... | Ben... | 2 States-1 | 2014 | |
I want to kill myself. | Kendimi öldürmek istiyorum. | 2 States-1 | 2014 | |
Suicide. | İntihar. | 2 States-1 | 2014 | |
I haven't showered in a week... | Bir haftadır ne duş aldım.... | 2 States-1 | 2014 | |
nor have I spoken to anyone. 1 | ...ne de biri ile konuştum. 1 | 2 States-1 | 2014 | |
Even my ceiling fan stopped responding. | Hatta tavandaki vantilatörüm bozulunca bile.... | 2 States-1 | 2014 | |
Maybe I'm going insane. | Belki deliriyorum. | 2 States-1 | 2014 | |
Slightly, but... | Hafifçe, ama... | 2 States-1 | 2014 | |
The homes and hearts of you... | Senin evlerin ve kalplerin... | 2 States-1 | 2014 | |
South Indians are the same... | ...tıpkı Güney Hintliler gibi... | 2 States-1 | 2014 | |
completely hollow. | ...tamamen boş. | 2 States-1 | 2014 | |
How can I forget... | Nasıl unutabilirim... | 2 States-1 | 2014 | |
I've replayed that day in my mind a thousand times. | O günü aklımda bin kez tekrar ettim. | 2 States-1 | 2014 | |
And what is this supposed to be? | Ve bu nedir? | 2 States-1 | 2014 | |
Sam bar. | Sam bar. | 2 States-1 | 2014 | |
This?! Yes. | Bu mu?! Evet. | 2 States-1 | 2014 | |
Ls there a problem? | Bir sorun mu var? | 2 States-1 | 2014 | |
Just one problem. You! | Sadece bir sorun var. Sen! | 2 States-1 | 2014 | |
If you have a problem, keep moving. | Eğer bir sorununuz varsa, yürümeye devam edin. | 2 States-1 | 2014 | |
Excuse me! You're cutting the line. | Afedersiniz! Sırayı geçiyorsunuz. | 2 States-1 | 2014 | |
How will he eat if he doesn't cut the line?! | Sırayı geçmezse nasıl yemek yiyecek?! | 2 States-1 | 2014 | |
I've been the 'Head Cook' here for 10 years! | 10 yıldır buranın aşcı başıyım.! | 2 States-1 | 2014 | |
Not a single 'complan' against my sambar! | Tek bir şikayet yok sambarıma karşı.! | 2 States-1 | 2014 | |
There hasn't been a single 'complan', that's why no improvement! | Tek bir şikayet olmadığı için hiçbir gelişme de yok! | 2 States-1 | 2014 | |
Can anyone eat this?! | Herkes bunu yiyebiliyor mu?! | 2 States-1 | 2014 | |
But you'll get used to it in a while. | Ama bir süre sonra alışırsın. | 2 States-1 | 2014 | |
The rasgulla's not bad. Try it. | Rasgulla kötü değil. Onu dene. | 2 States-1 | 2014 | |
Give me the rasgulla. | Bana Rasgulla ver. | 2 States-1 | 2014 | |
Finish your food first. | İlk önce yemeği bitirin. | 2 States-1 | 2014 | |
Who do you think you are? | Sen kim olduğunu sanıyorsun? Annem mi? | 2 States-1 | 2014 | |
Give it to me! | Ver onu bana! | 2 States-1 | 2014 | |
One more. | Bir tane daha. | 2 States-1 | 2014 | |
One rasgulla per student. | Öğrenci başına bir rasgülla. | 2 States-1 | 2014 | |
Very good. | Çok iyi! | 2 States-1 | 2014 | |
What's edible, one per student... | Yenilebilir olanlar, öğrenci başına bir tane... | 2 States-1 | 2014 | |
miserable sambar unlimited! | ...ama bu sefil sambar, limitsiz! | 2 States-1 | 2014 | |
Give her mine... | Benimkini ona verin... | 2 States-1 | 2014 | |
Where did this stupid idiot come from? | Bu aptal idiot nereden geldi? | 2 States-1 | 2014 | |
Teaching ME about sambar. | Bana sambarı öğretiyor. | 2 States-1 | 2014 | |
Hi... | Merhaba... | 2 States-1 | 2014 | |
I'm Krish. | Ben Krish. | 2 States-1 | 2014 | |
Ananya. | Ananya. | 2 States-1 | 2014 |