English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 9077
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| This is not kale. | Bu lahana değil. | Braindead-1 | 2016 |  |
| I want kale! | Lahana istiyorum! | Braindead-1 | 2016 | |
| Sorry, Senator. | Af edersiniz, Senatör. | Braindead-1 | 2016 | |
| I know you. Healy, right? | Seni tanıyorum, Healy doğru mu? | Braindead-1 | 2016 | |
| Yes, Senator. | Evet Senatör. | Braindead-1 | 2016 | |
| Come on in here. | Gel biraz, konuşalım. | Braindead-1 | 2016 | |
| Well, come on. | Haydi. | Braindead-1 | 2016 | |
| So, you're the bleeding heart Healy, huh? | Sen "Hassas Healy"sin değil mi? | Braindead-1 | 2016 | |
| "Bleeding heart"? | "Hassas Healy" derken? | Braindead-1 | 2016 | |
| Yeah. The emotional one. | Evet, duygusal olan. | Braindead-1 | 2016 | |
| The one who cares about... | Şu fakir savaş gazilerini ve küçük tatlı kızlarını umursayansın. | Braindead-1 | 2016 | |
| "Why is my daddy sick?" | "Babacım neden hasta?" | Braindead-1 | 2016 | |
| That's you, right? | O kardeşin değil, sensin değil mi? | Braindead-1 | 2016 | |
| I don't know. I think it's both of us. | Bilmem, bence ikimiz de öyleyiz. | Braindead-1 | 2016 | |
| Why don't you go back to L.A.? | Los Angeles'a geri dönmelisin. | Braindead-1 | 2016 | |
| Well, you don't like it here. | Yani, burayı sevmiyorsun. | Braindead-1 | 2016 | |
| These aren't your people. | Bu insanlar senin ayarında değil. | Braindead-1 | 2016 | |
| And things are gonna get bad very quickly. | Burada işler de birden kötüleşebilir. | Braindead-1 | 2016 | |
| Because you're in my way. | Çünkü yoluma çıkıyorsun. | Braindead-1 | 2016 | |
| I work in constituent casework, Senator. | Seçmen şikayetlerine bakıyorum Senatör. | Braindead-1 | 2016 | |
| That's hardly in your way. | Pek sizin yolunuz sayılmaz. | Braindead-1 | 2016 | |
| Well, here's the thing, Lana... | Şöyle anlatayım Lana... Laurel. | Braindead-1 | 2016 | |
| Distracting him. He tell you that? | Dikkatini dağıtıyorsun. Kendi mi söyledi? | Braindead-1 | 2016 | |
| No, no. | Hayır hayır, neyin peşinde olduğunu bilmiyor. | Braindead-1 | 2016 | |
| And what am I about? | Neyin peşindeymişim? | Braindead-1 | 2016 | |
| Unpredictability. | Şaşırtmaca faktörüsün. | Braindead-1 | 2016 | |
| I know how your brother will act. | Kardeşinin ne yaptığını anlayabiliyorum. | Braindead-1 | 2016 | |
| Strategists can read other strategists. | Taktikçiler, diğer taktikçileri anlar. | Braindead-1 | 2016 | |
| But you... One day, you're emotional; | Ama sen, bir gün duygusalsın... | Braindead-1 | 2016 | |
| the next, you're strategic; the next, you're... | ...öbür gün taktikçisin, daha sonraki gün ise... | Braindead-1 | 2016 | |
| having your woman time. | ..."bayan modu"na girmişsin. | Braindead-1 | 2016 | |
| My "woman time"? | "Bayan Modu" mu? | Braindead-1 | 2016 | |
| Go back to L.A. | Los Angeles'a dön. | Braindead-1 | 2016 | |
| You don't drink anymore, do you, Senator? | Artık içmiyorsunuz değil mi Senatör? | Braindead-1 | 2016 | |
| Oh, I drink my kale celery smoothies. | Lahana kereviz püremi içiyorum. | Braindead-1 | 2016 | |
| You should try 'em. | Bir denemelisin. Alkol yok mu? | Braindead-1 | 2016 | |
| My body's a temple. | Vücudum benim tapınağımdır. Peki sen neden içiyorsun? | Braindead-1 | 2016 | |
| 'Cause I like it. It's fun. | Çünkü seviyorum ve eğlenceli. | Braindead-1 | 2016 | |
| There are other ways to have fun. | Eğlence için başka yollar da var. | Braindead-1 | 2016 | |
| Joining other like minded people in completing a mission... | Bir misyon için diğerleri ile bir araya gelmek... | Braindead-1 | 2016 | |
| Sounds like a blast. | Acayip bir şeymiş. | Braindead-1 | 2016 | |
| What are these maps about? | Bu haritalar ne ile alakalı? | Braindead-1 | 2016 | |
| Uh, office work product. | Ofis işleri ile alakalı. | Braindead-1 | 2016 | |
| It's not very smart of you to let me see them. | Benim görmem pek iyi olmadı değil mi? | Braindead-1 | 2016 | |
| It won't matter. | Fark etmez, kaybedeceksiniz. | Braindead-1 | 2016 | |
| Then why do you care if I'm in the way? | Kaybedeceksek neden yolunuza çıkmam sizi korkutuyor? | Braindead-1 | 2016 | |
| You are a sly one. | Seni sinsi seni. | Braindead-1 | 2016 | |
| I'm gonna keep an eye on you. | Gözüm üzerinde olacak. | Braindead-1 | 2016 | |
| Senator, the... Ah, Gareth, buddy, how are you? | Senatör şey... Gareth, naber? | Braindead-1 | 2016 | |
| I think you know Lana. Yeah. Laurel. | Lana'yı tanıyorsun değil mi? Laurel. | Braindead-1 | 2016 | |
| She's here wanting to talk about | Benim lahana kereviz püre içmem ile alakalı konuşmaya gelmiş. | Braindead-1 | 2016 | |
| Well... | Bırakayım da siz konuşun. | Braindead-1 | 2016 | |
| And we'll talk again. | Yine görüşürüz. | Braindead-1 | 2016 | |
| Um... | Evet, yani... | Braindead-1 | 2016 | |
| I'm not here about last night. | ...dün geceyi konuşmaya gelmedim. | Braindead-1 | 2016 | |
| I'm here about gerrymandering. | Seçim bölgesi düzenlemeleri için geldim. | Braindead-1 | 2016 | |
| Your office is coordinating gerrymandering | Seçim bölgesi düzenlemelerini... | Braindead-1 | 2016 | |
| with the Maryland State House. | ...Maryland Eyalet ofisi ile beraber yapıyorsunuz. | Braindead-1 | 2016 | |
| One of our constituents complained. | Bir seçmenimizin şikayeti var. | Braindead-1 | 2016 | |
| Let's back up. | ...biraz geri gidelim. | Braindead-1 | 2016 | |
| I think we should talk about last night. | Dün gece hakkında konuşmalıyız. | Braindead-1 | 2016 | |
| I've had good nights, I've had bad nights, | İyi gecelerim oldu, kötü gecelerim oldu... | Braindead-1 | 2016 | |
| but I've never had... | ...fakat dünkü gibi... | Braindead-1 | 2016 | |
| Yes, it was odd. | Evet, biraz garipti. | Braindead-1 | 2016 | |
| I don't know what it was. | Nasıl olduğunu bile anlamıyorum. | Braindead-1 | 2016 | |
| What did you see? What did I... | Ne gördün? Ne mi görd.. | Braindead-1 | 2016 | |
| When I... | Kendimden geçip uyuduğumda ne gördün? | Braindead-1 | 2016 | |
| I don't know what you're after. | Ne sorduğunu anlamıyorum. | Braindead-1 | 2016 | |
| I... held you. | Seni tuttum. | Braindead-1 | 2016 | |
| And then I got dressed. | Sonra da giyindim. | Braindead-1 | 2016 | |
| So you didn't see anything | Hiçbir şey görmedin mi? | Braindead-1 | 2016 | |
| near my ears? | Yani kulaklarımda? | Braindead-1 | 2016 | |
| Your ears? | Kulaklarında mı? | Braindead-1 | 2016 | |
| I have these migraines, | Benim migrenim var... | Braindead-1 | 2016 | |
| and I needed human contact. | ...ve birisine ihtiyacım vardı. | Braindead-1 | 2016 | |
| And if I wasn't there? | Ya ben orada olmasaydım? | Braindead-1 | 2016 | |
| But you were there. Yeah, but... | Ama oradaydın. Evet ama... | Braindead-1 | 2016 | |
| When you get these migraines, what do you do? | Peki migrenin tuttuğunda genelde ne yaparsın? | Braindead-1 | 2016 | |
| Are you asking if I sleep around? | Önüme gelenle yatıp yatmadığımı mı soruyorsun? | Braindead-1 | 2016 | |
| No. No, I just... | Hayır hayır, sadece... | Braindead-1 | 2016 | |
| I want to feel like I wasn't being used last night. | ...dün gece kullanılmadığımı düşünmek isterim. | Braindead-1 | 2016 | |
| It was great. It wasn't great. It was weird. | Muhteşemdi. Muhteşem değildi, garipti. | Braindead-1 | 2016 | |
| Okay, yes. It was weird. | Tamam, evet garipti. | Braindead-1 | 2016 | |
| What do you want? | Peki sen ne istersin? | Braindead-1 | 2016 | |
| For things to be normal. | Normal bir şekilde ilerlemesini. | Braindead-1 | 2016 | |
| I want to talk and joke | Seninle konuşmak, şakalaşmak, yemeğe çıkmak, ödemek. | Braindead-1 | 2016 | |
| And then kiss you on your stoop one night | Bir akşam uzanıp seni öpmek... | Braindead-1 | 2016 | |
| and feel awkward about calling you the next day. | ...ve sonraki gün aramaya kararsız kalmak. | Braindead-1 | 2016 | |
| And then I talk to my friends and they say | Arkadaşlarımla konuşunca, zayıf görünmemem için... | Braindead-1 | 2016 | |
| not to call because I'll come across too vulnerable, | ..."arama" demeleri. | Braindead-1 | 2016 | |
| but of course, I call anyway. | Tabi yine de seni aramak. | Braindead-1 | 2016 | |
| And then we're, I don't know, | Telefonda böyle, ne bileyim... | Braindead-1 | 2016 | |
| happy and a little awkward on the phone together. | ...sevinçli ama garip bir sessizlik. | Braindead-1 | 2016 | |
| Let's do that. | Hadi öyle yapalım. Neden olmasın? | Braindead-1 | 2016 | |
| Because you were yelling at me to go faster | Çünkü sen çikolata ve salam yerken "daha hızlı" diye bağırıyordun. | Braindead-1 | 2016 | |
| I just need some time to think. | Biraz zamana ihtiyacım var. | Braindead-1 | 2016 | |
| what did you need when you came by the office? | Ofise geldiğinde ne istiyordun? | Braindead-1 | 2016 | |
| I need your list of gerrymander districts. | Seçim bölgesi düzenleme listeleriniz lazım. | Braindead-1 | 2016 | |
| We have a bug. | Bir böceğimiz var. | Braindead-1 | 2016 | |
| You do? | Öyle mi? Nasıl yakaladınız? | Braindead-1 | 2016 | |
