Search
English Turkish Sentence Translations Page 8005
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Boo! Ah! Oh, my goodness. You... | Bö! Tövbe bismillah. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I haven't seen you so immersed in work since your first year of residency. | Geldiğin yıldan beri seni hiç böyle odaklanmış çalışırken görmedim. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
What kind of research? Nothing important. Just stuff. | Nasıl bir araştırma? Önemli bir şey değil. Havadan sudan. Ri Ta. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
What? | Ne? Dün müydü? Şef Park bana seni sordu. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
About what? About your parents. | Neyimi sordu? Aileni. Nerede, ne zaman, nasıl vefat ettiklerini. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Why does he ask about that? It's none of his business. | Niye soruyor ki? Onu ilgilendirmez. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Why would I talk about something so personal to him... | O kadar kişisel bir şeyi neden onunla konuşayım? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
You got drunk and over shared, didn't you? | Sarhoş olup anlattın değil mi? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Gosh, this is so embarrassing. But you know... | Ne utanç verici cidden. Yalnız... | Blood-4 | 2015 | ![]() |
When a cool guy who doesn't care about anyone else's story shows interest. | ...kimsenin hikayesini merak etmeyen havalı bir adam ilgi gösterdiğinde... | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Isn't it sexy? | ...seksi değil mi? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Huh, now all sorts of random things are sexy to you, right? | Şimdi de böyle sıradan şeylerin hepsi seksi mi olmaya başladı? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
No matter how much I think about it | Ne kadar düşünürsem düşüneyim anlayamadığım bir şey var. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
What is it? You know, Director Lee... | Ne? Yönetici Lee... | Blood-4 | 2015 | ![]() |
He injects himself with a virus mix to increase his temperature. | ...vücut ısısını yükseltmek için kendisine virüs karışımı enjekte ediyor. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
In principle, it's fine. But once the infected's temperature goes higher than 28 degrees | Prensipte sorun değil ama enfektenin ateşi 28 dereceden yukarı çıkarsa... | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Even your vessels and tissues are touch and go at 27 degrees. | Damarların ve dokuların 27 derecede bile zorlanıyor. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
How is Director Lee not affected? | Yönetici Lee nasıl etkilenmez? Gösterdiği tüm belirtiler ağır gribe benziyor. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
There's something else. Something we aren't aware of. | Başka bir şey var. Farkına varamadığımız bir şey. Bir dahakine sor mutlaka. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Oh, right! After you quit, where should we go? | Doğru ya! İşten ayrıldıktan sonra nereye gitsek? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
What about Ukraine? | Ukrayna nasıl olur? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Wow, our mother in law's home country, Ukraine. | Vay kaynanamın ana vatanı Ukrayna. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
A country where Kim Tae Hee plows the soil and Jun Ji Hyun scatters agrochemicals. | Kim Tae Hee'nin tarla sürdüğü, Jun Ji Hyun'un tarım ilacı savurduğu ülke. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Second only to the US, Venezuela has produced numerous | Kainat Güzeli yarışmasında en fazla kazananı olan Amerika'dan sonra ikinci ülke. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
It is also known as Republic of Beauties. I'm not leaving. | Güzellikler Cumhuriyeti olarak da bilinir. Gitmiyorum. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
And I'm not leaving the hospital. Are you insane? | Hastaneden de ayrılmıyorum. Kafayı mı yedin? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
You can't even stand to look at a drop of blood. How can you work... | Bir damla kana bakmaya bile dayanamıyorsun. Nasıl... | Blood-4 | 2015 | ![]() |
You're not... | Ağabey yoksa... | Blood-4 | 2015 | ![]() |
There is one thing you don't know about Park Ji Sang. | Park Ji Sang'la ilgili bilmediğin bir şey var. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Park Ji Sang's most important value. | Park Ji Sang'ın en önemli özelliği. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Park Ji Sang is the only infected with pure blood. | Park Ji Sang saf kan olan tek enfekte. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
He was conceived by parents who were infected. | Enfekte olan ailesinin tohumu. Ve enfekte olarak doğdu. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
The last 40 years | Ve son kırk yılda enfekte kadın yumurtalarını ve erkek... | Blood-4 | 2015 | ![]() |
They all failed. | Ama başarısız oldum. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
But Park Ji Sang was born healthy. This means... | Ama Park Ji Sang sağlıklı doğdu. Bu da demektir ki... | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Park Ji Sang, himself, is this virus's mutation. | ...Park Ji Sang'ın kendisi virüsün mutasyonu. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
The one and only mutation that survived. | Hayatta kalmış ilk ve tek mutasyon. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
This mutation has the most exceptional physical abilities. | Bu mutasyon en iyi olağanüstü fiziksel yeteneklere sahip. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Far beyond what other infected individuals have. And he's still evolving. | Diğer enfektelerin sahip olduğunun ötesinde ve sürekli gelişiyor. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
What the... What am I thinking? | Ne düşünüyorum ben ya? Daha neler. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
How absurd. | Saçmalık. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
In movies or TV shows, vampires are often equated to demons or monsters | Kitaplarda dizilerde vampirler genelde şeytanlarla canavarlarla eş değer tutulur... | Blood-4 | 2015 | ![]() |
However, a group of scholars theorized | Fakat bir grup bilgin vampirlerin Orta Çağ zamanında Avrupa'da yaygın... | Blood-4 | 2015 | ![]() |
by a rampant virus in Western Europe during the Middle Ages. | ...bir virüs tarafından enfekte oldukları teorisini ileri sürdü. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
The symptoms of the virus often coincides | Virüsün belirtileri kurgusal vampir özellikleriyle tesadüfen aynıdır. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Most notably, the superhuman ability to heal themselves... | En önemlisi kendilerini iyileştirebilecek insanüstü güçleri. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
What is this... Makes no sense. | Bu ne ya? Çok mantıksız. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
You look like you have something difficult to say. | Söylemesi zor bir şey söyleyecek gibisin. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I need some blood. I don't need much. Just enough for two or three doses. | Kana ihtiyacım var. Çok değil iki veya üç doz. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
If you have the need, I can supply them continually. | İhtiyacın varsa sürekli olarak tedarik edebilirim. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Can I ask why you had a change of heart? | Fikrini değiştirme sebebini sorabilir miyim? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I think I need to finish treating my current patients, at the least. | En azından şu anki hastalarımın tedavilerini bitirmem gerektiğini düşündüm. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Either way, I'm very thankful. The director as well. | Her şekilde teşekkür ederim. Yönetici olarak da. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
That's what I was hoping for. | Benim umduğum da bu. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Ji Sang! | Ağabey! Dün öğleden sonra geri geldi. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Was it the secured database? | Güvenli veri tabanı mı? Hayır kişisel IP'den. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
is from the Hematoma lab. | ...hematoma laboratuvarından. Hematoma laboratuvarı mı? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I'm sorry. You are not allowed entry. | Özür dilerim. Giriş izniniz yok. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Hey, look here. I'm not an outsider. I'm a doctor at this hospital. | Bana bakın. Yabancı değilim. Bu hastanenin doktoruyum. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Where's Chief? He's still doing his rounds. | Şef nerede? Hâlâ vizit yapıyor. Tamam. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I'm sorry, Chief. I don't think I can share the diagnosis report. | Özür dilerim şefim. Tanı raporlarını paylaşabileceğimi sanmıyorum. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Well, I can't really say anything since that's your call, Professor Lee. | Kendin haber ettiğin için bir şey diyecek değilim Profesör Lee. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
In your opinion, is it early stages of hepatitis? | Sana göre de hepatitin ilk aşamaları mı? Ateş ya da belli semptomlar yok. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
It is rare, but not all hepatitis cases present high fever. | Nadir bir olay ama bütün hepatitlerde yüksek ateş bulunmayabilir. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
A rare case, huh? | Nadir bir olay ha? Ama bunun fazla nadir olduğunu düşünmüyor musun? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Professor Lee. | Profesör Lee. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
To make someone dumb, you still need logic of some sort. | Birilerini aptal yerine koymak için mantıklı hareket etmek gerek. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Why don't you come up with a more logical story? | Biraz daha mantıklı bir hikayeyle gel. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I didn't put any sugar. Yes, that's good. | Şeker koymadım. Evet, iyi olmuş. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Being a fellow isn't easy, is it? | Birilerinin adamı olmak kolay değil, değil mi? Nasıl olduğunu bilirsiniz. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Are you conducting any research? | Araştırma mı yapıyorsun? Evet şefin yeni başladığı bir proje. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
The chief... | Şefin mi? Nasıl bir araştırma olduğunu sorabilir miyim? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Well, uh... that is... | Ah şey... | Blood-4 | 2015 | ![]() |
It's about stem cell transplantation. | Kök hücre transplantasyonu... | Blood-4 | 2015 | ![]() |
We've been controlling the bleeding by injecting platelets. | Enjekte plateletlerle kanamayı kontrol ediyoruz. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
You think controlling blood will continually be an issue? | Kanı kontrol etmek sürekli bir sorun olacak mı dersin? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
And all 21A patients are getting detailed bloodwork done? | Koğuş 21A'daki hastaların hepsi detaylı kan tahlili oldu mu? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
We started this morning. We are planning to do a detailed analysis. | Bu sabah başladık. Detaylı bir şekilde analiz etmeyi planlıyoruz. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Oh and Director... | Bir de yöneticim Şef Jung Ji Tae sürekli sorun çıkarıyor. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I know. | Biliyorum. Şimdilik salla. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
But just in case, letting this patient go... | Ne olur ne olmaz diye bu hastayı göndermek... | Blood-4 | 2015 | ![]() |
We should, shouldn't we? | Göndermeliyiz değil mi? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Be a source for me for the free treatment ward. | Ücretsiz tedavi koğuşu için kaynağım olun. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
This would be a news item in the medical field. | Tıp alanında iyi bir haber olabilirdi. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
The Health Care and Welfare Department are also watching closely. | Sağlık Hizmetleri ve Sosyal Yardımlaşma Bölümü de yakından izliyor. Hayır editör. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
The Chairman has said he does not want any media articles on it. | Başkan bununla ilgili haber yapılmasını istediğini söyledi. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I thought that was why you asked to see me. | Bunun için çağırdığınızı düşünmüştüm. Öyleyse neden? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
How long have we known each other? | Tanışalı ne kadar zaman oldu? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I've known you since I was a lost rookie. | Çaylaklığımdan beri tanışıyoruz. 13 yıl olmuş. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Has it been that long? | O kadar olmuş mu? Neden durduk yere sordunuz? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
It's not my intention. | Niyetim bu değil ama bilgi uçurabilirim. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Yes, a new project the chief just started. | Evet şefin yeni başladığı bir proje. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Chief, Patient Min Kyung Hee is ready for surgery. | Şefim Hasta Min Kyung Hee ameliyat için hazır. Tamam. Anladım. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
It's starting in ten minutes? | 10 dakika içinde başlıyor mu? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Okay, I'll be there soon. | Anladım geleceğim. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Patient Min Kyung Hee. Cholecystectomy. | Hasta Min Kyung Hee. Kolesistektomi. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I will be performing this operation instead of Chief Park. | Bu ameliyatı Şef Park'ın yerine yapacağım. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Where is Chief Park Ji Sang? | Şef Park Ji Sang nerede? Siz de mi buradaydınız! | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Chief Park had sudden issues related to enteritis. | Şef Park'ın bağırsak iltihabıyla ilgili sorunları var. Zorunlu olarak ben geldim. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I assume that you did not drink what I gave you yesterday. | Sanırım dün verdiğim şeyi içmemişsin. | Blood-4 | 2015 | ![]() |