Search
English Turkish Sentence Translations Page 9346
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Bullpen, five minutes. What? | Beş dakika sonra, Boğa Ağılı'nda. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Bitches, we are dead meat. So dead. | Öldük biz. Bittik. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
What's the big deal? I can handle a couple trust falls. | Neden bu kadar büyütüyorsunuz ki? Bir kaç güven testinden ne olacak. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Trust falls would be easy. This is Contra team building. | Güven testi olsa iyi. Bu Contra takım egzersizleri. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Now that you've all mastered the apple, | Hepiniz elmada uzmanlaştığınıza göre... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
let's up the stakes a little bit | ...adını "el bombasını geçir" koyduğum... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
with a game I like to call pass the grenade! | ...bir oyunla işleri biraz ilerletelim. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Oh! No, no, no, no, no, no, no, no. | Hayır, hayır, olmaz. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
The grenade was fake... | El bombası gerçek değildi... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
But the fear was real. | ...ama korku gerçekti. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Let's just suck it up | Birazcık kemerleri sıkıp... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
and get through this stupid team building. | ...bu salak takım egzersizlerini atlatalım. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Well, if it's stupid, it must be my cup of tea. | Eğer salakçaysa, kesin benim çay fincanımdan olmuştur. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Okay, what is your deal? | Pekala, senin sorunun ne? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I heard you talking smack about me to Cash. | Cash'e söylediklerini duydum. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
You... you think I'm stupid. You wanna put a brain in my head. | Aptal olduğumu düşünüyorsun. Hiç aklım olmadığını düşünüyorsun. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Okay, I get it. | Anladık tamam. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I'm not the smartest person who works here. | Burada çalışan en zeki insan ben değilim. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
We didn't all get to go to college or high school | Hepimiz üniversite okumadık, ya da lise... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
or middle school. | ..ya da ortaokul. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
No, you're totally misunder Middle school? Really? | Hayır, çok yanlış anlad Ortaokul mu? Cidden mi? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
My dad was a grifter! I'm street smart. | Babam bir dolandırıcıydı. Bende sokak zekası var. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
You think a stupid person can do this? | Sence aptal birisi bunu yapabilir mi? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Yeah, just picked your pocket. Ooh, $7. | Evet, çarptım seni. 7 dolar. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Watch out, ladies. | Kendinize dikkat edin, hanımlar. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Wait. Hold it. | Bekle. Dur biraz. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Where'd everybody go? | Herkes nereye gitti? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Why does this keep happening to me? | Neden devamlı böyle oluyor? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Wait. Come on, Melanie. | Bekle. Hadi ama, Melanie. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
You're taking what I said out of context. | Söylediklerimi çarpıtıyorsun. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Um, Oz isn't in his office, | Oz ofisinde yok... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
and everybody else is gone, | ...ve herkes gitmiş... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
so it looks like team building is canceled. | ...görünüşe göre takım egzersizi iptal oldu. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Thank God. I think we can all use a break from each other. | Şükürler olsun. Bence bir süre birbirimizi görmememiz hepimizin yararına. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Not so fast, mutants. | Durun bakalım, mutantlar. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
The team building's just beginning. | Takım egzersizi daha yeni başlıyor. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
See, unless you guys can find a nice way to work together, | Birlikte çalışmanın güzel bir yolunu bulmadıkça... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
you're gonna be trapped here all weekend. | ...tüm hafta sonu boyunca burada mahsur kalacaksınız. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Guys! Front door is locked. | Beyler! Ön kapı kilitlenmiş. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
The back door is locked, too. What the hell is going on? | Arka kapı da kilitlenmiş. Neler oluyor burada? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
You folks are the best in the business at breaking in. | İçeri sızma işinde en iyisi sizsiniz. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Well, let's see how good you are at breaking out of Contra. | Bakalım, dışarı çıkmada ne kadar iyisiniz Contra'dan. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
No, no, no, no, no. I gotta get outta here. | Hayır, hayır, hayır. Benim gitmem lazım. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
There's a special edition screening of "Tron" tonight. | Bu akşam "Tron"un özel bir versiyonunun gösterimi var. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I've been polishing my helmet all week. | Bir haftadır kaskımı parlatıyorum. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Oh. Thank God it's an actual helmet. | Şükürler olsun ki gerçek bir kaskmış. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Screw this noise. I'll get us outta here. | Bu sesi siktir et. Ben bizi buradan çıkartırım. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Seriously. I model for an energy drink calendar. | Ciddiyim. Bir enerji içeceği firması için modellik yapıyorum. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I'm Mr. June. | Ben Bay June'um. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
What are you doing there, sugarplum? | Ne yapıyorsun sen, bonibonum? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
You really think I'd let you just lock pick | Gerçekten oradan kilitleri açarak... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
your way outta here? No, no. | ...çıkmana izin vereceğimi mi sandın? Hayır, hayır... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
You guys have to work together as a team. | Bir takım olarak hareket etmelisiniz. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
And don't bother trying to call anybody for help. | Ve yardım çağırmaya zahmet etmeyin. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
He's right. I got no signal. Yeah, me neither. | Doğru söylüyor. Sinyal alamıyorum. Evet, ben de. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Oz must have knocked out the wireless booster. | Oz wireless güçlendiriciyi kapatmış olmalı. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Damn it! I just bought this! | Kahretsin! Bunu daha yeni almıştım! | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Your phone would've... Never mind. Good choice. | Telefonunda bir sorun... Boş ver. İyi yaptın. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Come on, folks! Teamwork makes the dream work. | Hadi ama, millet! Takım işi hayalleri gerçekleştirir. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Oh, and if your tummies start to get a little growly, | Ve eğer karnınız guruldamaya başlarsa... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I left you some yummies in the fridge | ...buzdolabında yiyecek bir şeyler bıraktım | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
lasagna, just like mom used to make. | ...lazanya, eskiden anacığım yapardı bana. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Sometimes I panic eat. | Panikleyince kendimi yemeğe vururum bazen. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Okay, here's what we're gonna do We fix the van | Pekala, şöyle yapacağız. Minibüsü tamir edeceğiz... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
and then we try to drive it through the doors again. | ...ve sonra tekrardan kapının üstüne süreceğiz. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Hey, I'm blacking out. Yep. | Gözlerim kararıyor. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Okay, we're trapped, and you're not helping, Cash. | Burada mahsur kaldık ve sen yardımcı olmuyorsun, Cash. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
What the hell are you doing? | Ne yapıyorsun sen öyle? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I'm building one of my signature gadgets. | Kendi özel cihazlarımdan birini yapıyorum. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I had to take apart the fridge for the freon. | Freon için buzdolabını sökmek zorunda kaldım. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
What, are you gonna freeze the hinges off the front door? | Ne yapacaksın? Kapının menteşelerini mi donduracaksın? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
No, I'm building a time machine. When we get outta here, | Hayır, zaman makinesi yapıyorum. Buradan çıktığımızda... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I'm gonna go back to Ana Ng's childhood, | ...Anna Ng'in çocukluğuna gideceğim... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
meet up with her in a field, make her fall in love with me, | ...onunla çayırda buluşacağım, kendime aşık edeceğim... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
then tell her I will return. That's "The Time Traveler's wife." | ...ve ona geri döneceğimi söyleyeceğim. O dediğin "Zaman Yolcusunun Karısı". | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
On the off chance that doesn't work, | Bunun işe yaramaması ihtimaline karşı... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I've run a hacking program for the last three hours. | ...son üç saattir bir hack programını deniyorum. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
It's gonna bust right through Oz's system. | Oz'un sistemini delip geçecek. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Whatever. Now get the flux capacitor outta here. | Her neyse. Git akım kapasitörünü getir şimdi. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Dutch? You okay? | Dutch? İyi misin? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Yeah, I was just huffing some paint. | Evet, biraz tiner çekiyordum sadece. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Ah, I can't lie to you, Cam. I wasn't huffing paint. | Sana yalan söyleyemem Cam. Tiner çekmiyordum. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I just told you that so you'd respect me. | Onu bana saygı duyasın diye söyledim. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I'm freaking out over this whole Melanie thing. | Tüm bu Melanie işi yüzünden çıldırmak üzereyim. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Aren't you the one who asked her to move in? | Ondan yanına taşınmasını isteyen sen değil miydin? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Yeah, to my place, | Evet, benim evime... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Casa de Dutch. | ...Dutch'ın Malikanesi'ne. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Dude, I got a sweet 2 headed shower, an at home tanning bed, | Benim 2 başlıklı duşum, ev stili bronzlaşma yatağım... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
and a bidet, son! But this morning, | ...ve taharet musluğum var, oğlum! Ama bu sabah... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Melanie gave me a bunch of apartment listings. | ...Melanie bana bir kaç tane daire listesi verdi. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
She wants to find a new place. That wasn't the dealio. | Yeni bir yere taşınmak istiyor. Anlaşma böyle değildi. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
The plan was to have her weave herself | Plan, onun kendisini benim muhteşemliğimden oluşan... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Okay, well, Dutch, relationships are about compromise. | İlişkilerde taviz vermek çok önemlidir Dutch. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Hey, maybe you can convince her | Hey, belki sen onu... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
to compromise and move in with me! | ...taviz verip bana taşınmaya ikna edebilirsin. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
She trusts you, Cam! You're like her gay best work friend. | Sana güveniyor, Cam. Sen onun en iyi gay iş arkadaşı gibisin. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
For the hundredth time... not gay. | Yüzüncü defa söylüyorum...gay değilim. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I'm sorry, dude. Closet gay best work friend. | Kusura bakma, ahbap. Dışın gay için delikanlı diyelim. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Not gay. | Dışım da gay değil. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Wow. Look at that dress. Oh, my God. | Vay be. Şu elbiseye bak. Aman Tanrım. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |