Search
English Turkish Sentence Translations Page 7826
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Hey! | Hey! Yukarı çıkma zamanı geldi. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Hey, look who it is. | Bak burada kim var. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Careful, he's got a weapon. | Dikkatli ol, silahı var. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
So like I'm confused man | Biraz kafam karıştı doğrusu, onunla sevişmek mi istedin... | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
or did you want to kill her? | ...yoksa onu öldürmek mi istedin? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Fuck her then kill her? | Önce sevişip sonra öldürmek mi? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Kill her then fuck her? | Yoksa önce öldürüp sonra sevişmek mi? Hangisini yapmak istedin? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Sean! Sean! | Sean! Sean! Ne yapmak istedin dostum? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
What are you doing? I'm working! | Ne yapıyorsun? Çalışıyorum. Çok pardon. Sean hemen gitmemiz lâzım. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Get your fucking hands off me! | Çek şu ellerini üzerimden. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Go! 1 | Git! | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Sean! | Sean! Neler oluyor? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I just wanted to see you. | Sadece seni görmek istedim. Hep seni düşündüğümü biliyor musun? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
You can't be here. | Burada olmamalısın. Seni görürlerse polisi arayabilirler. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I got into a fight with my dad. | Babamla kavga ettim, sanırım ona vurdum. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I'm pretty sure I hit him. | Ona vurduğuma oldukça eminim. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Are you okay? | İyi misin? Hayır. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
We can't talk here. | Burada konuşamayız. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Try me later on Skype, but wait until after eleven, | Akşam annemlerin uykuya dalmasını bekleyip... | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
just give my parents a chance to fall asleep, okay? | ...11'den sonra Skype'dan bana ulaşmayı dene olur mu? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
SEAN! SEAN! | Sean! Sean! | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
OPEN THE FUCKING DOOR, SEAN! | Aç şu kapıyı Sean! | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Get out of my way. | Yolumdan çekil. Tekrar vuracak mısın? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
That was an accident. | Sadece bir kazaydı. Neler oluyor? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
You knew the rules. | Kuralları biliyorsun ama neden uymuyorsun? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I can't be you. | Senin gibi olamam. Hapse mi dönmek istiyorsun? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I AM IN JAIL! | Zaten hapisteyim, görmüyor musun? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Fine, get the fuck out. | Tamam, siktir git o zaman. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Fuck! | Ha siktir. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
How was I supposed to know | Telefondakinin babası olduğunu nasıl bilebilirdim ki? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Mr. Johns. | Bu kadar kısa sürede geldiğiniz için teşekkürler Bay Johns. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
So, here's the deal. | Anlaşma şöyle; aileler taciz cezası için evrak dolduruyorlar. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
They can do that? | Bunu yapabilirler mi? Sean'ı resmen tuzağa düşürmüşler. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
It's still a breach of probation, Ricky, | Denetimli serbestliği ihlal etti Rick, aileler Sean'ı tehdit olarak görüyorlar. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
You were reckless, Sean. | Çok dikkatsizdin Sean. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
You knew the conditions of your release | Serbest kalma şartlarını biliyorsun, listedeki kişilerle görüşmeyeceksin. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
How hard is that? | Bu ne kadar zor olabilir ki? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Look, he likes this girl, | Bak, Sean o kızdan hoşlanıyor, kız da Sean'dan. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
It's the parents that are threatened. | Kendilerini tehlikede hissedenler aileler, kız değil. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Sure, it's not like he bought their daughter flowers | Ama bu kıza çiçek almaya ya da mezuniyet balosuna götürmeye benzemiyor. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
He had her in his revenge plan. | İntikam plânında o kız da vardı. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
He didn't have a revenge plan. | Sean'ın intikam plânı yoktu. Evet ama onlar olduğunu düşünüyor. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
So what do we do now? | Peki şimdi ne yapacağız? Daha önce ne yaptıysak onu Ricky. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
He goes in, says he's sorry, | Gidecek, özür dileyip bir daha olmayacağını söyleyecek ve dersini alacak. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
At most he's going to get house arrest, | En fazla 3 ay ev hapsi cezası alır. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I didn't harass her. | Onu taciz etmedim. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Then take it to trial, put her on the stand. | O zaman mahkemede onu şahit yapalım. Eminim o zaman da sana ayılıp bayılacaktır. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
They want to send you back. | Seni ıslahevine geri göndermek isteyecekler. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Okay. | Tamam, iyi görünüyorsun. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Hey, don't worry, we're going to | Merak etme, seni kurtaracağız. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Don't look at them, Sean. | Onlara bakma Sean. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
All rise. | Herkes kalksın. Eastport İl Mahkemesi açılmıştır. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
