Search
English Turkish Sentence Translations Page 7396
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
You get money and my love too. | Hem paranı aldın hem sevgimi. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
If you don't want it, fine. | İstemiyorsan geri ver. Bakar mısınız? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
If I were him | Onun yerinde ben olsaydım o kağıt turnayı ağzına tıkar... | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Oh, my. | İşe bak. Yine karşılaştık. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Hey, I won't marry you. | Hey, seninle evlenmeyeceğim. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
The one you want to marry is the daughter of Hyun Sung Group. | Sen Hyun Sung Grubun kızıyla evlenmek istiyorsun. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
So I have no obligation to marry you. | Yani seninle evlenmek gibi bir mecburiyetim yok. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Driver, let's go. | Yedek sürücü, gidelim. Daha fazla içemeyeceğim. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
You and Jin Ah are going to get married, huh? | Sen Jin Ah'la evleneceksin, öyle mi? Evet. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Yes, definitely. | Emin misin? Tabii. Düğün tarihi ayarlanır ayarlanmaz. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
I saw you earlier. | Az önce seni gördüm. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
You were with another woman. | Başka bir kadınla beraberdin. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
What if Jin Ah saw that? | Ya Jin Ah görseydi? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Even if I hear stories about Jin Ah with another guy | Ben de Jin Ah ve başka bir adamla ilgili hikâyeler duysam... | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
We respect each other's privacy, you know. | Biz, birbirimizin özel hayatına saygı gösteriyoruz. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Privacy? | Özel hayat, öyle mi? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
What did you do that for? | Bu da neydi şimdi? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Is it okay even if she sees it? | Onun umurunda değil, ha? Ne yapsak? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
I don't know how you've been living your life, but... | Hayatını nasıl yaşıyordun bilmem, ama... | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
If you get caught doing such a thing to my sister again | Eğer bir daha böyle bir şey yaparken kardeşime yakalanırsan... | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Who is he calling trash? | Kendisi pislikken... | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Hey, Jin Ah. | Hey, Jin Ah! | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Wake up. You're home. | Uyan. Eve geldin. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Where are we? Home. | Neredeyiz? Evdeyiz. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
I said I moved out of the house, you idiot. | Evden taşındım dedim ya, aptal. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
How can you bring me here? | Beni nasıl buraya getirirsin? Hemen arabaya geri götür beni. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Let's just go. | Başkanım, bunu neden yaptınız? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Ah, sir. | Başkanım. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
I will carry her now. Let me. | Onu ben taşırım. Bana verin. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Eat well, will you? | Yemeklerini güzel ye, tamam mı? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
How can you be this light when you're a fully grown lady? | Yetişkin bir hanım olduğun hâlde nasıl bu kadar hafif olabilirsin? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Yes. | Evet. Nasılsınız? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Jin Ah was drunk, so... | Jin Ah sarhoştu da onu eve getirdim. Ne kadar meşgul olduğunuzu biliyorum. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Did you drink with her? | Onunla beraber mi içtiniz? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
No, I didn't. Jin Ah called me, so... | Hayır, hayır. Jin Ah beni aradı. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Did you? | Yaptığımız bu jest yüzünden Myun Ho'yla bir anlaşma yapabiliriz. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
She calls you when she gets drunk? | Sarhoş olduğunda seni mi arıyor? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
She thinks I'm a bit more safe, I guess. | ...daha güvenilir olduğumu düşünüyor sanırım. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Is this Dong Suk? | Bu, Dong Suk mu? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
How sick is he? | Çok mu hasta? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
It's just that he's weak to begin with. | Başından beri zayıftı. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Gosh, you must be worried. | Çok endişeleniyor olmalısınız. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
I want to meet him soon. | Onunla hemen tanışmak istiyorum. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
This is the picture you asked for. | İstediğiniz resmi getirdim. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Thank you. No problem. | Teşekkür ederim. Bir şey değil. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
No reason. | Öylesine. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Wow, this guy... | Adama bak. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
he's a handsome guy in a noble way. | Çok zarif ve yakışıklı. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Don't you think we look alike in a way? | Sence de biraz benzemiyor muyuz? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Well, I'm far from looking elegant. | Eh, ben zarif görünmekten bayağı bir uzağım. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Then... | O hâlde, izninizle... | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
About Dong Suk | Dong Suk nasıl biri? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
I really don't know. | Bilmiyorum. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
If you worked for him | Onun için çalıştığına göre onu çok iyi tanıyor olman lazım. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
He appears rather cold. | Dışarıdan çok soğuk görünür. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
you know how warm hearted he is. | ...ne kadar sıcak kalpli biri olduğunu anlarsınız. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Wow, you seem to know how he was deep inside. | Vay be! Adamın içini biliyor gibisin. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
You are so smart that... | Zaten çok zekisin. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
you can probably tell what people are thinking. | Muhtemelen insanların aklından geçenleri de anlayabiliyorsundur. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Then let's agree on... | O zaman bahar sezonunda promosyon ürünümüzün Won Dong ton balığı olacağında anlaşalım. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
The profit is not important. | Kâr önemli değil. Atlantik ton balığı Won Dong tonbalığından daha fazla tanınıyor. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
It's a promotional merchandise. | Bu promosyon ürün. Verebildiğimiz kadar çok vermek önemli. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
When you give them a good promotion product | Ama kaliteli bir promosyon verirsen müşteriler ürünün aslını satın almak ister. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
After we try | Denedikten sonra hangisinin daha güzel olduğuna kara versek, olmaz mı? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Ah... | Tamam. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
then we will decide after we try it. | O zaman denedikten sonra karar verelim. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
The spring season of Hyun Sung Distribution will go smoothly. | Hyung Sung Dağıtımda bahar sezonu sorunsuz geçecek. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
No, if things go well, they will just maintain what they have now. | Evet, işler iyi giderse sadece şu anda sahip olduklarını muhafaza edebilecekler. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
on the report, there is a surprising clause attached. | ...rapora eklenmiş sürpriz bir ibare var. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
You never know. | Bilemezsin. Tekrar peşine düşersek belki bu sefer başarırız. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Look. | Bak, şu anda içinde bulunduğumuz durumu birkaç küçük ürünle atlatamayız. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Ah, it is... | Ah, o mu? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
We couldn't agree with their terms, so... | Şartlarını sağlayamamıştık. Bu yüzden bir yıl önce vazgeçmek zorunda kalmıştık. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
President Kang Dong Suk promised that he'd launch the brand. | Başkan Kang Dong Suk, markayı alacağına söz vermişti. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
their conditions were very picky and... | Şartları çok ağır ve bu sahada... | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
people already see that the brand has gone to Dae Sang. | ...insanlar markayı zaten Dae Sang'ın aldığını biliyor. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
When the lady is married, we can't hit on her? | Kadın evli diye ona yazamayacak mıyız? Kesinlikle o kadının kalbini kazanabiliriz. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
she ended up remarrying the guy and they are happy now. | Kadın sonunda boşanıp o adamla evlendi. Şimdi çok mutlular. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Sir, it's a jackpot. | Başkanım, bu harikaydı. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Mi Ra. | Mi Ra, bu Jaroku ne tür bir şirket. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Jaroku, a mid price range of clothing company... | Jaroku, uluslararası pazarda satışlarda bir numara gelen... | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
For example, Meci in Japan | Mesela Japonya'da Meci, Jaroku satmaya başladıktan sonra yükselişe geçti. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
What's the percentage of Hyun Sung winning the brand? | Hyun Sung'un markayı alma şansı ne kadar? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
If by any chance | Bir ihtimal... | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
if that unpredictable lunatic somehow gets that brand... | ...o sağı solu belli olmayan aptal bir şekilde markayı alırsa... | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
So the bankruptcy of Hyun Sung will become more difficult. | Hyun Sung Dağıtımı iflas ettirmek daha da zorlaşır. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
You're saying the percentage is zero, right? | Başarı ihtimali sıfır diyorsunuz, değil mi? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
The conditions Jaroku asked for were... | Jaroku'nun şartlardan biri, sadece onların ürünlerini satmak için... | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
It was because the merchants at this market... | Çünkü pazar ahalisi bu fikre şiddetle karşı çıkıyor. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
This is good. | Lezzetliymiş. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
You have no money or power. | Ne paran var ne gücün var. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
When you have nothing at all | Madem hiçbir şeyin yok, neden insanlara vuruyorsun? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Are you going to increase the length of your charges? | Cezanın daha da mı uzamasını istiyorsun? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
If he doesn't agree with you | Eğer seninle anlaşmazsa hapse girmek zorunda kalacaksın, aptal. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
You bastard, come here! | Gel lan buraya. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Who would send him to prison, huh? | Onu kim hapse gönderecekmiş, ha? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
We should send this guy to prison, not Ji Hyuk. | Şu adamı hapse atmalıyız, Ji Hyuk'u değil. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
That's right. It was him who made a scene. | Hey. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Ji Hyuk took care of him for all of us. | Ji Hyuk bizim için onunla ilgilendi. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
How can't the police tell who is the bad guy? | Polis, nasıl kötü adamın Ji Hyuk olduğunu söyleyebilir? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |