Search
English Turkish Sentence Translations Page 7779
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I have committed men and resources | Kaptan Vane'i hisardan indirmeme yardım edersen... Kaptan Vane'i hisardan indirmeme yardım edersen... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Back from a lengthy journey, | Uzun bir yolculuktan geldiler. Uzun bir yolculuktan geldiler. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
and not one of them has felt the need to have a go. | Yine de hiçbiri ihtiyaç gidermeye gelmedi. Yine de hiçbiri ihtiyaç gidermeye gelmedi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Maybe they was told to stay away from it. | Buradan uzak durmaları söylenmiştir. Buradan uzak durmaları söylenmiştir. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
To prevent them from divulging a secret. | Sırlarını ellerinden almayalım diye. Sırlarını ellerinden almayalım diye. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Max's share ain't the only item the men took issue with. 1 | Adamların tek derdi Max'in payı değil. Adamların tek derdi Max'in payı değil. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You chose her. | Onu seçtin. Onu seçtin. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
They gave me a choice, but it was no choice. | Bana verdikleri seçim şansı sözde seçim şansı idi. 1 Bana verdikleri seçim şansı sözde seçim şansı idi. 1 | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Anne? Anne! | Anne? Anne! Anne? Anne! | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Until I know what you're going to say to the men, | Adamlara ne diyeceğini bilmedikçe... Adamlara ne diyeceğini bilmedikçe... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I can't let you say anything to the men. | ...yanlarında ağzını açmana izin veremem. ...yanlarında ağzını açmana izin veremem. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
The girl's name is Abigail Ashe. | Kızın adı Abigail Ashe. Kızın adı Abigail Ashe. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You need to obtain her from Captain Vane. | Onu Kaptan Vane'in elinden kurtarmalısın. Onu Kaptan Vane'in elinden kurtarmalısın. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And when you return her to her father, | Babasına onu teslim ettiğinde... Babasına onu teslim ettiğinde... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
you're going to explain what it is you're trying to accomplish here... | ...burada ne başarmaya çalıştığını anlatacaksın. ...burada ne başarmaya çalıştığını anlatacaksın. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
a Nassau that can self govern. | Kendi kendini yönetebilen bir Nassau. Kendi kendini yönetebilen bir Nassau. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It's too great of a force to defeat. | Dövüşmeye kalkarsak hakkından gelinemeyecek kadar kalabalık bir güç. Dövüşmeye kalkarsak hakkından gelinemeyecek kadar kalabalık bir güç. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
The only way to beat it is to cut off its head. | Yenmenin tek yolu... Yenmenin tek yolu... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Had I two rounds left, | 2 mermim daha var. 2 mermim daha var. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I would shoot both of you and be done with all of this. | İkinizi birden vurup bu iş kökünden çözerim bak. İkinizi birden vurup bu iş kökünden çözerim bak. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Can't avoid it any longer. It's time you made a choice. | Artık bunu öteleyemezsin. Seçim yapmanın vakti geldi. Artık bunu öteleyemezsin. Seçim yapmanın vakti geldi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You two will resolve this. | Aranızda çözeceksiniz. Aranızda çözeceksiniz. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
This isn't going to end the way you want it to. | Senin istediğin şekilde sonuçlanmayacak. Senin istediğin şekilde sonuçlanmayacak. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
This ends in this room right now. | Bu odada hemen şimdi sonuçlanacak. Bu odada hemen şimdi sonuçlanacak. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
He can't let it, and neither can I. | O da yanaşmaz buna, ben de yanaşmam. O da yanaşmaz buna, ben de yanaşmam. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Why the fuck should I sit? | Ne oturaca'm lan! Ne oturaca'm lan! | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
There is a girl in your possession. | Elinde bir kız rehin. Elinde bir kız rehin. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Her name is Abigail. | Adı Abigail. Adı Abigail. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Give her to me and I will stand down my men. | Onu bana verirsen adamlarımı çekerim. Onu bana verirsen adamlarımı çekerim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You can have the fort. | Hisar sende kalır. Hisar sende kalır. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You'd give all this up for a little money? | Azıcık para için mi cayıyorsun? Azıcık para için mi cayıyorsun? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
She's worth more to me than money. | Benim için paradan daha kıymetli. Benim için paradan daha kıymetli. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