The honorable Judge Campbell presiding. | Duruşmaya Yüce Yargıç Campbell başkanlık edecek. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Thank you, you may sit. | Teşekkürler, oturabilirsiniz. Bay Johns? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Your honour, at this point my client | Yüce Yargıç, duruşmanın bu aşamasında müvekkilim suçunu kabul edecek. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
And does this satisfy the Crown, Miss Harris? | Bu davacı olan Krallığı memnun etti mi Bayan Harris? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
The Crown is satisfied. | Evet, efendim. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Mr. Randall, please step forward. | Bay Randall, lütfen öne gelin. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
State your full name for the record. | Kayıtlara geçmesi için tam adınızı söyleyin. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Sean Richard Randall. | Sean Richard Randall. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Sean Richard Randall, do you understand that | Sean Richard Randall, insanları taciz ettiğinize dair suçlamaları... | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
and that this guilty plea is being entered of | ...kendi özgür iradenizle kabul ettiğinizi onaylıyor musunuz? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Yes, I understand what you're saying. | Evet, dediklerinizi anladım. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Listen... this isn't about what I say. | Olayın benim söylediklerimle hiçbir alâkası yok. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
We want to hear how you feel about your actions. | Davranışlarından dolayı nasıl hissettiğini bilmek istiyoruz. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
You mean going up to Deanna? | Deanna'nın evine gitmem hakkında mı? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Going up to her, emailing her, | Evine gitmen, e posta atman... | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
following her home from school, harassing her at work... | ...okuldan çıkışta takip etmen, işte taciz etmen... | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Mr. Randall? | Bay Randall, sizi bekliyoruz. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Well, um... | Olaylar onu alışveriş merkezinde çalışırken görmemle başladı... | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
and I just wanted to apologize | ...sadece olanlar için özür dilemek istemiştim. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Look at me, Mr. Randall. | Bana bakın Bay Randall. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
So you wanted to make things right? | Özür dileyerek her şeyi düzeltmek istediniz yani öyle mi? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
You wanted to apologize for planning to kill her | Onu ve arkadaşlarını öldürmeyi plânladığınız için özür dilemek istediniz öyle mi? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Tell me, Mr. Randall, | Lütfen söyleyin Bay Randall, böyle bir şey için nasıl özür dilenir ki? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
That's not why I was apologizing. | Onun için özür dilemek istememiştim. Ne için istemiştin? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Because I didn't want her to think she | Benden korkması gerektiğini düşünmesini istemedim. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I wasn't planning to kill her. | Onu öldürmeyi plânlamamıştım. Ben aslında hiçbir şey plânlamamıştım. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Mr. Johns, I think you should | Bay Johns, bence müvekkilinizle biraz konuşmalısınız. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
He seems to be confused as to exactly why we're here. | Neden burada olduğumuz konusunda aklı karışmış durumda. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
What are you doing? | Ne yapıyorsun? Doğruyu söylüyorum. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Do you want to go back inside | O hayvanların olduğu yere mi dönmek istiyorsun? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
He's embarrassing himself, Ricky. | Kendini küçük düşürüyor Ricky. Bırak konuşsun Barry. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Your honour, I tried to make it clear, | Yüce Yargıç durumu açıklamaya çalıştım ama müvekkilim kendi adına konuşmak istiyor. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Fine. | Tamam, oturun. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Mr. Randall, you realize you are | Bay Randall, avukatınızın tavsiyesi dışında konuşacağınızın farkında mısınız? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Yes. | Evet. Vasisi siz misiniz? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Yeah, that's right, I'm his dad. | Evet ben babasıyım. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Do you want him to proceed against counsel's advice? | Avukatının tavsiyesi dışında konuşmasını onaylıyor musunuz? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Yes I do. | Evet. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
He's a good kid, he didn't mean to do... | O çok iyi bir çocuktur kimseye... Tamam, tamam. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
You can sit. | Oturabilirsiniz. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Mr. Randall, do you understand | Bay Randall, bugün burada neden bulunduğunuzun farkında mısınız? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Yes, I'm being charged with harassment. | Evet, insanları taciz etmekle suçlanıyorum. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Yes, you're charged with harassing a person | Evet uzak durmanızın söylendiği birini taciz etmekle suçlanıyorsunuz. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
What we are asking here today is: | Soracağım şeye lütfen evet ya da hayır diye... | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
No, I do not. | Hayır kabul etmiyorum, suçlu değilim. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I was angry. | Çok kızgındım ve bir şeyler yazdım. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Stupid, but not dangerous. | Aptalcaydı ama tehlikeli değildi. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
So what suited you yesterday doesn't suit you today? | Dün dediklerinizle bugün dedikleriniz uyuşmuyor. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |