English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 9031
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Even if it's at the expense of some liberty. | Bu bazı özgürlükleri kısıtlamamızı gerektirse de. | Boy 7-1 | 2015 |  |
| But I'm not one of them. | Ben onlardan değilim. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Do you understand? I... | Anlıyor musunuz? Ben... | Boy 7-1 | 2015 | |
| Well, I'm not part of it. They'll demand a long prison term. | Bu işin bir parçası değilim. Ağır hapis cezası isteniyor. | Boy 7-1 | 2015 | |
| But I'd prefer that this doesn't become public. | Ama bunun duyulmasını istemiyorum. | Boy 7-1 | 2015 | |
| If they find out a student can hack into our system... | Eğer bir öğrencinin sistemimize girebildiği öğrenilirse... | Boy 7-1 | 2015 | |
| That's why we'd like to offer you an alternative. | İşte bu yüzden sana bir alternatif sunmak istiyoruz. | Boy 7-1 | 2015 | |
| A second chance. | İkinci bir şans. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Welcome everybody. | Hepiniz hoş geldiniz. | Boy 7-1 | 2015 | |
| My name is Vermunt. It's an honor to welcome you to this institute. | Benim adım Vermunt. Sizi bu enstitüde ağırlamak bir onurdur. | Boy 7-1 | 2015 | |
| I know that most of you have gone through a difficult period. | Çoğunuzun zor zamanlar geçirdiğinizi biliyorum. | Boy 7-1 | 2015 | |
| A period when your behavior was criticized. | Davranışlarınızın eleştirildiği zamanlar. | Boy 7-1 | 2015 | |
| They said you were lazy, spoiled, selfish... | Size tembel, şımarık, bencil ve uyumsuz dediler. | Boy 7-1 | 2015 | |
| That one is taken. | Burası dolu. | Boy 7-1 | 2015 | |
| That part of your life is over. | Hayatınızın o bölümü sona erdi. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Here you'll get a fresh start. | Burada yeni bir başlangıcınız olacak. | Boy 7-1 | 2015 | |
| We offer you an environment in which you are central. | Burada size merkezi olacağınız bir çevre sunuyoruz. | Boy 7-1 | 2015 | |
| We won't look at what you can't do, but instead focus on what you can do. | Neler yapamayacağınıza değil, neler yapabileceğinize odaklanacağız. | Boy 7-1 | 2015 | |
| We want you to discover your own specific talent. | Özel yeteneklerinizi keşfetmenizi istiyoruz. | Boy 7-1 | 2015 | |
| And that you'll be encouraged to develop that gift to the utmost. | Bu yeteneğinizi en üst seviyeye çıkarmak için teşvik edileceksiniz. | Boy 7-1 | 2015 | |
| To become the master of your own strength. A Master. | Kendi gücünüzün ustası olmak için. | Boy 7-1 | 2015 | |
| This group preceded you. | Bu gurup sizi geliştirecek. | Boy 7-1 | 2015 | |
| No one is excluded because they're different. | Farklı olduğu için kimse dışlanmayacak. | Boy 7-1 | 2015 | |
| We don't even use names here. | Burada isim bile kullanmayız. | Boy 7-1 | 2015 | |
| We simply use numbers. | Sadece numaralandırırız. | Boy 7-1 | 2015 | |
| And equality is the rule here. | Eşitlik burada kuraldır. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Differences don't matter. | Farklılığın önemi yoktur. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Everyone is on the same team here. | Burada herkes aynı takımdadır. | Boy 7-1 | 2015 | |
| OK guys, you get up at 6.30 am tomorrow. | Pekâlâ millet, yarın sabah herkes 6:30'da kalkıyor. | Boy 7-1 | 2015 | |
| What if I need to take a leak? | Ya tuvaletimiz gelirse? | Boy 7-1 | 2015 | |
| You can go over there. | Şuraya gidebilirsin. | Boy 7-1 | 2015 | |
| No connections are available | Bağlantı yok | Boy 7-1 | 2015 | |
| I'm Louis, by the way. Number 11, you mean. | Bu arada ben Louis. On Bir numara, yani. | Boy 7-1 | 2015 | |
| I'm Sam. | Ben de Sam. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Do you think you are safe here? We already know each other. | Sence burada güvende misin? Birbirimizi tanıyoruz. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Do you know what happened? | Neler olduğunu biliyor musun? | Boy 7-1 | 2015 | |
| The food... They have everything. | Yemek falan, her şeyleri var. | Boy 7-1 | 2015 | |
| We should do this again. | Bunu bir daha yapmalıyız. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Party people, those Masters. | Eğlenceli tipler. Ustalar. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Seven? | Yedi? | Boy 7-1 | 2015 | |
| You wanted to break the defense code with your own written software? | Kendi yazılımınla savunma kodunu kırmaya çalışmışsın. | Boy 7-1 | 2015 | |
| I'm your coach. Coming? | Ben senin eğitmeninin. Benimle gelir misin? | Boy 7-1 | 2015 | |
| Try to hack it. | Hacklemeye çalış. | Boy 7-1 | 2015 | |
| You hack into my system with your laptop. | Benim sistemime girmeye çalış. | Boy 7-1 | 2015 | |
| You're the administrator and, apparently, you monitor the secured data. | Yönetici sizsiniz ve görünüşe göre gizli verileri görebiliyorsunuz. | Boy 7-1 | 2015 | |
| You're a hacker up to no good. What would you do? | Pek de iyi bir hacker değilsen ne yapardın? | Boy 7-1 | 2015 | |
| Well, copy your data. | Verilerinizi kopyalardım. | Boy 7-1 | 2015 | |
| OK, delete your data. Go ahead. Do it. | Peki, verilerinizi silerdim. Devam et, sil. | Boy 7-1 | 2015 | |
| What did it say? | Ne dedi? | Boy 7-1 | 2015 | |
| Whether I was sure I wanted to delete all of your data. | Tüm verileri silmekte emin olup olmadığımı sordu. | Boy 7-1 | 2015 | |
| All of my data? | Tüm verilerimi mi? | Boy 7-1 | 2015 | |
| I'm deleting my own hard drive. | Kendi hard diskimi siliyorum. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Listen. Lesson one: | Dinle. Ders bir. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Hacking into someone's computer is quite simple for an amateur. | Birisinin bilgisayarına girmek bir amatör için gayet kolaydır. | Boy 7-1 | 2015 | |
| A good hacker turns someone into his or her own enemy. | İyi bir hacker ise karşındakini kendi düşmanına çevirir. | Boy 7-1 | 2015 | |
| If you can turn the expertise of the targets against themselves... | Eğer hedefini kendisine yönlendirebilirsen, ustasın demektir. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Number 7. | Yedi Numara. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Sam. Sam... | Sam. Sam... | Boy 7-1 | 2015 | |
| My name is Marit. Are you ready for your first lesson? | Benim adım Marit. İlk dersine hazır mısın? | Boy 7-1 | 2015 | |
| In addition to your individual coaching we also do physical training every day. | Kişisel eğitiminizin yanı sıra her gün fiziksel eğitimde yapacağız. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Stamina, strength, agility... | Dayanıklılık, güç, çeviklik ve kendini savunma. | Boy 7-1 | 2015 | |
| ...self stimulation. | Kendini uyarma. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Self confidence starts with yourself... | Özgüven kişinin kendinde başlar. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Though sometimes you have to convince others. | Tabi bazen bazılarını ikna etmek gerekir. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Make an attempt. | Davran bakalım. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Come on, hit me. | Hadi, vur bana. | Boy 7-1 | 2015 | |
| You think that's funny? | Sence bu komik mi? | Boy 7-1 | 2015 | |
| What do you guys do during your own individual practice? | Kişisel eğitimlerinizde neler yapıyorsunuz? | Boy 7-1 | 2015 | |
| I have a chemistry lab all to myself. It's awesome. | Bana ait bir kimya laboratuvarım var. Harika bir şey. | Boy 7-1 | 2015 | |
| It has everything: Raw materials, Bunsen burners, beakers, everything. | İçinde her şey var. Hammaddeler, bunzen beki, deney şişeleri, her şey. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Move it. | Gelin. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Number Two. Tilt backwards, feet against the wall. Come on. | İki duvarı hisset hadi. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Try to put your feet against the wall. Turn around. | Ayağınla duvarı itmeye çalış. Arkanı dön. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Number Eight. | Sekiz Numara. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Number Seven. | Yedi Numara. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Hey, well done, buddy. | İyi işti dostum. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Don't think you can beat me, dude. | Beni geçebileceğini mi sandın dostum. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Hey, Sam. | Selam, Sam. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Did you make a lot of new friends yet? I think so, yes. | Arkadaş edinebildin mi? Sanırım evet. | Boy 7-1 | 2015 | |
| See? I told you you'd be fine. | Gördün mü? İyi olacağını söylemiştim. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Mom... something weird is going on here. | Anne... Burada garip şeyler oluyor. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Fine, I'll figure it out myself. | Peki, kendim öğrenirim. | Boy 7-1 | 2015 | |
| I don't know. We were in the pool yesterday and there was a guy... | Bilemiyorum. Dün havuzdaydık ve bir adam vardı... | Boy 7-1 | 2015 | |
| I'm telling you, I mentioned that guy in the pool to my mom... | Anneme havuzdaki adamdan bahsettim ve saniyesinde bütün bilgisayarlar kapandı. | Boy 7-1 | 2015 | |
| This institute... | Bu enstitü... | Boy 7-1 | 2015 | |
| Congratulations. Due to his excellent achievements... | Tebrikler. İki Numara üstün başarılarından ötürü Usta oldun. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Coming? | Buyur. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Work hard, everyone, | Sıkı çalışın millet. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Seriously? | Ciddi olamazlar. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Even you are better. | Sen bile ondan iyiydin. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Shit, man. Want to become a Master that badly? | Siktir. Usta olmayı bu kadar çok mu istiyorsun? | Boy 7-1 | 2015 | |
| I don't know about you, but wherever I went it was pretty fucking much the same. | Seni bilmem ama nereye gidersem gideyim hep aynı. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Criminal stamped on my forehead. Here, we get a real chance, OK? | Alnıma suçlu etiketi yapıştırılıyor. Burada gerçek bir şansımız var, tamam mı? | Boy 7-1 | 2015 | |
| What did they get you for? | Seni ne için buraya getirdiler? Dövüşmek için mi? | Boy 7-1 | 2015 | |
| And what's your coach teaching you? | Eğitmenin sana ne öğretiyor? | Boy 7-1 | 2015 | |
| It's mostly self defense... Louis... | Genelde kendini savunma... Louis... | Boy 7-1 | 2015 | |
| First they get us for something, then they teach us to get better at it. | Bizi buraya yeteneklerimiz için getirdiler, şimdi de daha iyi olmamız için eğitiyorlar. | Boy 7-1 | 2015 | |
| That's weird. Why don't you just go home. | Çok garip. Neden evine dönmüyorsun? | Boy 7-1 | 2015 | |
| This is a prison. Listen, buddy... | Burası bir hapishane. Bak dostum... | Boy 7-1 | 2015 | |
| ...I know what prisons look like and I can tell you that this isn't one. | ...hapishaneleri bilirim ve burasının onlardan biri olmadığını söyleyebilirim. | Boy 7-1 | 2015 | |
