Search
English Turkish Sentence Translations Page 3670
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Eğer Libya'ya gelmezsen. | American Odyssey-1 | 2015 | ||
| Beni. | American Odyssey-1 | 2015 | ||
| Benimle yüzmeye gel. | American Odyssey-1 | 2015 | ||
| Ben yüzemem. | American Odyssey-1 | 2015 | ||
| Boş ver. Sana öğretirim. | American Odyssey-1 | 2015 | ||
| Naima? | Naima? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Odelle! Please, please come here! | Odelle! Lütfen, lütfen buraya gel! | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Help her! Please help! | Ona yardım et! Lütfen yardım et! | American Odyssey-1 | 2015 | |
| She's in the water! | O suyun içinde! | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Please, come here! | Lütfen, buraya gel! | American Odyssey-1 | 2015 | |
| She's in the water. | O suyun içinde! | American Odyssey-1 | 2015 | |
| I've got you. Hang on! | Tuttum seni. Dayan! | American Odyssey-1 | 2015 | |
| It's okay. You're okay. Breathe. | Sorun yok. Tamam iyisin. Nefes al. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Bir havlu lütfen! | American Odyssey-1 | 2015 | ||
| You're okay. | İyisin. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Odelle. You're Odelle Ballard. | Odelle. Sen Odelle Ballard'sın. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Yes, yes. I recognize you from the G 8 protest. | Evet, Evet. G 8 protestosundan seni tanıdım. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| You're the American woman soldier. | Sen Amerikalı kadın askersin. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Where did you send that? | Nereye gönderdin? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Onto Twitter. Onto everywhere. | Twitter'dasın. Her yerdesin. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| You're close, right? | Sen yakındın, değil mi? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| I'm not that close. | O kadar yakın da değildim. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| I thought all you needed was the keygen. | Keygene ihtiyacın olduğunu sanıyordum. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Trust me, it's like finding a needle in a haystack. | Güven bana, samanlıkta iğne aramak gibi bir şey. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| I could find it tomorrow, or it could take three months. | Yarın bulabilirim ya da üç ay sürebilir. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Maybe never. | Belki de asla. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Is that your phone? | Senin telefonun mu? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| You're bleeding through the bandages. | Bandajların arasından kan sızıyor. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Aren't you gonna see who that is? | Sen onun kim olduğunu görmedin değil mi? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Harrison, we can't quit. | Harrison, biz pes edemeyiz. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| I'll find it. | Onu bulacağım. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Oh... oh, my... oh, my God. | Oh... oh... oh, Tanrım. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Is that... | değil mi... | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Odelle lives. | Odelle yaşıyor. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Great, now it's out, everywhere. | Harika, şimdi, her yerde. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| No, honey, it is not your fault, okay? | Hayır, tatlım, bu senin hatan değil, tamam mı? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| So now you're no longer dead. You have to be careful. | Artık bir ölü değilsin. Dikkatli olmak zorundasın. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| You must follow my instructions exactly. | Talimatlarımı tam olarak takip etmelisin. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Yeah, absolutely. Anything you say. | Evet, kesinlikle. Bir şey söylemeden. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| So you're going to Libya to make bricks? | Libya'ya tuğla yapmaya mı gideceksin? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Sure you don't want to go to America? | Amerika'ya gitmek istemediğinden emin misin? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| The land of fat children and cronuts? | Şişman çocukların ve pastaların ülkesine? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| He's made his decision. We have to respect that. | O kararını vermiş. Buna saygı duymalıyız. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Okay, I guess this is it. | Tamam, bu olur sanırım. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Um, I don't know what to say, | Um, Ne diyeceğimi bilmiyorum, | American Odyssey-1 | 2015 | |
| but, uh, thank you. | ama, uh, sağol. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Take care, huh? | Dikkatli ol tamam mı? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| In another life. | Başka bir hayatta. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| You take care, huh? | Dikkatli ol tamam mı? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Gonna miss you so much. | Seni çok özleyeceğim. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| You be my brave boy, okay? | Benim cesur oğlum ol, tamam mı? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| All right. | Hazırım. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Okay, get ready to cast off. | Tamam, kalkışa hazır olun. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Aslam. What are you doing? | Aslam. Ne yapıyorsun? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| I am coming. | Geliyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Oh, you must be joking. | Oh, şaka yapıyor olmalısın. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Oh, I'm so happy. | Oh, çok mutluyum. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| If you change your minds, you know where to find me. | Eğer fikrini değiştirirsen, beni nerede bulacağını biliyorsun. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Both of you. | İkinizde. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Okay. Au revoir. | Tamam. Hoşçakalın. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| You sure it's her? | O olduğuna emin misin? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| I checked the source. | Kaynağı kontrol ettim. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| A German tourist in Algeria. | Cezayir'de bir Alman turist. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| The photo's real. It was taken a few hours ago. | Bu fotoğraf gerçek. Birkaç saat önce çekilmiş. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Who are you sending it to? | Bunu kim gönderiyor? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Let's make each other a promise | Hadi birbirimize bir söz verelim, | American Odyssey-1 | 2015 | |
| that every night we'll talk about one memory of Mom. | her gece annemin anılarından söz edeceğimize. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| It'll be like a ritual. | Bu bir ayin gibi olacak. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| So then, when you close your eyes, | O zaman, gözlerinizi kapatıp | American Odyssey-1 | 2015 | |
| try to remember what it felt like | nasıl bir his olduğunu hatırlamaya çalışın | American Odyssey-1 | 2015 | |
| when she held you and remember, | sizi kucakladığını anımsayın, | American Odyssey-1 | 2015 | |
| no matter what, | ne olursa olsun, | American Odyssey-1 | 2015 | |
| that your mother loved you. | anneniz sizi seviyordu. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| No, I was just thinking. | Hayır, sadece düşünüyordum. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| You remember when Mom dressed up as Santa? | Annem Noel Baba gibi giyinmişti anımsıyor musun? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| You were what? Eight? | Ne yapıyordun? Sekiz yaşında mıydın? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| She was way too skinny for that Santa costume. | Noel Baba kostümü için çok zayıf biriydi. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Oh, and that horrible beard. | Oh, ve iğrenç bir sakalı vardı. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| That was a good day. | O gün güzel bir gündü. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Good night, Dolly. | İyi geceler, Dolly. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Are you sure it's authentic? | Otantik olduğuna emin misin? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Where in Spain? | İspanyanın neresinde? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Yes, I'll leave immediately. | Evet, ben hemen hareket edeceğim. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| We need someone to investigate Osela. | Birisinin Osela'yı araştırmasına ihtiyacımız var. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Maybe if you guys didn't shoot Ruby | Belki siz Ruby vurmamış olsaydınız, şimdi onunla konuşuyor olabilirdik. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Peter's been trying to expose SOC for weeks. | Peter haftalardır SOC'u teşhir etmeye çalışıyor. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| He got fired. Everything you need | O işten kovuldu. SOC'u ve Baker'i yok edecek her şey bu sürücüde. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| I thought you understood that you can't go back. | Geri dönemezsin bunu anladığını sanıyordum. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Where did you send that? 1 | Nereye gönderdin? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Great. Now it's out. | Harika. Şimdi dışarı. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Aslam! I am going. | Aslam! Gidiyorum. 1 | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Oh, my God. Odelle lives! | Oh, Tanrım. Odelle yaşıyor! | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Are you sure it's authentic? | Gerçek olduğuna emin misin? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Where in Spain? I'll leave immediately. | İspanya'nın neresinde? Hemen gidiyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Continuing with our top story, | Özel haberimizle devam ediyoruz, | American Odyssey-1 | 2015 | |
| multiple sources claim Special Ops soldier | birden fazla kaynak tarafından özel operasyon askeri | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Sergeant Odelle Ballard is now alive. | Çavuş Odelle Ballard'ın halen yaşadığı iddia ediliyor. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Military analysts are investigating | Askeri analistler, bu raporların doğruluğunu ve eğer doğru ise, | American Odyssey-1 | 2015 | |
| As with all of us, they're anxious to hear | Hepimiz onun mucizevi hayatta kalma öyküsünü duymak için can atıyoruz. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Are you sure it's authentic? | Bunun gerçek olduğuna emin misin? | American Odyssey-1 | 2015 |