Search
English Turkish Sentence Translations Page 7768
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
As long as that remains true, | Bu böyle kaldığı müddetçe... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I am not bothered in the least by whatever labels | ...seni ne olarak andıkları benim için zerre kadar anlam ifade etmiyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
What do you think about it? | Neden bunu kafana takıyorsun da? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I'm sorry? | Anlamadım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It bothers you, doesn't it? | Seni rahatsız ediyor değil mi? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
What they think? | Hakkında ne düşündükleri. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
With the things you've done... | Yaptığın onca şeyi düşününce... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
My God. | Aman Yarabbi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It must be awful being you. | Senin yerinde olmak rezalet bir şey olmalı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Time is short. | Vakit dar. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You'd better be off. | Yola koyulsan iyi edersin. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
We have reasonable proposals to recruit men for the expedition. | Sefer için adam toplama konusundaki tekliflerimiz makul. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
To procure supplies and to ferry them. | Aynı şekilde gerekli malzemelerin temini ve ulaştırılması konusunda da. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
But it will be the approach to dealing with the Nassau pirates | Ancak asıl itiraz konusu Nassau korsanlarına yaklaşımımız konusunda olacak. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I feel that's where we're strongest. | Planın en sağlam tarafı orası bence. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Targeted raid on the beach under cover from two men of war. | İki savaş gemisinin desteklediği çıkartma harekatı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Public trials and hangings of roughly a dozen of the ringleaders. | Yalnızca elebaşlarını hedef alan halka açık yargılama ve infaz. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And the replacement of the governor with an officer of our choosing. | Ve bizim seçeceğimiz bir vali ile komutanın atanması. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It's precise, it's affordable, | Makul ve mantıklı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
and it'll play well with the Sea Lords. | Bahriye Şurası'ndan itiraz gelmeyecektir. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I understand that's the expected proposal. | En makul teklife böyle tepki vereceklerini biliyorum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
The safest one. But it's not the one I would like to make. | En garantili yola. Ancak ben başka bir yol izleme taraftarıyım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
When my father arrives, I would like to propose to him | Babam buraya vardığında ona şunu teklif edeceğim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
that we don't hang the pirates. | Korsanları asmayacağız. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
That we pardon them. I'm sorry, what was that? | Onları affedeceğiz. Affedersiniz, ne dediniz? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I want to pardon them. | Onları bağışlayacağız. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You want to pardon them? Yes. | Onları bağışlamak mı istiyorsunuz? Evet. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
How many? All of them. | Kaçını? Hepsini. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
All right. The island needs commerce to survive. | Peki. Adanın ayakta kalabilmesi için ticarete ihtiyacı var. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It needs labor. It needs men and women vested in its interest. | Yani emek gücüne. Adanın kaderine ortak olmuş insanlara. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Don't these men fit that description? | Bu adamlar tam da bu tarifime uymuyor mu? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Couldn't they become part of the solution? | Çözümün bir parçası olamazlar mı? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You don't need me to answer that. | Cevap vermeme bile gerek yok. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
They're men. They're traitors to the Crown. | Onlar da insan. Vatan hainleri. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
What difference does that make? Makes some difference to the Crown. | Ne fark eder? Kraliyet için çok şey. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Just answer me this, would it work? | Şuna cevap ver yeter. İşe yarar mı? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
To pardon a traitor is the act of a coward. | Hainleri bağışlamak korkaklık göstergesidir. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And given our current war footing, | Şu anki durumumuz göz önüne alınırsa... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
precisely no one in Whitehall wants to wear that label right now. | ...hükümet çevrelerinde kimse korkaklıkla anılmak istemeyecektir. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
If you propose this to your father, | Babana bunu önerirsen... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
he will almost certainly distance himself from it and most likely from you. | ...hem bu meseleyle hem de seninle arasına mesafe koyacaktır. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Now, I only know what I've heard of your father, | Babanı yalnızca işittiklerim kadarıyla tanıdığımın farkındayım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
but if half of what I've heard is true, | Kulağıma gelenlerin yarısı bile doğruysa... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
he's not a man one wants as an enemy. | ...düşman edinmek istemeyeceğin birisidir. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
If you're asking me as your liaison to the Admiralty, | İrtibat subayı olarak fikrimi soracak olursan önerim şu. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
is that this is a maneuver only to be approached | Bu hamle azami dikkatle yapılması gereken bir hamle. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
But as your friend, | Arkadaşın olaraksa... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I suggest you forget you ever thought of it. | ...bunu uygulamayı aklından bile geçirme derim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
They came through the gate like locusts, | Böcekler gibi doluştular kapıdan içeri. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Vane and his men. | Vane'le adamlarını diyorum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Brothers of mine being hacked to pieces. | Silah arkadaşlarımı paramparça ettiler. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I swear to Christ Almighty, | Rabbim huzurunda yemin ederim ki... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
it wasn't the screams that haunt me most. | ...kabuslarıma yoldaşlarımın çığlıkları girmiyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It was their laughter. | O katillerin kahkahaları giriyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I thought they said no one survived the raid from Captain Hornigold's crew. | Kaptan Hornigold'un tayfasından kimse sağ kurtulmadı demişlerdi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Well, I guess one of them must have gotten away. | Anlaşılan biri kurtulmuş. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
So what do you make of this business between Captains Flint and Vane? | Kaptan Flint'le Vane arasındaki bu işe ne diyorsun bakalım? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Thank you. Lovely performance. | Teşekkürler. İyi edebiyat parçaladın. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Hello, friend. | Merhabalar arkadaş. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Man around the bend has something to say about this business at the fort. | Ahalinin bu hisar mevzusunda diyecek bir iki sözü vardır kesin. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
The fuck's going on in there? | N'oluyor amına koyayım orada? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Pulled a man out of the water. | Denizden birini çıkarttık. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Up by the north point. | Kuzey ucundan. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
That's lucky. | Pek şanslıymış. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
We were just about to send for one of you. | Biz de size haber gönderecektik. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You're a Walrus man, aren't you? | Walrus tayfasından değil misin? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Sorry, what are you talking about? | Anlamadım yahu. Ne diyorsun sen? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
He's one of yours. | Sizinkilerden biri. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I assume Captain Flint wasn't amenable to your suggestion. | Anlaşılan Kaptan Flint size kulak asmadı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
He's not listening to me and this place is slipping into ruin. | Kale bile almıyor. Burası mahvolmak üzere. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It's my commitment to see this fort protected | Bence bu hisar her türlü düşmandan ve... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
So as you consider where to lay your support, | Kısacası kimi destekleyeceğinize siz karar verin. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
consider which of us represents the greatest threat... | Sizin için kimin daha büyük bir tehdit unsuru olduğunu değerlendirmelisiniz. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
my men in this fort or the madman on the water? | Hisardaki adamlarımın mı? Yoksa denizdeki zırdelilerin mi? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
How many criers did you pay? Four total, as you asked. | Kaç tellal tuttun? Dört tane, tıpkı söylediğiniz gibi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Sent to the ends of the camps. | Kampın her köşesine bir tane. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
But what I don't understand | Ancak şurasını anlamadım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
is why we're supporting Captain Vane's position. | Niye Kaptan Vane'e destek oluyoruz? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
We're not supporting it, we're relaying it. | Destek olmuyoruz. Bel bağlıyoruz. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
With all due respect, I can't see the difference. | Saygısızlık etmek istemem ancak arada bir fark varsa da ben göremiyorum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I think I can live with that. | Görmesen de olur. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
So what do we do now? | Bundan sonra ne yapacağız? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
The only one who can stop this is Flint. | Bu işi yalnızca Flint durdurabilir. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I'll just have to find someone to convince him. | Onu ikna edecek birilerini bulmam gerekecek. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
He's moving in a direction that promises unimaginable chaos. | Akıl almaz bir kargaşa çıkartacak doğrultuda ilerliyor. ...kendilerini anlayabailirler. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
He won't listen to me, | Bana kulak asmıyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
but perhaps he would listen to an appeal from you. | Belki sizden duyarsa mantığın sesine kulak verir. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I appreciate your frustration. | Hayal kırıklığına uğraman anlaşılır bir durum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Were there something I could do to help, I assure you I would. | Elimden bir şey gelseydi seni temin ederim ki yardımımı esirgemezdim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You can make him see how destructive his actions would be. | Hareketlerinin nasıl yıkıcı sonuçlar doğuracağını anlamasını sağlayabilirsin. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You can make him... If you believe... | Onun bunları görmesini... Herhangi birinin... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
if you believe anyone can make him see anything, | Onu herhangi birinin bir şeyleri anlaması için yönlendirebileceğine inanmışsan... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
you must not know him very well at all. | ...onu hiç mi hiç tanımamışsın demektir. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I'm sorry. I can't help you. | Özür dilerim. Sana yardım edemem. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You weren't here the last time they came. | Geçen sefer burada yoktun. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
200 Spanish soldiers walked onto the beach. | 200 İspanyol askeri karaya çıkmıştı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
They burned the huts on the beach and then the structures in town. | Önce sahildeki kulübeleri sonra da kasabadaki binaları ateşe verdiler. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
When the whole of Nassau was a smoking wreck, | Nassau tam bir harabeye dönmüşken... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
they turned their eye inland. | ...gözlerini adanın içine diktiler. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
They raped, they murdered, | Tecavüz ettiler, cinayet işlediler. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |