Search
English Turkish Sentence Translations Page 9347
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Hey, you wanna go splitsies on this salad? | Hey, bu salatayı paylaşmak ister misin? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
It's way too big for me to finish. | Tek başıma bitirmem için çok fazla. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
It's got a basil oregano thing going. It's it's really good. | Ne diyorsun yani? Git başımdan diyor, kardeş. İçinde fesleğen keklikotu falan var. Gerçekten güzel. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Oh, you know, I saw it and thought about you. | Bilirsin işte, bunu görünce aklıma sen geldin. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I love accessories. | Aksesuarları severim. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Talk to her, man. | Konuş onunla dostum. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Get her to move into my place. | Benim yanıma taşınmasını sağla. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
What do you say? Come on, bro. | Ne dersin? Hadi ama, kardeşim. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Broheim oth. Bro sario Dawson. | Vildan Kardeşsever. Ece Kar sel. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Angelina Bro lie. | Gülben Kar gen. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Sasquatch. | Kocaayak. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Wow. That is useful. | Vay be. Gerçekten kullanışlı. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Oh, finally. | Nihayet. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I think I found a hole in Oz's system. | Sanırım Oz'un sisteminde bir boşluk buldum. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Au contraire, mon frere. | Yanlış yaptın, kardeşim. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
It's gonna be tough to do all that clickety clack | İnternet ve elektrik olmadan... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
without any Internet or power. Boop. | ...klavyedeki hünerlerini göstermen biraz zor olacak. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Cam, what the hell did you do? | Cam, ne yaptın sen? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Oh, no. I'm okay. I fell on some soft pillows. | Tamam, iyiyim. Yumuşak yastıkların üstüne düştüm. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
That's me! Oh. Ooh. Ow! | O benim. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Great, Cam. Now we have no A.C, no lights, no Internet. | Süpersin Cam. Şimdi ne klimamız var, ne elektriğimiz ne de İnternet'imiz. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Ergo... no pornography. | Dolayısıyla...porno da yok. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
And we're running really low on food. | Erzağımız da biraz azaldı. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Guys, guys, I know we hate each other right now, | Beyler, beyler, biliyorum şu anda birbirimizden nefret ediyoruz... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
but it's a team building exercise, | ...ama bu bir takım egzersizi... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
so let's just pretend to like each other. | ...o yüzden en azından birbirimizi seviyormuşuz gibi davranalım. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Come on. We come up with one good idea, | Hadi. Bir tane bile olsa iyi bir fikir bulalım... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
we'll be outta here in a half hour max. | ...en geç yarım saat içinde buradan çıkarız. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
So far Cash has given us a lot of vulgar nicknames for Josh, | Şimdiye kadar, Cash bize Josh'ı temsil eden bir sürü kötü lakap takmış... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
and the other half are shockingly vulgar nicknames for me. | ...ve diğer yarısı da şaşırtıcı bir şekilde bana takılan kötü lakaplar. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Which brings us to the only legitimate idea we have | Bu da bizi, elimizdeki tek geçerli fikre getiriyor | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Cash's time machine. | ...Cash'in zaman makinesi. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
W wait. Wait, guys. | Dur, dur bir dakika. Beyler... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I know I talk a good game, | ...biliyorum hakkında çok konuşuyorum... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
but I've never actually time traveled before. | ...ama ben şu ana kadar hiç gerçekten zaman yolculuğu yapmadım. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
All right, what do you say we take a hard 5 hour break | Pekala, ne dersiniz, 5 saatlik bir ara verip... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
and attack this with fresh eyes? | ...buna gözlerimizi dinlendirdikten sonra devam edelim mi? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Cool. I'm out. | Güzel. Ben kaçar. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
You're you're spitting on me. | Yüzüme tükürüyorsun. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
You talked to Mel? | Mel'le konuştun mu? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I I don't really feel comfortable getting | Aranıza girmek istemiyorum, tamam mı? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Why don't you talk to her? | Neden sen konuşmuyorsun? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Because I don't want to mess it up. | Çünkü mahvetmek istemiyorum. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
The more I think about this new apartment thing, | Bu yeni daire olayını düşündükçe... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
the more I'm buggin'. | ...daha çok moralim bozuluyor. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I'm not ready to give up my freedom, Cam. | Özgürlüğümden vazgeçmeye hazır değilim, Cam. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Look, none of this changes the way I feel about her. | Bak, bunlardan hiçbiri onun hakkında hissettiklerimi değiştirmiyor... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I mean, next to Melanie, every other girl looks like some big, | ...yani diğer tüm kızlar, Melanie'nin yanında büyük birer... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
nasty sasquatch. | ...kocaayak gibi. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Oh, the very rare self sasquatch. | Kendini kocaayakladı. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I didn't believe it was real. | Bunun olabileceğini bilmiyordum. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Did you just sasquatch him? | Onu kocaayakladın mı sen? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
No, no. He did it to himself. Oh, | Hayır, hayır. Kendi kendine yaptı. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
what, you're telling me he self sasquatched? | Kendini kocaayakladı mı diyorsun yani? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Okay, you know, I'm tired of this crap. | Bıktım artık bu işten. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I'm getting myself outta here. | Ben buradan çıkıyorum. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I just grazed his junk. | Malafatına değdim. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Dude, give it up. | Ahbap, vazgeç artık. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
We're never gonna get out of here. | Buradan asla çıkamayacağız. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Much like the lasagna, we're finished. | Aynen lazanya gibi, biz de bittik. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Oh, by the way, I ate all the lasagna. | Bu arada, lazanyanın hepsini yedim. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Yeah. You know, that jag man makes a point. | Evet. Adam haklı. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I say we declare defeat. | Ben yenilgiyi kabullenelim derim. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Defeat? I'm in. | Yenilgi mi? Ben varım. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Defeat? Am I really hearing this? | Yenilgi mi? Doğru mu duydum? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Very disappointing, munchkins. | Beni hayal kırıklığına uğrattınız, tıfıllar.* | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
You came back? | Geri mi döndün? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Technically, I never left. | Teknik olarak, hiç gitmemiştim zaten. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I gave up my whole weekend | Size beraber çalışmayı öğretebilmek için... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
to teach you sad sacks how to work together, | ...tüm hafta sonumu heba ettim... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
even used a little movie magic to make it look legit. | ...gerçekmiş gibi göstermek için biraz film büyüsü bile kullandım. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Not so fast, mutants. The team building's just beginning. | Durun bakalım, mutantlar. Takım egzersizi daha yeni başlıyor. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
The way out was simple. I left you a lasagna. | Çıkış yolu çok basitti. Size bir lazanya bıraktım. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
If you put your heads together, you would have remembered that | Eğer kafa kafaya verip düşünseydiniz, domates suyundaki asidin... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
the acid in the tomato sauce is a known corrosive. | ...bilindik bir aşındırıcı olduğunu hatırlardınız. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
You could've used that to disable the locking mechanisms | Onu kilit mekanizmalarını devre dışı bırakmak için kullanabilirdiniz... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
and get outta here as a team. | ...ve buradan bir takım haline çıkardınız. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Yeah, that was so obvious. | Evet, bu çok açıktı. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Duh! We can always use the battery acid from the van, | Minibüsteki, bu haftasonundan arta kalan... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
salvage what's left of this weekend. | ...akü asidini kullanabiliriz. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I've got countries to visit. | Gitmem gereken ülkeler var. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Well, the battery's kinda shot | Akünün işe yarayacağını sanmıyorum... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
because Dutch obliterated the van. | ...çünkü Dutch minibüsü imha etti. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
All right, plan "B." I'll just switch the power back on, | Pekala, B planı. Elektriği tekrar açayım... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
and we'll get outta here. | ...ve buradan çıkalım. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
It seems Cameron's hack job overrode my system. Where is he? | Cameron'un hack programı sistemime baskın gelmiş gibi gözüküyor. Nerede o? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I need him to shut it down. | Programı kapatması lazım. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
He's in the vents, trying to find a way out. | Havalndırma borularında, dışarıya bir yol bulmaya çalışıyor. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
The vents? | Havalandırma boruları mı? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
You let him go up in the vents? | Havalandırmaya çıkmasına izin mi verdiniz? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Oh, crap! | Sıçtık! | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Not good. Not good. Not good. I installed security gates | Hiç iyi değil. Hiç iyi değil. Birisi içeri sızmaya çalışırsa diye... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
in the vents in case somebody tries to break in. | ...havalandırma borularına güvenlik kapıları kurdurdum. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Josh, give me the time. Uh, 4:32 A.M. | Josh, saati söyle. 4:32. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Oh, that's really not good. | Bu hiç iyi değil işte. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Why are you panicking? You never panic. | Neden panikliyorsun? Sen hiç paniklemezsin. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Because the heat kicks on at 4:30. | Çünkü 4:30'da sıcaklık fırlayacak. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Well, we'll override the program. | Programı devre dışı bırakırız. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Again, I need Cameron for that. | Yine, bunu yapmak için Cameron'a ihtiyacım var. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Well, what happens when the heat turns on? | Sıcaklık fırlarsa ne olur? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |