Search

English Turkish Sentence Translations Page 4314

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
I'm starving, Gerri, you know me. We'll have to fatten you up.	Karnım zil çalıyor, Gerri. Sana kilo aldırmalıyız.	Another Year-1	2010
Oh, it's lovely having your dinner cooked for you.	İnsanın yemeğinin pişirilmesi güzel şey.	Another Year-1	2010
You don't really bother when you're by yourself.	Kendi başına olunca pek uğraşmıyorsun.	Another Year-1	2010
You look well. Oh, thank you, Tom.	İyi görünüyorsun. Teşekkür ederim, Tom.	Another Year-1	2010
You're nice and slim.	Hoş ve inceciksin.	Another Year-1	2010
Am I? Well, I've always been slim, haven't I?	Öyle miyim? Zaten hep inceciktim, değil mi?	Another Year-1	2010
Unlike me. Middle aged spread. Shut up.	Benim tersime. Orta yaş göbeği. Hadi oradan.	Another Year-1	2010
You're perfect. Gorgeous in every way.	Muhteşemsin. Her bakımdan harikasın. Bunu sen de biliyorsun.	Another Year-1	2010
Sit yourself down, Mary. Help yourself to another drink.	Ayakta kalma, Mary. Bir içki daha iç.	Another Year-1	2010
How is that dressing coming along?	Acı sos nasıl gidiyor?	Another Year-1	2010
As well as can be expected.	Oldukça iyi gidiyor.	Another Year-1	2010
I hear you're going to the Emerald Isle again, Tom.	Yine İrlanda'ya gidiyormuşsun, Tom.	Another Year-1	2010
That's correct. Rent a cottage, take the car.	Doğru. Bir kulübe kiralayacağım, arabayı alacağım.	Another Year-1	2010
Put the tent in the back. And the sleeping bags.	Çadırı da bagaja atarsın. Tabii uyku tulumlarını da.	Another Year-1	2010
If it's nice we might do a bit of camping. Oh, no.	Hava güzel olursa kamp da yapabiliriz. Yok olmaz.	Another Year-1	2010
I wouldn't fancy sleeping in a tent, thank you very much.	Çadırda uyumak bana göre değil, çok teşekkürler.	Another Year-1	2010
No, I never had you down as one of nature's Girl Guides, Mary.	Ben de seni hiç izci kız olarak düşünmemiştim, Mary.	Another Year-1	2010
No, Tom.	Hayır, Tom.	Another Year-1	2010
But I am always prepared.	Ama her zaman hazırlıklıyımdır.	Another Year-1	2010
Yes, but what for? For anything, Gerri.	Evet ama neye? Her şeye, Gerri.	Another Year-1	2010
You know me. Yes, I do.	Beni bilirsin. Evet, bilirim.	Another Year-1	2010
I'm not going to get a holiday this year.	Bu sene tatil yapmayacağım.	Another Year-1	2010
But then I never do, do I, Gerri? Because I haven't got anyone to go with.	Zaten sonra da gitmeyeceğim, değil mi Gerri? Çünkü birlikte gideceğim kimse yok.	Another Year-1	2010
It's all right for you two, you've got each other.	Sizin için iyi tabii birlikte gidersiniz.	Another Year-1	2010
We're going to the Ring of Kerry.	İrlanda'da, Ring of Kerry'e gideceğiz.	Another Year-1	2010
The what?	Nereye?	Another Year-1	2010
The Ring of Kerry. It's an area. Tralee,	Ring of Kerry. Bir bölgesi. Tralee...	Another Year-1	2010
Dingle Bay. Oh, lovely.	Dingle Yarımadası. Çok hoş.	Another Year-1	2010
You've been there before, haven't you?	Daha önce gitmiştiniz, değil mi?	Another Year-1	2010
That was Donegal. Oh.	Donegal'dı o.	Another Year-1	2010
The geologist stands on the beach	Jeolog, sırtı denize dönük halde...	Another Year-1	2010
with his back to the sea and looks at the cliffs	...plajda dikilmiş, tepelere bakıyor.	Another Year-1	2010
whilst the geologist's wife stands on the beach	...o sırada jeologun karısı da sırtı tepelere...	Another Year-1	2010
with her back to the cliffs looking at the sea.	...dönük halde plaj da dikilmiş denize doğru bakıyormuş.	Another Year-1	2010
You see, I can't afford to buy my car and have a holiday.	Aynı anda hem araba alıp hem de tatile gidemem.	Another Year-1	2010
But, if I had more money, then I could do both.	Daha çok param olsaydı ikisini de yapabilirdim.	Another Year-1	2010
But when you've got your car, Mary, you'll be able to go wherever you want,	Ama arabanı aldığında, Mary istediğin yere, dilediğin gibi...	Another Year-1	2010
very reasonably. Exactly, Tom.	...gidebilirsin. Aynen, Tom.	Another Year-1	2010
That's exactly why I'm getting it.	Zaten o yüzden alıyorum.	Another Year-1	2010
You see, I like just taking off and escaping, don't I, Gerri?	Alıp başımı bir yerlere kaçmayı seviyorum, değil mi, Gerri?	Another Year-1	2010
I feel like I'm being somebody else.	Başka birisi olduğumu hissediyorum.	Another Year-1	2010
Really? Who's that, then? Tom!	Gerçekten mi? Kim oluyorsun? Tom!	Another Year-1	2010
I like to get on the train...	Trene binmeyi de seviyorum...	Another Year-1	2010
But, you see, the car is cheaper than the train, isn't it?	Ama araba, trenden daha ucuz, değil mi?	Another Year-1	2010
Not environmentally.	Çevresel olarak, hayır.	Another Year-1	2010
Oh, what you mean...?	Ne demek iste...?	Another Year-1	2010
Those are my carbon footprints, Gerri.	Duyduğun, karbon ayakizimdi, Gerri.	Another Year-1	2010
Financially, cars are cheaper. That's why there's no incentive to go by train.	Maddi olarak, arabalar daha ucuz. O yüzden trene özendirecek bir şey yok.	Another Year-1	2010
Well, what about the airlines?	Peki ya hava yolu?	Another Year-1	2010
No government wants to increase the duty on aviation fuel.	Hiçbir hükümet uçak yakıtı üzerindeki vergileri arttırmak istemez.	Another Year-1	2010
No.	İstemezler.	Another Year-1	2010
And this government won't invest in the railways,	Bu hükümet de demiryollarına yatırım yapmıyor...	Another Year-1	2010
so anything we do is a piss in the ocean.	...o yüzden yaptığımız her şey devede kulak.	Another Year-1	2010
And then there's the big corporations,	Bir de şu boş ofislerinde gece boyu...	Another Year-1	2010
who keep their lights on all night in empty office blocks.	...ışıkları açık tutan büyük şirketler var.	Another Year-1	2010
We're all expected to do our bit with eco bulbs.	Tasarruflu ampullerden kullanarak üzerimize düşeni yapabiliriz.	Another Year-1	2010
Should I stop recycling, then, Gerri?	O zaman geri dönüşüm yapmayalım mı, Gerri?	Another Year-1	2010
No. You've got to set an example.	Hayır. Örnek teşkil etmelisin.	Another Year-1	2010
Yeah. Plant a few tomatoes.	Evet. Birkaç domates ek.	Another Year-1	2010
And courgettes.	Kabak da.	Another Year-1	2010
I am very environmentally friendly, actually.	Aslında inanılmaz çevre dostuyumdur.	Another Year-1	2010
Are you? Yeah.	Öyle misin? Evet.	Another Year-1	2010
I don't fly.	Uçağa binmiyorum.	Another Year-1	2010
I don't live in a house that's more than I need.	İhtiyacımdan büyük bir evde yaşamıyorum.	Another Year-1	2010
I don't cook.	Yemek yapmıyorum.	Another Year-1	2010
Other people cook for you, though. Who?	Ama başkaları senin için yapıyor. Kim?	Another Year-1	2010
You get takeaways, don't you?	Paket servisi istiyorsun, değil mi?	Another Year-1	2010
That doesn't count. Everybody gets takeaways.	O sayılmaz. Herkes paket servis söyler.	Another Year-1	2010
You've built whole motorways, Tom.	Sen de otoyollar yaptın, Tom.	Another Year-1	2010
How environmentally friendly is that?	Ne kadar çevre dostu oluyor bu?	Another Year-1	2010
Exactly!	Aynen öyle.	Another Year-1	2010
More cars! More cars! At least I'm buying an old car.	Daha çok araba, daha çok araba. Ben en azından eski bir araba alıyorum.	Another Year-1	2010
Recycled. Yeah.	Geri dönüştürülmüş. Evet.	Another Year-1	2010
Yet we're constantly told that the measure of a thriving economy	Hem yeni araç satışlarının büyüyen bir ekonominin göstergesi...	Another Year-1	2010
is the sale of new cars.	...olduğunu söylüyorlar bize.	Another Year-1	2010
Yes, but, Tom...	Evet, Tom ama...	Another Year-1	2010
...if I buy a new car...	...yeni bir araba alırsam...	Another Year-1	2010
...that's another car.	...bir araba daha yola çıkacak.	Another Year-1	2010
You're absolutely right, Mary.	Kesinlikle haklısın, Mary.	Another Year-1	2010
And would you like some coffee?	Kahve ister misin?	Another Year-1	2010
I'd like my usual.	Bana her zamankinden.	Another Year-1	2010
Are you all right, Gerri?	Sen iyi misin, Gerri?	Another Year-1	2010
Yes, Mary, I'm fine.	Evet iyiyim, Mary.	Another Year-1	2010
I just wanted to say...	Bir şey paylaşmak istersen...	Another Year-1	2010
...that if you ever need to share anything...	...her zaman yanında olduğumu...	Another Year-1	2010
...l'm here for you.	...bilmeni istedim.	Another Year-1	2010
I'm a very good listener.	İyi bir dinleyiciyimdir.	Another Year-1	2010
Thank you, Mary, but I'm fine.	Teşekkür ederim, Mary ama iyiyim.	Another Year-1	2010
Yeah, I know.	Tabii, biliyorum.	Another Year-1	2010
It's very kind of you, Mary.	Çok naziksin, Mary.	Another Year-1	2010
Oh, Gerri.	Gerri.	Another Year-1	2010
Everybody needs someone to talk to, don't they?	Herkesin konuşacak birilerine ihtiyacı vardır, değil mi?	Another Year-1	2010
Yes, Mary, they do.	Evet öyle, Mary.	Another Year-1	2010
Oh, well, onwards and upwards.	Ben artık kalkayım.	Another Year-1	2010
You'd better stay the night.	Gece kalsan daha iyi olur.	Another Year-1	2010
No. No.	Yok. Yok.	Another Year-1	2010
Well, I think you should.	Bence kalmalısın.	Another Year-1	2010
All right, Gerri, you're the boss.	Pekala, Gerri, sen bilirsin.	Another Year-1	2010
We'll find you a T shirt again.	Sana bir tişört buluruz.	Another Year-1	2010
Will you?	Bulur musun?	Another Year-1	2010