Search
English Turkish Sentence Translations Page 7776
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Well, I see the difference here, sir. | O zaman geldi diyorum efendim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
He arrived just before you did. | Senden hemen önce geldi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And he told me what you did. | Yaptıklarını bana anlattı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
After he invited you into his home, | Evini sana açtığı halde... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
trusted you to assist his son and daughter, | ...oğluna ve kızına yardım edeceğine dair sana güvendiği halde... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
and you flagrantly violated that trust. | ...o güveni alçakça kötüye kullandın. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Sir, I don't know what he told you, but... | Efendim. Size ne söyledi bilmiyorum ama... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Yes, you do. | Bal gibi de biliyorsun. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I would like to defend you. | Seni savunmayı çok isterdim. Onu İspanyollara mı verecekler? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I would like to remind myself that every man has his flaws, | Herkesin hataları olduğunu, zaafları olduğunu... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
his weaknesses that torment him. | ...kendime anımsatmayı çok isterdim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I would like to help you recover from yours. | Kendi zaaflarından sıyrılman için sana yardım etmeyi çok isterdim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
But not this. It is too profane. | Bu meselede olmaz. Bu mesele resmen zındıklık. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It is too loathsome to be dismissed. | Mide bulandırıcı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
This is your end. | Sonun geldi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Sir, please let me explain. | Efendim. Müsaade buyurun da açıklayayım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Be grateful it didn't happen on the gallows. | Dar ağacını boylamadığına şükret. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You thought I wouldn't hear what you'd done? | Yaptıkların kulağıma gelmez mi sandın? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
In my own house? | Hem de kendi evimde? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
That not even the faintest whisper of it would reach me? | En ufak bir fısıltının dahi bana erişmeyeceğini mi sandın? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Now, this ends quietly, | Bu iş sessizce son buluyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
permanently, | Temelli. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
and in the manner of my choosing. | Hem de benim sonlandırmayı seçtiğim şekliyle. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You are summarily discharged from service. | Ordudan atıldın. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
No charges will be drawn against you | Sana karşı herhangi bir suçlama yöneltilmeyecek. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
provided you leave London quietly | Londra'yı sessiz sedasız terk etmen... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
and are neither seen nor heard from again. | ...ve gözümüze görünmemen koşuluyla. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
If either the earl or I | Kont yahut da ben... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
feel that this bargain has been breached, | ...bu şarta uymadığına kanaat getirirsek... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
the charges brought against you will be swift and unyielding. | ...hakkında derhal soruşturma başlatılacak. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Where's Thomas? | Thomas nerede? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
They came. The earl's men. | Kontun adamları geldi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It happened quickly before I could do anything to stop it. | Engel olmaya fırsat bulamadan iş işten geçti. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
They took him. Took him? Took him where? | Alıp götürdüler. Götürdüler mi? Nereye? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Bethlem Royal Hospital. | Bethlem Kraliyet Hastanesi'ne. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
He is to be committed there, | Seninle zina yaptığımı öğrenmenin sonucunda... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Our affair? That is what the story will be. | Seninle mi? Bahaneleri bu. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I have been given until nightfall | Akşam karanlığı çökmeden evden ayrılmam söylendi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And then you and I are to disappear. | Sonra sen de ben de gözden kaybolacağız. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I have friends in Amsterdam, Paris, Brussels. | Amsterdam, Paris ve Brüksel'de arkadaşlarım var. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I can get you set up comfortably. | Rahat edeceğiniz bir yere yerleşmenizi sağlayabilirim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Perhaps at some point, I can figure out a way to get you back here. | Hatta bir süre sonra geri dönmenizi bile sağlayabilirim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I'm not leaving. James. | Gitmeyeceğim. James. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
We're gonna get him out of there. We can't. | Onu oradan kurtaracağız. Yapamayız. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You watch me. You think you're angry about this? | Görürsün. Senden başka kimsenin sinirlenmediğini mi sanıyorsun? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I'm beyond that. I am enraged! | Sinirlenmek tabiri hafif kalır. Öfkemden deliye döndüm! | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
He is my husband. | O benim kocam. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Before they took him away, he made me promise him... | Zorla götürülmeden önce bana söz verdirdi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
that no matter what happened next, that you and I... | Ne olursa olsun sen ve ben... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
would take care of each other. | ...birbirimize emanetmişiz. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
The danger here is real. | Buradaki tehlike sahici. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Thomas is gone. | Thomas artık yok. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And now you and I must leave this place. | Şimdi de seninle buradan ayrılmak zorundayız. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
We need to get you moving. | Sizi buradan uzaklaştırmalıyız. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
When we get to the harbor, I'll arrange passage for you. | Limana varınca sağ salim yola çıkmanıza sağlayacağım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Anything you need that you don't have, I'll see sent to you. | Neye ihtiyacınız varsa temin edeceğim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
In the meantime, my friends | Bu süre zarfında arkadaşlarım... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
will ensure that you're taken care of. | ...ihtiyacınızı görürler. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
We won't be with your friends. | Arkadaşlarının yanına gitmiyoruz. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
We're not going to Paris. | Paris'e gitmiyoruz. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Or Brussels or Amsterdam. | Brüksel'e ya da Amsterdam'a da. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Then where are you going? | Nereye gideceksiniz? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Open the crate. | Sandıkları açın. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Pass 'em down. Pass 'em down. | Tüfekleri dağıtın. Dağıtın. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Idelle said you were looking for me? | Idelle'in dediğine göre beni arıyormuşsun. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
To your knowledge, have any of Flint's crew | Flint'in tayfası sahile ayak bastığından beri... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Not that I'm aware of. | Bildiğim kadarıyla hayır. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Back from a lengthy journey | Uzun bir seferden sonra... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
and not one of them has felt the need to have a go? | ...hiçbiri ihtiyaç gidermek istemedi mi yani? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Preparing for battle. | Savaş için hazırlanıyorlar. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Perhaps they have set pleasure aside for the moment. | Zevki şimdilik bir kenara bırakmışlardır. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Mmm, or maybe they was told to stay the fuck away from here. | Belki de buradan uzak durmaları söylenmiştir. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
To prevent them from divulging a secret. | Dışarı bilgi sızmasın diye. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Charlotte. Don't. | Charlotte. Başlama gene. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
What? You're crowding me. | Ne? Sıkıştırıyorsun beni. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I understand this is very important to you, but I can't work like this. | Çok önem verdiğini biliyorum ama bu şekilde çalışamam. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You have regular custom with the men of Captain Flint's crew, yes? | Kaptan Flint'in tayfasından müdavimlerin var değil mi? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It's all right. | Rahat ol. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Just one. He won't let the others near me. | Bir tane. Ötekileri yanıma yaklaştırmıyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Has he paid you a visit yet since his recent arrival? | Vardıklarından beri yanına hiç uğradı mı? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
No, but he will. | Hayır ama gelir yakında. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Can't stay away for long, that one. | Çok fazla uzak kalamıyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
If or when he finally decides to visit you, | Nihayet yanına uğradığında... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I'd like to know what he has to say about the Urca gold. | ...Urca altını hakkında ne diyeceğini öğrenmeyi çok isterim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You haven't heard? | Duymadın mı? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Everyone's saying it wasn't there. | Milletin dediğine göre bulamamışlar. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
They ran into a man of war instead, managed to nick that ship. | Onun yerine karşılarına savaş gemisi çıkmış ve o gemiyi ele geçirmişler. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Yes, I know. Just indulge me, will you? | Biliyorum. Sen yine de bir yokla tamam mı? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Mr. Rackham. Mm. | Bay Rackham. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
A word. With me? | Konuşabilir miyiz? Benimle mi? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Thank you, love. | Sağ olasın aşkım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
"Thank you, love?" | Sağ olasın aşkım mı? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
What's this? We need to talk about these articles. | Ne oluyor? Gemi kurallarını gözden geçirmeliyiz. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And I thought it best if we could have the conversation | baş başayken konuşursak daha iyi olur dedim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
All right. What's the matter with the articles? | Tamam. Neymiş mesele? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
A few things. | Birkaç nokta var. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Max... Let me stop you there. | Max... Dur bakayım orada. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Yes, it's unorthodox to entitle a woman to a share of the profits, | Bir kadının ganimetten pay almasının alışılmadık bir şey olduğunu biliyorum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
but this is clearly a special case. | Ancak bizimkisi çok özel bir durum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
That particular woman is a font | Bu kadın bizim fahişe istihbaratımızın başı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |