Search
English Turkish Sentence Translations Page 9027
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Well, what? It just came. | Ne? Oldu işte. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
It's on my neck... happened. | Boynumda oldu. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
So you go to punch me and then I block it? | Bana yumruk atarsan onu savururum. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
You alright, mate? Not now! | İyi misin dostum? Şu an değilim! | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Is that it? | Hepsi bu mu yani? | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Stop moving. | Kıpırdamayı kes. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Just hold still, bro. It's just hot. | Kımıldama işte. Çok sıcak. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Far. Mean as tatts. | Dövme demek. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Yep. And now it's your turn. | Evet. Şimdi de sıra sende. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Don't worry, man, you'll get the kids' version. | Merak etme dostum, seninki çocuk versiyonu olacak. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Know why I pulled you over, miss? | Niçin kenara çektiğini biliyorum güzelim. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Probably can't even drive, anyway. As if you can, egg. | Muhtemelen süremiyorsun bile. Sanki sen sürebiliyorsun. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Far, what happened to your head? It’s a haircut. | Saçına ne oldu? Bu bir saç modeli. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
It's the latest style. It's late alright. | Son moda. Son olsun tamam. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Alright, come on in, then. | Pekala, içeri gel öyleyse. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Phew! This car smells like marijuana. | Bu araba marihuana gibi kokuyor. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
You shouldn't smoke it. | Sen içmemelisin. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
You'll end up like all the rest of them dopeheads around here... | Senin sonun da hiçbir şeye gülmediği gibi her fırsatta... | Boy-1 | 2010 | ![]() |
laughing at nothing and crying at everything. | ...ağlayıp duran keşlere benzeyecek. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Where you been, anyway? Ain't seen you in ages. | Nerelerdesin? Seni uzun süredir görmüyorum. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Hanging with the old man. | Büyüklerle takılıyorum. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
So, who are you here with? My mum. She's playing the pokies. | Peki sen burada ne arıyorsun? Annem. Kumar oynuyor. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
She win anything? | Bir şey kazanıyor mu? | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Nuh. | Hayır. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
But she reckons it's better to risk your money on something big, | Boş boş oturup fakir olmak yerine parasını büyük şeylere yatırma riskini... | Boy-1 | 2010 | ![]() |
be real poor, instead of sitting around being a bit poor. | ...göze alarak parasız kalmanın daha iyi olduğunu zannediyor. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Far, you've been missing out on all the fun. | Tüm eğlenceyi kaçırıyorsun. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
We pushed Murray off the wharf yesterday. | Dün Murray'ı iskeleden attık. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Ain't got time for that kids' stuff. | Bu çocukluklara ayıracak vaktim yok. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
I'm working. Trying to get out of this dump. | Meşgulüm. Bu çöplükten kurtulmaya çalışıyorum. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
When you guys leaving? | Senin elemanlar ne zaman gidecek? | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Don't know. When my dad's free, I guess. | Bilmiyorum. Sanırım babam uygun olduğunda. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
But he's a busy man. They always are. | Fakat o meşgul bir adam. Her zaman öyledirler. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Oh, well, looks like we lost. | Kaybetmişe benziyoruz. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
How do you know? 'Cause we're going home. | Nereden biliyorsun? Çünkü eve gidiyoruz. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
See ya... dopehead. | Görüşürüz, keş. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Weirdo, do you feel sleepy yet? | Hala uykulu hissetmiyor musun? | Boy-1 | 2010 | ![]() |
My powers must be stink. | Güçlerim bozulmuş demek. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Maybe power don't work on everyone. | Belki güçlerin herkesin üzerinde işe yaramıyordur. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Well, who, then? | Kimin üzerinde işe yarıyor peki? | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Please, Mum, I just need a little bit of money till I find my money. | Lütfen anne, paramı buluncaya kadar biraz paraya ihtiyacım var. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
I can't wait for you. I've got places to be. | Seni bekleyemem. Gitmem gereken yerler var. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
And don't expect me to take them kids. | Onları da götürmemi bekleme. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
They're too young to be Crazy Horses. | Çılgın Atlara kalınmak için çok küçükler. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
My gang. Me and my two mates. | Çetem. Ben ve iki arkadaşım. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
But that's not the point. We're renegades. | Önemli olan bu değil ki. Bizler kaçağız. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Strictly no kids allowed. | Kesin suretle çocuklara izin yok. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Well, yeah, well, you obviously know nothing about gangs, | Evet, görünen o ki çeteler hakkında hiçbir şey bilmiyorsun... | Boy-1 | 2010 | ![]() |
so this conversation's over, OK? | ...bu konuşma bitmiştir, tamam mı? | Boy-1 | 2010 | ![]() |
I won't be here when you get home. | Eve geldiğinde burada olmayacağım. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Fuckin' hell! | Allah kahretsin! | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Shogun! Shogun! | Shogun! Shogun! | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Shogun! | Shogun! | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Mate, where'd he go? | Dostum, nereye gidiyor? | Boy-1 | 2010 | ![]() |
I don't wanna live here. | Burada yaşamak istemiyorum. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Can I have a go? Nope. | Ben de yapabilir miyim? Hayır. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
And anyway, this is a man's work. | Bu arada, bu yetişkin işi. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
You're not a man. | Sen yetişkin değilsin ki. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Technically, I am. And you're not. | Teknik olarak öyleyim. Ama sen değilsin. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Go on, piss off. | Uza buradan. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Bloody hell, Leaf! We're rich! | Vay anasını Leaf! Zenginiz! | Boy-1 | 2010 | ![]() |
We're bloomin' rich. | Zenginiz lan. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
You've got some potential too. | Sende de biraz potansiyel var. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
"Potential. Not now ma... ni... fest, | Potansiyel. Hemen belirgin olmayan... | Boy-1 | 2010 | ![]() |
"or showing signs of ex... is... tence or activity." | ...veya mevcudiyet ya da etkinlik göstermeyen. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Who the hell are you supposed to be? | Sen de kim olduğunu zannediyorsun? | Boy-1 | 2010 | ![]() |
I'll take these. | Bunları alıyorum. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Now, how many iceblocks can I get for $5, eh? | Beş dolara kaç tane dondurma alabilirim? | Boy-1 | 2010 | ![]() |
$5 in the real world or Monopoly Land? | Gerçek parayla beş dolar mı, yoksa Monopoli parasıyla mı? | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Thanks, Boy. Don't call me that anymore. | Teşekkürler, Boy. Bana artık öyle demeyin. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
What, "Boy"? Yeah. I don't like it. | Ne "Boy" mu? Evet. Bundan hoşlanmıyorum. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Well, what about Fonzie? | Fonzie'e ne dersin? | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Just call me Little Shogun. | Bana Küçük Shogun deyin. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Thanks, Little Shogun. Thanks, Little Shogun. | Teşekkürler Küçük Shogun. Teşekkürler Küçük Shogun. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Thanks, Little Shogun. Thanks, Little Fonzie. | Teşekkürler Küçük Shogun. Teşekkürler Küçük Fonzie. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
No, you look like Michael Jackson in that jacket. | Hayır, o ceketle Michael Jackson'a benziyorsun. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Yeah, bro. Scored it from the old man. | Evet dostum. İhtiyardan aldım. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
There's Holden and Chardonnay. | Bunlar Holden ve Chardonnay. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
They're going out now. They've been French kissing and everything. | Çıkıyorlar. Fransız öpücüğü ve her şeyi yapıyorlar. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Yeah, they've been pashing at the beach, on a horse, | Evet, kumsalda, atın üstünde, dükkanın arkasında... | Boy-1 | 2010 | ![]() |
at the back of the shop. | ...uzun uzun öpüşüyorlar. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
I heard they were pashing at the dump too. | Çöplükte de öpüştüklerini duydum. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
So? Pashing's for kids. | Öpüşmek çocuklar içindir. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Anyway, I'm not here for long. I'm gonna be moving soon. | Her neyse, burada uzun süre kalmayacağım. Yakında taşınıyorum. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Well, well, well, look at this cheeky fella. | Vay, vay, vay, şu yüzsüz elemana da bakın. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Far, you got your patch already. | Armayı almışsın. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Tsk, of course, of course. | Elbette, elbette. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Shogun says I have to drink a gumboot full of beer before I can get one. | Shogun'a göre bu armayı almadan önce bir çizme dolusu bira içmeliymişsin. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
He doesn't want you in our gang no more. | Seni artık çetemizde istemiyor. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
You pissed him off. What did I do? | Onu kızdırdın. Ne yapmışım? | Boy-1 | 2010 | ![]() |
I don't know, but don't come back to the clubhouse or he'll kill you. | Bilmiyorum, ama kulübe gelme yoksa seni gebertir. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
How's Char don nay? | Chardonnay nasıl? | Boy-1 | 2010 | ![]() |
She's cool. | Harika. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
I know she is, 'cause I already rooted her. | Harika olduğunu biliyorum çünkü onunla zaten işi pişirdim. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
What? Bull. Straight up. In my dad's car. | Ne? Saçmalık. Ciddiyim. Babamın arabasında. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Far, she was good! | İyiydi! | Boy-1 | 2010 | ![]() |
You're lying. I'm gonna ask her, then? | Yalan söylüyorsun. Ona soracağım. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
Go on, then. She's a liar, anyway. | Sor o zaman. O bir yalancı zaten. | Boy-1 | 2010 | ![]() |
And if I see her round my pad again, | Onu yine peşimde görürsem,... | Boy-1 | 2010 | ![]() |
I'm gonna make you drink a gumboot full of knuckles and sandwiches, boy. | ...sana bir çizme dolusu et ve sandviç yediririm, ona göre. | Boy-1 | 2010 | ![]() |