She's the future of this place. | O kız buranın istikbali. O kız buranın istikbali. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Send word for your father. | Babana haber gönder. Babana haber gönder. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
He should hear this as well. | Konuşmamıza o da dahil olmalı. Konuşmamıza o da dahil olmalı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
We're through the Twin Pass and well into the zone on schedule. | Planlandığı gibi İkiz Geçitleri aşıp hedeflenen alana vardık. Planlandığı gibi İkiz Geçitleri aşıp hedeflenen alana vardık. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Captain? Listen. | Kaptan. Dinle. Kaptan. Dinle. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Do you hear it? | Duyuyor musun? Duyuyor musun? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
No women. | Hiç kadın yok. Hiç kadın yok. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Yes, well... | Evet, öyle... Evet, öyle... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
in any event, according to the whore, | Orospunun dediğine göre True North buralarda bir yerlerde olmalı. Orospunun dediğine göre True North buralarda bir yerlerde olmalı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
According to the whore, the ship is insured | Yine orospunun dediğine göre gemi sigortalanmış. Yine orospunun dediğine göre gemi sigortalanmış. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
so they should surrender the moment they see the black, | Kara sancağı görür görmez teslim olacaklardır. Kara sancağı görür görmez teslim olacaklardır. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
netting the men a quick and painless score, | Hemen yanaşıp zahmete girmeden vurgunu yaparız. Hemen yanaşıp zahmete girmeden vurgunu yaparız. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
and you an auspicious debut. | Siz de kutlamanızı yaparsınız. Siz de kutlamanızı yaparsınız. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Now it's just a matter of whether or not | Geriye yalnızca orospunun verdiği bilginin doğru olup olmadığı kalıyor. Geriye yalnızca orospunun verdiği bilginin doğru olup olmadığı kalıyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And if there's anything you need assistance with today, | Ayrıca herhangi bir konuda yardıma ihtiyacınız olursa... Ayrıca herhangi bir konuda yardıma ihtiyacınız olursa... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
please don't hesitate to ask me. | ...çekinmeden bana danışabilirsiniz. ...çekinmeden bana danışabilirsiniz. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Such as? Well, I've heard things. | Ne gibi? Kulağıma bazı şeyler geldi. Ne gibi? Kulağıma bazı şeyler geldi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Heard the role you played on the Ranger | Ranger'da neredeyse tamamen siyasi bir rol üstlenmişsiniz. Ranger'da neredeyse tamamen siyasi bir rol üstlenmişsiniz. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Heard Captain Vane was the sailor among you. | Denizcilik faslı Kaptan Vane'in göreviymiş. Denizcilik faslı Kaptan Vane'in göreviymiş. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It's nothing to be ashamed of. | Utanılacak bir şey yok. Utanılacak bir şey yok. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You certainly would not be the first man | Kaptanlığı kaptan seçildikten sonra öğrenen... Kaptanlığı kaptan seçildikten sonra öğrenen... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I see. Look, Jack. | Anlıyorum. Dinle beni Jack. Anlıyorum. Dinle beni Jack. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I vouched for you. | Sana kefil oldum. Sana kefil oldum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
We are both invested in this... | Bu deneyin yolunda gidip gitmemesi... Bu deneyin yolunda gidip gitmemesi... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
experiment working out. | İkimizi birden ilgilendiriyor. İkimizi birden ilgilendiriyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Sails! | Gemi göründü! Gemi göründü! | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
West, northwest! | Batı kuzeybatı doğrultusunda! Batı kuzeybatı doğrultusunda! | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It's the True North! | True North bu! True North bu! | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Right where she's supposed to be. | Tam da olması gereken yerde. Tam da olması gereken yerde. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
All right, gents! Let's go get her! Come to starboard. | Pekala gençler! Yetişelim şuna! Dümeni sancak tarafına kır! Pekala gençler! Yetişelim şuna! Dümeni sancak tarafına kır! | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Make a heading west, nor west to intercept her. | Önünü kesmek için batı kuzeybatı doğrultusunda seyredin! Önünü kesmek için batı kuzeybatı doğrultusunda seyredin! | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Chop it off on the braces and strike the mainsail and foresail. | Payandaları kesin, ana yelkenle ön yelkeni mayna edin! Payandaları kesin, ana yelkenle ön yelkeni mayna edin! | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Today! | Derhal! Derhal! | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Bit of a surprise to them, that one, wasn't it? | Biraz şaşırdılar öyle değil mi? Biraz şaşırdılar öyle değil mi? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Not to blame them, | Hak vermek lazım onlara da... Hak vermek lazım onlara da... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
