Search
English Turkish Sentence Translations Page 8360
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
The man from Cunard says we're to be at the dock an hour early. | Cunard'daki adam 1 saat evvelinden limanda olmamız gerektiğini söyledi. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
Dearest? Hello? | Canım? Orada mısın? | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
I'm helpless on these damned things. | Bu halde düşkünlere döndüm. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
I spilled developer on my trousers. | Pantolonuma film banyosu ilacı döktüm. Yere de döküldü. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
I'll get it later. Sit. | Sonra hallederim. Otur. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
I'll see you later, Mary. | Sonra görüşürüz Mary. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
What were you two conspiring about? | Ne fısıldaşıyordunuz bakalım? | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
I heard hushed voices. | Konuşma sesleriniz geliyordu. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
Oh, just girl talk. | Kadınsal mevzulardan. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
Well, you do like your little games, don't you? | Küçük oyunlardan haz duyuyorsun, değil mi? | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
You seem to enjoy them yourself. | Senin de işine geliyor. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
Where are you calling from? | Nereden arıyorsun? Lobiden. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
Are you out of your fucking mind? | Aklını mı peynir ekmekle mi yedin sen? Postaneden arayamazdım, güvenli değil. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
You were cleared, weren't you? | Aklandın zaten. Adamın elinden bir şey gelmez. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
He's not letting go of this. | İşin peşini bırakmayacak. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
Then give him something he can't argue with. | O zaman ona ikna olacağı bir şey ver. Ne gibi? | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
You're a prohi, aren't you? | İçki Yasası ajanı değil misin? | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
Go find bootleggers. Any suggestions? | Git bir iki içki kaçakçısı bul? Mesela kimi? | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
Head out toward may's landing, | Mays İskelesi'ne git. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
along the black horse. | Black Horse kıyısında. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
I wouldn't be surprised if there was | Orada yasadışı bir içki fabrikası olmasına hiç şaşırmam. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
How far? | Ne kadar uzakta? Sen tutuklamaları da bana yaptıracaksın galiba. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
Don't get spooked, kid. | Sakın korkma çocuk. Tamam efendim. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
Now go look like a hero. And let's not talk again. | Git ve kahraman ol. Bir daha da görüşmeyelim. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
Yes, you're standing there. | Orada dikileceğine gir. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
A lady in distress. | Zor durumda bir bayan. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
That son of a bitch... | O orospu çocuğu Annabelle. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
You can tell me whatever you want, | İstediğini söyleyebilirsin... | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
but don't scream, don't cry and don't throw anything. | ...ama bağırmak, ağlamak ve bir şeyler fırlatmak yok. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
I had money | Döşeme tahtasının altında... | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
under the floorboards. | ...bir miktar param vardı. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
Harry took it all. | Harry hepsini almış. Ne kadar? | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
$3,682. | 3.682 dolar. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
I counted it every night. | Her gece sayardım. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
And you want me to have him arrested. | Benden onu tutuklatmamı mı istiyorsun yani? Hem de nasıl! | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
To get back the money you lifted from him. | Ondan aşırdığın parayı geri almak için. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
My little girl. | Küçük kızım... | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
You said you wouldn't do this. | Ağlamak yok demiştim. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
This will see you through the summer. | Bu seni yaza kadar idare eder. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
Come on, let's just skip to the part | Yapma. Benim için her şeyi yapacağını söyleyeceğin kısmı atlayalım. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
Well, I would. | Yaparım ama. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
Draw the curtains and I'll do it right now. | Perdeleri çek, hemen şimdi yapayım. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
What happened to the tears? | Gözyaşlarına ne oldu? | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
Ride me like you used to | Eskisi gibi yine beni becer yastık sırılsıklam olsun. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
I'll keep that one in my pocket. | Aklımda bulunsun. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
And he will, you know. | Unutmaz artık. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
Harry found her stash and did a bunk. | Harry kızın zulasını boşaltıp kaçmış. Biliyorum. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
Did you mention I already gave you $50 myself? | Ona benim sana 50 dolar verdiğimi söyledin mi? | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
I guess we're both a soft touch. | Görünüşe göre ikimiz de yolunacak kaz oluyoruz. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
Thanks for helping a girl out. | Muhtaç bir bayana yardım ettiğiniz için teşekkürler. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
I thought you might like to hear... | Duymak istersin dedim. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
The league of women voters is going to formally endorse Mr. Bader. | Kadın seçmenler birliği Bay Bader'ı resmî olarak destekleyecek. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
That's wonderful. | Muhteşem haber. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
Then I'm glad to have been of use to you. | İşine yaradığım için çok memnun oldum. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
How did he look? | Nasıl görünüyordu? | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
Looks like he's dying. | Ölmek üzere gibiydi. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
He smelled like garlic. | Sarımsak kokuyordu. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
He says you two see each other. | İkinizin görüştüğünüzü söyledi. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
We began keeping in touch. | Görüşmeye başladık. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
We have you in common after all. | Ne de olsa ortak yanımız olarak sen varsın. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
When you enlisted, he called me. | Askere gittiğinde beni aradı. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
He was very concerned. | Oldukça endişeliydi. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
He lost his brother at the battle of vicksburg. | Vicksburg Savaşı'nda kardeşini kaybetmiş. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
Well, he needn't have worried. | Endişelenmesine gerek yokmuş. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
I told him you would come back. | Döneceğini söyledim. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
Lady Jean told me so. | Leydi Jean söyledi. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
The fortune teller? Ma, Jesus. | Falcı kadın mı? Tanrı aşkına anne. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
She was right, wasn't she? | Haklı çıktı ya, sen ona bak. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
There's rhubarb pie. | Rubarb pasta var. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
You were 13 years old. | 13 yaşındaydın. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
You were by yourself. And you had me. | Yapayalnızdın. Başında ben vardım. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
I wasn't completely alone. | Yapayalnız değildim. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
Nucky Thompson was looking after us. | Nucky Thompson bize bakıyordu. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
And why was he doing that? | Peki neden bakıyordu? | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
He worked for your father. | Baban için çalışıyordu. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
You remember this? | Bakalım hatırlayacak mısın. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
May day, 1897. | 1897, Mayıs ayı. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
I was one of king Neptune's consorts. | Neptün'ün eşlerinden birini oynuyordum. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
Your father saw me. | Baban beni gördü. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
And Nucky worked for him. | Nucky de onun için çalışıyordu. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
And later that day... | Sonraki gün... | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
Well that night, really... | ...hatta o gece... | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
Nucky brought me to him | ...beni babana götüren Nucky'ydi. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
because that was one of the things | Çünkü Amiral için bu tip şeyleri o yapıyordu. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
And we proceeded in that fashion | Bir süre o şekilde... | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
for some time. | ...devam etti. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
A pimp. | Pezevenkmiş yani. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
An ambitious young man | Bir yerlere gelmek isteyen... | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
who wanted to get ahead. | ...hırslı bir gençti. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
He had a wife. | Karısı vardı. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
He wanted to start a family. | Aile kurmak istiyordu. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
And that makes it okay. | O zaman yaptıkları mubahmış. Mabel'ı hatırlarsın. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
She was a lovely woman. | Çok hoş bir kadındı. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
It's a tragedy. | Tam bir trajedi. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
Nucky has been kind in his way | Nucky yapabildiği şekilde bize nazik davrandı. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
to you and me both. | İkimize de. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
I suppose the whole affair | Sanırım bu ilişki... | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
has always bothered him. | ...onu hep rahatsız ediyordu. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
Do you remember how long this use to be? | Saçlarının ne kadar uzun olduğunu hatırlıyor musun? | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
I told the doctor that I'd meet him | Doktora babanın evinde buluşacağımızı söyledim. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |