Search
English Turkish Sentence Translations Page 7589
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
You can make this easy, | Bunu ya kolaylaştırabilir, ya da zorlaştırabilirsin. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Again, | Tekrar ediyorum, tercih senin. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Where is Eduardo? | Eduardo nerede? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Let's try this again. | Bir kez daha deneyelim. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
How many men are with Eduardo? | Eduardo'nun yanında kaç adam var? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I forget. Hm. | Unuttum. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Where... is Eduardo? | Eduardo nerede? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Bring him down, Clay. | İndir şunu Clay. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I want you to know that I'm prepared | Bunu zorlaştırmaya hazırlıklı olduğumu bilmeni istiyorum. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
This can still be easy. | Hala kolay olabilir. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You just tell me where Eduardo | Eduardo'nun nerede olduğunu ve adamlarının... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
and his men are hiding. | ...nerede saklandığını söylemen yeter. Asla. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I will die for my brother, | Kardeşim için canımı bile veririm, beni şu an öldürebilirsiniz. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
We know you're an Escobado. | Senin de bir Escobado olduğunu biliyoruz. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Give us your name, what can that hurt? | Bize adını söyle, bu da canını yakmaz ya? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Clay, give me a hammer. | Clay, bana bir çekiç ver. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You're still driving this train, Pablo. | Bu trenin makinisti hala sensin Pablo. Dilediğin zaman durdurabilirsin. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
This doesn't have to go to the final station yet. | Henüz son istasyona gitmesine gerek yok. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Benim için bir itten farkınız yok. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
|
Clayton, please refresh señor's memory. | Clayton, sinyorun hafızasını tazeler misin lütfen? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
This is going to hurt. | Canın yanacak. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You have a very high pain threshold, Pablo. | Çok yüksek bir acı eşiğin var Pablo. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Perhaps there's something in the history of your blood. | Muhtemelen neslinin geçmişinde bir şeyler vardır. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
The Spanish Inquisition | İspanyol engizisyonu... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
inflicted some of the most inhumane tortures on mankind, | ...insanoğluna ve türümüze en insanlık dışı işkenceleri uygulamış, | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
and on our kind, as it turns out. | görünen o ki. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
And so now, you will torture me | Demek artık, bıkana kadar bana işkence edeceksiniz. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You will tell me right now where your brother is. | Bana hemen kardeşinin nerede olduğunu söyleyeceksin. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Or we will carve out your eye, and when I find Eduardo | Yoksa gözlerini oyarım da, Eduardo'yu bulduğumda... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I will show him your eyes as a reminder of the way you died. | ...nasıl öldüğünü hatırlatmak için gözlerini ona gösteririm. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Just tell him. | Söylesene. Söyle ona! | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
My son will drain the fluid from your eye | Eğer kardeşinin nerede olduğunu söylemezsen... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
and then carve it out if you do not tell me right now | ...oğlum gözünün cılkını çıkartıp, | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
where your brother is. | sonra da oyacak. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Clay, get the knife! | Clay, bıçağı getir! | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You're going to make this very difficult, hm? | İşimizi zorlaştıracaksın, öyle mi? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
He's in the curtiduria! | Sepi yerinde! | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
He's in the curtiduria! He's in the tannery? | Sepi yerinde! Tabakhanedeymiş! | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
On the other side Bear Valley? I know it. How many? | Ayı Vadisi'nin öte yakasında mı? Biliyordum. Kaç kişiler? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
How many! Eduardo and three of his men. | Kaç kişiler dedim! Eduardo'yla üç adamı. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Thank you, Pablo. | Teşekkürler, Pablo. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Do we go in as wolves? | İçeri kurt olarak mı giriyoruz? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
No, the tannery's going to be hard enough | Hayır, tabakhane zaten koku hislerimizi yeterince zorlayacaktır. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Very smart of Escobado positioning himself | Escobadoların, leş gibi kaynatılmış sığır postu kokan... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
in a building that reeks of boiled cow hide. | ...bir binaya yerleşmeleri çok akıllıca. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Go and finish your task, Clay. | Git ve görevini tamamla Clay. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Well, we can't kill him yet, the information might be false. | Henüz onu öldüremeyiz, bilgi yanlış olabilir. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I didn't say kill him, I said finish the task. | Onu öldür demedim, görevini tamamla dedim. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
To keep my Pack safe, they need to fear me. | Sürümü güvende tutmak için, benden korkmaları gerekiyor. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
We need to send a message, it has to be done. | Bunun olması için de, bir mesaj vermeliyiz. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Southpaw sends a message, I mean, | Solaklık ona mesajı verir, | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
he'll never use his right hand again. | yani, sağ elini bir daha hiç kullanmayacak. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Look, if he's lying, | Dinle, eğer yalan söylüyorsa, geri döndüğümüzde onu gebertirim. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Okay, Clayton. | Pekala, Clayton. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Go take a photo, we may need it, quickly. | Git bir resim çek, lazım olabilir, çabuk. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
We go after Eduardo, as soon as we can. | Olabildiğince çabuk Eduardo'nun peşine düşüyoruz. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Shall we call for backup? No, we strike now. | Takviye isteyelim mi? Hayır, hemen saldırıyoruz. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I want his head. | Kellesini istiyorum. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
No, no, no, no, no! | Hayır, hayır, hayır! | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Elena Michaels? | Elena Michaels? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Wow, really is you. | Vay be, hakikaten sensin. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I mean, different hair, | Yani, saçın değişik, ama güzel olmuş. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
It's you, all right. | Sensin, kesin. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Shit, listen to me, I'm rambling. | Kahretsin, dinle beni, saçmalıyorum. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
And you are? Sorry, I'm Katia, | Sen de kimsin? Pardon, adım Katia. Seni korkutmak istemedim. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Is there something I can help you with? Uhm, yeah. | Yardımcı olabileceğim bir şey mi var? Şey, evet. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
We've come a long way to meet you. | Seni görmek için uzun yoldan geldik. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I know you're the girl werewolf. | Dişi kurt adam olduğunu biliyorum. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Sorry, what did you just say? | Pardon, az önce ne dedin sen? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
We don't... we don't want to freak you out, | Seni... Seni ürkütmek istemeyiz, şu kurt hislerini falan, | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
that's why I'm talking to you first. | işte bu yüzden seninle önce ben görüşüyorum. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Initiating contact as the human. | İnsan gibi temas kuruyorum. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
They'd figured that you'd smell them, so... | Kokularını alacağını düşündüler, bu yüzden... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Oh, here they come. | İşte geldiler. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Who's they? | Kim bunlar? Bu kardeşim, Alexei. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
It's okay, he's a werewolf too. | Sorun olmaz, o da bir kurt adam. Buraya babamla geldik. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
We just... we just want to talk to you. | Biz sadece... Seninle konuşmak istiyoruz. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I'm not doing this. | Beni bu işe karıştırma. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Look, please, Elena, don't make me force you, | Dinle, lütfen Elena, seni zorlamak zorunda bırakma, | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I don't want to start things off like this. | işlerin böyle başlamasını istemiyorum. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You? Force me? | Sen mi? Beni zorlamak mı? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Everybody that's walked by here has looked at you sideways. | Burada dolaşan herkes sana kuşkuyla baktı. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
And the bleach, and the lye at the back of your truck | Ayrıca kapelanın ardındaki çamaşır suyu ile çamaşır sodası... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
says you've got problems somewhere. | ...başının bir yerlerde belaya girdiğini söylüyor. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
If I scream, something tells me | Bana kalırsa, eğer çığlık atarsam, | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
these townsfolk are going to side with me, | bu kasabalılar benim tarafımı tutarlar, | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
and I don't think that you want local authority | ayrıca yetkililerin şu an işine karışmasını da istemezsin. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Tell your father to go sit on the bench. | Babana söyle gidip banka otursun. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You and your brother get in the truck | Kardeşinle beraber kamyonete binin... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
and go to the other side of the park. | ...parkın öteki ucuna gidin. Anlaşıldı mı? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Kıza yakın ol. Telefonla beni ara. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
|
Diego is following Elena but there is no sign of Pablo. | Diego, Elena'yı takip ediyor, ancak Pablo'dan hiçbir iz yok. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Face it, Pablo's toast. | Kabul et artık, Pablo'nun başı belada. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
By now I believe they got him hogtied | Zannımca, şimdiye kadar elini kolunu bağlamış... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
and bled dry down in that torture chamber that you were at. | ...gittiğin o işkence odasında da kanını dökmüşlerdir. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Shut your mouth, I do not pay you for your beliefs. | Kapa çeneni, senin zanlarına para vermiyorum ben. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Oh yeah? Well those are on the house, chico. | Öyle mi? Onlar o evdeler, ufaklık. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You bring the epic soundtrack, I bring the tough truth. | Sen hamasi laflar söylüyorsun, ben ise katıksız gerçeği. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You are overfilling, the nails will not explode like that. | Fazla dolduruyorsun, öyle olursa çivileri patlatamazsın. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
They're going to explode just fine, it's not my first rodeo. | Gayet güzel patlarlar, ilk kez çatışmaya girmiyorum. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |