• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 4775

English Turkish Film Name Film Year Details
Peter Declan is gonna be executed in 48 hours. Peter Declan 2 gün sonra idam edilecek. Onun masum olduğunu düşünüyorum. Arrow-1 2012 info-icon
Declan's wife was gonna blow the whistle on Jason Brodeur. Declan'ın karısı, Jason Brodeur'ı ihbar edecekti. Arrow-1 2012 info-icon
Brodeur had her murdered. Brodeur da onu öldürtmek zorunda kaldı. Arrow-1 2012 info-icon
There are a thousand lawyers in Starling City. Starling şehrinde binlerce avukat var. Neden bana geldin? Arrow-1 2012 info-icon
We're both trying to help. İkimiz de yardım etmeye çalışıyoruz çünkü. Sana yardım edeceğimi neden düşünüyorsun? Arrow-1 2012 info-icon
Because I know you'd do anything Çünkü masum birini kurtarmak için elinden geleni yapacağını biliyorum. Arrow-1 2012 info-icon
A jury has charged you as guilty, Mr. Declan. Jüri senin suçlu olduğuna karar verdi, bay Declan. Arrow-1 2012 info-icon
The evidence was stacked against me, Kanıtlar benim öldürdüğümü gösteriyor ama ben karımı öldürmedim. Arrow-1 2012 info-icon
I didn't take my daughter's mother from her. Ben öz kızımı annesiz bırakmadım. Arrow-1 2012 info-icon
The murder weapon was a knife Cinayet silahı bir bıçaktı ve üzerinde de sizin parmak izleriniz mevcuttu. Arrow-1 2012 info-icon
It was found, along with Camille's blood, Bıçak da, üzerinde Camille'nin kanıyla birlikte sizin arabanızda bulundu. Arrow-1 2012 info-icon
Your neighbors said they heard an argument that night. Komşuların o gece bir tartışma duyduklarını söyledi. Arrow-1 2012 info-icon
We had a knockdown fight over Jason Brodeur. Jason Brodeur yüzünden tartışma yaşamıştık. Camille onun için çalışıyor... Arrow-1 2012 info-icon
and his company had been dumping toxic waste into the Glades. ...ve onun şirketi de Glades'e zehirli atık döküyor. Arrow-1 2012 info-icon
Izzy started crying, Izzy ağlamaya başladı, böylece Camille de gidip onun odasında kaldı. Arrow-1 2012 info-icon
In the morning, I went to apologize, O ARGUS malı mı? Kanıt. O ARGUS malı mı? Kanıt. Arrow-1 2012 info-icon
So I just grabbed Izzy, Ben de Izzy'yi kaptığım gibi dışarı bıraktım kendimi ve 911'i aradım hemen. Arrow-1 2012 info-icon
I'm innocent, Ms. Lance. Ben masumum, bayan Lance. Arrow-1 2012 info-icon
Well, it looks like someone forgot Birileri karısıyla olan yemeğini unuttu sanki? Arrow-1 2012 info-icon
Lunch isn't for another Öğle yemeği daha 45 dakika önceydi. Çok özür dilerim. Arrow-1 2012 info-icon
It's all right. The restaurant is holding our table. Sorun değil. Restoran masamızı tutuyor. Arrow-1 2012 info-icon
Is there something wrong? Sorun mu var? Denetleme bölümü, Vancouver'deki... Arrow-1 2012 info-icon
$2.6 million withdrawal ...yan şirketlerimizin birinden 2,6 milyon dolar çekilmiş olduğunu fark etti. Arrow-1 2012 info-icon
What you mean are you saying that someone Ne Ne demek istiyorsun? Biri şirketten 2,6 milyon doları... Arrow-1 2012 info-icon
embezzled $2.6 million from the company? ...zimmetine geçirdiğini mi söylüyorsun yani? Arrow-1 2012 info-icon
Well, it's probably a bookkeeping error, Muhtemelen bir muhasebe hatası falandır... Arrow-1 2012 info-icon
but compliance is understandably ...denetleme bölümü de haklı olarak milli gelirler idaresi yüzünden korkmuş durumda. Arrow-1 2012 info-icon
But don't worry. Merak etme ama. Bir şey olmadığına eminim. Gidelim. Arrow-1 2012 info-icon
We're gonna be late. Yoksa geç kalacağız. Daha doğrusu çok daha geç. Arrow-1 2012 info-icon
On our way. Tanrı beni affetsin. Tanrı beni affetsin. Arrow-1 2012 info-icon
Well, I wasn't the lead on this, Bu soruşturmayı yürüten ben değildim ama hatırladığım kadarıyla parmak izleri... Arrow-1 2012 info-icon
We had blood. We got motive, everything. ...kan izleri, öldürme nedeni falan, hepsi elimizdeydi. Arrow-1 2012 info-icon
Brodeur seems like the type of guy Brodeur, birine iftira atacak kadar zengin kaynakları olan birine benziyordu. Arrow-1 2012 info-icon
Laurel, in 24 hours, Peter Declan is lying down Laurel, tam iki gün sonra, Peter Declan kolunda bir iğneyle yatacak ve kalkmayacak. Arrow-1 2012 info-icon
If I thought for a second we didn't have the right guy, Bir saniyeliğine de olsa yanlış adamı yakaladığımızı düşünsem... Arrow-1 2012 info-icon
do you think there's anything else I'd be doing right now ...gerçekte olan şeyleri bulmaya çalışmak yerine... Arrow-1 2012 info-icon
except trying to get at what really happened? ...başka bir şey yapar mıydım sence ben? Arrow-1 2012 info-icon
Declan said his wife went to her supervisor Declan, karısının Brodeur'un şirketinin zehirli atık attığına dair... Arrow-1 2012 info-icon
with allegations that Brodeur was dumping toxic waste. ...bir suçlamayla denetmene gittiğini söyledi. Arrow-1 2012 info-icon
Yeah, but that supervisor, Evet ama söz konusu denetmen, böyle bir şeyin hiç olmadığını söyledi. Arrow-1 2012 info-icon
Let me see. What was his name? Dur bir bakayım. Adı neydi? Hah buldum. Istook, Matt Istook. Arrow-1 2012 info-icon
He said he didn't even see Camille that day. O gün Camille'yi görmediğini söyledi. Arrow-1 2012 info-icon
Happy now? Şimdi mutlu musun? Evet. Arrow-1 2012 info-icon
You know, I thought it'd be a cold day in hell Biliyor musun, senin suçluları korumaya başlamandansa... Arrow-1 2012 info-icon
before you started defending criminals. ...dünya tersine döner sanıyordum. Declan'ın suçlu olduğundan emin değilim. Arrow-1 2012 info-icon
Like you said, he's on a clock. Aynı dediğin gibi, fazla zamanı kalmadı. Her taşın altına bakmam gerek. Arrow-1 2012 info-icon
So when are you gonna tell me? Bana ne zaman söyleyeceksin? Koluna ne olduğunu yani? Arrow-1 2012 info-icon
Oh, it's my shoulder, Omzum sadece, şu anda iyi durumda. Arrow-1 2012 info-icon
I knew that Queen guy was trouble. O Queen denen herifin baş belası olduğunu biliyordum. Arrow-1 2012 info-icon
Hey, I never said this happened protecting Queen. Bu yaranın Queen'i korurken olduğunu söylemedim ben. Arrow-1 2012 info-icon
Oh, yeah? Öyle mi? O zaman onun burada ne işi var? Arrow-1 2012 info-icon
Area is secure, sir. Alan güvenli, efendim. Çok teşekkür ederim, Rob. Arrow-1 2012 info-icon
Hello, Diggle's sister in law Carly. Selam, Diggle'nin baldızı olan Carly. Arrow-1 2012 info-icon
I'm Oliver Queen. I know who you are. Ben Oliver Queen. Kim olduğunu biliyorum. Arrow-1 2012 info-icon
No, you really don't. Bilmediğine emin olabilirsin. Arrow-1 2012 info-icon
Hello. Selamlar. Arrow-1 2012 info-icon
I couldn't help but notice Evime döndüğümde kapımın önünde bir sürü polis arabasının olmadığını farkettim. Arrow-1 2012 info-icon
I knew you wouldn't drop a dime on me. Beni ihbar etmeyeceğini biliyordum. Teklifimi düşündün mü peki? Arrow-1 2012 info-icon
Offer. Teklifmiş. Öyle de diyebiliriz tabii. Arrow-1 2012 info-icon
It is an offer. Gerçekten de teklif. Arrow-1 2012 info-icon
It's a chance to do the kind of good Sen ordudayken seni mecbur ettikleri tarzda bir iyilik yapma şansı bu. Arrow-1 2012 info-icon
Please. Geçiniz. Arrow-1 2012 info-icon
You were born with a platinum spoon in your mouth, Queen. Sen doğduğunda, yediğin önünde yemediğin de arkandaydı, Queen. Arrow-1 2012 info-icon
What, you spent 5 years on an island with no room service, Ne yani, oda servisi olmadan adada geçirdiğin beş yıl sayesinde... Arrow-1 2012 info-icon
and suddenly you found religion? ...birden dine mi geldin? Arrow-1 2012 info-icon
This was my father's. Bu defter babamındı. Arrow-1 2012 info-icon
I found it when I buried him. Onu gömdüğünde üstünde buldum. Arrow-1 2012 info-icon
I thought you said your father died when the boat went down. Babanın, yat battığında öldüğünü söylediğini sanıyordum. Arrow-1 2012 info-icon
We both made it to a life raft, İkimiz de kurtarma botuna ulaşmayı başardık ama ikimiz adına yeterli kadar... Arrow-1 2012 info-icon
for both of us, so he shot himself in the head. ...yiyecek ve içecek yoktu, bu yüzden kendisini tam kafadan vurdu. Arrow-1 2012 info-icon
And as much as he was doing it Sırf benim hayatta kalmam için bunu yapmış olduğunu düşünsem de... Arrow-1 2012 info-icon
I believe that he was also atoning for his sins. ...bence diğer bir nedeni de onun yaptığı yanlışları telafi etmem içindi. Arrow-1 2012 info-icon
I need to right the wrongs done by my family, Ailemin yaptığı yanlışları düzeltmem gerekiyor... Arrow-1 2012 info-icon
and I'm offering you the chance ...ve sana da, senin ailene yapılan yanlışları düzeltme fırsatı veriyorum. Arrow-1 2012 info-icon
Oliver, what are you talking about? Oliver, sen neden bahsediyorsun? Arrow-1 2012 info-icon
The police never caught your brother's shooter. Polis, Andy'yi vuran kişiyi asla bulamadı. Andy'i bu işin dışında tut. Arrow-1 2012 info-icon
The bullets were laced with curare. Mermiler kurar ile bulanmışlardı. Bu Floyd Lawton'un öldürme şekli. Arrow-1 2012 info-icon
He is the sniper that I stopped. Hani şu benim durdurduğum keskin nişancı. Arrow-1 2012 info-icon
Are you trying to tell me Andy'nin katilini öldürdüğünü mü anlatmaya çalışıyorsun bana? Arrow-1 2012 info-icon
I'm I'm giving you the chance, Sana bir şans sunuyorum şu an... Arrow-1 2012 info-icon
a chance to help other people's families. ...diğer insanların ailelerine yardım etme şansı. Arrow-1 2012 info-icon
Do you remember when the people Bu şehirdeki insanların birbirine yardım ettiği günleri hatırlıyor musun? Arrow-1 2012 info-icon
They can't do that anymore, Artık böyle bir şey yapamıyorlar, çünkü bir grup insan... Arrow-1 2012 info-icon
people like my father, ...aynı benim babam gibi insanlar... Arrow-1 2012 info-icon
they see nothing wrong with raising themselves up ...diğer insanların omuzlarının üzerinde basarak... Kim olduğunu ve parasını nasıl kazandığını pekâlâ biliyorsun. Arrow-1 2012 info-icon
by stepping on other people's throats. ...yükselmekte bir sakınca görmüyorlar. Arrow-1 2012 info-icon
It does need to stop, Böyle bir şeyin durması gerek artık ve mahkeme olmazsa... Arrow-1 2012 info-icon
and it's not gonna be the cops... ...polisler de olmaz. O hâlde ben olacağım. Arrow-1 2012 info-icon
And, I hope, you. Umarım sen de olursun. Arrow-1 2012 info-icon
I'm gonna go to the washroom, Rob. Tuvalete gitmem gerekiyor, Rob. Arrow-1 2012 info-icon
Oh, that boy's long gone, man. O herif çoktan gitti, dostum. Arrow-1 2012 info-icon
You still following the money trail? Hâlâ parayı mı bulmaya çalışıyorsun? Arrow-1 2012 info-icon
Don't we have accountants for that sort of thing? O tarz şeyler için muhasebecilerimiz yok mu bizim? Arrow-1 2012 info-icon
They're being singularly ineffective in this instance. Böylesi bir durumda garip bir biçimde işe yaramıyorlar. Arrow-1 2012 info-icon
Well, then... O hâlde bu gizemi çözdüğümü mutlulukla bildiririm. Arrow-1 2012 info-icon
I think I'm the culprit. Sanırsam suçlu benim. 2,6 milyon dolar özellikle bir durum için alınmış bir şey. Arrow-1 2012 info-icon
That's the exact amount the company invested Bu para, bir arkadaşımızın üç sene önce bir işe başlaması için gereken miktardı. Arrow-1 2012 info-icon
I will call accounting. They'll clean it all up. Muhasebeni derhal ararım. Söylerim de temizlesinler. Merak etme yani. Arrow-1 2012 info-icon
Ok. Heh. Peki. Arrow-1 2012 info-icon
You really are putting a lot of hours into this Declan thing. Bu Declan davası için çok ama çok uğraşıyorsun. Arrow-1 2012 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 4770
  • 4771
  • 4772
  • 4773
  • 4774
  • 4775
  • 4776
  • 4777
  • 4778
  • 4779
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact