Search
English Turkish Sentence Translations Page 7395
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
[Park Dong Wan, we will remember you. | Park Dong Wan, seni unutmayacağız. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
You're Hyun Sung family we're proud of.] | Sen Hyun Sung ailesindensin. Seninle gurur duyuyoruz. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Hey, Park Young Chan. | Hey, Park Young Chan! | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
From today on, I'm your dad. | Bugünden itibaren senin baban benim. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
And this is your first allowance from dad. | Bu da babandan aldığın ilk harçlık. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Throughout your life | Hayatın boyunca ne zaman paraya ihtiyacın olursa iste. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
I will be your dad. | ...senin baban ben olacağım. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
What on earth happened last night? | Dün gece ne oldu öyle? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
That... | Ha, o mu? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
When I told them I was the president | Onlara Başkan olduğumu söyleyince... | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
they just listened to me. | ...sözümü dinlediler. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
When I told him to do it | Onlara söyleyince, hepsi istediğim şeyleri yaptı. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
It's just that we didn't come down here to do this. | Buraya bunu yapmak için gelmemiştik. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
If you always do the work this way | Eğer işleri hep böyle yürütürseniz... O zaman hemen mi? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
I got my 1 year salary in advance. | Bir yıllık maaşımı peşin alıp onu verdim. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Somewhere on your way, please drop me off. | Yolda bir yerde beni bırakın. Taksi tutacağım. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Execution date... | Düzenlenme tarihi: 10 Mayıs 2014. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
From Hyun Sung headquarters, this person... | Adı geçen kişi, Hyun Sung Grubun Merkezinden... | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
is reassigned to Hyun Sung Distribution as Manager in Management Support team. | ...Yönetim Destek Birimi Müdürü olarak Hyun Sung Dağıtıma atanmıştır. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
On May 17th 2014 | 17 Mayıs 2014'de Hyun Sung Dağıtımın Başkanı Kang Ji Hyuk tarafından imzalandı. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Gosh, what a disaster. | Ne musibet. Hiç sorma. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Why in the world did the president go down there? | Başkan ne demeye oraya gitti? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
And he got into a fight with the union members, huh? | Bir de Sendika üyeleriyle kavgaya girmiş. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Spring sale season is out of the question now. | Bahar sezonu satışlarını gözden çıkaralım. Ben de onu diyorum. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
came as Angel of death to kill us all. | ...hepimizi öldürmeye niyetli bir ölüm meleği olarak gelmiş. Lanet olsun. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Ah, there you are. | Buradasınız işte. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
I will share good news today. | ...güzel bir haber paylaşacağım. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
For our Hyun Sung Distribution | Hyun Sung Dağıtımın başına gelebilecek... | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Let's see... | Evet... Bugünden itibaren... | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
So Mi Ra will work here as the team manager at Management Support team. | ...So Mi Ra, Yönetim Destek Birimi Müdürü olarak burada çalışmaya başlayacak. 1 | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Everybody. | Hep beraber! | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
We love you, So Mi Ra. | Seni seviyoruz, So Mi Ra. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Sir. | Başkanım. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
The reason why you went down to the strike site was... | Grev bölgesine gitmenizin sebebi... | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
to give So Mi Ra the appointment letter? | ...So Mi Ra'ya kabul mektubunu vermek miydi? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
In a crisis like now, someone who is the president... | Şu krizin ortasında, başkan olacak adam... | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
does it make sense that you paid attention to such a thing? | Sizin böyle ufak şeylerle ilgilenmeniz akla mantığa sığar mı? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
For all the employees trying to resolve this situation | Bütün çalışanlar bu krize bir çözüm bulmak için uğraşıyor. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Sir, I'm here. | Efendim, geldim. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Mr. Kim, what brings you here? | Kim Bey, buraya neden geldiniz? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
For the first time, it seems we have the president we can rely on. | İlk defa güvenebileceğimiz bir Başkanımız olduğunu hissediyoruz. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Manager Gu. | Müdür Gu! | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Our merchandise is being transferred from the center! | Malları, mağazalara teslim etmeye başlamışlar. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
By any chance | Yoksa... | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
did you get into a fight to resolve the strike? | ...grev sorununu çözmek için mi kavgaya karışmıştınız? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
I didn't ask them to end their strike. | Onlardan greve son vermelerini istemedim. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Good work. | Emeğinize sağlık. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
What are you doing? Get back to work. | Ne duruyorsunuz? İşinize bakın. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Sir, the union has ended their strike. | Efendim, Sendika greve son verdi. Evet? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
I just heard the report, too. | Haberi ben de aldım. İşleri böyle mi hâllediyorsunuz? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Tell him to come to my office. | Bu sizin ilk televizyona çıkışınız, değil mi? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Great job! | Aferin! | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Now I can say it was the right decision to appoint you as the president. | İşte şimdi seni Başkan olarak atamanın doğru bir karar olduğunu söyleyebilirim. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
There isn't much that I did. | Pek bir şey yapmadım. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
You revived the dying Hyun Sung Distribution. | Hyun Sung Dağıtımı ölümden döndürdün. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
It must not have been easy to deal with the union workers. | Sendika üyeleriyle anlaşmak kolay olmamıştır. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Well, it wasn't that I resolved the strike, but... | Aslında oraya grev sorununu çözmek için gitmemiştim. Kim Ji Hyuk şirket için o kadar uğraştı, şimdi de onu bana veriyor. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
it sort of worked out itself. | ...mesele kendiliğinden çözülüverdi. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
You're saying that you didn't intend to do so from the beginning, huh? | En baştan bunu yapmaya niyetin olmadığını söylüyorsun yani. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
It was good work anyway. | Yine de aferin. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
You can get back to work. | İşine dönebilirsin artık. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
It's true that he's ignorant, right? | Gerçekten cahil biri, değil mi? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Right, I did the right thing. | Evet, ben doğru şeyi yaptım. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
But the problem is... | Tam da bu sebepten ne yapacağını kestirmek çok zor. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
From now on, watch his every move and... | Şu andan itibaren her hareketini izle ve bana rapor et. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
The fact that he's ignorant and thoughtless | Cahilliği ve pervasızlığı işi bozuyor. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Jok? | Jok da ne demek? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
[We're family.] | Biz bir aileyiz. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
So Mi Ra, what happened? | So Mi Ra, neler oldu? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Kang Ji Hyuk did it on his own. | Kang Ji Hyuk bunu kendi başına yaptı. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
I will get going. | Gidiyorum. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
It tastes better than it looks. | Tadı göründüğünden daha güzelmiş. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Where do you think you're going with that? | Bununla nereye gittiğini sanıyorsun? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
No one is supposed to order food in here. | Buradan kimsenin yemek sipariş etmesi mümkün değil. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Hello, did someone order jjajangmyun? | Alo, birisi siyah fasulye soslu erişte sipariş etti mi? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
It was good. Clean it up. | Güzel olmuş. Kaldırabilirsin. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Excuse me. | Affedersiniz, ama bu işin de bir adabı var. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
When you ordered one dish, you can't keep me waiting here. | Bir porsiyon yemek ısmarladığınızda beni burada bekletemezsiniz. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Even if it's one dish | Adaba göre, bir porsiyon bile olsa hiç şikayet etmeden götürmelisin. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
I was doing you a favor, man. | Sana iyilik yapıyorum, dostum. Hiç haberin yok. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
What? | Ne? Yine mi yanlış bir şey yaptım? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
is the same shirt you wore yesterday, isn't it? | ...dün giydiğinizle aynı gömlek mi? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
It's been only three days. | Sadece üç gündür üzerimde. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Why are you getting so many? | Neden bu kadar çok alıyorsun? İki tane yeter bana. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Once you decided to be the president | Madem ki başkan olmaya karar verdiniz... | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
you should at least try to look like the president. | ...hiç yoktan başkan gibi görünmeye çalışmalısınız. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
From now on, I will have your shirts washed and ready every day. | Şu andan itibaren, her gün gömleklerinizi yıkatıp hazırlayacağım. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
This one. What? | Bu. Ne? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
I don't know how to wear a tie. | Kravat bağlamayı bilmiyorum. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
How have you been wearing your tie all this time? | Bunca zamandır kravatla dolaşıyordunuz ama. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
A week ago, the owner of the drop shop tied them for me. | Bir hafta önce aldığım mağazanın sahibi benim için bağlamıştı. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
I'm sorry. | Özür dilerim. Nasıl bağlandığını unutmuşum. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
This doesn't look good, so... | Bu güzel durmadı. Başka bir tane bakayım. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Have everything we chose wrapped and sent to Hyun Sung, please. | Seçtiklerimizi paketleyip Hyun Sung Dağıtıma gönderin, lütfen. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Please come back soon. | Lütfen çabuk geri gel. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
This is too hard for me. | Çok zorlanıyorum. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
You sure live your life in alcohol these days, huh? | Bugünlerde şişenin dibine vuruyorsun, öyle mi? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Can you sit here and wait for me? | Burada oturup beni bekleyebilir misin? Biraz daha içeceğim. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
Okay, I will give you more tip if you wait longer. | Tamam, eğer birazcık daha beklersen sana daha çok bahşiş veririm. | Big Man-4 | 2014 | ![]() |
What? Isn't that nice? | Ne? Güzel değil mi? | Big Man-4 | 2014 | ![]() |