Search
English Turkish Sentence Translations Page 7392
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
He wrote the contract on a napkin in the restaurant. | ...sözleşmeyi restorandaki peçetelerden birinin üzerine yazmış. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
If there hadn't been such a napkin | Eğer orada böyle bir peçete olmasaydı... | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
In the world of business | İş dünyasında böyle küçük bir peçetenin bile... | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
There is no such a thing as beneath you. | Yani ortada bana yakışmayan bir şey yok. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Sir. | Başkanım! | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
I didn't say all those things to show off how smart I am. | Bunları size ne kadar zeki olduğumu göstermek için söylemiyorum. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
It was because... Sir, you came. | Bunları söylememin sebebi... Başkanım, geldiniz mi? | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
If you're done... | İşin bittiyse seninle ofisimde görüşebilir miyiz, So Mi Ra? | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
You don't have anything else to say, do you? | Söylemek istediğiniz başka bir şey var mı? | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Then excuse me. | O hâlde, izninizle... | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Can you get those things ready? | Bunları ayarlayabilir misin? | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
You don't want to do it? | Yapmak istemiyor musun? İş bu. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
What's the reason that we have to go this far? | Bu kadar ileri gitmemizin sebebi ne? | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
What is it that you want to know? | Ne bilmek istiyorsun? | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
What's the reason that he was appointed as the president? | Onun başkanlığa getirilmesinin nedeni ne? | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Because such a person should be the president now. | ...şu anda başkan olması lazım. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Sometimes there is a need for dog poop. | Çünkü bazen köpek pisliğine de ihtiyaç olur. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
What if I don't want to get involved any more? | Peki ya bu işe daha fazla bulaşmak istemezsem? | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
when the family of Hyun Sung gets their peace back in their lives. | Hyun Sung ailesi tekrar huzura kavuştuğu zaman. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Then... | O zaman hafızındaki her şeyi sileceksin. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Will this do? | Böyle iyi mi? Hepsini Müdür Do'dan duydum. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Sure. | O zaman size ne yapacağınız söyleyeyim. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Did you complete the order? | Siparişleri tamamladınız mı? | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
No fun. | Hiç eğlenceli değil. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Oh, did you bring it? | Getirdin mi? | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Open it up and show it to Ji Hyuk. | Açıp Ji Hyuk'a göster. Böyle gördüğün adamlar var, değil mi? | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
It reminded me of you so much. | Bana seni hatırlattığı için çok önceden göz önünden kaldırmıştım. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
It should mean more to you, so... | Senin için daha çok şey ifade ediyor. Bu yüzden neden sen saklamıyorsun? | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Why are they still here and not leaving yet? | Neden hâlâ buradalar, neden gitmemişler? | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Sir, we have a problem. | Efendim, bir sorunumuz var. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
They're refusing to transportation anything at Sam Distribution. | Sam Dağıtım çalışanları taşıma yapmayı reddediyorlar. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
One of their temporary employees died yesterday, right? | Sadece Guchangdo pazarındaki insanlardan biriyim. Dün sözleşmeli çalışanlarından biri ölmüş. Yani? | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Seriously. | Hadi ama! Tam da satış sezonu başlamak üzereyken, böyle bir şey olmak zorunda mı? | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Hi, Mr. Kim. It's Gu Duk Gyu. | Merhaba, Kim Bey. Ben Gu Duk Gyu. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
I understand where they are coming from, but... | Onları anlıyorum, ama satış sezonu başlamak üzere. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
You know how bad the company is doing. Hello? | Şirketin ne kadar kötü durumda olduğunu biliyorsun. Alo? | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Gosh, what temper! | Bu ne öfke? | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
It may not be easy. | Kolay olmayacak galiba. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Sir. | Başkanım, on dakika sonra bir toplantınız var. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
I did it. | Bitirdim. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
17.4 seconds. | 17,4 saniye. Rekor kırdım. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
I'm done. | İşim bitti. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Alright then. Thank you. | Tamam, teşekkür ederim. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Sir. Yes? | Başkanım? Evet. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
When you sign, it means you're responsible for it. | İmzaladığınız şeylerden sorumlusunuz. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
It's not good that you sign without checking the content. | İçeriğini kontrol etmeden imzalamanız doğru değil. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
The number one here... | İlk olarak... | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
I forgot something important. | Önemli bir şeyi unuttum. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
The employee who just left my office... | Az önce ofisimden çıkan çalışanı dosyalarla beraber geri gönderir misiniz? | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Done. | Tamamdır. Şimdi gidebilirsin. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Aren't you going to read the contents? | İçeriğini okumayacak mıydınız? | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
All the others know better than I do, so... | Hepsi benden daha iyi biliyor. Eminim doğru şeyi yapmışlardır. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
If I summarize it again | Tekrar özetleyecek olursam Nisan Mayıs sezonu... | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
is a very important time that makes up for more than half of our sales. | ...satışlarımız yarısından fazlasını oluşturan çok önemli bir zaman dilimi. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
it won't be hard to predict the sales of this year will be low. | ...bu yıl satışlarımızın düşük olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Then we will start the meeting. | O hâlde toplantıya başlıyoruz. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
What's most important is... | İlk önce ST'lerle temasa geçmeliyiz. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Ask them to stop the designs they are working on and... | Onlara, üzerinde çalıştıkları tasarımları ve katalog çalışmalarını... | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
We will see what happens and... | Ne olacağına bakıp ona göre karar veririz. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Ah... | Şey... | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Ah, that is... | O mu? Satış temsilcisi demek. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
We have no time. We're busy now. | Açıklamaya vaktimiz yok. Meşgulüz. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
you have to make sure they can deliver the merchandise to the stores. | ...malları bayilere teslim ettiklerinden emin olun. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
It's just that... | Şey... | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
I'm sorry, but... | Özür dilerim, ama bu şekilde toplantı düzgün ilerlemeyecek. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
So first... | Bu yüzden önce... | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
I should learn what your responsibilities are. | ...her birinizin neden sorumlu olduğunu öğrenmem lazım. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
At a time like this? | Böyle bir zamanda mı? | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
This is the report on our responsibilities you asked for. | Bunlar arzu ettiğiniz gibi sorumluluklarımıza dair raporlar. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
It's all written in English? | Hepsi İngilizce. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Did you ask for me, sir? | Beni mi istediniz, Başkanım? | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
It's just that I wanted you to help me with this. | Bana bunlarla ilgili yardım etmeni isteyecektim. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Debt, data... | Borç... Veri... | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Who gave you this? | Bunları size kim verdi? | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Sir. | Başkanım, onlardan sizin için tekrar rapor yazmalarını isteyeceğim. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Frankly speaking | Açık konuşmak gerekirse... | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
it's a gesture to show that they are not happy about your request. | ...aslında bu ricanızdan hoşnut olmadıklarını gösteren bir davranış. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Ah, is it? | Öyle mi? | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Are they trying to give me a hard time? | Yani beni cezalandırıyorlar mı? | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Anyway, this is not something the employees should do to their boss. | Yine de çalışanların patronlarına böyle davranmamaları lazım. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Wait. | Bir dakika. Sorun yok. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
It's better for me to learn in more detail. | Hem detaylıca öğrenirsem daha iyi olur. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
So... | Bu yüzden, bana birazcık yardım eder misin, Mi Ra? | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
You said they were trying to exclude me. | Beni dışlamaya çalıştıklarını söyleyen sendin. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
It's written here. | Burada yazıyor. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Is it similar to this? | Bununla aynı mı? | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Mi Ra, let's have this and get back to it. | Mi Ra, yiyip ondan sonra devam edelim. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Gosh, it's hot. | Yandım, yandım. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
This is the office of President of Hyun Sung Distribution. | Başkanın ofisinden arıyorum. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Please bring up a blanket. | Buraya bir battaniye getirin, lütfen. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Mi Ra. | Mi Ra. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Mi Ra, are you up? | Mi Ra, uyandın mı? | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
I must have dozed off. | Uyuyakalmış olmalıyım. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Since we've briefly run through it all | Hepsine şöyle bir baktığımıza göre, beraber kahvaltı etmeye gidebiliriz. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
When we worked all night together, we | Bütün gece beraber çalıştığımıza göre, hiç yoktan beraber bir kahvaltı etmeliyiz. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Thank you. Sure. Enjoy. | Teşekkürler. Bir şey değil, afiyet olsun. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
How come you came here for breakfast this early? | Neden bu kadar erkenden kahvaltıya geldiniz? Bütün gece beraber miydiniz? | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
Can't you tell from my face? | Yüzümden anlaşılmıyor mu? | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
My face looks all puffy from staying up all night. | Bütün gece çalıştığım için yüzüm şiş şiş oldu. | Big Man-3 | 2014 | ![]() |
What work do you do? | Ne çalıştın? Sen şirket yürütmekten ne anlarsın ki? | Big Man-3 | 2014 | ![]() |