Search
English Turkish Sentence Translations Page 3719
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| We were operating out of emotion, and we just walked right into an ambush. | Hiçbir şey düşünmeden operasyon yapıyorduk ve tuzağın içine düştük. | American Sniper-1 | 2014 | |
| But that's not what killed him. | Ama onu öldüren bu değildi. | American Sniper-1 | 2014 | |
| That letter did. That letter killed Marc. | O mektup öldürdü. Marc'ı o mektup öldürdü. | American Sniper-1 | 2014 | |
| He just... he let go, and he paid the price for it. | O sadece... Boşladı ve bedelini ödedi. | American Sniper-1 | 2014 | |
| Sign in here? | Burayı mı imzalıyorum? | American Sniper-1 | 2014 | |
| Hey, Chris? Yeah. | Selam, Chris sen misin? Evet. | American Sniper-1 | 2014 | |
| Where you at, man? I'm right here. I'm right here. | Neredesin dostum? Buradayım. Buradayım. | American Sniper-1 | 2014 | |
| Shit, you're blind as a bat. Yeah, it fucking blows. | Kahretsin, yarasa kadar körsün. Aynen, felaket yanıyor. | American Sniper-1 | 2014 | |
| They say they're gonna fix my face, though. Oh, thank God. | Yüzümü düzelteceklerini söylüyorlar. Tanrı'ya şükür. | American Sniper-1 | 2014 | |
| About time. Your face needs some fixing. It's too soon, man. | Zamanla olur. Yüzünün biraz düzeltilmesi lâzım. Çok yakındı dostum. | American Sniper-1 | 2014 | |
| It is too soon? Way too soon. | Çok mu yakındı? Hem de ne yakın. | American Sniper-1 | 2014 | |
| Hey, I heard you proposed. Yeah. | Hey, evlenme teklifi ettiğini duydum. Evet. | American Sniper-1 | 2014 | |
| Well, good for you. You didn't tell her you bought that diamond... | Sevindim. Elması oradan değil... | American Sniper-1 | 2014 | |
| you told her you bought it at Zales, right? No. | ...Zales'ten aldığını söyledin değil mi? Hayır. | American Sniper-1 | 2014 | |
| You didn't? No. No, got a new one. | Söylemedin mi? Hayır. Hayır, yenisini aldım. | American Sniper-1 | 2014 | |
| It's a smaller one. Her dad helped me out with it. | Bu daha küçük. Babası biraz yardım etti. | American Sniper-1 | 2014 | |
| Oh, nice. Yeah. | Güzel. Evet. İyiymiş. | American Sniper-1 | 2014 | |
| She wouldn't leave me, bro. | Benden ayrılmadı kardeşim. | American Sniper-1 | 2014 | |
| I told her to go, and she wouldn't leave. | Beni bırakmasını söyledim ama yapmadı. | American Sniper-1 | 2014 | |
| She's getting a raw fucking deal. | Haksızlığa uğruyor. | American Sniper-1 | 2014 | |
| Why would you say that? Don't say that. She's got you. | Neden böyle diyorsun? Deme böyle. Senin gibisini bulmuş. | American Sniper-1 | 2014 | |
| All two inches of you. Two inches. | Sadece beş santimetre uzunsun. Beş santimetre. | American Sniper-1 | 2014 | |
| Yeah, you know, I'm glad this happened to me and not you. | Evet, bu olayın senin değil de benim başıma gelmesinden memnunum. | American Sniper-1 | 2014 | |
| Ain't no way you coulda handled it. Yeah, you're probably right. | Sen mümkünü yok kaldıramazdın. Evet, sanırım haklısın. | American Sniper-1 | 2014 | |
| So they say you're the deadliest sniper in U.S. military history. | Birleşik Devletler askeri tarihindeki en ölümcül keskin nişancı olduğunu söylüyorlar. | American Sniper-1 | 2014 | |
| Oh, is that right? That's what I heard. | Bu doğru mu? Böyle duydum. | American Sniper-1 | 2014 | |
| The bad guys ended up in Sadr City. You're not going back. | Sadr şehrindeki kötüler temizlenmedi. Geri gitmiyorsun. | American Sniper-1 | 2014 | |
| Yeah, we are. We're gonna wall 'em in and hunt 'em down. | Evet, gidiyoruz. Onları köşeye sıkıştırıp haklayacağız. | American Sniper-1 | 2014 | |
| Nah, come on, man. You don't have to do that. | Yapma dostum. Bunu yapman gerekmiyor. | American Sniper-1 | 2014 | |
| Oh, we have to do that. You're my brother. | Yapmamız gerekiyor. Benim kardeşimsin. | American Sniper-1 | 2014 | |
| And they're gonna fucking pay for what they did to you. | Sana yaptıklarının bedelini ödeyecekler amına koyayım. | American Sniper-1 | 2014 | |
| Hooyah, Legend. | Saldır Efsane. Saldır amına koyayım. | American Sniper-1 | 2014 | |
| Something happens to me, you'd be all right. | Başıma bir şey gelirse iyi olacaksın. | American Sniper-1 | 2014 | |
| You'd find someone else. | Başka birini bulursun. | American Sniper-1 | 2014 | |
| Do you wanna die? | Ölmek mi istiyorsun? Bu mu yani? | American Sniper-1 | 2014 | |
| No. | Hayır. Öyleyse söyle. | American Sniper-1 | 2014 | |
| Tell me why you do it. | Neden yapıyorsun söyle. Yapma. Anlamak istiyorum. | American Sniper-1 | 2014 | |
| Babe, I do it for you. You know that. I do it to protect you. | Bebeğim, senin için yapıyorum. Biliyorsun. Seni korumak için yapıyorum. | American Sniper-1 | 2014 | |
| No, you don't. Yes, I do. | Hayır, korumuyorsun. Evet, koruyorum. | American Sniper-1 | 2014 | |
| I'm here. | Ben buradayım. Ailen burada. Çocukların babasız. | American Sniper-1 | 2014 | |
| Well, I have to serve my country. That is such fucking bullshit! | Ülkeme hizmet etmek zorundayım. Kahrolası bir saçmalık! | American Sniper-1 | 2014 | |
| No, it's not. You don't know when to quit. | Hayır, değil. Ne zaman bırakacağını bilmiyorsun. | American Sniper-1 | 2014 | |
| You did your part. We've sacrificed enough. You let somebody else go. | Görevini yaptın. Yeterince fedakârlıkta bulunduk. Bırak da başkaları gitsin. | American Sniper-1 | 2014 | |
| Let somebody else go? Yeah. | Bırak da başkaları mı gitsin? Evet. | American Sniper-1 | 2014 | |
| I couldn't live with myself. Yeah, well, you find a way. | Kendimle yaşayamıyorum. Evet ama bir yolunu bulursun. | American Sniper-1 | 2014 | |
| You have to. | Bulmak zorundasın. | American Sniper-1 | 2014 | |
| Okay, I need you to be human again. | Tamam, yeniden insan gibi yaşamana ihtiyacım var. | American Sniper-1 | 2014 | |
| I need you here. | Sana burada ihtiyacım var. | American Sniper-1 | 2014 | |
| Baby, I need you here. | Bebeğim, sana burada ihtiyacım var. | American Sniper-1 | 2014 | |
| If you leave again... | Yeniden gidersen... | American Sniper-1 | 2014 | |
| I don't think we'll be here when you get back. | ...geri döndüğünde burada olacağımı sanmıyorum. | American Sniper-1 | 2014 | |
| Chris. Oh, man. | Chris. Dostum. | American Sniper-1 | 2014 | |
| We've been shot off position three nights in a row, man. | Üç gece üst üste pozisyonumuzdan geri çekildik dostum. | American Sniper-1 | 2014 | |
| Fallujah was bad. Ramadi was worse. | Felluce kötüydü. Ramadi daha kötüydü. | American Sniper-1 | 2014 | |
| This shit is fucking biblical, Chris. Is there any other punishers here? | Boktan durum büyük Chris. Başka cezalandırıcılar mı var? | American Sniper-1 | 2014 | |
| Squirrel cycled out. And Dauber was coming back, but his wife knocked him up. | Squirrel ayrıldı. Dauber dönüyordu ama eşi engel olmuş. | American Sniper-1 | 2014 | |
| And if I bring home another rug, my wife'll murder my motherfucking ass, Chris. | Ben de eve başka bir halı daha götürürsem eşim kahrolası kıçımı kesecek Chris. | American Sniper-1 | 2014 | |
| Teams and shit, right? Teams and shit. | Takım ruhu değil mi? Takım ruhu, evet. | American Sniper-1 | 2014 | |
| Man, that Biggles news hit hard, man. | Dostum, Biggles haberi kötü etkiledi. | American Sniper-1 | 2014 | |
| I went to see him in the hospital before I left. Motherfucker can't see shit. | Yola çıkmadan önce hastaneye onu görmeye gittim. Şerefsiz bir bok göremiyor. | American Sniper-1 | 2014 | |
| Biggles is gone, Chris. | Biggles öldü Chris. | American Sniper-1 | 2014 | |
| He was in surgery yesterday, and... he died on that table. | Dün ameliyata girdi, masada kaldı. | American Sniper-1 | 2014 | |
| Hey, this is Taya. I can't get to the phone, so please leave a message. | Selam, ben Taya. Telefona bakamıyorum, lütfen mesaj bırakın. | American Sniper-1 | 2014 | |
| It's me... Just calling to hear your voice. | Benim. Sesini duymak için arıyorum. | American Sniper-1 | 2014 | |
| I'm missing you guys. Been thinking about some things you said. | Sizi özlüyorum. Söylediğin bazı şeyleri düşünüyorum. | American Sniper-1 | 2014 | |
| Tell the kids I love 'em. I love you, too. | Onları çok sevdiğimi çocuklara söyle. Seni de çok seviyorum. | American Sniper-1 | 2014 | |
| Don't pick it up. | Sakın onu eline alma. | American Sniper-1 | 2014 | |
| Don't you fucking pick it up. | Alma lan eline. | American Sniper-1 | 2014 | |
| Fucking drop it. | Bırak şunu be. | American Sniper-1 | 2014 | |
| Drop it, you little cocksucker. | Bırak şunu seni küçük pislik. | American Sniper-1 | 2014 | |
| All right, listen up. The head shed believe this T wall here will help win the war | Pekâlâ, dinleyin. Kontrol merkezi, beton duvarların geriye kalan El Kaidelileri... | American Sniper-1 | 2014 | |
| by trapping remaining AQI behind it. | ...sıkıştırarak savaşı kazanmaya yardım edeceğine inanıyor. | American Sniper-1 | 2014 | |
| Problem is the engineers building the goddamn things | Problem şu ki, lanet olası duvarları diken mühendisler... | American Sniper-1 | 2014 | |
| are getting picked off by one single sniper from deep behind the wall. | ...duvarın arkasında uzaktaki tek bir keskin nişancı tarafından vuruluyor. | American Sniper-1 | 2014 | |
| How deep? | Ne kadar uzakta? | American Sniper-1 | 2014 | |
| Roughly 1,000 meters. Is it Mustafa? | Yaklaşık 1,000 metre. Mustafa mı? | American Sniper-1 | 2014 | |
| Mu who? I don't know, dude. | Mu ne? Bilmiyorum dostum. | American Sniper-1 | 2014 | |
| The sniper who killed our fucking friend Biggles, man. | Arkadaşımız Biggles'i öldüren keskin nişancı dostum. | American Sniper-1 | 2014 | |
| He can be whoever the fuck you need him to be. We just need him dead. | Ne sikim olması gerekiyorsa olabilir. Bizim için sadece ölü olması gerekiyor. | American Sniper-1 | 2014 | |
| We'll shuttle you six blocks north into enemy territory, | Sizleri düşman bölgesinin altı blok kuzeyine getirip götüreceğiz. | American Sniper-1 | 2014 | |
| which will put you right up under the sniper's nose when he takes his shot, okay? | Ki ateş edeceği zaman sizi keskin nişancının burnunun dibine koymuş olacağız, tamam mı? | American Sniper-1 | 2014 | |
| In the middle of a fucking sandstorm? Bring your fucking goggles, Bambi. | Kahrolası kum fırtınasının ortasına mı? Koruyucu gözlüklerini getir Bambi. | American Sniper-1 | 2014 | |
| We need to shut this shooter down. Understood? Gear up. | Bu nişancıyı indirmemiz gerekiyor. Anlaşıldı mı? Hazırlanın. | American Sniper-1 | 2014 | |
| Yes, sir. Yes, sir. | Emredersiniz efendim. Emredersiniz efendim. | American Sniper-1 | 2014 | |
| It's clear. Move out. | Temiz. Çıkın. | American Sniper-1 | 2014 | |
| We're maneuver. You're base. Yep. | Biz dolaşan ekibiz. Sen de üssün. Tamam. | American Sniper-1 | 2014 | |
| Go. | Yürü. Yürü! | American Sniper-1 | 2014 | |
| Clear. Moving. | Temiz. Yürüyün. | American Sniper-1 | 2014 | |
| All clear. | Her yer temiz. Güvenlik sağlandı. | American Sniper-1 | 2014 | |
| The streets are crawling. Hold your fire. | Sokaklar dolu. Bekle. | American Sniper-1 | 2014 | |
| Enter the fucking sandman. | Kumun içine geldik resmen. | American Sniper-1 | 2014 | |
| Man down! Man back! | Asker vuruldu! Düştü! | American Sniper-1 | 2014 | |
| Shit! | Lanet olsun! Atış doğudan geldi! | American Sniper-1 | 2014 | |
| We set up in the wrong fucking direction. | Yanlış yöne tuzak kurduk. | American Sniper-1 | 2014 | |
| Doesn't matter. Hold your fire. We got uglies right below us. | Fark etmez. Bekle. Suratsızlar hemen altımızda. | American Sniper-1 | 2014 | |
| I got something 1,900 yards out. | 1.7 kilometre uzakta bir şeyler yakaladım. | American Sniper-1 | 2014 | |
| Fuck, you can't even see that far out. Hold your fire. You'll expose us all. | Kahretsin, o kadar uzağı göremezsin. Bekle. Hepimizi açığa çıkaracaksın. | American Sniper-1 | 2014 | |
| He's right, Legend. No bueno. | Doğru söylüyor Efsane. İyi fikir değil. | American Sniper-1 | 2014 | |
| Correction. It's 2,100 yards out. | Düzeltiyorum. 1.9 kilometre uzakta. | American Sniper-1 | 2014 | |
| That's more than a mile. Impossible shot, Chris. | Bir milden daha fazla. İmkansız atış Chris. | American Sniper-1 | 2014 |