English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 7656
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Actually pretty comfortable. | Aslında oldukça rahat. | Bizarre-1 | 2015 |  |
| You sure about that? Yeah. | Bundan emin misin? Evet. | Bizarre-1 | 2015 | |
| This? Yeah. | Bu ha? Evet. | Bizarre-1 | 2015 | |
| Oh man, I would not sleep on this. | Ah dostum, burada yatmak istemezdim. | Bizarre-1 | 2015 | |
| Well I don't really have a choice. | Ama, gerçekten bir seçeneğim yok. | Bizarre-1 | 2015 | |
| Maybe if you want, you could spend a night upstairs. | Eğer istersen, belki üst katta bir gece geçirebilirsin. | Bizarre-1 | 2015 | |
| My room. | Benim odamda. | Bizarre-1 | 2015 | |
| In your room? | Odanda mı? | Bizarre-1 | 2015 | |
| Only for a night. | Sadece bir gece. | Bizarre-1 | 2015 | |
| Your ceiling's falling down. | Tavanın çöküyor. | Bizarre-1 | 2015 | |
| No, I understand what you're saying, | Hayır, ne dediğini anlıyorum, | Bizarre-1 | 2015 | |
| I understand why you're doing it, | bunu neden yaptığını anlıyorum, | Bizarre-1 | 2015 | |
| I'm just really would appreciate a week. | Bana sadece bir hafta verirsen gerçekten minnettar olurum. | Bizarre-1 | 2015 | |
| Just give me a week, two weeks? | Bana bir hafta ver, iki hafta mı? | Bizarre-1 | 2015 | |
| Two weeks, you'll give me two weeks? | İki hafta, bana iki hafta verecek misin? | Bizarre-1 | 2015 | |
| We have things coming up I promise. | Yeniliklerimiz olacak, söz veriyorum. | Bizarre-1 | 2015 | |
| No I'm, come on, you know me. | Hayır ben, hadi ama, beni bilirsin. | Bizarre-1 | 2015 | |
| You know me, yeah? | Beni tanıyorsun, değil mi? | Bizarre-1 | 2015 | |
| Ok, yes, no I hear you, I hear you. | Tamam, evet, seni duyuyorum, seni duyuyorum. | Bizarre-1 | 2015 | |
| So a week, you'll give me one week? | Bu yüzden bir hafta, bana bir hafta verecek misin? | Bizarre-1 | 2015 | |
| Thank you, I appreciate it. | Teşekkürler, bunu takdir ettim. | Bizarre-1 | 2015 | |
| You two sleeping together now, | Siz ikiniz şimdi birlikte uyuyor, | Bizarre-1 | 2015 | |
| and burning my toast? | ve tostumu mu yakıyorsunuz? | Bizarre-1 | 2015 | |
| Yeah I burnt your toast, sorry. | Evet tostunu ben yaktım, özür dilerim. | Bizarre-1 | 2015 | |
| Strictly platonic I can assure you. | Sizi temin ederim ki, kesinlikle platonik. | Bizarre-1 | 2015 | |
| Sleeping together, burning my toast. | Birlikte uyumak, tostumu yakmak. | Bizarre-1 | 2015 | |
| He's burnt like four pieces now. | Şimdi yaktığı dört parça. | Bizarre-1 | 2015 | |
| No, only two. | Hayır, sadece iki. | Bizarre-1 | 2015 | |
| You ate the other two. | Diğer ikisini yedin. | Bizarre-1 | 2015 | |
| No I didn't. | Hayır bilmiyordum. | Bizarre-1 | 2015 | |
| I'm fucking tired, didn't sleep at all. | Çok yorgunum, hiç uyumadım. | Bizarre-1 | 2015 | |
| Wine for breakfast? | Kahvaltıda şarap mı? | Bizarre-1 | 2015 | |
| It's better than burnt toast. | Yanmış tosttan iyidir. | Bizarre-1 | 2015 | |
| I'm Luka. | Ben Luka. | Bizarre-1 | 2015 | |
| Of course, nice to meet you. | Elbette, tanıştığımıza memnun oldum. | Bizarre-1 | 2015 | |
| Doesn't it bother you watching us working | Hiçbir şey yapmadan bizim çalışmamızı izlemek... | Bizarre-1 | 2015 | |
| while doing nothing? | ...seni rahatsız etmiyor mu? | Bizarre-1 | 2015 | |
| You call that working? Fuck you! | Sen buna çalışmak mı diyorsun? Siktir git! | Bizarre-1 | 2015 | |
| This is my bed, you wanna sleep downstairs? | Burası benim yatağım, sen aşağıda yatar mısın? | Bizarre-1 | 2015 | |
| French boy, full of mystery huh? | Fransız çocuk, gizem dolu değil mi? | Bizarre-1 | 2015 | |
| I don't know, I just feel, | Bilmiyorum, sadece hissediyorum, | Bizarre-1 | 2015 | |
| I feel like I could tell you anything right? | sanki sana her şeyi söyleyebilirim gibi hissediyorum, doğru mu? | Bizarre-1 | 2015 | |
| I haven't really been able to trust people very often | Gerçekten sıklıkla insanlara güvenmeyi başaramadım... | Bizarre-1 | 2015 | |
| but you're easy to talk to you know? | ...ama sana konuşmak kolay, bunu biliyor musun? | Bizarre-1 | 2015 | |
| I feel like you're listening. | Dinlediğini hissediyorum. | Bizarre-1 | 2015 | |
| You're listening. | Beni dinliyorsun. | Bizarre-1 | 2015 | |
| I feel like you care. | Önemsiyormuşsun gibi hissediyorum. | Bizarre-1 | 2015 | |
| We're not so different you know? | O kadar da farklı değiliz, biliyor musun? | Bizarre-1 | 2015 | |
| Um, when I first saw you, I thought you were | Seni ilk gördüğümde, düşündüm ki, | Bizarre-1 | 2015 | |
| just some asshole kid but I don't know, | pislik bir çocuksun, ama bilmiyorum... | Bizarre-1 | 2015 | |
| there's just something about you. | ...seninle ilgili bir şey var. | Bizarre-1 | 2015 | |
| I think I love you. | Sanırım seni seviyorum. | Bizarre-1 | 2015 | |
| You're a good guy. | Sen iyi bir adamsın. | Bizarre-1 | 2015 | |
| You wanna make sure the audience can see it. | Seyircilerin bunu göreceklerinden emin olmak istiyorsun. | Bizarre-1 | 2015 | |
| Ok and I want you to give me your best shot, | Tamam, bana en iyi vuruşunu yapmanı istiyorum, | Bizarre-1 | 2015 | |
| into here ok? | buraya tamam mı? | Bizarre-1 | 2015 | |
| What are you gonna do a straight punch? | Düz bir yumruk mu atacaksın? | Bizarre-1 | 2015 | |
| Yep. Awesome. | Evet. Harika. | Bizarre-1 | 2015 | |
| Here we go, thank you Johnny. | Hadi bakalım, teşekkürler Johnny. | Bizarre-1 | 2015 | |
| Ready, you're gonna give me the eye. | Hazır ol, bana kötü gözle bak. | Bizarre-1 | 2015 | |
| I'm ready, ok. | Tamam, hazırım. | Bizarre-1 | 2015 | |
| Take a step back. | Geriye bir adım at. | Bizarre-1 | 2015 | |
| Right, one more, and really really pound | Tamam, bir daha ve lanet bağırsaklarımın içine sıçan... | Bizarre-1 | 2015 | |
| that shit into my fuckin' gut. | ...gerçek gerçek bir yumruk. | Bizarre-1 | 2015 | |
| Hit me! | Vur bana! | Bizarre-1 | 2015 | |
| Oh fuck, gawd, I hate you so much fucking racism. | Aman Tanrım, o kadar çok ırkçılıktan nefret ediyorum. | Bizarre-1 | 2015 | |
| Homophobia. | Homofobi. | Bizarre-1 | 2015 | |
| Hold it down. | Onu aşağıda tut. | Bizarre-1 | 2015 | |
| I'm gonna beat homophobia into the past. | Homofobiyi geçmişe gömeceğim. | Bizarre-1 | 2015 | |
| Argh, I hate you homophobia! | Senden nefret ediyorum homofobi! | Bizarre-1 | 2015 | |
| Come on, it's the beach. | Hadi, burası sahil. | Bizarre-1 | 2015 | |
| Oh, get off, I'm wet! | Bırak beni, sırılsıklam oldum! | Bizarre-1 | 2015 | |
| So where's France? | Fransa nerede? | Bizarre-1 | 2015 | |
| Is it there? | Orada mı? | Bizarre-1 | 2015 | |
| Man, I don't know. | Bilmiyorum, dostum. | Bizarre-1 | 2015 | |
| Is it over there? | Orada mı? | Bizarre-1 | 2015 | |
| I don't know where it is. | Nerede olduğunu bilmiyorum. | Bizarre-1 | 2015 | |
| It's straight through. | Dümdüz git. | Bizarre-1 | 2015 | |
| Do you miss it? No. | Onu özlüyor musun? Hayır. | Bizarre-1 | 2015 | |
| Well I'll move my knight from here to here. | Atımı buradan şuraya süreceğim. | Bizarre-1 | 2015 | |
| Ok. Your turn. | Tamam. Senin sıran. | Bizarre-1 | 2015 | |
| I'll move my pawn here. | Piyonumu buraya taşıyorum. | Bizarre-1 | 2015 | |
| Mmm, and my knight here. | Ve atlı prensim burada. | Bizarre-1 | 2015 | |
| I'll move my pawn here. | Piyonum ben buraya taşınıyorum. | Bizarre-1 | 2015 | |
| My knight here. | Ve atım buraya. | Bizarre-1 | 2015 | |
| I ate your pawn. | Piyonunu yedim. | Bizarre-1 | 2015 | |
| You ate it? Yep. | Onu yedin mi? Evet. | Bizarre-1 | 2015 | |
| You ate my pawn? Yep. | Piyonumu mu yedin? Evet. | Bizarre-1 | 2015 | |
| You captured my pawn. No I ate it. | Piyonumu esir aldın. Hayır onu yedim. | Bizarre-1 | 2015 | |
| You didn't eat it. | Yemedin. | Bizarre-1 | 2015 | |
| Ok, all right, well I'll move my knight here. | Tamam, pekâlâ, atımı buraya sürüyorum. | Bizarre-1 | 2015 | |
| Hmm, I move my bishop... | Filimi sürüyorum... | Bizarre-1 | 2015 | |
| How are you? How are you? | Nasılsın? Nasılsın? | Bizarre-1 | 2015 | |
| I'm good, I'm good, what are you doing here? | İyiyim, iyiyim. Burada ne yapıyorsun? | Bizarre-1 | 2015 | |
| I live here. You live here? | Ben burada yaşıyorum. Burada mı yaşıyorsun? | Bizarre-1 | 2015 | |
| Yeah, like down the block. | Evet, bloğun aşağısında. | Bizarre-1 | 2015 | |
| Oh my god, um this is Maurice. | Tanrım, bu Maurice. | Bizarre-1 | 2015 | |
| Hi, how are you, I'm Freddy. | Merhaba, nasılsın, ben Freddy. | Bizarre-1 | 2015 | |
| Yeah what are you up to tonight? | Bu gece ne yapıyorsun? | Bizarre-1 | 2015 | |
| Nothing, what are you doing tonight? | Hiçbir şey, sen ne yapıyorsun? | Bizarre-1 | 2015 | |