seeing as that you just opened a pursuit | ...hızın ana unsur olduğu bir kovalamacada yelkenleri indirip bizi... ...hızın ana unsur olduğu bir kovalamacada yelkenleri indirip bizi... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Though I suppose there's a chance | Gerçi yelkenleri indirince geminin daha atik olma ihtimali de var. Gerçi yelkenleri indirince geminin daha atik olma ihtimali de var. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Tack hard to starboard to alter our angle of approach. | Yanaşma açımızı değiştirmek için rüzgara göre sancak tarafına dümen kırmışsındır. Yanaşma açımızı değiştirmek için rüzgara göre sancak tarafına dümen kırmışsındır. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Come up right behind her and steal her wind. | Hedefin hemen ardına yanaşıp rüzgarından faydalanacaksın. Hedefin hemen ardına yanaşıp rüzgarından faydalanacaksın. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Heard you the first time! | Kaçıncı söyleyişin! Kaçıncı söyleyişin! | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Second set! | Yeni bir gemi göründü! Yeni bir gemi göründü! | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
West, south west! | Batı güneybatı doğrultusunda! Batı güneybatı doğrultusunda! Nassau bekliyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Two prizes. | 2 ganimet birden mi? 2 ganimet birden mi? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Not likely. | Hiç sanmam. Hiç sanmam. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It's pursuing ours. | Bizimkinin peşinde. Bizimkinin peşinde. ...yolunu çizecek ve bir sonrakinde ne duymak istediğini... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Another hunter. | Bir avcı daha. Bir avcı daha. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
We have competition it would seem. | Rekabetle karşı karşıyayız anlaşılan. Rekabetle karşı karşıyayız anlaşılan. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Fuck this. | Sikerler. Sikerler. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Where are you going? | Nereye? Nereye? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I'll be back in an hour. 1 | Bir saate kalmaz dönerim. Bir saate kalmaz dönerim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Anyone asks, I'm taking a shit. | Soran olursa sıçmaya gitti dersin. Soran olursa sıçmaya gitti dersin. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Who shits for an hour? | Bir saat sıçılır mı be? Bir saat sıçılır mı be? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I do. | Sıçılır. Sıçılır. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Captain says anyone walks away from this beach | Kaptan dedi ki sahilden ayrılan olursa bir daha dönmeye yeltenmesin. Kaptan dedi ki sahilden ayrılan olursa bir daha dönmeye yeltenmesin. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Shut the fuck up. | Sus bir amına koyayım. Sus bir amına koyayım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And what's worse, you're going to go | Üstüne üstlük bir de koca adada... Üstüne üstlük bir de koca adada... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
to the one place on the island he said we're not allowed to go. | ...gitmemizin yasak olduğu yegane yere gideceksin. ...gitmemizin yasak olduğu yegane yere gideceksin. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
He said the whores there work too hard | Dediğine göre oradaki orospular aklındaki sırları çalmak için uğraşıyormuş. 1 Dediğine göre oradaki orospular aklındaki sırları çalmak için uğraşıyormuş. 1 | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Mate, I'm so close, I can smell her. | O kadar yakınız ki kokusunu alabiliyorum. O kadar yakınız ki kokusunu alabiliyorum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
So either I'm going up there and fucking Charlotte, | Ya gider Charlotte'u sikerim. Ya gider Charlotte'u sikerim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
or I'm fucking you down here | Ya da Charlotte'u düşünerek şuracıkta seni sikerim. Ya da Charlotte'u düşünerek şuracıkta seni sikerim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Tell her I said hello. | Selamımı söyle. Selamımı söyle. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Right. | Tamam. Tamam. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Fuck. | Hay sikeyim. Hay sikeyim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Men cannot be kept in this state. | Adamlar böyle duramaz. Adamlar böyle duramaz. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Sooner or later, they must fight | Çok geçmeden ya savaşmalılar ya da savaşa girmeyeceklerini öğrenmeliler. Çok geçmeden ya savaşmalılar ya da savaşa girmeyeceklerini öğrenmeliler. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And now he's nowhere to be found. | Tam da ortadan kaybolacağı tuttu. Tam da ortadan kaybolacağı tuttu. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Much can be said about Captain, | Kaptan için pek çok şey söylenebilir. Kaptan için pek çok şey söylenebilir. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |