Search
English Turkish Sentence Translations Page 462
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Get out of my life! Stay the fuck out of... | Defol git hayatımdan! Hayatımdan uzak dur! | 28 Hotel Rooms-1 | 2012 | |
| Stay the fuck out of my life, you cunt! | Hayatımdan uzak dur kaltak karı! | 28 Hotel Rooms-1 | 2012 | |
| You fucking cunt! | Orospu! | 28 Hotel Rooms-1 | 2012 | |
| Let's go through it again. Okay. | Baştan başlayalım. Tamam. | 28 Hotel Rooms-1 | 2012 | |
| Six months. Six months. | Altı ay. Altı ay. | 28 Hotel Rooms-1 | 2012 | |
| Six months. Six months, we're together. | Altı ay. Altı aydır birlikteyiz. | 28 Hotel Rooms-1 | 2012 | |
| In six months, we're together. | Altı aydır birlikteyiz. | 28 Hotel Rooms-1 | 2012 | |
| April 12. Chicago. April 12. Chicago. | 12 Nisan. Chicago. 12 Nisan. Chicago. | 28 Hotel Rooms-1 | 2012 | |
| Okay. No backing down. | Tamam. Geriye bakmak yok. | 28 Hotel Rooms-1 | 2012 | |
| No backing down. | Geriye bakmak yok. | 28 Hotel Rooms-1 | 2012 | |
| We have to be strong. Fucking... kick ass. | Güçlü olmalıyız. Siktir etmeliyiz herşeyi. | 28 Hotel Rooms-1 | 2012 | |
| Fucking Superman strong. | Süpermen gibi olmalıyız. | 28 Hotel Rooms-1 | 2012 | |
| We can do this. | Bunu yapabiliriz. | 28 Hotel Rooms-1 | 2012 | |
| Okay. Okay. | Tamam. Tamam. | 28 Hotel Rooms-1 | 2012 | |
| Someone murdered him in such a classy apartment | Böylesine güvenli bir dairede, birisi tarafından öldürüldü. | 3-1 | 2012 | |
| l don't know what to say... | Ne söyleyeceğimi bilmiyorum efendim. | 3-1 | 2012 | |
| He was such a nice man They killed him... | Öyle iyi bir adamdı ki. Onu nasıl öldürebildiler? | 3-1 | 2012 | |
| Nothing's been stolen l don't know the motive | Hiçbir şey çalınmamış. Kimse asıl nedenini bilmiyor. | 3-1 | 2012 | |
| No one is safe these days They were so happy...! | Bugünlerde kimse güvende değil. O kadar mutluydular ki! | 3-1 | 2012 | |
| What will l do without you, my son? | Yavrum, sensiz ne yaparım ben? | 3-1 | 2012 | |
| My dear... | Canım... | 3-1 | 2012 | |
| Oh God! 1 | Tanrım! 1 | 3-1 | 2012 | |
| l had such wonderful dreams for you! | Senin için öyle güzel hayallerim vardı ki! | 3-1 | 2012 | |
| Ram? | Ram? | 3-1 | 2012 | |
| Ram! | Ram! | 3-1 | 2012 | |
| Janani...Janani? | Janani... Janani? | 3-1 | 2012 | |
| Madam, don't do it Listen to me, please | Hanımefendi, yapmayın. Beni dinleyin, lütfen. | 3-1 | 2012 | |
| ls curd rice enough for this afternoon? | Bu pilav öğle yemeği için yeterli mi? | 3-1 | 2012 | |
| Anything's fine, mom | Koy işte, anne. | 3-1 | 2012 | |
| Aren't you late for school? | Okula geç kalmıyor musun? | 3-1 | 2012 | |
| There's still time, dad The last bell's only at 8.45 | Hala zamanım var, baba. Son zil 8.45'te çalıyor. | 3-1 | 2012 | |
| Do you have to wait for the last bell? | Son zile kadar beklemek zorunda mısın? | 3-1 | 2012 | |
| And get yourfeet off the table! | Şu ayaklarını da masanın üzerinden indir! | 3-1 | 2012 | |
| Son, l've packed chicken curry and fish fry for lunch | Oğlum, öğle yemeği için tavuk karisi ve balık kızartma koydum. | 3-1 | 2012 | |
| ls this enough or do you want something crunchy with it? | Bu yeter mi, yoksa atıştırmalık bir şeyler daha koyayım mı? | 3-1 | 2012 | |
| No thanks, mom This is enough | Hayır, teşekkürler anne. Bu yeter. | 3-1 | 2012 | |
| Okay, make sure you eat... don't give it all away to yourfriends | Tamam, yediğine emin ol... Hepsini arkadaşlarına verme. | 3-1 | 2012 | |
| She's asking you not to share What are you looking at? | Sana başkalarıyla paylaşmamanı söylüyor, sen neye bakıyorsun? | 3-1 | 2012 | |
| Will anyone believe that he's my son? | Bunun oğlum olduğuna kim inanır? | 3-1 | 2012 | |
| Mom, drop Sumi in school | Anne, Sumi'yi okula bugün sen bırak. | 3-1 | 2012 | |
| Just for today, l have special class | Sadece bugün. Benim özel dersim var. | 3-1 | 2012 | |
| lt's only 5 minutes, take her! She's not even ready yet, mom | 5 dakikalık yer, onu da bırak! Anne, henüz hazırlanmadı bile. | 3-1 | 2012 | |
| Here! | Al! | 3-1 | 2012 | |
| Ram! lt looks like it will rain Go and get dropped in the car | Ram! Yağmur yağacakmış gibi görünüyor. Arabayla seni bıraksın. | 3-1 | 2012 | |
| lf l go in the car, l'll get no respect, mom | Arabayla gidersem, görgüsüzmüşüm gibi görünürüm anne. | 3-1 | 2012 | |
| At least put on a raincoat | En azından bir yağmurluk giy. | 3-1 | 2012 | |
| A raincoat!? What happens to my 'image' then? | Yağmurluk mu!? Karizmama ne olur o zaman? | 3-1 | 2012 | |
| l'll reach school before it rains | Yağmur başlamadan okulda olurum. | 3-1 | 2012 | |
| Excuse me! | Afedersin! | 3-1 | 2012 | |
| Excuse me, may l help? | Afedersin, yardım edeyim mi? | 3-1 | 2012 | |
| Thanks, l've been trying for so long l haven't been able to fix it | Teşekkür ederim. Ne zamandan beri uğraşıyorum. Bir türlü yapamadım. | 3-1 | 2012 | |
| These cycle chains are like that! But all girls sit and ride them | Bu bisikletlerin zincirleri takmak baya zor. Ama kızlar yine de bunları kullanıyorlar. | 3-1 | 2012 | |
| Done Thanks! | Bitti. Teşekkürler! | 3-1 | 2012 | |
| Which school?! Thank you | Hangi okula gidiyorsun? Teşekkür ederim. | 3-1 | 2012 | |
| Hey! Which school's uniform is maroon with white checks? | Hey! Beyaz çizgileri olan kestane rengi üniforma hangi okulun? | 3-1 | 2012 | |
| l think it's AVM, dude Dumbo, AVM's green and white | AKM’nin sanırım. Jumbo, AKM’ninki yeşil ve beyaz. | 3-1 | 2012 | |
| Right? | Doğru? | 3-1 | 2012 | |
| Do you know, da? Maroon with white checks? | Sen biliyor musun? Beyaz çizgileri olan kestane rengi üniforma? | 3-1 | 2012 | |
| Why do you want to know? | Bunu neden öğrenmek istiyorsun? | 3-1 | 2012 | |
| Shut up l think it's Bala Laka Lok | Çeneni kapat. Bu sanırım Bala Laka Lok okulunun. | 3-1 | 2012 | |
| No, no... | Hayır, hayır... | 3-1 | 2012 | |
| lt's Vidyaniketan My sister studies there | Vidyaniketan okulunun. Benim kardeşim de oraya gidiyor. | 3-1 | 2012 | |
| Does she at least look good? | Kardeşin güzel mi bari? | 3-1 | 2012 | |
| Why did you even talk to that monkey? | Şu maymunlarla ne konuşuyorsun ki? | 3-1 | 2012 | |
| Like you are some 'great looker'! Get lost!! | Aman sen sanki Sirmen’sin! Kaybol! | 3-1 | 2012 | |
| Do we have to pick up this old man? | Şu bayat adamı da okuldan almak zorunda mıyız sanki? | 3-1 | 2012 | |
| Where are you taking me? | Beni nereye götürüyorsun? | 3-1 | 2012 | |
| lt's a big deal that l even brought you along | Seni buraya kadar getirmeme bile şükretmelisin. | 3-1 | 2012 | |
| Shut up and wait | Çeneni kapat ve bekle. | 3-1 | 2012 | |
| Yuck! l can only see boys coming out | Ram! Sadece erkekler çıkıyor. | 3-1 | 2012 | |
| Maybe she left Who, dude? | Belki de çoktan gitmiştir. Kim lan? | 3-1 | 2012 | |
| ln the morning, in the rain, on the road, l saw her | Bugün sabah, yağmurda, yolda onu gördüm. | 3-1 | 2012 | |
| Oh! Magic moment first sight...love | Oh! Sihirli an! İlk görüşte...aşk. | 3-1 | 2012 | |
| Nice figure, checking out Maybe tomorrow love | Çok güzel, sadece takılıyorum. Aşk’a belki yarın geliriz. | 3-1 | 2012 | |
| Nice Thanks | Çok sevimli. Teşekkür ederim. | 3-1 | 2012 | |
| Dude, that's her Look! That's the girl | Lan, bak işte orda. Bak! İşte o kız. | 3-1 | 2012 | |
| She's not that great, dude Not the shortie, the tall one! | O kadar da güzel değilmiş. Kısa olanı değil, şu uzun olan. | 3-1 | 2012 | |
| Look to your left | Sol taraftakine bak. | 3-1 | 2012 | |
| l was talking about the tall one only | Zaten onu ima ediyordum. | 3-1 | 2012 | |
| The shortie actually looks good, dude | Kısa olanı aslında daha güzel. | 3-1 | 2012 | |
| Did you listen to the songs from 'Kushi' movie? | 'Kûhi' filminin şarkılarını dinledin mi? | 3-1 | 2012 | |
| All the boys are singing that 'Hug me, hug me' song | Bütün erkekler 'Sarıl bana, sarıl bana' şarkısını söylüyorlar. | 3-1 | 2012 | |
| What is it? | Ne var? | 3-1 | 2012 | |
| Whaaaat? | Nerede? | 3-1 | 2012 | |
| Turn around and bend Turn around! | Dönüp selam versene! Dön! | 3-1 | 2012 | |
| Girls looking at you is something great, bro | Kardeşim, kızların bize bakması iyi bir şey dostum. | 3-1 | 2012 | |
| They are not looking They are glaring | Hey, bize bakıyor, dönsene. | 3-1 | 2012 | |
| She's laughing | Gülüyor. | 3-1 | 2012 | |
| She's leaving! | Gidiyor! | 3-1 | 2012 | |
| Bro, climb on! Quick! | Dostum, atla. Çabuk. | 3-1 | 2012 | |
| Let's follow her and find out where she lives | Onu takip edip, nerede yaşadığını öğrenelim. | 3-1 | 2012 | |
| Come! l have project work, l'm going | Hadi! Benim proje çalışmam var, ben gidiyorum. | 3-1 | 2012 | |
| What a loser! Come, we'll go | Ne zavallı ama! Hadi, biz gidelim. | 3-1 | 2012 | |
| Bye, Sumi! Go carefully! | Hoşçakal, Sumi! Dikkatli git! | 3-1 | 2012 | |
| Did you study about electronics? l haven't even started as yet! | Elektronları öğrendin mi? Daha başlamadım bile. | 3-1 | 2012 | |
| We have a test on Friday l'm scared | Cuma yazılımız var. Korkuyorum. | 3-1 | 2012 | |
| ls there a revision test on Thursday? | Perşembe günü de yazılımız var mı? | 3-1 | 2012 | |
| Oh God! Oh! | Tanrım! Oh! | 3-1 | 2012 | |
| Do these 2 not ride their cycles at all? | Bu ikisi neden bisikletlerini sürmüyorlar? | 3-1 | 2012 | |
| We might as well walk for this | Onları yürüyerek de takip edebilirdik. | 3-1 | 2012 |