Search
English Turkish Sentence Translations Page 7773
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Well, the thought crossed my mind. | Aklımdan geçmedi değil. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
But I'm hoping | Ama umuyorum ki... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
that once you have a moment to process all of this, | ...tüm bunları kafanda tartma fırsatı bulunca... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
you'll remember that you are the same man | ...Bay Singleton'ın cesedinin başında büyük resim uğruna... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Then you'll realize you were right then. | O zamanlar doğru olanı yaptın. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And the same kind of perspective is what's called for now. | Şu anda da yapman gereken aynısı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Enough! 1 | Yeter! | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I'm going to see my brothers now. | Kardeşlerimi görmeye gideceğim. 1 | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Until I know what you're going to say to the men, | Tayfaya ne diyeceğini bilmeden... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I can't let you say anything to the men. | ...onların yanında ağzını açmana izin veremem. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
He returns at last. It's good to have you back, Lieutenant. | Sonunda döndü. Hoş geldin teğmen. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Sir. Welcome home. | Efendim. Hoş geldin. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Three months. | 3 ay. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Feels like twice as long. | Çok daha uzunmuş gibime geldi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Our campaign against my father and Whitehall | Babama karşı giriştiğimiz siyasi mücadele en hayati aşamasında. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
If you were able to secure the support of the royal governor in Nassau, | Nassau'daki kraliyet valisinin desteğini alabilirsen... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
it might just be the thing that turns the tide in our favor. | ...işler lehimize dönebilir. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
There is no governor in Nassau. | Nassau'da vali falan yok. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I understand the dispute arose over a bribe. | Rüşvet üstünden tartışma çıkmış. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Money that Governor Thompson felt he was owed | Vali Thompson, kaptanlardan birinin daha fazla ödeme yapmasını istemiş. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
That captain recruited others. | Kaptan yanına başkalarını almış. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
They demanded the governor leave the island at once. | Valinin derhal adadan ayrılmasını talep etmişler. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Thompson refused, at which point | Thompson kabul etmemiş. Bir süre sonra... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
a dozen armed men broke into his home, | ...bir düzine silahlı adam evini basmış. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
dragged his wife and nine year old son out into the street | Karısıyla 9 yaşındaki çocuğunu sürükleye sürükleye dışarı çıkartmışlar. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
and slit their throats. | Boğazlarını kesmişler. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
They let him live, so I'm told, | Yaşamasına izin vermişler. Duyduğuma göre... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
so he would tell the tale | ...buna da Nassau'da iplerin kimin elinde olduğunu... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Stupid fuckers. | Siktiğimin salakları. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
By the time I left, men were beginning to occupy the fort. | Ben yola çıkarken hisarı ele geçirmeye başlamışlardı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Had I stayed another day, I'm not sure | Kalsaydım muhtemelen... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
they would have let me leave with my ship. | ...gemimle birlikte ayrılmama izin vermeyeceklerdi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
But what is clear is this, | Şurası açık ki... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
right now, there's no law in Nassau. | ...artık Nassau'da kanun işlemiyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I'm trying to imagine standing up before the lords | Lordlar Kamarası'nda kürsüde durup bu adamlar için af istediğimi düşünüyorum da... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I'm having a difficult time of it. | Zor günler geçireceğim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
The men responsible for this crime deserve to be punished. | Bu suçu işleyenler mutlaka cezasını çekecek. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
But we cannot, we must not | Lakin başkalarının da bundan sorumlu tutulmasına izin veremeyiz, vermemeliyiz. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
As a matter of political reality, | Siyasi gerçekler göz önüne alınırsa... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
our plan is dead. | ...planımız suya düştü. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Not necessarily. | Pek sayılmaz. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
The navy hasn't made its case yet. | Deniz Kuvvetleri henüz fikir belirtmedi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
The navy isn't going to make a case. | Deniz Kuvvetleri fikir falan belirtmeyecek. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
The navy will do whatever Parliament tells it to do. | Parlamento ne derse onu yapacak. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
We're in a time of war. If the Sea Lords | Savaş zamanındayız. Bahriye Şurası... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
were to recommend a change of strategy, who would ignore them? | ...strateji değişikliği önerirse kim kalkıp üstüne laf söyleyecek? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
The war has got nothing to do with it. Doesn't it? | Savaşın bu olanlarla ilgisi yok. Emin misiniz? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Isn't a lawless Nassau a weakness that Spain could exploit? | Kanunsuz Nassau, İspanya'nın faydalanabileceği bir açık değil mi? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
How would you do it? | Nasıl başaracaksın? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
By offering our plan directly to the Sea Lords. | Planınızı doğrudan doğruya Bahriye Şurası'na götürerek. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Making our case to them. | Tasarıyı onların görüşüne sunarak. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
They'd hear you? Yes, I think they would. | Kulak asarlar mı? Evet, bence asarlar. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Ahem, Lieutenant. | Teğmen. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
May I speak with you in private, please? | Biraz konuşabilir miyiz? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It's clear to me now that what lies ahead is the road to ruin. | Bence bu yolun sonu hayırlı değil. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And I'm asking you to stop this right now | Geri dönmek için çok geç olmadan buna son vermenizi istiyorum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
What do you see, lad? | Nasıl görünüyor evlat? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Leeward tower just lost another 10 foot of her wall. | Rüzgar altı kulesinin duvarlarından 3 metre daha eksildi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
The dust is still clearing. | Toz toprak hala dinmedi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You don't like it? No. No, no, no. | Beğenmedin mi? Yok canım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It's quite good. | Gayet de güzel. Bunu yapmazdım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
But here's the thing... | Ama şöyle ki... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
the crew's banner is a sacred thing. | Her tayfanın sancağı kutsaldır. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It must simultaneously strike fear | O sancak altında yelken açanları tek yürek kılarken... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It must be something approaching perfection. | Mükemmelliğe yaraşır bir şey olmalı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Any idea what direction that might be? | Bana yol gösterebilir misin peki? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Darling, I think we'll both know it when we see it. | Tatlım, bence doğrusunu görür görmez anlayacağız. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Don't you? | Haksız mıyım? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Never sailed with a captain this particular before. | Senin gibi bir kaptanla hiç denize açılmamıştım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
We all have the same swords out there. | Denizdeki herkeste aynı kılıçlardan var. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
We all have the same guns. | Aynı top tüfekten. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
But great art... | Ama sanat dedin mi... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
has felled empires | ...imparatorlukları çökertir. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
and therein lies all the difference. | Asıl farkı yaratan da budur. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I don't understand what that means. | Ne demek istediğini anlamadım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
No, but I do. So not to worry. | Ben anlıyorum. O yüzden takma kafana. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
While the rest of this island sits about gawking | Adanın kalanı top sesleri eşliğinde kıyameti... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I'd like to be first men back in the water when the smoke clears | Ortalık yatışır yatışmaz eksiksiz bir biçimde... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Well, while we're on it, we still got details to sort | Hazırlık yaparken en az bu dediklerin kadar önemli bir şeyden daha söz etmemiz lazım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Stores ain't procured, articles ain't signed. | İkmal yapılmadı. Geminin kuralları konuşulmadı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I've seen the draft articles. I'm fine with them as is. | Kabataslak halini görmüştüm. Bence sıkıntı yok. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
But the men ain't. | Ama tayfa var diyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
They got some changes you and I ought to discuss. | Bazı değişiklikler istiyorlar. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Ooh, changes. | Değişiklik demek. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You two making any progress? | Bir gelişme var mı? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Slowly but surely. | Ağır da olsa var. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I'm sorry, you were saying something about the articles. | Gemi kuralları ile ilgili bir şeyler diyordun. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It can wait. | Sonra konuşuruz. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
That ain't letting up anytime soon. | Acelemiz yok nasıl olsa. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Excuse me. | Bana müsaade. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Fucking nightmare it must be up there. | Orası cehenneme dönmüş olmalı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You think he's still in it? | Sence hala orada mıdır? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Who, Charles? | Kim, Charles mı? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
He could get out of that fort without being seen. | Kimseye görünmeden hisardan çıkıp gidebilir. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
He's stubborn but he ain't stupid. | İnatçı ama aptal değil. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
No, I'd say he's terribly stupid when it comes to being stubborn. | Mesele inat olunca aptalın hası bence. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Given a choice between capitulation and survival, | Hayatta kalmakla teslim olmak arasında seçim yapacağında... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I don't image that to be much of a choice for him at all. | ...pek fazla seçim şansı olduğunu sanmıyorum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
He's in that fort, I assure you. | Seni temin ederim ki hala hisardadır. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You think he'll make it? | Sence sağ çıkacak mı bu işten? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |