Search
English Turkish Sentence Translations Page 3829
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| For God's sake! | Hayret bir şey ya! | An-1 | 2012 | |
| There's a bathroom, a small bedroom, the kitchen will be installed next week... | Banyosu, küçük bir yatak odası var, mutfak önümüzdeki hafta kurulacak. | An-1 | 2012 | |
| And of course the entrance at the staircase will be detached, but the workers... | Elbette merdiven girişi ayrılacak, malum işçiler... | An-1 | 2012 | |
| Have not finished yet. | Henüz bitiremediler. | An-1 | 2012 | |
| Do you know how many times I've passed in front of this house? | Bu evin önünden kaç defa geçtiğimi biliyor musun? | An-1 | 2012 | |
| And now you're thinking that you may live here... | O halde artık burada yaşayabileceğini düşünüyorsun. | An-1 | 2012 | |
| How much do you want? In euro or drachmas? | Ne kadar istiyorsun? Euro mu yoksa drahmi mi? | An-1 | 2012 | |
| We'll figure it out. | Hallederiz bir şekilde. | An-1 | 2012 | |
| Yes, I think so too. | Evet, ben de öyle umuyorum. | An-1 | 2012 | |
| Is that a barrel organ? Yes, he passes by every morning. | Laternacı mı o? Evet, her sabah buradan geçer. | An-1 | 2012 | |
| Eleni! | Eleni! | An-1 | 2012 | |
| Come on, girl. We'll be late! We have to leave in ten minutes and... | Hadi kızım, geç kalacağız! 10 dakika içinde çıkmamız lazım... | An-1 | 2012 | |
| Eleni? | Eleni? | An-1 | 2012 | |
| Do you know that your mother loved to sit there and listen to the barrel organ? | Annenin orada oturup laterna dinlemeyi sevdiğini biliyor musun? | An-1 | 2012 | |
| Do you miss her? | Onu özlüyor musun? | An-1 | 2012 | |
| I don't know how my life would be without her. | Hayatımda o olmasaydı ne olurdu bilmiyorum. | An-1 | 2012 | |
| Come on, we'll be late. Come and help me choose what to wear. | Hadi gel, gecikeceğiz. Ne giyeceğime yardım et. | An-1 | 2012 | |
| An | Umudun Tarifi | An-2 | 2015 | |
| You want to go to high school? | Liseye mi gitmek istiyorsun? | An-2 | 2015 | |
| Studying doesn't put food on the table. | Okumak karın doyurmaz. | An-2 | 2015 | |
| Hello? | Alo. Dorayaki yiyoruz. | An-2 | 2015 | |
| Who is it? Dorayaki. | Kim o? Dorayaki. | An-2 | 2015 | |
| Stop fooling around. I wanted to talk. | Dalga geçmeyi bırak. Konuşmak istemiştim. | An-2 | 2015 | |
| Sorry, I've got noisy friends. | Gürültücü arkadaşlarım olduğu için özür dilerim. 1 | An-2 | 2015 | |
| Who's noisy? That's mean. 1 | Kim gürültücüymüş? Ne kötü laf. | An-2 | 2015 | |
| Keep it down. Why should we? | Sessiz olun. Neden sessiz olacakmışız? | An-2 | 2015 | |
| Be quiet, really. | Gerçekten susun ama. Konuşuyorum. | An-2 | 2015 | |
| She's blushing. Very fishy. | Yanaklarının kızarması çok şüpheli. Seni sonra arayacağım. | An-2 | 2015 | |
| It's an incident. It is. | Özel bir durum var. Evet. | An-2 | 2015 | |
| Sorry. Bye bye. | Kusura bakma. Hoşça kal. | An-2 | 2015 | |
| She hung up. She'll call back. | Telefonu kapattı. Sonra geri arayacak. | An-2 | 2015 | |
| I didn't hang up, so stop. | Kapatmadım, yapmayın. Geri arayacak. | An-2 | 2015 | |
| Don't try to hide it. Fishy. | Saklamaya çalışma. Şüphe çekici. | An-2 | 2015 | |
| Very fishy. | Çok şüpheli. | An-2 | 2015 | |
| Our teacher? Why in the world? | Öğretmenimiz mi? Niye? | An-2 | 2015 | |
| I'm only interested in Sentaro. | Ben yalnızca Sentaro ile ilgileniyorum. | An-2 | 2015 | |
| Did you date him? No way. | Onunla çıktın mı? O abiyle mi? Asla! | An-2 | 2015 | |
| I didn't. But Sentaro is glum. | Çıkmadım ama Sentaro böyle güzel bir günde çok somurtkan. Bir dakika. | An-2 | 2015 | |
| This is a cherry blossom. | Bu sakura. Bakın. | An-2 | 2015 | |
| There's a blossom in my dorayaki. | Dorayakimin içinde kiraz çiçeği var. | An-2 | 2015 | |
| What have you done, Sentaro? | Sen ne yaptın Sentaro? | An-2 | 2015 | |
| A foreign substance. | Yemek yabancı maddeyle kirlenmiş. | An-2 | 2015 | |
| Awful. | Berbat. | An-2 | 2015 | |
| I'll give you these, if you leave. | Giderseniz size bunları vereceğim. | An-2 | 2015 | |
| Great! Thank you! | Harika! Teşekkürler! | An-2 | 2015 | |
| Thanks. Cheer up! | Teşekkürler. Neşelen. | An-2 | 2015 | |
| See you! Bye bye! | Görüşürüz. Hoşça kal. | An-2 | 2015 | |
| Bye, Sentaro. Oh, Wakana! | Hoşça kal Sentaro. Wakana! | An-2 | 2015 | |
| I see your notice for part time work... | Yarı zamanlı çalışan ilanınızı gördüm de... | An-2 | 2015 | |
| Is there really no age limit? | ...gerçekten yaş sınırı yok mu? Evet. | An-2 | 2015 | |
| I... | Sizce ben çalışabilir miyim? | An-2 | 2015 | |
| I've always wanted to do this kind of work. | Her zaman böyle bir iş yapmak istemişimdir. | An-2 | 2015 | |
| How old are you? | Kaç yaşındasınız? Bu sene 76 oldum. | An-2 | 2015 | |
| We don't pay much. | Maaşınız iyi olmaz. Sadece 600 yen öderiz. | An-2 | 2015 | |
| Oh, 300 yen an hour is plenty. | Bir saat için 600 yen fazla olur. | An-2 | 2015 | |
| 300 yen is fine. 300 yen? | 300 yen verseniz yeter. 300 yen mi? Evet. | An-2 | 2015 | |
| Well… | Şey... Bunun mümkün olduğunu sanmıyorum. | An-2 | 2015 | |
| My name is Tokue Yoshii. | Adım Tokue Yoshii. | An-2 | 2015 | |
| You'd hurt your back. | Sırtınızı incitebilirsiniz. | An-2 | 2015 | |
| It's harder... | Zordur. Göründüğünden daha zordur. | An-2 | 2015 | |
| Have one. | Bir tane alın. | An-2 | 2015 | |
| It's on me. | Benden. Lütfen. | An-2 | 2015 | |
| Do you know... | Bu kiraz ağacını kimin diktiğini... | An-2 | 2015 | |
| who planted it? | ...biliyor musunuz? | An-2 | 2015 | |
| I'm not from around here... | Buralı değilim. | An-2 | 2015 | |
| Thanks, I'll come again. | Teşekkürler, yine geleceğim... | An-2 | 2015 | |
| Sonny... | ...evladım. | An-2 | 2015 | |
| The rejects. Thanks. | Atılacak yiyecekler. Teşekkürler. | An-2 | 2015 | |
| That part time work, | Şu yarı zamanlı işi ben yapabilir miyim? | An-2 | 2015 | |
| Well... when you start high school. | Olmaz, liseye başlayacaksın. | An-2 | 2015 | |
| I might not go to high school. | Liseye gitmeyebilirim. | An-2 | 2015 | |
| Please consider me. | Lütfen iş için beni düşünün. | An-2 | 2015 | |
| No, Marvy. | Hayır Marvy. Sessiz olmak zorundasın. | An-2 | 2015 | |
| Hello... | Merhaba. Ne oldu? Merhaba. | An-2 | 2015 | |
| This is how I write my name. | Adım işte böyle yazılıyor. | An-2 | 2015 | |
| But I can't hire you. I'm sorry. | Ancak sizi işe alamam. Özür dilerim. | An-2 | 2015 | |
| As you can see, my hands are a bit crippled. | Gördüğünüz gibi ellerim biraz sakat. | An-2 | 2015 | |
| For what? The hourly pay. | Ne için? Saat ücreti. | An-2 | 2015 | |
| That's not the problem. | Sorun bu değil. | An-2 | 2015 | |
| Do you make your own bean paste, sonny? | Fasulye ezmesini kendin mi yapıyorsun evladım? | An-2 | 2015 | |
| Well, that's... | Bu şirket sırrı. | An-2 | 2015 | |
| What do you mean "corporate"? | Şirket derken bu küçük yeri mi kastettin? | An-2 | 2015 | |
| Well, I... | Dorayakini tattım. | An-2 | 2015 | |
| I thought the pancakes were not bad. 1 | Kek iyi olsa da... | An-2 | 2015 | |
| the bean paste was...not so good. | ...fasulye ezmesi pek iyi değildi. | An-2 | 2015 | |
| Bean paste is not easy. | Fasulye ezmesi kolay değildir. Hiç yaptınız mı? | An-2 | 2015 | |
| I've made it forever. For 50 years. | 50 senedir hep yaparım. 50 sene mi? | An-2 | 2015 | |
| Yes. A half century. | Evet, yarım yüzyıldır. | An-2 | 2015 | |
| Bean paste is all feeling, sonny. | Fasulye ezmesinin tümü duygudur evladım. | An-2 | 2015 | |
| I can't hire you, I'm sorry. | Sizi işe alamam, özür dilerim. | An-2 | 2015 | |
| Here, have a taste of this. | Alıp şunun tadına bir bak. O nedir? | An-2 | 2015 | |
| Chunky bean paste. | Bir topak fasulye ezmesi. | An-2 | 2015 | |
| Are you coming in? | İçeri geliyor musun? Merhaba! | An-2 | 2015 | |
| Good evening. | İyi akşamlar. Ne? | An-2 | 2015 | |
| Pardon me. | Kusura bakmayın. | An-2 | 2015 | |
| You came to eat? | Yemek yemeye mi geldin? Evet. | An-2 | 2015 | |
| A bottle of beer and... | Bir şişe bira ve tempura. Tempura. | An-2 | 2015 | |
| I'll have the tempura too. | Ben de tempura alayım. Tempura. | An-2 | 2015 | |
| And an ashtray please. | Küllük de alabilir miyim? Tabii. | An-2 | 2015 | |
| Is he a friend? | Arkadaşın mı? Evet, okulda kulübümdeydi. | An-2 | 2015 |