Search
English Turkish Sentence Translations Page 7828
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Randall. | Randall. Uçma zamanı geldi küçük kuş. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
What about Trevor? | Trevor ne olacak? Aynı anda gelmiştik. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
He ain't ready. | Henüz hazır değil. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
If he's not ready, I'm not ready. | O hazır değilse ben de değilim. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
It was self defense. | Kendimi savunuyordum. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
He had this way of locking the doors. | Polislerin yaptığı gibi kapıları kilitlenmişti. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I just wanted out. | Sadece çıkmak istemiştim. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
You can have it. | ...istersen alabilirsin, ben istemiyorum. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
How was my dad in the car? | Babamla araba yolculuğunuz nasıldı? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I learned a lot about Sidney Crosby. | Sidney Crosby hakkında bir sürü öğrendim. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
He's a nice guy... | O iyi biri? Sidney Crosby mi? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Your dad. | Hayır, baban. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
You're lucky to have him. | Baban olduğu için çok şanslısın. Senin baban nasıl? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
He know you're here? | Burada olduğundan haberi var mı? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I couldn't breathe anymore. | Artık nefes alamıyorum. Ya taşınacağım ya da bileklerimi keseceğim. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Well, I'm glad you chose to move out. | Evden taşınmayı seçtiğin için sevindim. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Do you have a marker or a pen? | Tükenmez ya da keçeli kalemin var mı? Evet tükenmez kalemim var. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Yeah thanks. | Teşekkürler. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I hate seeing you like this. | Seni böyle görmekten nefret ediyorum. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Your whole face is just... | Yüzün... Bir şeyim yok. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
It's only two more months. | Sadece 2 ayım kaldı. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
You know... | Beraber olmamıza karşı çıkacak biliyorsun değil mi? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
He's not going to make it easy. | İşleri kolaylaştırmayacak. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Oh, that's okay. | Sorun yok, kolayı sevmem zaten. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Orange County Fire Rescue. | Orange County İtfaiye. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
SeaWorld Stadium. | SeaWorld Stadyumu. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
We actually have a trainer in the water | Bir eğitimcimiz şu an suyun içinde balinalarımızdan biriyle beraber. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
Okay. We'll get somebody en route. | Tamam, hemen birini gönderiyoruz. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
Okay, through gate3 to Shamu Stadium. 1 | Tamam, Shamu Stadyumu üçüncü kapı. 1 | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
Gate 3. | Üçüncü kapı. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
Orange County Sheriff's Office. | Orange County Şerif Ofisi. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
We need SO to respond | SeaWorld'te ölen bir kişi için bir memur göndermenizi istiyoruz. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
Uh, a whale has eaten one of the trainers. | Balina, eğitimcilerimizden birini yedi. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
A whale ate one of the trainers? | Balina, eğitimcilerden birini mi yedi? | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
That's correct. | Evet, doğru. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
Do you believe? | İnanabiliyor musunuz? | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
My parents first brought me to a SeaWorld park | Ailem beni SeaWorld parkına ilk götürdüğünde çok küçüktüm. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
From that point forward, I was hooked. | Görür görmez çok etkilenmiştim. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
It meant everything to me because | Benim için çok önemliydi çünkü hiçbir şeyi bu kadar çok istememiştim. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
I remember being probably in first or second grade | Muhtemelen birinci ya da ikinci sınıftayken... | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
watching National Geographic specials | ...National Geographic'deki belgeselleri... | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
or Mutual of Omaha specials | ...ya da Mutual of Omaha belgesellerini izleyip... | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
and seeing whales and seeing dolphins and as a little kid | ...küçük bir çocuk olarak balina ve yunusları gördüğümde... | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
just being really incredibly inspired by it. | ...çok etkilendiğimi hatırlıyorum. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
I never went to SeaWorld. | Samantha Berg Eski SeaWorld Eğitmeni SeaWorld'e hiç gitmemiştim. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
I grew up in New York, so I went to the Bronx Zoo. | New York'ta büyüdüğüm için Bronx Hayvanat Bahçesi'ne gittim. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
Grew up on a lake with horses. We'd swim the horses. | Göl kıyısında atlarla büyüdüm. Atlarla yüzerdik. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
I grew up around the ocean. | Okyanus kıyısında büyüdüm. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
I came from the middle of the country in flatland Kansas. | Ülkenin ortasındaki Kansas kırsalından geldim. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
I'm from Virginia. | Ben Virginia'lıyım. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
Traveled down, did the theme park thing | Oradan ayrılıp 17 yaşındayken... Mark Simmons Eski SeaWorld Eğitmeni | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
in Orlando when I was 17 | ...Orlando'da tema parkında çalıştım. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
and saw the night show at Shamu Stadium. | Shamu Stadyumu'nda bir gece gösterisi izledim. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
Very emotional, you know, popular music. | Çok duygusaldı, popüler müzikler eşliğindeydi. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
And I was just I was very driven to want to do that. | Çok etkilenip bunu yapmak istedim. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
Then I saw what the trainers did... | Eğitimcilerin yaptıklarını görünce... | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
and I said, "That's what I want to do." | ...İşte bunu yapmak istiyorum dedim. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
One of the trainers there, he goes, | Eğitimcilerden biri Ne yapıyorsun? Eğitimci olmalısın dedi. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
I go, "I don't know how to train animals. | Hayvanlar nasıl eğitilir bilmiyorum, hayatımda hiç yapmadım dedim. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
How do you prepare yourself for an encounter | Kendinizi 3,5 tonluk bir katil balinayla karşılaşmaya nasıl hazırlarsınız? | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
I always thought you needed, like, a master's degree | Eğitimci olmak için deniz biyolojisinde doktora yapmak gerektiğini sanırdım. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
It takes years of study and experience | Shamu'yla birlikte suya girecek yeterliliğe sahip olmak için... | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
Come to find out, it really is more about | Ama aslında bunun daha çok kişiliğiniz ve ne kadar iyi yüzdüğünüzle... | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
I went and tried out, got the job right away. | Denemeye katıldım ve hemen işe alındım. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
I'm like, "Yeah!" So excited, you know. | Yaşasın demiştim. Çok heyecanlanmıştım. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
I really wanted to be there. I really wanted to do the job. | Gerçekten orada o işi yapmak istemiştim. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
I couldn't wait to get in the water with the animals. | Hayvanlarla suya girmek için sabırsızlanıyordum. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
I really was proud of being a SeaWorld trainer. | SeaWorld eğitmeni olmaktan gerçekten gurur duyuyordum. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
You know, I thought this was the most amazing job. | Bunun en müthiş meslek olduğunu düşünüyordum. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
I showed up there on my first day, not really knowing what to expect. | İlk gün ne bekleyeceğimden fazla emin olmadan gittim. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
I was told to put on a wetsuit and get in the water. | Dalış kıyafetini giyip suya gir dediler. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
Hi, Mom! | Merhaba anne! | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
Oh, I was scared out of my wits. | Ödüm kopmuştu. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
First of all, I put my wetsuit on backwards | İlk seferinde dalış kıyafetimi ters giydim... | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
because I was raised on a farm in Virginia. | ...çünkü Virginia'da bir çiftlikte büyümüştüm.. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
Hi, Dad! My first thought | Merhaba baba. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
Well, I watched the Sea Lion & Otter Show, | Mike Morocco'nun deniz aslanı ve su samuruyla gösterisini izlemiştim. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
he comes out during the show with a dress on as Dorky, | Gösteriye Dorky kılığıyla çıkıyordu. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
the alter ego of Dorothy | Dorothy'nin bir başka versiyonu. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
in a dress with a sea lion, the Coward Sea Lion, right? | Deniz aslanının yanında elbiseliydi. Korkak deniz aslanı, değil mi? | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
And he's walking along with this little basket, | Küçük bir sepetle dolaşıyordu. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
and I go, "I will never, ever do that." | Ben bunu asla yapmam demiştim. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
You know? Two months later... | Ama iki ay sonra... | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
Hi, I'm Dorky! | Merhaba, ben Dorky! | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
Walking out onstage with a sea lion. | Deniz aslanıyla sahnede yürüyordum. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
I was overwhelmed and I was so excited. | Kendimden geçmiştim, çok heyecanlıydım. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
I mean, just seeing a killer whale... | Yani katil balinayı görmek bile... | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
is breathtaking. | ...nefes kesiciydi. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
I was just in awe. | Dehşete düşmüştüm. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
It's shocking to see how large they are | Ne kadar büyük ve ne kadar güzel olduklarını görmek şok ediciydi. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
Being in the presence of the killer whales | Katil balinalarla birlikte olmak heyecan veren müthiş bir şeydi. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
and I remember seeing them for the first time, | Onları ilk gördüğümde... | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
just not being able to believe how huge they were. | ...ne kadar büyük olduklarına inanamamıştım. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
You're there because you want to train killer whales and that's your goal. | Katil balinaları eğitmek istediğiniz için oradasınız, amacınız bu. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
I didn't know it was going to happen, | Bunun olabileceğini bilmiyordum ve beklemiyordum. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
And one day they say, "Okay, Sam, you're ready to go." | Bir gün Tamam Sam, buna hazırsın dediler. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
Come on, you got it. | Hadi bakalım, tamam mı? | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
"You're going to stand on the whale. | Balinanın üstünde gideceksin. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
You're going to dive off the whale. | Balinanın üstünden dalacaksın. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |
The whale's going to swim under you and pick you up again. 1 | Balina aşağı yüzüp seni tekrar çıkaracak. | Blackfish-1 | 2013 | ![]() |