English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 9032
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Same as you. | Seninle aynı şeyi. | Boy 7-1 | 2015 |  |
| Shouldn't you get some sleep? | Uyuman gerekmiyor mu? | Boy 7-1 | 2015 | |
| The Masters... | Ustalar... | Boy 7-1 | 2015 | |
| They're leaving. | Buradan gidiyorlar. | Boy 7-1 | 2015 | |
| You see? | Gördün mü? Hapishanelerde böyle olmaz. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Slowpoke. | Hımbıl. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Let's try it again... | Tekrar deneyelim... | Boy 7-1 | 2015 | |
| Escaping together, but properly this time. | Birlikte kaçacağız, ama bu sefer daha planlı. | Boy 7-1 | 2015 | |
| How about you learn to fight first? | Önce dövüşmeyi öğrensen? | Boy 7-1 | 2015 | |
| The first Master. Right? | İlk Usta, değil mi? | Boy 7-1 | 2015 | |
| Where were you these past few days, huh? | Son birkaç gündür neredeydin? | Boy 7-1 | 2015 | |
| I saw you were allowed off the compound. What were you doing? | Kamptan çıktığını gördüm. Ne yapıyordunuz? | Boy 7-1 | 2015 | |
| I have no time for you guys. | Buna vaktim yok. | Boy 7-1 | 2015 | |
| What the fuck... | Ne oluyor... | Boy 7-1 | 2015 | |
| Huh? How did you do that? DNS spoofing. | Nasıl yaptın bunu? DNS yanıltması. | Boy 7-1 | 2015 | |
| DNS spoofing? That's impossible. Those addresses are encrypted. | DNS yanıltması mı? Bu imkânsız. Bu adreslerin hepsi şifreli. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Don't. I mean it. | Yapma. Ciddiyim. | Boy 7-1 | 2015 | |
| What are you doing here, actually? | Burada gerçekten ne yapıyorsunuz? | Boy 7-1 | 2015 | |
| We all have to contribute to society. Seriously? | Hepimiz topluma faydalı olmalıyız. Cidden? | Boy 7-1 | 2015 | |
| You don't buy that yourself, do you? I only know what I can teach you. | Buna inanmıyorsun gerçekten, değil mi? Sana ne öğreteceğimi biliyorum sadece. | Boy 7-1 | 2015 | |
| This is a prison. | Burası bir hapishane. | Boy 7-1 | 2015 | |
| And it's all wrong. You know that too. I know nothing. | Yanlış bir şey. Bunu sen de biliyorsun. Hiçbir şey bilmiyorum. | Boy 7-1 | 2015 | |
| DNS spoofing, right? | DNS yanıltması, değil mi? | Boy 7-1 | 2015 | |
| That won't work anymore. | Artık bir işe yaramayacak. | Boy 7-1 | 2015 | |
| It's not clear yet what caused the explosion in the government building. | Devlet binasındaki patlamaya neyin sebep olduğu henüz kesin değil. | Boy 7-1 | 2015 | |
| But it was definitely a targeted attack. | Ancak kesinlikle kasıtlı bir saldırı. | Boy 7-1 | 2015 | |
| The damage, caused by the explosion, has increased to a few million. | Patlamanın sonucundaki hasar birkaç milyonu buluyor. | Boy 7-1 | 2015 | |
| The police expects that the perpetrator is to be found in the left wing radical groups. | Polis saldırının sol görüşlü guruplardan olduğunu düşünüyor. | Boy 7-1 | 2015 | |
| The resistance groups seem to look... | Son günlerde direnişçi guruplar fikirlerini... | Boy 7-1 | 2015 | |
| Prime Minister Sassen has stated not to be deterred by these terrorists. | Başkan Sassen bu teröristlere pabuç bırakmayacaklarını açıkladı. | Boy 7-1 | 2015 | |
| This country is still governed by ourselves. | Bu devlette hâlâ bizim hükümetimiz vardır. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Our values, not those of a handful of terrorists. | Değerlerimiz bir avuç teröristin elinde değil. | Boy 7-1 | 2015 | |
| This is the time for all Dutch people to rally around their leader. | Şimdi, tüm halkın kendi liderine destek olma zamanıdır. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Only that will stop the terror. | Terörü sadece bu engeller. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Alright, listen... | Pekâlâ, dinle... | Boy 7-1 | 2015 | |
| The government building was... | Devlet binasına... | Boy 7-1 | 2015 | |
| I know of a way to get around the electronic lock. | Elektronik kilidin etrafında başka bir yol biliyorum. | Boy 7-1 | 2015 | |
| But then I will need that glass. | Ancak o bardağa ihtiyacımız var. | Boy 7-1 | 2015 | |
| So if you can cause some kind of a diversion... | Eğer onu birazcık oyalayabilirsen... | Boy 7-1 | 2015 | |
| So, ladies and gentlemen, are you enjoying yourselves? | Pekâlâ, bayanlar ve baylar, keyfiniz yerinde mi? | Boy 7-1 | 2015 | |
| Shut up and get down. I can't hear you. | Kapa çeneni de aşağı in. Sizi duyamıyorum. | Boy 7-1 | 2015 | |
| I can't hear you. Shut up. | Sizi duyamıyorum. Sus be! | Boy 7-1 | 2015 | |
| Keep your hands off me. Calm down. | Çek ellerini üzerimden. Sakin ol. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Whatever you're planning to do... | Ne yapmayı planlıyorsan... | Boy 7-1 | 2015 | |
| And? Easy peasy. | Eee? Çocuk oyuncağıydı. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Where did you get that all that shit? Two's lab. | Bu pislikleri de nereden aldın? İki'nin laboratuvarından. | Boy 7-1 | 2015 | |
| And you know how it all works? | Nasıl yapılacağını biliyor musun? | Boy 7-1 | 2015 | |
| How do you know? Internet. | Nasıl öğrendin? İnternetten. | Boy 7-1 | 2015 | |
| All right. | İşte budur. | Boy 7-1 | 2015 | |
| What the fuck! | Hay anasını! | Boy 7-1 | 2015 | |
| Tonight. OK? Tonight. | Bu gece. Tamam mı? Bu gece. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Hey. | Selam. Tanrım. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Tonight we're out of here. | Bu gece buradan kaçıyoruz. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Nice. You want to leave too, don't you? | İyi. Sen de gelmek istiyorsun, değil mi? | Boy 7-1 | 2015 | |
| Just something from the old days. | Eskilerden bir şeyler işte. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Can I listen? | Dinleyebilir miyim? | Boy 7-1 | 2015 | |
| What kind of music is this? I said from the old days. | Bu nasıl müzik öyle? Eskilerden dedim ya. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Sorry. Let me listen. | Özür dilerim. Ver de dinleyeyim. | Boy 7-1 | 2015 | |
| My mother used to sing this for me. | Annem bana bu şarkıyı söylerdi. | Boy 7-1 | 2015 | |
| You don't need to comfort me, OK? | Beni teselli etmek zorunda değilsin, tamam mı? | Boy 7-1 | 2015 | |
| Well... | Ben... Zorundayım, tamam mı? | Boy 7-1 | 2015 | |
| One moment you smash everything to pieces... | Bir anda her şeyi paramparça ediyorsun... | Boy 7-1 | 2015 | |
| ...and the next you're weeping like a little girl. | ...sonrasında da ufak bir kız gibi ağlıyorsun. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Anyway, look at me: I talk and I talk and I talk. | Her neyse, bana bak: Konuşuyorum, konuşuyorum. | Boy 7-1 | 2015 | |
| I open my mouth and all that comes out is bullshit. | Ağzımı açtığımda çıkan sözler sadece saçmalık oluyor. | Boy 7-1 | 2015 | |
| I think the music is beautiful. I'm just teasing you... | Bence bu müzik çok güzel. Sadece senin çok özel biri olduğunu... | Boy 7-1 | 2015 | |
| ...because I think, or actually feel that you're very... | ...düşündüğümden ya da böyle hissettiğimden... | Boy 7-1 | 2015 | |
| ...very special. | ...sana sataşıyorum. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Honestly. Never mind. Weirdo. | Gerçekten. Salla gitsin. Tuhaf birisin. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Don't get any ideas. | Aklına başka bir şey getirme. | Boy 7-1 | 2015 | |
| We kissed. | Öpüşmüşüz. | Boy 7-1 | 2015 | |
| It was... | Öpüşmüşüz... | Boy 7-1 | 2015 | |
| OK. | Öyle işte. | Boy 7-1 | 2015 | |
| OK? | Öyle mi? | Boy 7-1 | 2015 | |
| Show me. No. | Bakayım. Olmaz. | Boy 7-1 | 2015 | |
| It's just getting exciting. | Çok heyecanlı. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Hand it over. | Ver şunu. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Hand it over. No. | Ver şunu. Hayır. | Boy 7-1 | 2015 | |
| I said: Hand it over. | Ver şunu dedim. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Your name is Lara. | Adın Lara. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Lara? | Lara mı? | Boy 7-1 | 2015 | |
| Yeah, I think it's a weird name too. | Evet, bence de tuhaf bir isim. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Lara. | Lara. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Fuck“. | Siktir. | Boy 7-1 | 2015 | |
| I thought we were going to escape. Not without Lara. | Çıkışa gideceğimizi düşünmüştüm. Lara'sız olmaz. | Boy 7-1 | 2015 | |
| What the fuck is going on here? | Burada neler dönüyor? | Boy 7-1 | 2015 | |
| Surgery successful. Side effects: slight. | Ameliyat başarılı geçti. Yan etkiler: Önemsiz. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Headache. No hemorrhages. | Baş ağrısı. Kanama yok. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Four: Implanted. Internal hemorrhages. | Dört: Nakledildi. İç Kanama. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Vaccinations. Heavy hemorrhages. Third procedure. | Aşılama. Aşırı kan kaybı. Üçüncü prosedür. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Deceased. Chip rejected. | Öldü. Çip reddedildi. | Boy 7-1 | 2015 | |
| What is all this? Lara. | Tüm bunlar da ne? Lara. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Number 8. | Sekiz Numara. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Chip 8 definite. | Çip 8 sabit. | Boy 7-1 | 2015 | |
| We have to leave. | Gitmeliyiz. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Lara! Sam... | Lara! Sam... | Boy 7-1 | 2015 | |
| Come on. Let's go. Now. | Hadi. Gidelim. Hemen. | Boy 7-1 | 2015 | |
| Holy shit. | Ha siktir. Bu Sassen. | Boy 7-1 | 2015 | |
| There are... There are results, I know. | Burada... Sonuçlar bunlar, biliyorum. | Boy 7-1 | 2015 | |
| But this project has two sides: | Bu iki yönlü bir proje. Kaos ile netice kontrolü. | Boy 7-1 | 2015 | |
