Search
English Turkish Sentence Translations Page 53
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
No exceptions. | Hem de herkesi. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
Remember, the link between Jennifer, Tommy, and Kyle | Jennifer, Tommy ve Kyle arasındaki bağlantıyı hatırla... | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
is that they each saw and drew the same thing... | ...hepsi de aynı şeyi, çığlık atan bir maymunun yüzünü çiziyorlardı. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
Oh, hey, Cole. How are you, pal? Hey. | Selam Cole, nasılsın ahbap? Selam. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
Come on! Jeez Louise. | Hadi ama! Aman be Louise. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
What's the problem, Cole? Don't be such a pansy. | Sorun ne Cole? Bu kadar da artistik yapma. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
Do you have any idea what a paradox is? | Paradoks ne demek, biliyor musunuz? | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
I sure do. | Bilmez miyim. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
Hey, what... Give me... I... | Ne... Versene şunu... | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
Get your hand off of me. | Çek ellerini üstümden. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
I like butts, okay? What's the big deal? | Kadında kalça, yemekte salça. Niye büyüttün ki bu kadar? | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
Thanks for the drink. | İçki için sağ ol. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
Jesus, Railly, you are a piece of work. | Bizim Railly sert karıymış valla. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
That's it. We've been through everyone. | Bu kadar, hepsini kontrol ettik. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
We only have two days left to stop a paradox that will destroy the world, | Dünya'yı yok edecek paradoksu durdurmak için sadece iki günümüz var... | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
and we don't have a single lead. | ...ve elimizde tek bir ipucu bile yok. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
You sure about this one? He's not Primary. | Bundan emin misin? Önemli falan değil. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
Did you look at all the drawings? | Çizimleri gördün mü? | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
Maybe there was some kind of a code or a pattern. | Belki de bir çeşit şifre ya da şablon falan vardır. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
Did you go through every single page? | Her sayfayı ayrı ayrı inceledin mi? | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
Yeah, the ones that weren't stuck together. Trust me, it's not him. | Evet, birbirine yapışık olanları bile, inan bana, Önemli değil. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
Sometimes you miss things. | Bazen bir şeyleri gözden kaçırabilirsin. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
Really? Does that make me stupid or a liar? | Sahi mi? O zaman aptal ya da yalancı mı oluyor insan? | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
Neither one changes the fact the guy's not Primary. | Ne dersen de bu adam Önemli değil, bunu değiştiremezsin. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
Look, we're really scraping | Bu ikisi için aramadığımız yer kalmadı. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
Are you sure that none of these people | Bunlardan hiçbirini 2043'de görmediğine emin misin? | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
I only got a good look at a few of them, not all. | Birkaçına iyice bakabilmiştim, hepsini göremedim ki. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
What about Sully O'Dare or Andrew Peterson? One of them... | Sully O'Dare ile Andrew Peterson'a ne dersin, belki biri... | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
No and no. I checked, I told you. Check again. | Hayır, yüz bin kere hayır, kontrol ettim, daha önce söyledim ya. Tekrar kontrol et. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
Peterson got fired for boozing on the job. | Peterson işte kafayı çekerken yakalanıp kovuldu zaten. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
He's not even gonna be there on the 7th. | 7'sinde fabrikada bile olmayacak. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
And O'Dare, I tried so hard to get to know O'Dare | O'Dare ile o kadar takıldım ki adam yatmaya çalıştığımı falan sanacak. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
That's what you're worried about? | Götünü mü düşünüyorsun yani? | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
None of these people are Primary. | Hiçbiri Önemli değil. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
We got two days left. We need to focus. | İki günümüz kaldı, konsantre olmamız gerek. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
Maybe you've been wrong. Maybe the Tall Man lied to you. | Belki de kandın, Uzun Adam yalan söylemiş olabilir. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
We haven't even seen any sign of a Messenger. | Hem Elçiler'den de hiç haber yok. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
We know there's gonna be a paradox. | Bir paradoks gerçekleşeceğini biliyoruz. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
Okay, what about you? | Peki ya sen? | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
What about me? Maybe you missed something. | Ne olmuş bana? Belki de gözden kaçırdığın bir şey vardır. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
Hmm? All these, uh, supervisors | Fabrika yöneticileri ve bölüm şefleri... | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
Maybe you've been enjoying your job a little too much. | ...ile belki gereğinden fazla zaman geçiriyorsundur. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
I would be very careful about what you say to me next, Cole. | Şimdi söyleyeceğini iyice bir düşün Cole. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
Where are you going? Out. | Nereye? Aşağı. Kötü bir şey söylememek için. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
Whisky sour. Thanks. | Viski kokteyli. Sağ ol. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
Hey. Hey. Charlie. | Charlie. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
What are you doing here? | Burada ne arıyorsun? | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
It's, uh, my night out. I don't get it. | Bu gece dışarıdayım diyelim. Anlamadım. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
Melinda says that I can't be home tonight. | Melinda, bu akşam eve gelemezsin, dedi. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
Says I can't just sit around and watch her be sick all the time. | Yani bütün gece oturup hasta hallerini izleyemezmişim. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
How is she doing? She has that beautiful, dark hair. | Nasıl peki? Çok güzel, simsiyah saçları vardı. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
Started falling out last week. | Geçen hafta dökülmeye başladı işte. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
It's that chemotherapy. | Şu kemoterapi yüzünden. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
You know, the same chemical that they put in her body | Hardal gazı üretiminde kullandıkları aynı kimyasalı kullanıyorlarmış, biliyor muydun? | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
The same shit that killed people in that war... | Savaşta onca insanı öldüren şey şimdi damarlarında dolaşıyor. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
I'm sorry. | Üzüldüm. Peki sen ne yapıyorsun? | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
I'm just clearing my head. Let me guess, uh... | Kafa dinliyorum. Tahmin edeyim... | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
she's getting tired of you being | ...insanlarla ilgili paranoyaklığından gına geldi, değil mi? | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
I got my reasons. | Kendimce sebeplerim var ama. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
Commies? Yeah. | Komünistler mi? Evet. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
Instead, you could go upstairs and put your arms around | Bunlarla uğraşmak yerine, yukarı çıkıp kollarını ona dolayıp... | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
that pretty lady and make nice for once. | ...onu mutlu edebilirsin. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
It's not like that. Sure, it is. | O kadar kolay değil. Tabii kolay. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
It's not. | Değil. Evet. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
You're probably right. You're better off. | Belki de haklısın. Mesafeli durmak en iyisi. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
I heard that she's been on more "dates" than that "Playboy" | Şu Playboy'daki Jayne Mansfeld'dan bile daha çok erkekle düşüp kalkmış diyorlar. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
See? You do care. | Gördün mü, ona değer veriyorsun. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
And whatever is stopping you two, it isn't worth it. | İkinizin arası neden bozulduysa emin ol, değmez. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
This whole world could eat shit and die. | Bırak bütün dünya birbirini yesin. 1 | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
It wouldn't matter if you were together. | Siz birlikteyseniz gerisi boş. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
You know... Melinda's doctor | Melinda'nın doktoru... | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
told me that I should think about buying her a nice gift for Christmas. | ...güzel bir Noel hediyesi almam gerektiğini söyledi. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
Something special. | Özel bir şey. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
Because he doesn't think that she will... | Böylece yakın zamanda öleceğini... | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
It's just so cruel. | Bu resmen zalimlik. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
So when I say what I say, you know I know. | Bir şey söylüyorsam beni dinle, boşa konuşmuyoruz. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
Trust me. | Güven bana. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
Speaking of, I'm gonna take my own advice | Hazır sana söylemişken, ben de sözümü dinleyip evin yolunu tutayım. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
See you at work, Cole. See you, Charlie. | İşte görüşürüz Cole. Görüşürüz Charlie. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
It's over? Yes. | Bitti mi? Evet. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
I asked the operator to switch me | Operatörden beni fabrikanın yanındaki ortak hatlardan birine vermesini istedim. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
I heard people talking about a job. | İnsanlar bu aralar sık sık bir işten bahsediyorlar. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
You know the drainage system | Fabrikanın çatısında sürekli şikayet ettikleri drenaj sistemi yok mu? | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
Yeah. They're hiring day laborers to fix it. | Evet. Tamirat için günlük işçi alıyorlar. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
One of them... Could be our Primary. | İçlerinden biri... Önemlimiz olabilir. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
That would explain why we haven't found them yet. | Bu durum onları şimdiye kadar neden bulamadığımızı açıklar. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
Cole... | Cole... | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
I know these months here have been hard. | Son dönemde zor zamanlar geçirdik, farkındayım. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
We haven't been very good to each other. | Birbirimize pek iyi davrandığımız söylenemez. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
The stress and... | Görev stresi ve... Yeterli zamanımız da pek yoktu. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
and undo all this somehow. But it's getting too late to rely on that. | ...alacaklarına güvenmiştim, galiba buna güvenmek için artık çok geç. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
This is our last chance. | Bu son şansımız. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
Mother... | Anne... | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
for you. I'm sorry. | ...senin için. Üzgünüm. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
I didn't know it would be like this. | Böyle olacağını düşünmemiştim. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
Measure your life by counting precious moments. | Hayatını önemli kılan yaşadığın değerli anlardır. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
You... will conquer all obstacles. | Tüm engelleri bir bir aştın. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
Your smile is a treasure to all who know you. | Gülücüğün seni tanıyan herkes için en değerli hazineydi. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
Oh, please. | Lütfen. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
Are you hurt? She was trying to protect me. | Yaralandın mı? Beni korumaya çalışırken öldü. | 12 Monkeys-1 | 2015 |