Search

English Turkish Sentence Translations Page 8006

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
Even though you made the decision, going through with it is not easy to do.	Kararını vermiş olsan dahi içmek kolay değildir.	Blood-4	2015
I am not merely trying to encourage you to consume blood.	Seni kan içmeye teşvik etmeye çalışıyor değilim.	Blood-4	2015
Like a carnivore consumes a carnivorous diet.	Etoburun etle beslenmesi, ot oburun otla beslenmesi gibi.	Blood-4	2015
I hope you come to realize, is me.	...ben olduğumu fark etmeni umuyorum.	Blood-4	2015
Wow... awesome.	Hangi dağda kurt öldü? Bana ilk defa teşekkür ettiğinin farkında mısın?	Blood-4	2015
I think it's the second time.	Bu ikinciydi. İlki samimi değildi.	Blood-4	2015
Do I seem sincere today?	Bugün samimi gibi mi göründü? Birazcık.	Blood-4	2015
Well... you probably won't listen to me.	Lafımı dinlemeyeceksindir...	Blood-4	2015
But, can't you reveal a bit of your issues to me at all?	...ama sorununun bir parçasını benimle paylaşamaz mısın?	Blood-4	2015
Whether I'd be of help or not...	Yardımcı olsam da olamasam da azıcık anlatsan.	Blood-4	2015
I'll repay you in some other way.	Borcumu başka bir şekilde ödeyeceğim.	Blood-4	2015
You're here?	Geldiniz mi?	Blood-4	2015
You can go on in.	Girebilirsiniz. Hayır sonra geleceğim.	Blood-4	2015
I'll report this story on my own without letting my boss know.	Bu hikayeyi patronumun haberi olmadan kendi başıma yayınlayacağım.	Blood-4	2015
I'll organize everything and you'll see it in about two days.	Her şeyi toparlayacağım ve iki gün içinde göreceksin. Hazırlıklı ol.	Blood-4	2015
Doctor.	Doktor. Artık iyileştim mi? Evet.	Blood-4	2015
I'm so hungry.	Acıktım. Bunca zaman hiçbir şey yemedim.	Blood-4	2015
Don't you want to go outside and eat something good?	Dışarı çıkıp leziz şeyler yemek istemez misin? Harika olur.	Blood-4	2015
What should I eat?	Ne yesem? Kanlı sosis güveci istiyorum.	Blood-4	2015
Just thinking about it is making me drool.	Düşüncesi bile ağzımı sulandırıyor.	Blood-4	2015
If you want to eat it, of course you should eat it.	Yemek istiyorsan yemelisin.	Blood-4	2015
Chief?	Şefim?	Blood-4	2015
I've been thinking and tomorrow is your last day.	Yarın son günün olduğu aklıma geldi.	Blood-4	2015
I have an important appointment tomorrow so...	Yarın önemli bir işim var. Takip et.	Blood-4	2015
Well... it's not like we have time to go out for work dinners.	İş arkadaşları olarak yemeğe çıkamadık diye basit bir şeyler hazırladım.	Blood-4	2015
I can't go out because of my thesis so I ordered in.	Tezim yüzünden dışarı çıkamadığım için sipariş verdim.	Blood-4	2015
Have some.	Buyur.	Blood-4	2015
It's okay. You can eat it all, Doctor Yoo.	Boş ver. Sen bol bol ye Doktor Yoo.	Blood-4	2015
I wanted to ask you something before you left, Chief.	Gitmeden önce sormak istediğim bir şey var. Ama biraz önce de cevap vermeyi reddettin.	Blood-4	2015
I wanted you to share some information about your physical state.	Fiziksel durumunla alakalı birkaç bilgi paylaşmanı istemiştim. Rüyanda görürsün.	Blood-4	2015
Wasn't there something you wanted to talk to me about?	Bana söylemek istediğin bir şey vardı değil mi?	Blood-4	2015
People tell me I'm crazy for even remembering this.	İnsanlar bunu hatırladığım için deli diyorlar bana.	Blood-4	2015
It was real, but everyone tells me it was a dream.	Gerçekti ama diğer insanlar rüya gördün dediler.	Blood-4	2015
They tell me I was imagining it because I had hurt my head.	Kafamı çarptığım için hayal görmüşüm.	Blood-4	2015
For some reason, I felt like you might believe me.	Nedense sen inanırsın gibi hissettim.	Blood-4	2015
Maybe because you're going through something inexplicable by science.	Bilimsel olarak açıklanamayan şeyler yaşadığın için.	Blood-4	2015
Anyway, that day, these wild dogs appeared in the forest.	Her neyse o gün vahşi kurtlar ortaya çıkmıştı.	Blood-4	2015
That doesn't sound right. Isn't that too many?	O kadar da yoktur. Fazla değil mi? Nereden bileceksin?	Blood-4	2015
Anyway, right then and there...	Neyse işte tam o sırada...	Blood-4	2015
that boy came flying in out of nowhere.	...o oppa uçarak ortaya çıktı.	Blood-4	2015
I think he must have jumped about... 30 meters into the air.	30 metre falan zıpladı sanırım.	Blood-4	2015
But, that boy... he didn't seem human.	Ama o oppa insan gibi değildi.	Blood-4	2015
He had long nails that came out.	Tırnakları uzuyordu. Çok güçlüydü.	Blood-4	2015
He killed all the wild dogs and then he tended to my wounds.	Köpekleri öldürdü ve bana sevgiyle bakarak...	Blood-4	2015
Did he kiss my cheek saying I was pretty?	...güzel olduğumu söyleyip yanağımdan mı öpmüştü?	Blood-4	2015
Kiss...	Öp... Öptü mü? Evet.	Blood-4	2015
Keep going. Keep going.	Devam et, devam.	Blood-4	2015
That's it. My dream like real memories.	Hepsi bu. Hayal gibi görünen gerçek anılarım.	Blood-4	2015
Do you believe what I'm saying?	Bana inanıyor musun? Hayır.	Blood-4	2015
And that day... My parents passed away.	Ve o gün ailem vefat etti.	Blood-4	2015
Just like you found out when you did your little background check on me.	Tıpkı arkamdan araştırdıkların gibi.	Blood-4	2015
I'm slightly grateful.	Birazcık minnettarım.	Blood-4	2015
You didn't write me off as a crazy person as soon as you heard my story.	Dinler dinlemez deli muamelesi yapmadın. Söyleyecek başka bir şeyin var mı?	Blood-4	2015
Why would I pack? Aren't you leaving tomorrow?	Neden toplayayım? Yarın gitmiyor musun?	Blood-4	2015
Then you should have said so earlier!	Önceden söyleseydin ya!	Blood-4	2015
No one will try to catch you.	Hastaneden çıkana kadar kimse seni yakalamaya çalışmayacak.	Blood-4	2015
Yes.	Buyrun.	Blood-4	2015
What brings you here at this hour?	Bu saatte hayırdır? Tokat falan mı yedin?	Blood-4	2015
What I'm going to ask you right now... Answer me properly.	Şimdi soracağım sorulara düzgünce cevap ver.	Blood-4	2015
What exactly is going on?	Tam olarak neler oluyor?	Blood-4	2015
You have this picture too, don't you Chief?	Bu resimden sende de var değil mi Şef?	Blood-4	2015
Tell me. Why don't you tell me first?	Söyle. Neden önce sen söylemiyorsun?	Blood-4	2015
Where in the world did you get this... I said... tell me.	Nereden buldun o res... Söyle dedim.	Blood-4	2015
Where are you going?	Nereye gidiyorsunuz? Çekil.	Blood-4	2015
How did you get out of the ward?	Koğuştan nasıl çıktınız? Gitmeliyim.	Blood-4	2015
No you can't. You can't go.	Hayır. Gidemezsiniz.	Blood-4	2015
You can't go! You can't leave!	Gidemezsiniz! Buradan ayrılamazsınız!	Blood-4	2015
Help! Over here! Is anyone here?	Yardım edin! Buraya! Kimse yok mu? Buraya!	Blood-4	2015
You're right. I have that picture too.	Haklısın. O resimden bende de var.	Blood-4	2015
Then was it you who put it up on the secure database?	O zaman bu resmi güvenlik veri tabanına yükleyen sen miydin?	Blood-4	2015
I'm not sure why you are interrogating me like this.	Beni niçin sorguluyorsun emin değilim.	Blood-4	2015
In fact, I'm the one who should be interrogating you.	Aslında benim seni sorgulamam gerek.	Blood-4	2015
We'll get to the questions another time.	Soruları başka zaman yanıtlarız.	Blood-4	2015
Why don't you pick up your phone?	Telefonunu neden açmıyorsun? Acil gibi görünüyor.	Blood-4	2015
Where are you?	Neredesin? Binanın önündeyim. Ama sanırım binanın arkasına gitti.	Blood-4	2015
Are you... are you okay?	İyi misiniz? Evet gidin.	Blood-4	2015
But, I'm sure my car hit...	Ama arabamla size... Çok iyiyim, gidin!	Blood-4	2015
Where did you find him?	Nerede buldun? Binanın arakasında.	Blood-4	2015
Are you okay? 1	İyi misin? Kafandaki yara ciddi mi?	Blood-4	2015
Even if I'm injured, you know I'm fine. Why bother asking?	Yaralansam da iyi olduğumu biliyorsun. Neden soruyorsun ki?	Blood-4	2015
Thank you. You found him for us.	Teşekkürler. Bizim için onu buldunuz. Tam olarak ne oldu?	Blood-4	2015
We had an emergency and he must have slipped out during that time.	Acil bir durum vardı, o arada kaçmış olmalı. 1	Blood-4	2015
I apologize. It was our fault.	Özür dileriz. Bizim hatamızdı. Hastanın transfer işlemini üsteleneceğim.	Blood-4	2015
Wait. I'll take this patient.	Bekle. Bu hastayı ben alacağım.	Blood-4	2015
You can't do that. This patient... I said, I'm taking him!	Alamazsınız. Bu hasta... Alacağım dedim!	Blood-4	2015
If you insist on doing that...	Bu kadar üstelerseniz maalesef ki güç kullanmak zorunda kalırız.	Blood-4	2015
Go ahead and do so.	Devam et ve istediğini yap. Prof. Park Ji San ayrı eşlik edin.	Blood-4	2015
Take the patient with you.	Hastayı alın.	Blood-4	2015
Take the patient back to where he came from.	Hastayı geldiği yere götürün. Doktor Yoo!	Blood-4	2015
Please do as I say... okay?	Lütfen dediğimi yap tamam mı?	Blood-4	2015
So tell me. Why did you send the patient away?	Anlat bakalım. Hastayı neden gönderdin?	Blood-4	2015
Anyone could see that the patient was in a state of hallucination.	Birileri hastanın halüsinasyon gördüğünü anlayabilirdi.	Blood-4	2015
We should have done everything we could have to keep him from going back.	Hastayı almak için her yolu denemeliydik.	Blood-4	2015
What's your alternative solution?	Alternatif çözümün ne? Beni bir çözümün olduğu için durdurmuşsundur.	Blood-4	2015
I have to think about it... about what we should do.	Ne yapmamız gerektiğini düşünmem gerek.	Blood-4	2015
What did you mean when you said you should be the one interrogating me?	Beni sorgulaman gerektiğini söylerken ne kast ettin?	Blood-4	2015
Before we discuss that, let's organize a few things.	Ondan önce birkaç şeyi açığa kavuşturalım.	Blood-4	2015
The person who posted it was listed as 'No Name'.	Yükleyen kişi isimsizdi. Bölümü de yazmıyordu.	Blood-4	2015
I saved the picture and went back in a few days later.	Resmi kaydedip birkaç gün sonra tekrar baktım.	Blood-4	2015
But, the file had already been deleted.	Ama çoktan silinmişti.	Blood-4	2015