Search
English Turkish Sentence Translations Page 8937
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Numbers are in. Everything except the 21st. | Sayılar geldi. 21'de açıklanıyor. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
You know, as much as I hate the bastard, | Bu heriften o kadar nefret ediyorum ki... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Kane never fails to impress. He just dealt a race card | Kane asla yenilmiyor. O sadece güvertenin ortasından... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
from the bottom of the deck, sits back, relaxes, | ...oyun kartını gösteriyor, arkasına yaslanıyor, rahatlıyor... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
and lets the righteous indignation machine do the work for him. | ...ve öfke makinesinin işi yapmasını seyrediyor. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
117 walk shifts. | 117 yürüyüş. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
15% of our universe. | %15'i bizim tarafımızda. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Undecideds breaking our way two to one. | Kararsızlar seçeneklerini 2'den 1'e indirmiş. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
500,000. | 500,000. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
He's okay. Cone of silence. McGantry? | Sorun yok. Laf taşımaz. McGantry? | Boss-1 | 2011 | ![]() |
We should double our ad buy. | Reklam bütçemizi iki katına çıkarmalıyız. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
No. Are you crazy? | Hayır. Sen deli misin? | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Tina, don't fucking touch that money, okay? | Tina, o lanet paraya dokunma, tamam mı? | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Three cheers for sisterhood. | Kız kardeşlerin gücü adına! | Boss-1 | 2011 | ![]() |
I told you I am not stopping working to eat with you. | Seninle yemek yemek için işime ara vermeyeceğimi söylemiştim. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
I just need a minute of uninterrupted privacy. | Daha ara verilmemesi gereken bir konu için bir dakikanı alacağım. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
I sent Rosebud in for testing. | Rosebud'ı teste yolladım. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Shit cost a fucking fortune for the rush job | Lanet boş bir tahmin için deli gibi para harcıyorum... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
and the shit still came back inconclusive. | ...ve o lanet şey bana hala neticeli şekilde geri dönmedi. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Partial print, generic block handwriting. | Kısmi tarama, jenerik blok yazısı. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
I'm not going on record, okay? I don't even know myself. | Röportaj vermeyeceğim tamam mı? Ben bile kendimi çözemiyorum. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
No, I'm not asking you to. | Hayır, bunu sormuyorum. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Just the guy at the lab said the only way to go is DNA testing | Laboratuvardaki çocuğun dediğine göre tek yolu DNA testi yapmakmış... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
and I need something to compare it against. | ...ve benim karşılaştırma yapacak bir şeye ihtiyacım var. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Sam, I didn't even know the guy's birthday. | Sam, ben onun doğum tarihini bile bilmiyorum. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
You don't have a memo pad | Not defteri falan da mı yok... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
or, like, a fucking pen? | ...ya da ne bileyim, kalem falan? | Boss-1 | 2011 | ![]() |
The mayor's closest aide leaks damning documents | Başkanın en yakın adamı belgeleri sızdırıyor... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
then turns up dead. | ...ve birden ölüyor. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
That doesn't bother you? | Seni rahatsız etmiyor mu? | Boss-1 | 2011 | ![]() |
You don't know that for sure. Come on. | Bundan emin olamazsın. Yapma. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
How do we always end up back here? | Nasıl bu noktalara geliveriyoruz biz? | Boss-1 | 2011 | ![]() |
You're right. I should have kept my mouth shut. | Haklısın. Ağzımı kapalı tutmalıyım. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Look, I get it. You're exposed here, but... | Bak, anlıyorum. Burada korunmasızsın... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Don'you want to know the truth? | Ama gerçeği bilmek istemiyor musun? | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Can I buy you another? | Bir tane de ben ısmarlayayım mı? | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Claire Mann. | Claire Mann. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
That's quite a dress. | Güzel elbise. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Or maybe you've had enough. | Ya da yeterince içmişsindir. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Not nearly. | Pek sayılmaz. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
We're dropping all charges. | Ücretlerimizi düşürüyoruz. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Got spanked? | Şaplak mı atıyorlar? | Boss-1 | 2011 | ![]() |
You made good points. | İyi noktalara değindin. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
I took them to Doyle and he agreed. | Onları Doyle'a götürdüm, o da ikna oldu. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
You had to get all fancy to tell me that? | Bunu bana söylemeye en hevesli insan sen miydin? | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Gala for Hubbard Street. | Hubbard Street'in galasından dönüyordum. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Could have called. | Arayabilirdin. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Figured I owed you an apology. | Sana bir özür borçlu olduğumu düşündüm. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
In person. | Özel olarak. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
No, I mean it. | Hayır gerçekten. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
I like to argue. | Tartışmak hoşuma gidiyor. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Or, I like to win, rather. | Veya kazanmak da denebilir. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
I hit below the belt with you. | Sana kalleşlik ettim. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
I feel bad about it. | Bu yüzden kötü hissediyorum. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Ain't beanbag. | Doğru söylüyorsun. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
You're giving up? | Bırakıyor musun? | Boss-1 | 2011 | ![]() |
She's divorcing me. | Beni boşuyor. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Lesser men have come back from greater scandal. | Küçük adamlar büyük skandallarla büyür. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
You've got a knack at finding the sweet spot | Politika yapmak ile... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
between sincerity | ...dürüstlük arasındaki doğru yeri... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
and what's politically useful. | ...bulabilmek için bir vuruş yedin. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
You were fucking incredible. | Harikaydın. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
I get that a lot. | Benim için de öyle. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
You're humble, too. | Mütevazisin de. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
That, not so much. | Çok değilimdir. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
You got somewhere else to be? | Başka yerde mi olman gerekiyor? | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Home. Big day tomorrow. | Evde. Yarın büyük gün. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Oh, yeah? | Evet. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
We served Kane with subpoenas. | Kane'i ifadeye çağırdık. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Expecting the files in the morning. | Yarın sabah belgelerle birlikte. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Doyle subpoenaed Kane? ( Chuckles ) | Doyle Kane'i ifadeye mi çağırdı? | Boss-1 | 2011 | ![]() |
What, does he hate his job or something? | Ne oldu işinden falan mı bıktı? | Boss-1 | 2011 | ![]() |
He doesn't need the mayor's support. | Onun başkanın desteğine ihtiyacı yok. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
I didn't realize Doyle's organization was so formidable. | Doyle'un bu kadar dehşet biri olduğunu bilmiyordum. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Speaking of formidable. | Senin konuşman dehşet asıl. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Night, Ben. | İyi geceler Ben. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
One time. She's clear, right? | Bir kere. O temiz, tamam mı? | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Long as she keeps pissing clean we're cool. | İdrarı temiz olduğu sürece sorun yok. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Otherwise it's another five K. | Yoksa yine sıçtı demektir. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Like that. | Aynı böyle. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
I dealt with Babe. | Babe ile anlaştım. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
We'll need to move quickly before he becomes aware your plans have changed. | O planların değiştiğini fark etmeden bizim hızlıca hareket etmemiz gerekiyor. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Demolition's in motion. | Yıkım başladı. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Won't be more than a couple of weeks now. | Birkaç haftadan uzun sürmez. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
And Mona? What about her? | Peki Mona? Ona ne olmuş? | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Without a clear future in place for the Gardens | Gardens için iyi bir gelecek olmadan... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
I expect she'll resist, | ...sanırım o pes etmeyecek. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
attached as she is to its fate. | Bu onun namus meselesi. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
I have her under control. | O kontrolüm altında. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Did he make things difficult McGantry? | McGantry işi zorlaştırdı mı? | Boss-1 | 2011 | ![]() |
It was as expected. | Umduğum gibi oldu. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
I should never have compromised you. | Seni riske etmemeliydim. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
One, two, three, four, | 1...2...3...4... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
throw those racists out the door! | Şu ırkçıları dışarı atın! | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Five, six, seven, eight, | 5...6...7...8... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
we will not discriminate! | Ayrımcılık yapmayacağız! | Boss-1 | 2011 | ![]() |
I hate that it's come to this. | Bunun bu noktalara gelmesinden nefret ediyorum. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
I did what I could to protect you, but things being what they are... | Seni korumaya çalıştım ama ne olacaksa oldu... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
You know that call was doctored. | Biliyorsun bu bir oyun. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Everything was taken out of context. | Her şey gün yüzüne çıkarıldı. | Boss-1 | 2011 | ![]() |