Search
English Turkish Sentence Translations Page 7822
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
He threatened me at school... I was just responding. | Beni okulda tehdit etmişti, ben de karşılık veriyordum. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Because his girlfriend didn't want you? | Kız arkadaşı seni istemedi diye mi? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
What did she say? | Konuştunuz mu, o ne dedi? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
This alleged threat of his, were there witnesses? | Söylediğin bu tehdit olayını gören başka birileri var mı? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Yeah, a few of his friends Jason, Tyler, | Evet yanında arkadaşları vardı, Jason, Tyler ve birkaç kişi daha. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
You mean the rest of the hockey team? | Hokey takımının geri kalanı yani? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
What we don't know is... | Bilmediğimiz şey ise, neden bu kadar kızın olduğun? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
What did the world do to you? | Dünya sana ne yaptı böyle? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Can I see my dad now? | Babamı görebilir miyim? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Can you believe this? | Bunlara inanıyor musun? Kılık kıyafetin uyuyor. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
You wanted to stand out, Sean, so now you do. | İnsanlardan uzak durmak istedin Sean, al işte bu hâldesin. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
How's it feel? | Ne hissediyorsun? Hapisteyim, nasıl hissetmemi bekliyorsun? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I've been charged too, Sean. | Zamanında bende yargılandım Sean. Ateşli silahların uygunsuz depolanmasından. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I've lived alone for ten years. | 10 yıl yalnız yaşadım. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
They're saying I loaded them. They're saying it's like Columbine. | Silahları benim doldurduğumu, bunun tıpkı Columbine gibi olduğunu söylüyorlar. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I know! | Biliyorum! Dışarıda ne kadar basın mensubu var biliyor musun? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Does mom know? | Annem biliyor mu? Duyduğuna eminim. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
But they can't give out my name, | Reşit olmadığım için haberlerde ismimi söyleyemezler değil mi? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
They can give out mine, so trust me she knows. | Benimkini söyleyebilirler ama, o yüzden emin ol annen duymuştur. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
She's probably on a beach somewhere breathing a huge | Şu an sahilde derin bir nefes alıp, onun değil de benim problemim... | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
sigh of relief because you're my problem now and not hers. | ...olduğunu düşünüp rahatlıyordur. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I should've been there to raise you myself. | Yanında olup seni büyütmem gerekirdi. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
But you weren't. | Ama değildin. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Does he have to wear those? | Onları takmak zorunda mı? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
The whole town's in there, Sean. | Tüm kasaba burada Sean. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Take a seat. | Otur bakalım. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Hi. You must be Sean? | Merhaba, sen Sean olmalısın? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Hi, I'm Andy Lewis, with Legal Aid. | İsmim Andy Lewis, avukatınım. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I've just been assigned your case. | Davana beni atadılar, dosyan daha yeni elime geçti. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Wow, it's nutso in here. | Herkes delirmiş gibi. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Can you just tell them I'm not who they think I am? | Onlara düşündükleri kişi olmadığımı söyler misin? Her şey sırayla. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
We'll get you bail, then I'll have a chance | Önce kefalet belirlenecek, sonra da dosyanın üzerinden tekrar geçip konuşacağız tamam mı? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
All rise. | Herkes kalksın. Eastport İl Mahkemesi oturumu başlamıştır. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
The honourable Judge Campbell presiding. | Oturum başkanı Yüce Yargıç Campbell. Teşekkürler, oturabilirsiniz. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Case number 6215, in the matter of | Dava numarası 6215. Hükümet, Sean Richard Randall'a karşı. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Your honour, Mr. Randall is accused | Sayın Yargıç, Bay Randall Easport Lisesi'nde belirli öğrencileri ve öğretmenleri... | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
targeting specific students and teachers at Eastport High. | ...tehdit etmekle ve onlara karşı saldırı plânı yapmakla suçlanıyor. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Mr. Randall is clearly out of control and a threat to himself | Açıkça görülüyor ki, Bay Randall kontrolünü tamamen kaybetmiş... | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Due to the uncertain nature of the threats and the | Tehditlerin nedeninin bilinmemesi ve sanığın istikrarsız davranışlarından dolayı... | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
at this time and he be remanded for the safety of | ...kefaletle bırakılmasının reddedilmesini, kendisinin ve... | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
himself and the community. | ...toplumun güvenliği için sanığın gözaltında tutulmasını istiyoruz. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Proceed. | Devam edin. Sayın Yargıç. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I'd just like to say that I find this a little bit extreme. | Doğruyu söylemek gerekirse, istenilenleri biraz aşırı buldum. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
My client here has done nothing but utter a few threats... | Müvekkilim birkaç tehdit savurmak dışında başka bir şey yapmamıştır. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I'll have decorum in my court, | Herkesi sağduyuya davet ediyorum, yoksa Şerif'ten salonu boşaltmasını isteyeceğim. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
The point I'm trying to make your honour, | Demek istediğim şey şu ki Sayın Yargıç, müvekkilim henüz reşit bile değildir. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
It's my understanding that if there is a parent or guardian | Benim anlayışıma göre, ona bakacak ve sorumluluk alacak ailesi ya da... | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
present and responsible, bail should be granted. | ...yasal bir vasisi var ise, kefaletle serbest bırakılmalıdır. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Not if the parent is the one providing illegal firearms. | Yasadışı ateşli silahları temin eden ailesi değilse tabii. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Mr. Randall, do you understand the | Bay Randall, suçlamaların ciddiyetinin farkında mısınız? Evet. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
This is a tight knit community. | Burası birbirine sıkıca bağlanmış bir topluluktur. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
When you threaten our children, you threaten us all. | Çocuklarımızı tehdit ederek, bizi de tehdit etmiş oluyorsun. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I'm going to deny bail, Mr. Randall, | Kefaletle bırakılmanızı reddediyorum Bay Randall, soruşturmayı da durduruyorum. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
You're going to Waterville. | Kendi iyiliğin ve toplumun iyiliği için Waterville ıslahevine gideceksin. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Step through. | Devam et. Çizgiye doğru yürü. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Turn around and face me. | Yüzünü bana dön ve ayakkabılarını çıkar. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Take off your socks. | Çoraplarını da çıkar. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Empty your pockets. | Ceplerini boşalt. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Take off your shirt. | Tişörtünü çıkar. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Rub your hands through your hair. | Ellerinle saçını karıştır. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Hold out your arms. | Kollarını ve ağzını aç. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Wide as you can please. | Açabildiğin kadar aç lütfen ve dilini çıkar. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Turn around. | Arkanı dön ve domal. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
BARKHOUSE! | İT KOĞUŞU! Senin hücren 2B. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Alright, settle down. | Tamam sakinleşin. Sakinleşin dedim. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
In your cells in twenty minutes. | 20 dakika içinde herkes hücresinde olacak. Sizi izliyor olacağım. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
It is about time I got a new bitch... | Yeni göt oğlanımız olması yakındır... Gözlerini deviriyor. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Fresh meat, huh? | Körpe biri gelmiş demek. Trevor'a dikkat et. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I get the headlines. | Yeni haberleri ben veririm. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
What's the password? | Şifre ne? Git şuradan. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Welcome to the human fish tank. | İnsan akvaryumuna hoş geldin. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
You don't mind. | Sorun olmaz değil mi? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Can't whistle. | Islık çalmak yasak. Özgür olan kuşlar ıslık çalar. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I didn't know. | Bilmiyordum. Bilmiyormuş. Bilmiyormuş. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Speaking of birds fucking parrot over here. | Kuşlardan bahsetmişken, burada da lanet olası bir papağan var. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
The question is... | Asıl soru şu; sen ne tür bir kuşsun? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Don't answer. | Cevap yok. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
We have a tradition here on West 7, ah. | Batı 7'de bir geleneğimiz var değil mi? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Amherst teen arrested for ATM bank fraud. | Amherst eyaletinde bir genç ATM soygunu sırasında yakalanır. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Ray, you're up. | Ray senin sıran. Tek bir kelime dahi etme. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I picked Hartford youth gets | Hartfordlu genç ölümcül silahla saldırıdan dolayı 6 ay ceza alır. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Yarmouth teen sentenced for eleven counts of joyridinq. | Yarmouthlu genç 11 kez keyfi araba çalmaktan dolayı mahkûm edilir. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Could I see bank fraud? | Banka soygununu olabilir mi? Belki. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
But assault with a deadly weapon? | Peki ya ölümcül silahla saldırı? Aidsli sikiyle belki olabilir. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
And joyriding? | Ya keyfi araba hırsızlığı? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I swear Lucas you get dumber by the minute. | Lucas yemin ediyorum her geçen dakika daha da sersemleşiyorsun. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Look at his face. | Şunun suratına bak. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Joyriders are friendly. | Keyfi araba hırsızları arkadaş canlısı insanlardır. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
That's why they're called joy riders. | Bu yüzden onlara keyif sürücüleri denir. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
This bird don't like people. | Bu kuş ise insanları sevmiyor. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
He's got that my shit don't smell | Suratında "benim bokum kokmaz" bakışı var. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Eastport teen denied bail for planning school massacre. | Eastportlu gencin kefaletle serbest kalması, okulda katliam plânladığı için reddedildi. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Trevor got it, I can see it in his face. | Trevor kazandı, suratından anladım. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Whoa whoa whoa, he hasn't even one chosen yet. | Henüz birini seçmedi. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Get them all in front of him. | Hepsini önüne koyun. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Come on, newbie, who the fuck are you? | Hadi yeni çocuk, kimsin sen? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I knew it man. | Biliyordum dostum. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I knew he was one of them stinky ass, | Kart numarası çalan kuru götlerden biri olduğunu biliyordum. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Count up! | Herkes sayıma. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Hello? | Merhaba. Deanna? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |